Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/567 E. 2021/643 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/567 Esas
KARAR NO : 2021/643

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/09/2014
KARAR TARİHİ : 25/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/08/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili aşamalarda tekrar ettiği dava dilekçesinde özetle; davacının İstanbulda kurulu olan dava dışı ….. Mobilya Aksesuar ve Dayanaklı Tüketim Malları Sanayi ve Ltd Şti den satın almış olduğu mobilyaların Taşınmak üzere hasarsız ve ambalajlı bir şekilde davalıya teslim edildiğini, ancak davalının mobilyaları ….. plakalı araçla … ‘dan ….. devletine taşıdığı sırada kusurlu olarak mobilyalara hasar verdiğinin …..’da bulunan davacıya teslim edildiği sırada görüldüğünü, söz konusu hasarın kırık, çizik ve darbeye dayanan ciddi hasar olduğunun gözlemlendiğini, bu hasarın mal bedeli olan 9,775 Euro’nun %70 ‘i olan 6,842,50 Euro olduğunu, bu hasarın tamamen taşıyıcının kusurundan meydana geldiğinden bahisle hasar bedeli olan 6,842,50 Euronun ödeme günündeki kur üzerinden ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili aşamalarda tekrar ettiği dava dilekçesinde özetle; alıcı olduğu iddia edilen davacının öncelikle bu davaya açmaya ehliyeti olduğunu ispatlaması gerektiğini, davalının ise taşıyıcı sıfatına haiz olmadığını bu nedenle müvekkiline husumetin yöneltilemeyeceğini, bu bağlamda davacının davalının taşıyıcı olduğunu ve emtianın da taşınmak üzere davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerektiğini, oysa müvekkili ile davacı arasında bir taşıma ilişkisi bulunmadığını, dayanılan navlun faturasının dava dışı … Uluslararası Nakliye Turizm San Lti Şti adına düzenlendiğini, diğer taraftan CMR Konveksiyonunda öngörülen hak düşürücü süre içerisinde ihbarda bulunup bulunulmadığınında araştırılması gerektiğini, oysa deliller arasında hasarın taşıyıcıya ihbar edildiğini gösteren belge de ibraz edilmediğini, taşıma sırasında da herhangi bir kazanın varlığı iddia ve ispat edilemediğine göre yükün mutat taşımaya, yola ve yüke uygun olmayan ambalajdan kaynaklı hasarlandığının kabulünün gerektiğini, bu hususlar dikkate alındığında ise taşıyıcıya atfedilecek bir kusurunda söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müterafik kusurun dikkate alınması gerektiğini, iddia edilen zararın ispata muhtaç olmasına rağmen talep edilen zarar miktarının da faiş olduğunu, hasarla ilgili yapılan tespitte olmadığını, faiz talebininde faiş olduğunu ileri sürerek davanın reddine, ayrıca davanın dava dışı … Sigorta A.Ş ye ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar talebi üzerine dava dışı … Sigorta A.Ş ye ihbar edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, uluslararası karayoluyla yapılan taşımada taşıma konusu emtiada oluşan ziya nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizin 03/07/2015 tarih ve … Esas … karar sayılı kararının Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 19/09/2018 tarih ve … Esas , … Karar sayılı ilamı ile “…Mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de davacı vekilince dosyaya sunulan hasar bildirimi yazısı, faturalar, teslim irsaliyesi, ödeme dekontları, nakliye anlaşması, davalı vekilinin cevap dilekçesindeki “… taşınmak üzere müvekkil şirkete verilen emtia üzerinde taşıyıcıyı yönlendirmesi gereken işaret veya …” şeklindeki beyanı, e-mail yazışmaları ile dosyaya ibraz edilen diğer deliller hukuksal açıdan değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir…” gerekçelerine istinaden bozulmasına karar verildiği, aynı dairenin 25/06/2020 tarih ve … Esas, …. Karar sayılı ilamıyla karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği görülmüştür.
Dosya Yargıtaydan döndükten sonra Mahkememizin yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiş olup usul ve yasaya uygun olan Yargıtay ilamına uyulmasına karar verilerek Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususları karşılar şekilde ek rapor alınması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 17/02/2021 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davalı vekilinin cevap dilekçesindeki beyanının hukuki nitelemesinin mahkemece yapılması gerektiği, eğer bu beyan bir ikrar veya sözleşme ilişkisi kabulü olarak değerlendirilirse davalının taşıyıcı olarak sorumluluğuna gidilebileceği, CMR m. 30/1 hükmünde “teslim anında” ve “teslimden itibaren yedi işgünü içinde” hasar ihbarı şartına rağmen 18.06.2012 tarihinde başlayan 08.08.2012 tarihinde tamamlanan taşımadan sonra 27.09.2012 tarihli gümrük düzeltme beyanı aşamasında dahi hasar bildirimi yapılmadığı, fotoğraflardan hasarın indirme-yükleme-boşaltma-aktarmalardan meydana gelmiş olabileceği ancak CMR m. 30 gereği uluslar arası taşıma sürecinde meydana geldiğinin sabit olmadığı, mahkemece aksi kanaatle hasarın bozma kararında belirtildiği gibi taşıma sürecinde meydana geldiği kabul edilecek olursa, bunun sebebinin taşıyıcı kaynaklı aktarma riskleri ve gönderen kaynaklı ambalaj ve işaretleme risklerinin ortak etkisi ile meydana geldiğinin değerlendirildiğini, kusur oranı konusunda takdirin mahkemeye ait olmak üzere eşit kusur varsayımında davalının 791,25 Euro tazminattan sorumlu tutulabileceği, davacının malı ….. teslim satın alındığını ve gümrük beyanına kadar hasar bildirimi olmadığı gözetilerek, uluslar arası taşıma süreci zararını dava dışı satıcıdan da talep edebileceğini, gümrük sonrası yapılan iç taşıma ve aktarmalardan ise CMR taşıyıcısının sorumlu tutulamayacağı, sözleşme süreci ve ifasına dair hukuki niteleme ve değerlendirmeler bakımından her türlü takdir ve nihai karar vermek yetkisinin mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir.
Davacı tarafından dava dışı ….. Mobilya firmasından tedarik edilen mobilya emtiasının nakliyesinin dava dışı …. firması tarafından gerçekleştirildiği, 18/06/2012-08/08/2012 tarihleri arasında yapılan taşıma sebebiyle navlun faturasının dava dışı … firması tarafından düzenlendiği anlaşılmış olup buna göre davalı her ne kadar taşıyıcı sıfatına haiz olmadığını beyan etmiş ise de “… taşınmak üzere müvekkil şirkete verilen emtia üzerinde taşıyıcıyı yönlendirmesi gereken işaret veya …” şeklindeki beyanı ile dosya kapsamında yer alan diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde emtianın taşınması bakımından davalının akdi taşıyıcı olduğu fiili taşıyıcının ise az önce belirtildiği üzere dava dışı başka firmalar olduğu kanaatine varılmakla davalının taşıyıcı sıfatına haiz olduğunun değerlendirilmesi neticesinde husumet itirazı yerinde bulunmamıştır.
CMR Konvansiyonunun 30. maddesinde alıcının, taşımacı ile beraber durumlarını kontrol etmeden veya ziyan ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden yedi gün içinde (pazar günleri ve resmi tatiller hariç) durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm etmesi halinde bu hususun onun, yükü sevk mektubunda belirtildiği şekilde alındığına kanıt oluşturacağı, açıkça gözükmeyen ziyan veya hasarlarda bildirmenin yazılı olarak yapılacağının düzenlendiği, somut olayda CMR taşıma senedi ve irsaliye üzerinde hasar şerhinin mevcut olmadığı, gümrük ve taşıma evrakında hasar ihbarı ve hasarın taşıma sürecinde meydana geldiğinin de teyit edilemediği, dosya kapsamında CMR Konvansiyonunun 30. maddesinde belirtildiği şekilde ve sürede bir hasar ihbarının, dolayısıyla taşıyıcıya bu madde hükmüne uygun olarak yapılmış bir hasar bildiriminin bulunmadığı, Yargıtay bozma kararında atıf yapılan hasar bildirim yazısının bu minvalde değerlendirilemeyeceği, buna göre davacının CMR Konvansiyonunun 30. maddesinde belirtildiği üzere emtiayı sevk mektubunda belirtildiği şekilde aldığını kabulde zorunluluk bulunduğu, diğer taraftan hasarlandığı iddia edilen emtialar sebebiyle alınmış bir tespit yada ekspertiz raporunun mevcut olmadığı, zarar hesabının davacı tarafından sunulan fotoğraflardan yapıldığı, bozma öncesi alınan bilirkişi heyeti raporunda 9 adet tablanın tamamının mı yoksa bir kısmının mı hasarlandığının net olmadığı belirtilerek hesaplamanın 7 adet tabla üzerinden yapıldığının anlaşıldığı, buna göre zarar ve zarar miktarının tespitinde yalnızca sunulan fotoğraflara ve hasarlandığı iddia edilen emtialar sebebiyle alınmış bir tespit yada ekspertiz raporu olmadan kesin olmayan biçimde yapılan bir hesaplamaya dayalı rapora itibar edilemeyeceği, bu rapor doğrultusunda tarafların kusuru ile zarar ve zarar miktarının tespitinin yapılmasının mümkün olmadığı, bu durumda zarar ve zarar miktarının davacı tarafından ispatlanamadığı, aynı zamanda mevcut delillere göre dava konusu emtialarda oluştuğu belirtilen hasarın taşıma sırasında meydana geldiğinin de sabit olmadığı, dolayısıyla hasarın taşıma sırasında meydana geldiğinin ispatlanamadığı anlaşılmakla ispatlanmayan davanın reddine dair karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 307,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 248,10 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 195,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/06/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır