Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/563 E. 2021/1205 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/563 Esas
KARAR NO : 2021/1205

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 12/03/2020 tarihli ve …. numaralı fatura karşılığı olarak 25008 adet, 24/03/2020 tarihli ve …. numaralı fatura karşılığı olarak 25000 adet …. 100 ml el temizleme jelini davalı şirketten satın aldığını ve bunun karşılığında ilk sipariş için 133.241,02-TL ve ikinci siparişi için 139.895,14-TL davalıya ödeme yaptığını, davalı şirket ihracat müdürü olan …’un kullandığı telefondan yapılacak ürün satışları öncesi ürünlerin niteliklerini gösteren evrak ve kataloglar 13/03/2020 tarihinde …. üzerinden davacı şirketin sigortalı çalışanı olan ….’ın kullandığı telefona gönderildiğini, davacıya gönderilmiş olan …. ve …. başlıklı belgede … El Temizleme Jelinin içeriğinde bulunan alkol oranının %55-70 aralığında olacağı belirtildiğini, davacının davalıdan satın aldığı ürünlerin satışını yapmaya başladığını, 12/03/2020 tarihinde satın alınan ürünler hakkında davacıya herhangi bir şikayet veya geri dönüş yapılmamasına rağmen 24/03/2020 tarihli satın alınan ürünlerle ilgili müşterilerden davacıya birtakım şikayetler gelmesi üzerine ikinci parti olan 24/03/2020 tarihinde teslim edilen el temizleme jellerinin içeriklerinin laboratuvar ortamında incelenmesi için davalının davacıya teslim ettiği ürünler analize gönderildiğini, ürünlere ilişkin …. Kozmetik ve End. Ürünler Laboratuvarı’nın 04/05/2020 tarihli ve …. numaralı analiz raporunda davacıya gönderilen el temizleme jellerindeki alkol oranının %7,17 olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafından ürünlerin satışı ivedilikle durdurulduğunu, davalıya ihtarname gönderilerek davacının elinde kalan ürünleri iade alması ve karşılık olarak ödenen bedeli iade etmesinin ihtar edildiğini, davalı tarafından gönderilen ihtarnamede cevap olarak ürünlerin alkol oranının %50-70 olarak taahhüt edilmediğini, ürünün antibakteriyel özelliğinin olmadığını, el temizle jellerinin alkol oranının %6 civarında olduğunu ve bu sebeplerle bedel iadesi yapılmayacağını belirttiğini, davalı tarafından davacıya satılan ürünlerin gizli ayıplı olduğunu, açıklanan sebeplerle davanın kabulü ile davalı tarafından 24/03/2020 tarihli ve …. fatura karşılığı ayıplı olarak teslim edilen el dezenfektanlarından 24500 adedinin bedeli olan 137.097,50-TL’nin temerrüt tarihi olan 18/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davadan 03/02/2021 tarihinde haberdar olunduğunu, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, davacıya satılan ürünlerde belirtildiği gibi alkol oranı olacağı konusunda davacı yana taahhüdü olmadığı gibi ürünlerin üzerinden antibakteriyel ibaresi de geçmediğini, çünkü ürün el dezenfektanı olarak satıldığını, bu nedenle ayıplı bir durum söz konusu olmadığını, şirkette satışa konu edilen el temizleme jellerindeki alkol oranı en az %$5’lerden başladığını, davacıya satılan ürünün alkol oranının %50-70 aralığında olduğuna taahhüt olmadığını, ne sözlü ne de yazılı bir talep olmadığını, daha önceden de davacıya yapılan ürün satışının da bu çerçeve de yapıldığını ve herhangi bir sorunla karışlaşılmadığını, bu nede9nlerle ürünlerin ayıplı kabul edilmesinin mümkün olmadığını, piyasada el temizleme jeli vs. ürünlere talebin azalması nedeniyle davacının elinde ürün kalması ürünleri satamaması nedeniyle davacı yan kötü niyetli olarak hareket ettiğini, 24/03/2020’de satışı yapıldıktan 45 gün sonra bildirilmesinin de kötü niyeti gösterdiğini, TTK anlamında 8 günlük süre de faturaya itiraz edilmemesi nedeniyle ihbar süresinde olmadığını, dilekçe eklerinde sunulan …. olarak kayıtlı kişinin davalı şirketle herhangi bir bağ ve bağlantısı olmadığını, arz ve izah olunan nedenlerle davacı yanın davasının reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ayıplı olarak teslim edilen ürün nedeni ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, dava konusu ürünlerin iddia edildiği şekilde ayıplı olup olmadığı, ayıplı olduysa ayıbın niteliğinin ne olduğu (gizli veya açık ayıp), muayene ve ihbar yükümlülüklerinin davacı tarafça yerine getirilip getirilmediği, davacı tarafın alacağının olup olmadığı hususlarındadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dava konusu ürünler üzerinde inceleme yapılarak SMMM, eczacı, kimyager ve hukuk bilirkişilerden oluşan heyete tevdi ile rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda özetle; dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davalı yan tarafından davacı yana tanzim edilen faturaların içeriği ürünlerin ayıplı olduğu iddiası ile 24.500 ürüne tekabül eden 137.097,50 TL’nin ticari avans faizi ile birlikte davacı yana iadesi talebinden ibaret olduğu, davacının 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; davaya konu dezenfektan ürünlerine ilişkin davalı tarafından davacı adına tanzim edilen 12.03.2020 tarihli …. nolu 133.241,02 TL tutarlı ve 24.03.2020 tarihli … nolu 139.895,14 TL tutarlı faturaların davacı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura bedellerinin davacı tarafından ödenmiş olup cari hesap olarak davacı yanın davalı yandan borç ve alacağının bulunmadığı tespit edildiği, davalının 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delili niteliğinin bulunduğu, Davalının ticari defterlerine göre; Davaya konu dezenfektan ürünlerine ilişkin davalı tarafından davacı adına tanzim edilen 12.03.2020 tarihli …. nodu 133.241,02 TL tutarlı ve 24.03.2020 tarihli …. nolu 139.895,14 TL tutarlı faturaların davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura bedellerinin davacı tarafından ödenmiş olup cari hesap olarak davalı yanın davacı yandan borç ve alacağının bulunmadığı tespit edildiği, davalı …. Kozmetik San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı adına tanzim edilen dava konusu ürünlere ilişkin düzenlenen faturanın E-Fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturanın davacı ve davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arasında düzenlenen fatura yönünden bir çekişmenin mevcut olmadığı, asıl uyuşmazlığın davalı tarafından fatura konusu ürünlerin ayıplı gönderilmesi noktasında toplanmakta olduğu, bu durumda ürünlerdeki ayıp iddiası ile ilgili yapılan teknik incelemeler aşağıdaki gibi olduğu, teknik yönden yapılan incelemelerde; davalı firma tarafından, davacı firmaya temin edildiği iddia edilen Ürün Analiz ve Bileşim Sertifikası(MSDS belgesi) üzerinde, uyuşmazlık konusu ” …. El Temizleme Jeli” ürünleri için alkol oranının yüzde 55-70 aralığında olması gerektiğinin tespit edildiği, ürüne ait 100ml ambalaj üzerinde ürün içeriğinde alkol bulunduğunun belirtildiği, ancak ürün ambalajının herhangi bir yerinde alkol miktarı/oranına ilişkin bir bilgiye rastlanmadığı, incelemede, ürünün bu miktarda alkole sahip olmadığı, bu kadar yüksek oranda alkole sahip olsaydı ürünün kokusundan anlaşılır olacağı kanaatine varıldığı, ürünlerdeki alkol miktarının kesin olarak belirlenmesi gerektiğine karar verilmesi ihtimaline yönelik olarak 100 ml’lik ürün ambalajlarından, iki adet numune olarak teslim alındığı, belirtilen iki adet numune, ilk defa açılan iki farklı kutudan alındığı, uyuşmazlığın çözümlenmesi için ürünlerdeki alkol miktarının kesin olarak tespit edilmesi gerektiği sonucuna varılırsa, bu numunelerdeki alkol miktarının tespiti için laboratuvar incelemesi yapılmasının uygun olacağı kanaati bildirilmiştir.
Dava, ayıplı olarak teslim edilen ürün nedeni ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı taraf davalı taraftan el temizleme jeli satın alınmasına ilişkin anlaşma sağlandığı ve davacı tarafından dava konusu ürünlerin ödemelerin yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık teslim edilen el temizleme jellerinin ayıplı olarak teslim edilip edilmediği, davacının ayıp ihbarını süresinde yapıp yapmadığı noktalarında toplanmaktadır. Dosya da alınan bilirkişi raporları ile davaya konu el temizleme jellerinin üzerindeki etikette ürün içerisindeki maddeler arasında alkol belirtilmiş ancak alkol veye bileşimdeki diğer maddeler için herhangi bir oran belirtilmediği ve ayrıca söz konusu ürünlerin alkol oranlarının % 55 veya üzerinde olması durumunda laboratuvar analizi olmamanda anlaşılabileceğini tespit etmiş olup bilirkişi raporunun değerlendirilmesinden davaya konu ürünlerin ayıplı olarak teslim edildiği ve ayıbın teslim sırasında açıkça belli nitelikte olmasından dolayı açık ayıp olarak kabul edilmesi gerekecektir. TTKm.23/c hükmü gereği malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise 2 gün içinde alıcı durumu satıcıya ihbar etmelidir. Şayet açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemeli veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbar ile yükümlüdür. Diğer durumlarda, TBK m.223 hükmünün uygulanması gerekmektedir. Davaya konu el temizleme jelleri davacı tarafa 24/03/2020 tarihinde teslim edildiği ve dava öncesi yaptırılan ilk tespitin 04/05/2020 tarihinde yaptırıldığı ve dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerden davalı tarafa ayıp ihbarının, 11/05/2020 tarihli ihtarname ile yapıldığı görülmektedir. Davacının, ayıba bağlı haklarını kullanabilmesi için ayıp ihbarının zamanında yapıldığını kanıtlaması gerekmektedir. Dosya kapsamı dikkate alındığında davacı tarafından yapılan ayıp ihbarının süresinde olmadığı anlaşıldığından, ödenen bedeli iadesini de talep edemeyecektir. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın REDDİNE,
1-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tümünün davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Alınması gereken 59,30-TL’nin harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.341,29-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 2.281,99-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 16.974,26-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır