Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/557 E. 2021/896 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/557 Esas
KARAR NO : 2021/896

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2020
KARAR TARİHİ : 08/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin davacı şirket tarafından davadışı 3. şirkete ihraç edilmek üzere davalı taraf ile 500 adet fason “kadife eşofman” dikimi konusunda anlaşıldığını, bunun üzerine müvekkili şirketçe örnek ürünlerin davalıya verildiğini ve davalı tarafa fason dikilecek ürünlerin kumaşları, fermuarları ve diğer tüm aksesuar eklerinin teslim edildiğini, bu teslime ilişkin “Fason Dikim Yapılmak Üzere” açıklamalı 08.09.2018 tarihli sevk irsaliyesini sunduklarını, müvekkili şirketçe dava konusu kadife eşofman takımlarının ihraç edilmek üzere yaptırıldığını, davalı tarafça toplamla 444 adet kadife eşofman takımının dikiminin yapıldığını ve müvekkiline teslim edildiğini, aynı gün müvekkili şirketin arasında anlaşma yaptığı yurtdışı firmanın temsilcisinin eşofman takımlarını incelemek üzere müvekkili şirkete geldiğini ancak temsilcinin eşofman takımlarını incelediğini ve davalı tarafça dikilen eşofman takımlarının kusurlu olduğunu belirterek almadığını, akabinde müvekkili şirket yetkililerince eşofmanların incelendiğini ve eşofmanların hepsinin bacak araları dikişlerinin simetrik olmadığını, kol ve ayak lastiklerinin hatalı dikildiğini, fermuarların ve fermuar yerlerinin hatalı olduğunu, bazı ürünlerin defolu olduğunu ve başkaca kusurlar olduğunun görüldüğünü, müvekkili şirketin sadece bu eşofman takımlarının dikimi için 25.000,00 TL civarında kumaş+aksesuar+fermuar ve sair masraflar için harcama yaptığını, müvekkilinin eşofman takımları için yaptığı tüm bu harcamaların boşa gittiğini beyanla açılan davalarının kabulü ile davalının sözleşmeye uymaması nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu şimdilik 57.089,52 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden başlayarak mevduata uygulanan en yüksek ticari faiz yasal faizin altında olmamak kaydıyla davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa cevap dilekçesi sunmamış ise de davalı vekili 08/12/2020 tarihli Mahkememizin 13/11/2020 tarihli duruşma zaptının ilgili ara kararları gereğince sunmuş olduğu beyan dilekçesinde özetle; davanın haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili tarafından imzalanmış bir iş sözleşmesi veya teslim tesellüm belgesi bulunmadığını, müvekkilini taraf sıfatını kazandıracak bir vakıanın söz konusu olmadığını, taraflar arasında ilişki ve bağlantı kurulacak herhangi bir delilin bulunmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıp sebebiyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacı tarafın yurtdışı bir şirkete ihraç edilmek üzere davalıya fason olarak yaptırdığı ve ayıplı olduğunu iddia ettiği ürünlerde iddia edildiği şekilde ayıp olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ne olduğu(gizli-açık ayıp), muayene ve ihbar yükümlülüğünün davacı tarafça yerine getirilip getirilmediği, ayrıca ayıp sebebi ile davalı taraf alacağından indirim yapılmasının gerekip gerekmediği, indirim yapılacaksa miktarının ne olduğu, davacının söz konusu malları bu şartlar altında kabule zorlanıp zorlanamayacağı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2018 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığını, davacı yana ait incelenen 2018 yılına ait ticari defterlerinde davalı yan ile aralarında bir ticari ilişkinin mevcut olduğuna dair bir muhasebe kaydına rastlanmamış olduğunu, davalı tarafın ticari defterlerinin inceleme günü olan 15/03/2021 tarihinde inceleme için sunulmamış olduğunu, ticari defter incelemesi sırasında davacı tarafından, davalı yana fason dikim yapılmak üzere 500 Adet Cotton Clup Kadife Takımın, davalı yana sevk edildiğine ilişkin 08/09/2018 tarihli … numaralı sevk irsaliyesi sunulmuş olduğunu, davacıda kadife kumaşının hav yönüne dikkat edilmeden dikilmesi nedeniyle ürünü oluşturan beden kısımları arasında (kol-beden-bacak vs.) ışığın farklı yansıması sonucu renk farklılıklarının oluştuğu ve ürünü ayıplı hale getirdiği 345 adet eşofman takımının bulunduğunu, konfeksiyon ürününde bedeni oluşturan kısımlar arasındaki kumaşlardaki renk görünümü farklılığının çıplak gözle incelemeyle anlaşılabilecek açık ayıp olduğunu, dosyaya davalıya ayıp ihbarında bulunulduğunu gösteren herhangi bir delil sunulmadığını, davacı tarafından düzenlenen 08.09.2018 tarihli … nolu sevk irsaliyesine göre davalıya 500 adet üst eşofman ve 500 adet alt eşofman kumaş parçası fason dikim yapılmak üzere sevk edildiğini, teslim alan kısmında … yazdığı, ancak …’in kim olduğunun ve davalı personeli olup olmadığının anlaşılamadığını, ayıplı eşofman takımlarının davalı tarafından dikilerek davacıya teslim edildiğini gösteren herhangi bir irsaliye ve fatura da dosyaya sunulmadığını, ayıplı eşofmanlar nedeniyle davacının 23.397,90 TL zararının oluştuğunu, davacı yanın dava dilekçesinde maddi tazminatın temerrüt tarihinden başlayarak mevduata uygulanan en yüksek faizi ile davalı taraftan tahsilini talep etmiş olduğunu, ancak davalıyı temerrüde düşürecek, davacı ile davalı arasında düzenlenmiş bir sözleşmeye ve davacı tarafından davalı yana düzenlenmiş bir ihtarnameye ve faturaya dosya içeriğinde rastlanmamış olduğunu, sadece 08/09/2018 tarihinde davacı tarafından davalı yana düzenlenmiş fason çıkış irsaliyesi mevcut olduğunu bildirmişlerdir.
Davalı tarafın inceleme gün ve saatinde ticari defter ve belgelerini sunmadığı, davacı tarafından sunulan 2018 yılına ait ticari defterlerin usulüne uygun olması sebebiyle lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının incelenen ticari defterlerinde davalı ile aralarında bir ticari ilişkinin mevcut olduğuna dair bir muhasebe kaydına rastlanmadığı, buna göre taraflar arasında bir hukuki ilişki olduğunun davacıya ait ticari defter ve belgeler ile ispatlanamadığı, yine bu durumun ispatına yarar taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme yada belgenin de dosya kapsamında mevcut olmadığı, dosyaya sunulu 08/09/2018 tarihli ve … sıra numaralı sevk irsaliyesinin altında sadece “…” yazıldığı ve altında imzanın bulunduğu, ancak sadece bu belgenin taraflar arasında bir ticari ilişkinin bulunduğu şeklinde yorumlanamayacağı, bu kuvvet ve yeterlilikte bir belge olarak değerlendirilemeyeceği, zaten davalı vekilince sunulan 08/12/2020 tarihli beyan dilekçesinde de taraflar arasında bir ilişki ve bağlantının bulunmadığının belirtildiği, bu durumda taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu hususunun ispatlanamadığı, kaldı ki taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu sabit olmuş olsa bile davanın ayıp sebebiyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olduğu dikkate alındığında muayene ve ihbar yükümlülüğünün davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispatı bakımından dosya kapsamına herhangi bir delilin sunulmamış olduğu, Mahkememizin 13/11/2020 tarihli ara kararı ile davacı vekiline tanık listesi sunmak üzere süre verilmiş ise de davacı tarafından tanık listesinin de sunulmadığı, böylelikle davacı tarafın muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğini de mevcut delil durumu itibariyle ispatlayamadığı, davacı tarafın yemin deliline dayanacağına ilişkin bir beyanının da bulunmadığı nazara alınarak ispatlanamayan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin olarak yatırılan 974,95 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 915,65 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 8.221,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır