Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/55 E. 2021/469 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/55 Esas
KARAR NO : 2021/469

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; kömür ithalatı, pazarlama ve satışı ile uğraşan davacının, 2014 yılından beri açık hesap şeklinde kömür sattığı davalıdan 2017 yılından 3.424,30.-USD alacağı kalmış olduğunu, ödenmeyen 3.424,30.-USD tutarındaki bu alacağın tahsili için İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasından davalı aleyhinde başlatılan ve yetki itirazına uğrayan ilamsız takipte, dosyanın gönderilip kaydedildiği yetkili Büyükçekmece …… İcra Dairesi’nin …… Esas sayılı dosyasından borçlu vekiline ödeme emri tebliğ edilmiş olduğunu, davalı borçlu vekili tarafından dosyaya sunulan 23.12.2019 tarihli dilekçe ile, borca ve tüm fer’ilerine itiraz edilmiş olduğunu, bu arada, yetkisiz icra dairesinde başlatılan takiplerinin yabancı para cinsinden, yani 3.424,30,-USD’nin fiili ödeme günündeki TL karşılığının tahsiline dair olduğu ve yetkili Büyükçekmece İcra Müdürlüğü’nün de kendisine gelen dosyadaki vaki talebe uygun ödeme emri düzenlemesi gerektiği halde, hatalı olarak, harç değeri olan 18.242,27.-TL üzerinden ödeme emri düzenleyip borçlu vekiline tebliğ ettiğinin görülmüş olduğunu, takip ve davadaki haklılıklarının, taraf defter ve belgelerinin tetkiki ile sübut bulacak olduğunu, zorunlu arabuluculuğa başvuru yapılmış olduğunu, ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutularak, takibe yapılan itirazın iptaline, haksız ve kötü niyetli davalının inkar tazminatına mahkumiyetine, masraf ve ücreti vekaletin de davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının, davaya konu icra takibinde cari hesap bakiyesine dayalı talepte bulunmuş olduğunu, ancak taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi olmadığını, iddia edildiği gibi taraflar arasında ifanın ülke parası dışında bir para birimiyle yapılacağına dair sözleşme olmadığını, bir an için aksi düşünülse bile davacının Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve Türk Parasının korunmasına dair tebliğler gereğince ülke parası dışında bir para birimiyle (Amerikan Doları) talep hakkı olmadığını, bu doğrultuda, davacının “kur farkından doğmuş ve doğacak olan talep hakkımız saklı tutularak” şeklindeki beyan ve talebini de kabul etmelerinin mümkün olmadığını, davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığını, hatta alacağı bulunduğunu, davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmaması, hatta davacıdan alacaklı olması, taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin ve ifanın ülke parası dışında bir para birimiyle yapılacağına dair bir sözleşmenin bulunmaması sebebi ile, Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı icra takibine yaptıkları itirazın haklı, geçerli, maddi duruma ve hukuka uygun olduğunu beyanla; icra takip dosyasına yapmış oldukları itirazlarının geçerli ve hukuka uygun olması, kabul anlamına gelmemek kaydı ile iddia ve talep edilen alacağın zamanaşımına uğramış olması sebebi ile davanın usul ve esastan reddine reddine, davacının yüzde 20’den aşağı olmamak üzere haksız icra tazminatına mahkum edilmesine, tahsiline, masraf ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine, sair haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, kur farkından doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …… İcra Dairesi’nin ……. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 18.242,27 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının, davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği ürünler ve hizmetler karşılığında alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğunun tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 31/08/2020 günü, saat 14:00’da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, SMMM bilirkişi …… 02/11/2020 tarihli raporunda özetle; davacı ve davalının ibraz ettikleri ticari defterlerinin kendi lehlerine delil vasfında olduğunu, davacının yasal defterlerinde “satış faturaları, İade (fiyat farkı, kur farkı v.b.) faturalarının ve alınan Ödemelerin” işlenmiş olduğunu ve davalıdan 18.014,90 TL alacağı olduğunu, davalının yasal defterlerinde “alış faturaları, İade (fiyat farkı, kur farkı v.b) faturalarının ve yapılan ödemelerin” İşlenmiş olduğunu ve davacıya 12.923,68 TL borcu olduğunu, görevlendirme dönemi olan 2017-2018 dönemlerinde davacı taraf ile davalı taraf arasında aynı ay içinde BA-BS bildirim sınırı olan 5.000,00 TL’yi geçen işlem olmadığını, davalı ve davacı ticari defterlerindeki 5.091,22 TL tutarındaki hesap mutabakatsızlığının nedenlerinin; 2017 yılı davacı taraf ile davalı taraf arasındaki açılış bilançoları kayıtlarında davacı tarafta 0,98 TL fazla olasından, 01.01.2017 tarihli davacı taraf kayıtlarında 2.692,55 TL kur değerleme kaydının, davalı tarafta görülmediğinden, 31.12.2018 tarihli davacı taraf kayıtlarında 2,397,69 TL kur değerleme kaydının, davalı tarafta görülmediğinden, mutabakatsızlık oluştuğunu, davacı tarafın ve davalı tarafa düzenlemiş olduğu faturalarında Döviz cinsinin USD olduğunu, ödemenin USD olarak yapılacağını ve fatura tarihinden önceki günün efektif satış kuru olarak düzenlendiğinin görülmüş olduğunu, davacı tarafın düzenlediği 30.09.2018 tarihli kur farkı faturası haricindeki, önceki çeşitli tarihlerde düzenlenen kur farkı faturalarının davalı tarafından kayıtlara alındığını ve herhangi bir itirazda bulunulmadığının görülmüş olduğunu neticeten; uyuşmazlığın, yapılan ticaret neticesinde oluşan kur farklarından olduğunu, davalı tarafın ticaretin dövizli olduğunu, davacı tarafından düzenlenen faturalarda döviz cinsi, dövizin kurunun ve ödemenin USD olarak yapılacağının yazdığı faturalara herhangi bir itirazının bulunmamasından ve düzenlenen kur farkı faturalarının 30.09.2018 tarihli fatura hariç, çeşitli tarihlerde düzenlenen diğer faturalara itirazının bulunmadığını ve düzenlenen bu kur farkı faturalarının ticari defter kayıtlarında bulunduğunun görülmüş olduğunu, ticaret neticesinde, davacı tarafın cari hesap ekstrelerin de ve resmi defterlerinde 18.014,90 TL tutarın davacı tarafın alacağı bulunduğunu, davalı taraf cari hesap ekstrelerin de ve resmi defterlerinde 12.923,68 TL tutarın davalı tarafın borcu olduğu bulunduğunu, aradaki farkın davacının tarafından kesilmemiş ancak kur değerlemesi yapılmış cari hesap kayıtlarından kaynaklandığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davacının talebinin davalı taraftan olan cari hesap alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde taraf defteri arasında farkın sebebinin davacı tarafından yapılan kur farkı değerleme kaydından kaynaklandığı, yetkili icra dairesinde takibin TL cinsinden yapıldığı, taraflar arasında kur farkı değerlemesi yapılabileceğine dair bir sözleşmenin sunulmadığı, mevcut durum itibari ile ispat yükünün davacı tarafta olduğu, ne var ki davacı tarafından kur farkı değerleme kaydının yapılabileceğine ilişkin bir delilin sunulmadığı, açıklanan bu nedenlerle açılan davanın kısmen kabulüne, davacı tarafın alacağın likit olması sebebi ile icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …… E sayılı dosyasında davalının itirazının 12.923,68 TL’lik kısmına İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 12.923,68 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile ‭2.584,736 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 882,82 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 828,42 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden 935,09 TL’sinin davalıdan, 384,91 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafça yapılan ilk dava açılış harç gideri 108,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 709,00 TL yargılama giderinden kabul oranı (%70,84) ret oranı (%29,16) dikkate alınarak hesaplanan 502,26TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip ……
¸

Hakim …
¸