Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/537 E. 2020/473 K. 11.08.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/537 Esas
KARAR NO : 2020/473

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 07/08/2020
KARAR TARİHİ : 11/08/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/08/2020

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin web portalı sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, İstanbul İlinde 20/09/2012 tarihinde faaliyete geçmiş olduğunu, İstanbul ……. Noterliği’nin 20.09.2012 tarih …… yevmiye numarası ile tasdik edilmiş olunan ortaklar pay defterinin tüm aramalara rağmen bulunamamış olduğunu, müvekkili şirketin pandemi döneminde faaliyetlerinin bir kısmını/tamamını mücbir sebep nedeniyle durdurmak zorunda kaldığını, bu dönemde de personellerin bir kısmını ücretsiz izne çıkarmış olduğunu, bir kısmı için de kısa çalışma ödeneğine başvuru yapmak durumunda kaldığını, bu esnada da şirketin pay defterinin personelin el değiştirmesi nedeniyle kaybolduğunun aramalar sonucunda fark edilmiş olduğunu beyanla; pay defterinin kaybolması nedeniyle zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
HMK madde 138 uyarınca dava şartları ve ilk itirazlar dosya üzerinden karar verilebileceği dikkate alınarak mahkememizce öncelikle dava şartları incelenmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 87/2 maddesinde belirtilen tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerin zayi olması sebebiyle kendisine bir belge verilmesine ilişkindir.
Bu madde hükmünde bir tacir saklamakla yükümlü olduğu defter ve kağıtlar, yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa, tacir, kendisine zayi belgesi verilmesini mahkemeden isteyebilir. Maddede yer alan “gibi” sözcüğü açıklanan olayların sınırlı sayılı olmadığını göstermektedir. Tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği gibi, olayın şüpheden uzak bir şekilde meydana geldiğine mahkemenin kesin kanaat getirmesi gerekmektedir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesi ile davacı şirkete ait ortaklar pay defterinin zayi olduğundan bahisle huzurdaki davayı açmış ise de; tüm dosya kapsamı ile birlikte gözetildiğinde somut olayda talep konusu ortaklar pay defterinin muhafazasında gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği, kayıp olayının şirket çalışanlarının kendi kusurundan kaynaklandığı (Y.11.HD 04/02/2018 tarih, 2006/14049 Esas, 2008/956 Karar) anlaşılmakla; davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından bu hususta yeniden harç alınmasına yer OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, 5235 sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.11/08/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸