Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/536 E. 2022/86 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/536 Esas
KARAR NO : 2022/86

DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 07/08/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava konusu çekin keşidecisi, ….. Mobilya Del. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye 14/01/2020, 29/01/2020, 05/02/2020, 03/03/2020, 19/03/2020 tarihli faturalara konu malların satışını yapmış olduğunu, bu alışverişe ilişkin faturaların müvekkilinin ticari defterlerine işlenmiş olduğunu, müvekkilinin borçlusu olan ….. Mobilya Del. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin müvekkili şirkete olan borcuna karşılık 30/03/2020 tarihinde ….. Bankası ….. Şubesine ait keşidecisi ….. Mobilya Del. San. ve Tic. Ltd. Şti. olan vadesi 30/06/2020 tarihi olan ve ….. çek nolu 16.000,00 TL bedelli dava konusu çeki keşide ederek müvekkiline vermiş olduğunu, bu çekin borçlu şirketten 30/03/2020 tarihli tahsilat makbuzu kesilerek teslim alınmış olduğunu, söz konusu çekin müvekkilinin muhasebe kayıtlarına işlendiğini, müvekkili şirketin dava dışı ….. İthalat İhr. ve Dış Tic. A.Ş.’den mal alışverişi yapmış olduğunu, ….. A.Ş.’ye olan borcuna mahsuben ödeme yapmak istemiş ve ….. Ltd. Şti.’den teslim aldığı çeki cirolayarak 16/04/2020 tarihinde çekin muhasebe kayıtlarında da ….. A.Ş. adına çıkışını yaparak ve çeki ….. ibaresini yazarak cirolayarak aynı tarihte kargoya vermiş olduğunu, çekin muhasebe kayıtlarından çıkışı yapıldığı 16/04/2020 tarihinde ….. Kargo vasıtası ile ….. İth. İhr. A.Ş.’ye gönderilmiş olduğunu, ancak çekin kargo dağıtımı sırasında çalındığının anlaşılmış olduğunu, çekin karşı tarafa teslim edilemeden ve müvekkilinin yetkili hamil olduğu esnada çalınmış olduğunu, çekin çalınması üzerine, çalındığında vadesi henüz gelmediğinden kötü niyetli 3.kişilerin eline geçmesi tehlikesi karşısında çek bedelinin ödenmemesi yönünde ödeme yasağı talebi ile İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ….. E. sayılı dosya ile çekin iptali ve ödeme yasağı istemi ile dava açılmış olduğunu ve mahkemece ödeme yasağı kararı verilmiş olduğunu, bu davanın henüz derdest olduğunu, mahkemece 21/07/2020 tarihli ara karar ile çekin yetkili hamili olduğunu iddia eden davalı tarafından ibraz edildiği belirtilerek kendilerine TTK:758.maddesi gereğince çek istirdat davası açmak üzere 15 günlük süre verildiğini, ara karar gereği yasal süresi içinde istirdat davası açmak zarureti hasıl olduğunu, dava açma aşamasında iken çek ile ilgili davalı tarafından müvekkili keşideci ve diğer cirantalar aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığının haricen öğrenilmiş olduğunu, müvekkilinin kendisinden sonra çekte cirosu bulunan cirantaları ve davalıyı hiçbir şekilde tanımadığını beyanla; öncelikle ….. Bankası ….. Şubesine ait keşidecisi ….. Mobilya Del. San. Ve Tic. Ltd. Şti. olan 30/06/2020 keşide tarihli ….. çek seri nolu 16.000,00 TL bedelli çekin davalıdan istirdatına ve yetkili ve meşru hamil müvekkiline iadesine, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. sayılı takibinde ve bu takip dayanağı ….. Bankası ….. Şubesine ait keşidecisi ….. Mobilya Del. San. Ve Tic. Ltd. Şti. olan 30/06/2020 keşide tarihli ….. çek seri nolu 16.000,00 TL bedelli çek ile ilgili müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine, takibin ve çekin iptaline, İ.İ.K. gereğince %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davalı tarafından çalıntı çekle ilgili kötü niyetli olarak başlatılan Küçükçekmece ….. İcra Müd.’nün ….. nolu icra takibi ile ilgili olarak takdir edilecek teminat karşılığında İ.İ.K. 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; söz konusu ….. bu davada dava şartı olarak zorunlu arabulucuk başvurusu yapılmamış olduğunu, ….. bu sebeple davanın usulden reddi gerektiğini, huzurdaki bu davada davacının (borçlu), davalı müvekkilinin ise alacaklı olduğunu, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmaması veya değiştirilmemesi ve davanın da lehine sonuçlanması durumunda, hükmün kesinleşmesine kadar alacağını tahsil edemeyecek olması nedeniyle mağdur (zararlı) olacak olanın davalı müvekkili olduğunu, kanunun her iki taraf için de hazırlandığı ve sadece davacı (borçluyu) korumaya yönelik olmadığını, davacının talebinin dava açılmadan arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemesi kanunda öngörülen gerekçelerden yoksun olması, mahkememiz kararının açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığının gösterilmemesi, gerekçesiz oluşu ve bu nedenle Anayasaya, HMK’na ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararına, yerleşik Yargıtay içtihatlarına açıkça aykırılığı nazara alınarak dosyamızdan verilen İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİNE karar verilmesini talep ettiklerini, davacı her ne kadar söz konusu çeklerin kargo aracından çalındığını iddia etse de buna ilişkin savcılık şikayeti tutanağından (İÇERİĞİNDEN ÇEKLERİN KARGODA OLDUĞU İSPATLANMAMIŞTIR) başka herhangi bir belge ibraz etmemiş ve ilgili çekleri kargo firmasına teslimine ilişkin dosyaya ispata yarar bir belge sunmamış olduğunu, davacı yanın, dava konusu çekin kargoda çalınması suretiyle zayi edildiği iddiasının hayatın olağan akışına oldukça aykırı olduğunu, çek zayi davalarının büyük çoğunluğunun ….. bu sebeple açılmakta olduğunu, çeklerin kargo şirketleri tarafından dahi kabul edilmediği bilinmesine rağmen görülmekte olan çoğu davada çeklerin kargoda çalındığının iddia olunduğunu, bu husus kötüniyetli davacıların sıklıkla başvurduğu ve çalındığını kesin delillerle ispat edemedikleri bir yol olduğunu, bu iddiaların hukuken korunmasının mümkün olmadığını, davacı şirket açısından ağır kusur teşkil eden bir fiil söz konusu olduğunu, bu sebeple davacı tarafın kusurlu eylemiyle zarar oluşumuna tek başına sebebiyet vermiş olduğunu, bu sebeple davacının, oluşan zararın tamamından tek başına sorumlu olduğunu ve TTK ilgili hükümleri uyarınca iyi niyetli meşru hamil olan müvekkiline karşı ….. bu davanın dinlenemeyeceğini, müvekkilinin, dava konusu çekin meşru, haklı ve iyiniyetli hamili olduğunu, bu nedenle çekin zayi edilmis olmasının müvekkilinin yetkili hamil olmasına engel teşkil etmeyeceğini, davacı tarafın çekin zayi ediliş şekline ilişkin beyanları bir an için kabul edilse dahi, davacının bu sonucun oluşmasına kendi fiili ile sebebiyet vermiş, ancak asıl zarar görenin bugün itibarıyla alacağına kavuşamayan müvekkili olduğunu, davacının müvekkilinin kötüniyetli veya ağır kusuru olduğunu şifahi ve tahmini beyanlarla degil kesin delillerle ispat etmek zorunda olduğunu, alacağına kavuşamayan müvekkilinin iyi niyetli meşru hamil olduğunu, müvekkilinin çeki elinde bulunduran hamil sıfatıyla çeki edinme sebebini kanıtlamakla dahi yükümlü olmadığını, bu hususun yüksek mahkemenin yerleşik içtihatlarıyla sabit ve kıymetli evrak hukukunun temel ilkesi olan “ MÜCERRETLİK İLKESİ ” nin gereği olduğunu, ( YARGITAY 11 H.D. E: 2002/360 K: 2002/648 T:29.1.2002 sayılı ilamı) davacının çek iptali davası açıldığına yönelik itirazının da yersiz olduğunu, sözü edilen davanın muhatabının müvekkili olmadığını işbu davanın tek taraflı olarak açılmış çek iptali davası olduğunu, müvekkilinin yetkili hamil olup kendisinin taraf olmadığı ve hasımsız olarak açılan dava sonucunda çekin iptaline dahi karar verilmiş olsa bu durumun alacaklı olan müvekkilinin takip hakkını etkilemeyeceği gibi ihtiyati haciz kararı alınmasına da engel olmadığını beyanla; öncelikle dava şartı olan arabuluculuk başvurusu yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, tedbire itiraz ettiklerini ve tedbir talebinin reddine karar verilmesini, davanın reddine, davacı tarafın İİK.m. 72 uyarınca % 20 den az olmamak üzere tazminat ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı yanında asli müdahil olan ….. Mobilya Dekorasyon San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili vermiş olduğu talep dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ticari çalışmasından dolayı ….. bu davanın asıl davacısı olan …. Boya Ltd Şti’ne 30/06/2020 tarihli ….. numaralı 16.000.TL bedelli çeki keşide ederek teslim etmiş olduğunu, asıl davacının ticari ilişki içinde olduğu ….. A.Ş. adına defter ve kayıtlarında çıkışını yapmak suretiyle ….. ibaresini yazarak cirolamak suretiyle bu firmaya teslim edilmek üzere ….. Kargo firmasına teslim ettiği gönderisinin taşıma işini yapan ….. Kargo şirketi elinde dağıtımda iken hırsızlık eylemine maruz kalmış ve çekinde içinde bulunduğu …. nolu gönderinin çalınmış olduğunu, davacı ….. Ltd Şti’nin, meşru hamil halinde iken çekin rızası hilafına çalınmak suretiyle elinden çıkmış olması sebebiyle ödeme tarihi henüz gelmemiş bulunan çek yaprağı için İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesinde ….. E sayılı ödeme yasağı istemli çek iptali davasını açmış olduğunu, İzmir ….. Asliye Ticaret Mahkemesinde teminat alınmak suretiyle ödeme yasağı konulmuş ve Ticaret Sicil Gazetesinde 3 kez ilan yaptırılmış olduğunu, mahkeme tarafından bankaya ödeme yasağı yazısı gitmiş olduğunu, keşideci müvekkilinin ödeme ve ibraz gününde banka hesabının ödeme yapmaya da müsait olduğunu, ancak ödeme yasağı kararı nedeniyle banka tarafından işlem yapılamamış olduğunu, ancak davalı şirketin Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D…… dosyası ile İhtiyati Haciz kararı aldırmış ve Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünde işleme koymuş olduğunu, çek keşidecisi olan müvekkilinin yasal yükümlülüğünü yerine getirmiş ve çek bedelini bankada hazır bulundurmuş olduğunu, çek bedelinin -kötüniyetli- hamili olan davalıya bankaca ödenmemesinin sebebinin, keşideci müvekkilininin tamamen dışında, lehtar ciranta ….. Ltd Şti’nin açtığı zayi nedeniyle iptal davasındaki ödeme yasağından kaynaklanmakta olduğunu, bu konuda keşideci müvekkilinin herhangi bir kusur ve sorumluluğu veya yasal bir yükümlülüğü bulunmadığını, hamil -davalı- alacaklının çeki bankaya ibraz ettiğinde çek bedelinin hazır bulunduğunu bilmekte, men kararını bilmekte olup çekin arkasına ödemeden men kararını veren mahkeme ve dosya bilgileri yazılmış durumda olduğunu, çek tutarını bankadan tahsil edemeyen ve çekin arkasına şerh yazılan hamilin yapması gereken hususun TTK.’nın 818/1.s.maddesi yollamasıyla aynı Yasanın 763.maddesi uyarınca çeki mahkemeye ibraz ederek ödeme yasağı kararının kaldırılmasını istemekten ibaret olduğunu, bunu yapmak yerine ihtiyati haciz talep etmek cihetine gitmiş olduğunu, davalının kötüniyetli hamil olduğunu, zira çek ibraz edildiğinde çalıntı çek yaprağı için ödemeden men kararını bilmekte olup çekin arkasına ödemeden men kararını veren mahkeme ve dosya bilgileride verilmiş durumda olduğunu, bu andan sonra basiretli ve hukuka uygun davranmak yerine alacaklıdan mal kaçırma iddiası ile İhtiyati Haciz kararı almış olduğunu, bunun iyiniyetli hamil davranışı olmadığını, davalı alacaklının meşru son hamil olmadığını, çalınmak suretiyle ödemeden men yasağı konulduğunu bildiği çeki ihtiyati haciz yoluyla tahsile kalkanın kötüniyetli alacaklı olduğunu, müvekkilinin meşru hamil olmayan davalı alacaklıya cebri icra tehdidi altında bir ödeme yapması halinde, İzmir …. Asliye Ticaret mahkemesinin ….. E sayılı dosyasından çek iptali halinde ikinci kez bu sefer meşru son hamil olan ….. Ltd Şti ye bir ödeme yapmak zorunda kalması sözkonusu olacağını, bu nedenle menfi tespit ve çek istirdatı talep eden davacının en son meşru hamil …. Ltd Şti yanında ASLİ MÜDAHİL DAVACI olarak katılmak yolunda hukuki faydaları doğmuş olduğunu, davalı alacaklı müvekkilinin işyerinde zaten fazla fazla kaydi haciz işlemi yaptığı halde menkul haczi ve muhafaza işlemi için cebri icra işlemi uygulamış bu cebri icra tehdidi altında müvekkilinin İcra dosyasına İhtiyati Haciz masraflarını ve çek miktarını ödemek zorunda kalmış olduğunu, ödemenin halihazırda İhtiyati Haciz halindeki kesinleşmemiş icra dosyasında olduğunu, dosya davacısı tarafından icra dosya borcu zaten yatırılmış ve teminat da sunulmuş takibin durdurulmuş olduğunu, müvekkilinin de çek bedelini bir kez daha icra dosyasına ödemiş olduğunu, müvekkili yönünden de icra dosyasına yatırılan bedelin alacaklıya ödenmemesi yönünden dosyada var olan teminat da dikkate alınarak takdiren teminatsız olarak takibin durdurulması ve paranın ödenmemesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini beyanla; gerekli harcın alınması suretiyle davacı yanında Asli Müdahil davacı olma taleplerinin kabulüne, ivedilikle davalı tarafından çalıntı çek ile ilgili başlatılan ve ihtiyati haciz aşamasında bulunan Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. numaralı icra takibi ile ilgili olarak İİK 72/3 gereğince (ihtiyati haciz işlemlerinide kapsayacak şekilde) ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. sayılı takibinde ve bu takip dayanağı ….. Bankası ….. Şubesinden müvekkili tarafından keşide edilen ….. seri nolu 16.000.TL çalıntı çek ile ilgili olarak müvekkili şirketin meşru hamil olmayan davalıya borlu olmadığının tespitine ve %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatını ödemeye mahkum edilmesine, (Terditli talepleri : müvekkili tarafından icra tehdidi ile alacaklıya ödeme yapılması halinde ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenen bedelin istirdatı yönünde taleplerini de içermekte olduğunu) yargılama gideri ve vekalete ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, kıymetli evraktan kaynaklı istirdat davası olup, uyuşmazlık; davaya konu ….. Bankası ….. Şubesine ait keşidecisi ….. bu davada asli müdahil olan ….. Mobilya olan, 30/06/2020 tarih 16.000,00 TL bedelli çekin davacı elinden rızası dışında çıkıp çıkmadığı, Davalı tarafın dava konusu çeki iyi niyetle iktisap edip etmediği, dava konusu çek davacı elinden rızası hilafında çıkmış ise davalı tarafın iyi niyetinin korunup korunmayacağı, davacı ve asli müdahilin Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. E. Sayılı dosyasında davalıya borçlu olup olmadığının tespitine, çekin davacı tarafa aidesine, davanın kabulü halinde davacı ve asli müdahil lehine icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarındadır.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusu, asli müdahil ….. Mobilya ve dava dışı …. Tekstil aleyhine 16.000,00 TL asıl alacak, 100,82 TL asıl alacağın değişen oranlarda işlemiş faizi, 1.600,00 TL %10 çek tazminatı, 48,00 TL %0,3 komisyon olmak üzere toplam 17.748,82 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşıldı.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….. soruşturma sayılı dosyasının uyap suretleri, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısı, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısı, ….. Kargo Genel Müdürlüğü’nün cevabi yazısı ve delil niteliğindeki tüm bilgi ve belgeler dosyamız içerisine aldırılmıştır.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….. soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde müştekisinin kargo çalışanı olduğu, faili meçhul olduğu ve dosyada daimi arama kararı bulunduğu görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Bu durum karşısında davada ispat yükü çekin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır.
Esas dava ve asli müdahil tarafından açılan dava, kargoda kaybolan çekin istirdatı ve çek nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti davalarıdır. Esas dosya davacısı ve asli müdahil imzalarını inkar etmemektedir. Rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çeklerin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çeklerin yetkili hamili olduğunu, keşideci konumunda olan asli müdahilin ise dava konusu çekte yer alan imzanın kendisine ait olmadığını kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Bu durum karşısında davada ispat yükü çekin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ve asli müdahile ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır. Somut olayda dava konusu çeklerin kargoya verilmesinin ardından kaybolduğu, davacının elinden rızası hilafına çıktığı hususunda ihtilaf bulunmamakta olup uyuşmazlık, çekin yeni hamili olan davalının çekin iktisabı sırasında kötü niyetli veya ağır kusurlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava konusu çekin çalınması sebebiyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….. soruşturma sayılı dosyasında yürütülen soruşturmada müştekisinin kargo çalışanı olduğu, faili meçhul şüpheli yönünden soruşturmanın devam ettiği ve daimi arama kararı verildiği anlaşılmasına göre çekin davalı tarafından çalındığına ilişkin bir iddia bulunmadığı gibi söz konusu soruşturma dosyasında davalının veya diğer cirantaların şüpheli konumunda olmadığı, davalı tarafın kötüniyetli olduğunu gösterir nitelikte dosya kapsamında delil bulunmadığı, bu itibarla iyiniyetli 3. kişi konumundaki davalıya karşı menfi tespit iddiasının ileri sürülemeyeceği anlaşılmakla esas davanın ve asli müdahil tarafından açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar gerekçeli kararın yazımı aşamasında kısa kararda davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebi hakkında hüküm kurulmadığı görülmüş ise de, HMK m.305/A gereği hükmün tamamlanması yoluna gidilmiş ve hükme “davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine,” ibaresi eklenmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
ESAS DAVANIN VE ASLİ MÜDAHİL TARAFINDAN AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
Davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine,
1-Esas davada alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 273,24 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 192,54 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-Asli müdahil tarafından açılan davada alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 273,24 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 192,54 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde asli müdahile İADESİNE,
3-Davacı tarafça ve asli müdahil tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacı ve asli müdahilden alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair davacı vekilinin ve asli müdahil vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip ….
¸

Hakim ….
¸