Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/53 E. 2022/710 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/53 Esas
KARAR NO : 2022/710

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan …plaka sayılı çekici araç ile maktül …’un içinde bulunduğu … plaka sayılı kamyona çarpmak suretiyle …’un vefatına neden olduğunu, Büyükçekmece C.Başsavcılığının … Soruşturma nolu dosyasında alınan 30/08/2012 tarihli bilirkişi raporuna göre davalı …’in asli kusurlu olduğunu, ayrıca Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen …. tarihli raporda davalı …’in olayın oluşumunda tamamen kusurlu olduğunu, müteveffa …’un kusursuz olduğunun bildirildiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla anne … için 20.000 TL manevi, 1.000 TL maddi, kardeş … için 10.000 TL, kardeş … için 10.000 TL kardeş … için 10.000 TL manevi tazminatın ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı sigorta şirketinden manevi tazminat talep etmediklerini belirtmiştir.
CEVAP; Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; …plakalı aracın …. numaralı zorunlu Mail Sorumluluk(Trafik} Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı müvekkili şirketin sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami 225.000. TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın, davadan önce müvekkili şirkete başvuruda bulunmadığını, şirketin yasal faiz sorumluluğunun ancak davanın açıldığı tarihten 8 gün sonraki tarihten itibaren söz konusu olabileceğini, mahkemece Adli Tıp Kurumu ve Trafik İhtisas Dairesi” tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda, aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile “destekten yoksun kalma” tazminatının hesaplanmasını talep etmiştir.
Davalılar … ve … San, Tic, Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile müvekkili … hakkında taksirle adam Öldürme suçundan Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı davasının devam ettiğini , 04.03,2013 tarihli celsede dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine kusur incelemesi yönünden üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılmak üzere gönderildiğini, müteveffanın davacılar ile yaklaşık on yıldır görüşmediğini ve kullanmış olduğu tırda yaşadığını ve yatıp kalktığını, davacılar ile arasında hiçbir manevi bağın bulunmadığını , davacıların maddi tazminat talebi açısından diğer davalı … Sigorta’mn maddi zararları gidermiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin … Esas, .. Karar sayılı ve 15/06/2017 karar tarihli ilamı ile; “I-1- Maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, 58.158,15 TL maddi tazminatın 24.08.2012 kaza tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, II-1-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; a)Davacı … için 15.000 TL ,
b)Davacı … için 7.500 TL, c)Davacı … için 7.500 TL, d)Davacı … için 7.500 TL
Manevi tazminatın 24.08.2012 kaza tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalılar … ile … San. Tic. Ltd. Şti’nden alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” dair verilen karara karşı davacılar vekili ile davalı .. Sigorta A.Ş.vekili istinaf yasa yoluna başvurusunu üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin …. Hukuk Dairesi’nin … Esas, .. Karar sayılı ve 29/11/2019 karar tarihli ilamı ile “Dosya kapsamınında kusur oranının tespiti yönünden alınan 04/03/2015 tarihli bilirkişi raporunda Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin bozma öncesi … esas sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu ve Karayolları bilirkişilerinden oluşturulan heyet raporlarına göre kusur değerlendirilmesi yapılarak davalı ….’ın %100 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bilahere Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının Yargıtay bozma kapsamında Karayolları Trafik Bilirkişi heyetinin düzenlediği 10/02/2015 tarihli bilirkişi raporu ile davalı ….’ın asli, destek ….mi ve diğer müştekilerin tali kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bu doğrultuda dosya kapsamında aynı bilirkişiden alınan 07/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda davalı …’ın % 75, destek …’nin %25 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve .. Karar sayılı kararında 10/02/2015 tarihli kusur bilirkişi heyet raporu hükme esas alınmış, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Bu doğrultuda dosya kapsamında ve Ceza dosyasında alınan kusur raporları arasında çelişki bulunmaktadır. Bu nedenle ceza mahkemesinde kesinleşen maddi olgular nazara alınarak dosya kapsamındaki kusura ilişkin kök ve ek rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için İTÜ Trafik Kürsüsü yada Karayolları Fen Heyetinden yeni bir rapor alınarak kusur oranın belirlenmesi ve akabinde sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Dava dilekçesinde desteğin şoförlük yaptığı belirtilmiş, yargılama sırasında desteğin çalıştığı …. Limited Şirketi tarafından Haziran, Temmuz ve Ağustos 2012 yılına ait ücret bordroları sunulmuştur. 04/03/2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda, ücret bordrosu doğrultusunda desteğin asgari ücret aldığı kabulü ile hesaplama yapılmış, davacı vekili tarafından rapora itiraz edilerek emsal ücret araştırması yapılması talep edilmiş, bunun üzerine mahkemece yapılan araştırma sonucunda UTSYD tarafından 3.200-3.400 TL emsal ücret bildirilmiş ve hükme esas alınan 20/05/2016 tarihli ek raporda, desteğin geliri aylık 3.300 TL (asgari ücretin 3,73 katı) kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Dosya içerisinde desteğe ait en son bordro örneği bulunmakta olup buna göre desteğin Ağustos 2012 tarihinde net 538,64 TL ücret aldığı anlaşılmakla, bu somut durum karşısında desteğin 3.300,00 TL gelir elde edeceğinin kabulü ile bu doğrultuda hüküm tesisi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı sigorta vekilinin bu bende ilişkin istinaf başvurusunun yerinde olduğu tazminat hesabında desteğin maaş bordrolarına göre yapılan hesaplamanın hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır (Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/16731 Esas ve 2018/971 Karar sayılı ilamı) Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir. Buna göre öncelikle gelirin tamamının, yardım görenlere tahsis olunmuş varsayılamayacağı, ölenin gelirinden bir bölümünü kendisine ayıracağı, bu tahsisten vazgeçilemeyeceği ve bu suretle yardımın (payların) geliri yutmaması ilkesi dikkate alınmalıdır. Ayrıca ölenin kendi geçim masraflarından artan miktarın tamamının (hiçbir tasarruf düşüncesine yer bırakmadan) destek görenlere dağıtılması da kabul olunamaz. Öte yandan, destek görecek kimselere ayrılacak miktar da, bunların ihtiyaçlarının toplamı kadar olmalıdır. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin annesi yönünden herhangi bir açıklama yapılmaksızın 1/4 pay ayrılarak hesaplama yapılmıştır. Desteğin nüfus kaydı dosya içerisine alınmamıştır. Dosya kapsamına Uyap sisteminden desteğin tanımlaması yapılarak alınan nüfus kaydına göre destek iki kez boşanmış olup 35 yaşında 2. kez boşanmış ve bir çocuklu olarak vefat etmiştir. Buna göre hayatın olağan akışına göre ileride evleneceği ve bir çocuk sahibi daha olacağı kabul edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması (davalı lehine kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla) gerekirken, eksik ve hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/2507 Esas ve 2018/12483 Karar sayılı ilamı). Dosyada bulunan ruhsat bilgilerine göre, davalıya sigortalı araç yük naklinde kullanılan ticari nitelikteki bir kamyon olduğuna göre kabul edilen destekten yoksun kalma tazminat tutarlarına ticari faiz uygulanmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. Faizin başlangıç tarihine yönelik davalı sigorta vekilinin istinafı değerlendirildiğinde; dava tarihinden önce davacı tarafça davalıya herhangi bir başvuru yapılmamıştır. Başka bir deyişle, davalı dava öncesinde temerrüde düşürülmemiştir. Bu nedenle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak alınması gerekirken olay tarihi olarak alınması usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı vekilinin bu yöne değinen istinaf itirazı yerindedir. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalı Sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. ” gerekçesi ile mahkememizce verilen ilam kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … . Hukuk Dairesi’nin 29/11/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamındaki hususlar da göz önüne alınarak, kusur raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi için dosyanın Karayolları Trafik Kürsüsünden seçilecek 3’lü bilirkişi heyetine tevdi ile rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş olup, alınan bilirkişi heyeti raporunda özetle; …plakalı çekici sürücüsü …’in, meydana gelen olayda %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı kamyon sürücüsü …’un, meydana gelen olayda %25 oranında kusurlu olduğu, park halindeki diğer kamyon ve çekici sürücülerinin, … plakalı kamyon sürücüsü …’un vefat ettiği ilk çarpışmanın gerçekleştiği olayla ilgili herhangi bir kusurlarının bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamında alınan nüfus kayıtlarına göre destek iki kez boşanmış olup, 35 yaşında 2 kez boşanmış ve 1 çocuklu olarak vefat etmiş olup, buna göre hayatın olağan akışına göre ileride evleneceği ve 1 çocuk sahibi olacağı daha kabul edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması( davalı lehine kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla) için dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile BAM kaldırma kararı doğrultusunda önceki aktüerya bilirkişisinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, aktüerya bilirkişisi ek raporunda özetle; 24.08.2012 tarihinde meydana gelen Trafik kazası sonucu vefat eden …’un geride kalan; hak sahibi davacı annesi …’un Nihai ve Gerçek Maddi zararının (26.780,70)TL’den ibaret bulunduğu, Poliçe Limitinin 225.000,00-TL olduğu ve poliçe limitinin altında kaldığı, davacı vekilinin talebi ıslah ile 77.544,21-TL. Olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tarafların beyan ve itirazları tek tek irdelenmek üzere ve son yapılan asgari ücret değişiklikleri nazara alınarak dosyanın ek rapor tanzimi için önceki bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup, aktüerya bilirkişi 2. ek raporunda özetle; 24.08.2012 tarihinde meydana gelen Trafik kazası sonucu vefat eden …’un geride kalan; hak sahibi davacı annesi …’un Nihai ve Gerçek Maddi zararının 59.690,25-TL’den ibaret bulunduğu, poliçe limitinin 225.000,00-TL olduğu ve poliçe limitinin altında kaldığı, davacı vekilinin talebi ıslah ile 77.544,21-TL olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 29/11/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı kaldırma kararı hep birlikte değerlendirilmesinde ;Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamı, toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, 24.08.2012 tarihinde davalı …’in sevk ve idaresindeki …plakalı araçla seyir halinde iken davacıların murisi …’un içerisinde istirahat halinde olduğu … plakalı araca çarpması sonucu, … vefat etmiştir. Büyükçekmece … ASCM’nin … E- … K. Sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda sanık sürücü …’in asli kusurlu , müteveffanın kusursuz olduğu belirtilerek, bu kusur oranına göre mahkumiyet tesis edilmişse de, Yargıtay … CD’nin 04.11.2014 tarih …. E- … K. Sayılı kararında kusur ile ilgili yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınması gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur. Bozma üzerine yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmış, raporda sanığın asli, mütevvafanın tali kusurlu olduğu tespit edilmiş, bu kusur oranlarına göre mahkemenin … E- … K sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verilmiş; karar Yargıtay tarafından onanarak 20.06.2016 tarihinde kesinleşmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 29/11/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamındaki hususlar da göz önüne alınarak, kusur raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi için dosyanın Karayolları Trafik Kürsüsünden seçilecek 3’lü bilirkişi heyetine tevdi ile rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş olup, alınan bilirkişi heyeti raporunda …plakalı çekici sürücüsü davalı …’in, meydana gelen olayda %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı kamyon sürücüsü mütevvefa …’un, meydana gelen olayda %25 oranında kusurlu olduğu, park halindeki diğer kamyon ve çekici sürücülerinin, … Plakalı kamyon sürücüsü …’un vefat ettiği ilk çarpışmanın gerçekleştiği olayla ilgili herhangi bir kusurlarının bulunmadığına dair rapor düzenlenmiştir. Dosya da alınan aktüerya bilirkişi raporuna göre de ; davacı …’un nihai ve gerçek maddi zararının 79.586,99 TL olduğu bildirilmiş olup bilirkişi raporu dikkate alınarak kazanın oluşumunda davalı …’in %75, müteveffa …’un %25 kusurlu olduğu davacı anne …’un, müteveffanın ölümü nedeniyle gerçek ve nihai maddi zararının 79.586,99 TL olarak tespit edilmekle; bu zararın davalı sürücünün % 75 kusuruna isabet eden 59.690,25 TL itibariyle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davalı sürücü …’in kazaya sebebiyet veren olarak, davalı araç davalı … Şti adına trafikte kayıtlı olduğundan, anılan şirketin araç işleteni olarak; davalı sigorta şirketinin ise davalı aracın sigortacısı olarak maddi tazminat miktarından sorumlu oldukları anlaşılmakla, maddi tazminat davasında her 3 davalının müteselsil sorumlu olduklarının kabulü gerekmiştir.
Dava konusu kaza sonucunda, müteveffa …’un vefatı nedeniyle davcı …’un anne olarak; diğer davacıların ise kardeş olarak yaşadıkları psikolojik çöküntü, elem ve acı, telafisi imkansız manevi zararları nedeniyle kaza tarihi , olayın oluş şekli ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak evladını kaybeden anne davacı …’un yaşadığı acının ağırlığı dikkate alınarak 15.000 TL , kardeşleri davacılar olan … için 7.500 TL , davacı … için 7.500 TL , davacı … için 7.500 TL manevi tazminatın 24.08.2012 kaza tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalılar … ile … San. Tic. Ltd. Şti’nden alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Maddi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
59.690,25-TL maddi tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 18/02/2013 tarihinden itibaren, davalılar … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden kaza tarihi olan 24/08/2012 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
a-Alınması gereken 4.077,44-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 174,20-TL ile 262,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 3.641,24-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b-Dava ilk açılış harç gideri olan 460,50-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
c-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
d-Davalı … Sigorta A.Ş., … San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı davacı …’tan alınarak davalılar … Sigorta A.Ş., … San. ve Tic. Ltd. Şti. ve …’e verilmesine,
e-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 4.202,40-TL’den kabul oranına göre hesaplanan 3.202,28-TL’nin 1/2’si olan 1.601,14‬-TL’nin davalılar davalılar … Sigorta A.Ş., …. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
f-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 140,00-TL’den red oranına göre hesaplanan 32,24-TL’nin davacıdan alınarak davalı … Sigorta’ya verilmesine, bakiye kısmın davalı sigorta şirketi üzerinde bırakılmasına,
2-Manevi Tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
a)Davacı … için 15.000,00-TL
b)Davacı … için 7.500,00-TL
c)Davacı … için 7.500,00-TL,
d)Davacı … için 7.500,00-TL manevi tazminatının kaza tarihi olan 24/08/2012 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılar … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
e)Alınması gereken 2.561,63-TL harcın davalılar … ve …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
f)Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
g)Davalılar … ve …. San. ve Tic. Ltd. Şti. kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Davalılar … ve …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
h-Davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 4.202,40-TL’den kabul oranına göre hesaplanan 3.202,28-TL’nin 1/2’si olan 1.601,14‬-TL’nin davalılar … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı … Sigorta vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır