Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/522 E. 2021/442 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/522
KARAR NO : 2021/442

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/07/2020
KARAR TARİHİ : 21/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 22/04/2021

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin 150.000 TL sermaye karşılığı 1500 adet payını devraldığını, davalı şirketin diğer yetkilisi … ile birlikte davalı şirketi müştereken temsile yetkili olduğunu, müvekkilinin şirket hisselerini devralmasından sonra faaliyetinin bulunmadığını, diğer şirket yetkilisinin dürüstlük kuralına aykırı davranışlarının olduğunu, şirket için emek ve mesaisinin bulunmadığını, diğer yetkiliye telefonla dahi ulaşamadığını, bu sebeple şirketin gelir elde edemediğini, güven ilişkisinin zedelendiğini belirterek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı usule uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davalı şirketin sicil kayıtları ve beyannameleri celp ve tetkik olunmuş ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosyanın bir sektör uzmanı ve bir SMM bilirkişiye tevdii ile şirketin feshi için haklı sebep şartının gerçekleşip gerçekleşmediği, istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir çözüme hükmedilip hükmedilemeyeceğinin tespiti ile bilirkişi raporu tanziminine karar verilmiştir.
… ve Prof. Dr. … tarafından düzenlenen raporda , davacının şirkette %30 hisseye sahip ortak ve müdür olduğu, fiilen herhangi bir sermaye ödemesinde bulunmadığı, davalı şirketin 2020 Yılı için ibraz edilen kaşesiz ve İmzasiz mali verilerden stok tespit imkanı bulunmadığı, şirketin fiilen faaliyet dışı olduğu, dava dosyası ile ilgili sadece davacı avukatı ile şirket muhasebecisinden sınırlı bilgi ve belge temin edildiği, ancak gerek dava dosyasında yer alan belge ve beyannameler, gerekse muhasebeciden temin edilen mizan ve beyannamelerin şirket hakkında somut bir kanaate ulaşmaya yeterli olduğu, ….’a muhasebeci vasıtasıyla da ulaşılamadığı, alışlarının sadece Aralık 2019 döneminde 3 adet gümrük giriş beyannamesiyle ithal edilen emtiadan ibaret olduğu, satışlarının, ekte sunulan biri fiyat farkına ait olmak üzere 4 adet faturadan ibaret olduğu, Ocak 2020 döneminden 31.12.2020 tarihine kadar geçen sürede herhangi bir alış veya satış (Ağustos 2020 dönemimdeki fiyat farkı faturası haricinde) işleminin bulunmadığı, şirket aktifine kayıtlı gayrimenkul, demirbaş, tesisat, makine, araç gibi herhangi bir sabit kıymet varlığının bulunmadığı, Gayrı faal şirketin feshi için haklı sebep şartının gerçekleştiği belirtilmiştir.
Dava TTK 636/3 gereğince limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın limited şirketin fesih ve tasfiyesini gerektirir haklı sebep olgusunun bulunup bulunmadığı, haklı sebep bulunmakta ise istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine, davacı ortağın şirketten çıkarılmasına, duruma uygun başka bir çözüme hükmedilip hükmedilmeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
TTK’nun 636/3 maddesi “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir” şeklinde düzenlenmiştir. TTK’nun 636.maddesinde nelerin haklı sebep sayılacağı gösterilmemiştir. Şahıs şirketlerinde olduğu gibi limited şirketlerde de ortakların aynı amacı gerçekleştirmek üzere müşterek gayret ve birbirlerine karşı güven ilişkisi içerisinde olmaları şirketin devamı için zorunludur. Şirketlerde bu unsurların zedelenmesi, şirketin devamını ve kuruluş amacının gerçekleşmesini imkansız hale getirebilir. Şirketin feshini gerektiren haklı sebebin, somut olması gerekmekte olup gelecekte meydana gelmesi mümkün uyuşmazlıklar veya zarar endişesi gibi nedenlerle şirketin feshi talep edilemez. Haklı sebebin ekonomik sebep olması şart olmayıp, malvarlıksal olmayan pay sahipliği haklarının ihlali de haklı sebep oluşturabilir.
Somut olayda, davacı taraf şirketin % 30 oranında pay sahibi olup şirketin feshini talep etmiştir. Mahkememizce yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, alınan ve itibar olunan bilirkişi raporu ile şirketin gayri faal durumda olduğu, alışlarının sadece Aralık 2019 döneminde 3 adet gümrük giriş beyannamesi ile ithal edilen emtiadan ibaret olduğu, satışlarının ise birisi fiyat farkına ait olmak üzere 4 adet faturadan ibaret olduğu, Ocak 2020 döneminden 31/12/2020 tarihine kadar geçen sürede herhangi bir alış veya satış işleminin bulunmadığı, şirketin aktifine kayıtlı gayrimenkul, demirbaş, tesisat, makine, araç gibi sabit kıymet varlığının bulunmadığı, şirketin feshine ilişkin haklı sebep olgusunun gerçekleştiği anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı …’nin FESİH VE TASFİYESİNE,
2-Davalı şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere mali müşavir …’in memuru olarak atanmasına,
3-Tasfiye memuru için şirketin mali durumu ve yapılacak işin niteliğine göre ileride arttırılıp eksiltilmek üzere 3.000,00-TL ücret taktirine, ücretin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik taraflarca karşılanmasına,
4-Şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakip tasfiye memurunun görevinin kendisine tebliğine,
5-Tasfiye masrafları olarak belirlenen 2.000,00-TL’nin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik taraflarca karşılanmasına,
6-Tasfiye memuru ücretinin ve tasfiye masraflarının tasfiye memuru tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine,
7-Kararın kesinleşmesinden sonra TTK 283. Maddesi uyarınca ticaret sicilinde tescil ve ilanına, tescil ve ilan masraflarının ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına
8-Alınması gereken 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL nin mahsubu ile eksik kalan 4,90 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
9-Davacılar tarafından yapılan ilk yargılama harç gideri olan 108,80 TL, davetiye, müzekkere ve bilirkişi gideri 4.153,00 TL olmak üzere toplam 4.261,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacılar davada kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 21/04/2021

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı