Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/517 E. 2021/450 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/517 Esas
KARAR NO : 2021/450

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 22/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında … Konut Satış Sözleşmesi imzalanmış olduğunu, … Blok 10. Kat 99 Nolu taşınmazın satışı konusunda anlaşıldığını, müvekkilinin ilgili sözleşme gereği satış bedelini ödemesinden sonra taşınmazı tapuda devraldığını, müvekkilinin taşınmaz üzerinde davalı lehine ipotek tesis edildiğini öğrendiğini, davalının bugüne dek ipoteğin kaldırılacağını gerek ihtarname ile gerekse sözlü olarak tarafına bildirimde bulunulduğunu, ancak davalının borcu sebebiyle konulmuş olan ipoteklerin taşınmazın satış bedeli ve satışa dahil olmayan diğer bedeller ödendiği halde taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılmadığını, davalının huzurdaki dava ikame edilmeden önce taşınmazları satış sözleşmesiyle müvekkiline teslim ettiğini ancak kendi lehine olan ipoteği kaldırmadığını, müvekkilini mağduriyetine sebep olduğunu, beyanla, tedbiren ve davalılar şerhinin tapu kaydına işlenerek, B Blok 10. Kat 99 Nolu taşınmazın müvekkili üzerinde olan tapu kaydındaki haksız iyiniyete aykırı olarak, üzerinde davalı lehine bulunan takyidatların, ipoteklerin müvekkil ile satım sözleşmesinin yapıldığı tarihten itibaren pürüzler ve takyidatların tedbir kararı verilmesine ve tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına, ayrıca taşınmaz tapu kaydına davalıdır şerhinin işlenilmesine, belirtilen bağımsız bölüm üzerindeki taşınmazın müvekkile satşından sonra davalının borçları sebebiyle konulan ipoteğin fekkine karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının tapu iptali talep ettiği ipotekli dava konusu taşınmaz üzerinde … Lehine tesis olan 1.750.000,00- TL; şirketlerinin lehine tesis olunan ipotek limiti ise 53.621,000 EUR olup, iş bu davanın bu ipotek limitleri esas alınarak kaydıyla hesaplanacak harca esas değer üzerinden harç ikmali yapılması gerektiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir tüketici işlemi ve/ veya başkaca sözleşmesel bir ilişki mevcut olmadığını işbu davanın müvekkili şirkete karşı açılmasının mesnetsiz olduğunu, bu nedenle husumet itirazlarının olduğunu, dava konusu tapu iptal ve tescil ile ipoteklerin ve hacizlerin terkinine ilişkin olup Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu, bu yönüyle de görev itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin faaliyet adresinin İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin yetki alanında yer aldığını, yetki yönünden de davanın usulden reddini talep ettiklerini, ipotek tesis edilen taşımazın tapu kayıtlarında davacı ile davalı … arasındaki ilişkiye dair herhangi bir şerh/beyan/kayıt bulunmadığından, müvekkili şirketin bu durumu bilmesi ve/veya bilebilecek durumda olması da mümkün olmadığını, davacının bu husustaki beyanlarının aksine TMK’nın 1023. Maddesi gereğince iyi niyetli üçüncü kişi konumundaki müvekkili şirketin ipotek tesis işlemi hukuka uygun ve iyi niyetli olduğundan kazanımının korunması gerektiğini, resmi şekil şartına aykırı şeklide adi yazılı yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının ipoteğe yönelik haksız taleplerini oluşturan olay ile müvekkil şirket arasında herhangi bir kredi ilişkisi ve illiyet bağı bulunmadığını beyanla, fazlaya ilişkin her türlü hak, dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla, haksız ve hukuki mesnedi bulunmayan davanın ipotek hakkımıza yönelik aleyhe talepler yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı … arasında 26/05/2012 tarihli … konut satım sözleşmesi akdedilmiştir. Davacı tarafından satın alınan bağımsız bölüm üzerinde … Lehine 1.750.000.000,00- TL, …. Anonim Şirketi lehine 53.621.000,00 Euro değerinde ipotek tesis edilmiş olduğunu, ipoteklerin yasal mevzuat ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı şekilde terkin edilmemesi sebebiyle davacı tarafa takyidatsız tapu devri yapılamadığını, … Tarafından sözleşme hükümlerine aykırı olarak taahhüdü bulunmasına rağmen ipoteklerin terkin işleminin gerçekleştirilemediğini, bununla birlikte lehine ipotek tesis edilmiş olan … Anonim Şirketi tarafından ise alacak miktarını fahiş miktarda aşan ipoteklerin haksız ve mesnetsiz bir şekilde teminat olarak tutulduğunu, müvekkili şirket taşınmazı devretmişse de takdiyatların kaldırılmasına ilişkin sorumluluğun … ve … Anonim Şirketi’ne ait olduğunu, davacının ipoteklerin fekki hususundaki talebi açısından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağından ve bu dava konusu açısından davada hasım gösterilemeyeceğinden husumet açısından işbu davaya itiraz ettiklerini beyanla, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, ilk itirazları ve usule ilişkin karşı beyanları yönünde karar verilmesini ve ayrıca huzurdaki davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davalı … ile müvekkili banka arasında ticari bir kredi ilişkisi bulunmadığını, taraflar arasında imzalanmış GSK ve Ek Protokol kapsamında, müvekkili bankanın sözleşmesel edimini yerine getirdiğini ve davalı …’ya 27/09/2016 tarihinde, 750.000.000,00-TL tutarında nakit yatırım kredisi kullandırdığını, …’nın sözleşmesel yükümlülüklerinin ise, ödemelerini vadesinde yapmak ve tüm kredi süresi boyunca teminat koşullarını yerine getirmek olduğunu, ancak …’nın bu edimlerini yerine getirmediğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, ipotekle teminat altına alınan ve davalı … tarafından hiç bir zaman ve şekilde geçerliliğine itiraz edilmemiş olan Genel Kredi Sözleşmesi ve Ek Protokol gereğince müvekkili bankanın ipoteklerinin fek borcunun ancak sözleşmede yer alan teminat koşullarının sağlanması halinde söz konusu olacağını, …’nın sözleşmesel ödeme ve teminat taahhütlerini ifa etmemesi karşısında ticari kredinin teminatı olan bir ipoteğin fekkinden söz edilemeyeceğini, huzurdaki dava açısından müvekkili tarafından davacıya verilmiş bir konut kredisi bulunmadığından, satıcı … ile müvekkili banka arasında davacının konut tedarikine ilişkin bir sözleşme de bulunmadığından, dava konusu ihtilafta bağlı krediden de bahsedilmesinin hukuken mümkün olmadığını, dava dilekçesinde satış vaadi sözleşmesinin davalı … ile akdedildiğinin anlaşıldığını, müvekkili bankanın söz konusu satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayıp, müvekkili bankanın bu türlü bir sözleşmesinin taraf olmasının da beklenemeyeceğini, bu nedenle, müvekkili bankaya bu yönde bir husumet yöneltilemeyeceğini, davanın öncelikle müvekkili bankaya husumet yöneltilmeyeceğinden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ihtilafa konu taşınmaz üzerinde bulunan ve fekki talep edilen ipotek ise müvekkili banka ile davalı … arasındaki Genel Kredi Sözleşmeleri ve Ek Protokole dayalı ticari bir kredinin teminatı olduğunu, müvekkili bankanın ne davacı ne de davalı … ile arasında bir tüketici işlemi bulunmadığından görev yönünden itirazını talep ettiklerini, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın dava şartı yokluğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafın, ipoteklerin fekkini talep etmiş olup bu minvalde iş bu davada ipoteğin bedeli üzerinden nispi harç yatırılması gerektiğini beyanla, fazlaya ilişkin her türlü hak, dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle davanın görev ve yetki itirazları kapsamında İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, müvekkili yönünden husumet nedeniyle reddine, taşınmaz üzerindeki diğer takyidat lehdarlarına husumetin yaygınlaştırılmasına, esasa ilişkin diğer itirazları kapsamında haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava, İİK’nun 235 maddesi gereğince açılan kayıt kabul istemine ilişkindir.
Mahkememizin 18/11/2020 tarihli ara kararı ile HMK m. 150 maddesi ve ve Harçlar kanunu 30 maddesi uyarınca dava değeri belirtmek ve ve harç ikmali yapılmak sureti ile 3 aylık yasal süre içerisinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekilinin 04/12/2020 tarihli dilekçesi ve 04/12/2020 tarihinde harç ikmali yapmakla dosyanın yenilendiği anlaşılmıştır.
Davanın TTK 4. maddesi kapsamında miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu, HMK 320/4 maddesine göre “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” hükmünü içerir.
Mahkememizin 22/04/2021 tarihli celsesinde davacı vekilinin bir önceki celsede mazeret vermiş olması, 2 nolu celse de mazeretini belgelendirmemiş olması nedeniyle mazeretinin reddine karar verilmiş, davalı vekilinin da davayı takip etmemesi nedeniyle 2. kez işlemden kaldırılamayacağından davanın H.M.K’nun 150/1,5 ve 320/4 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın H.M.K’nun 150/1,5 ve 320/4 maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 59,30-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.263,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 4.204,45-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar kendilerini ayrı ayrı vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …A.Ş. tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,

Dair, davalı …A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır