Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/51 E. 2020/581 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/51
KARAR NO : 2020/581

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 24/09/2020
ASIL DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davacının davalı firmanın % 25 oranında pay sahibi ortağı olduğunu, davalı şirketin 2019 yılı Olağan Genel Kurul toplantısının … ilinde bulunan arazilerin ve soğuk hava deposunun satışı ve deparko şubesinde bulunan PVD bölümünün kul halinde ya da demirbaşların satışı için Yönetim Kurulana yetki verilmesi gündemi ile 06/12/2019 tarihinde yapıldığını, müvekkilinin Genel kurul toplantı daveti üzerine Beyoğlu … Noterliğinin 25.11.2019 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Genel Kurul toplantısından önce TTK madde 437 kapsamında bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında yazılı şekilde bilgi verilmesini istediğini, davalının Genel Kurul toplantısından ancak 1 gün önce 05.12.2019 tarihinde saat 13:40’ta mail yoluyla hepsi …. San. Tic. Ltd.Şti. tarafından düzenlenmiş bir takım raporlar gönderdiğini, şirket mal varlıklarının ekonomik piyasanın ve arazi bedellerinin düşük olduğu bu dönemde zararına satışı Şirketi ve ortakların zararına da yol açtığını, haricen alınan duyuma göre Şirket her ne kadar Genel Kurul toplantısında satışı için Yönetim Kuruluna yetki istenen mal varlıkları için herhangi bir talip ve teklif olmadığını söylemişlerse de hemen birkaç ay içerisinde oy çokluğu ile aldıkları karar ile süratle gerçek değerine, piyasasına, Şirkete maliyetine bakmaksızın mal varlıklarının satışını gerçekleştirilmekte olduğu bilgisi mevcut olduğunu, Yönetim Kurulu üyelerinin söz konusu satışlardan dolayı Şirket ortaklarına karşı hukuki sorumlulukları dahilinde yasal haklarımızı saklı tutulduğunu, şirketin işletmenin geçmiş yıllarda kar eden bir şubesini tüm malzeme ve makinaları ile satıyor olmasının Mahkeme tarafından tayin edilecek ehil bilirkişiler eliyle özel denetime tutulması zaruri hale geldiğini beyanla özel denetim talebimizin kabulü ile özellikle dilekçe içinde yer verilen verdiğimiz konuların uzman bir bilirkişi eliyle incelenmesine ve rapor düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf şirketin kuruluşundan bu yana şirket yönetiminde aralıksız bulunduğunu, ihtarnamede ve dava dilekçesinde dile getirdiği tüm hususlara müvekkil şirkette yönetim kurulu üyesi, başkanı, başkan yardımcısı olması sıfatıyla tam ve eksiksiz bir şekilde vakıf olduğunu, sorgulamaya çalıştığı dönemin yönetim kurulu üyesi olduğunu,şirket adına yapılan tüm tasarrufların kendisinin de onay ve imzasıyla yapıldığını arzedilen konularda hukuka aykırı herhangi bir eylem veya işleminin olmadığını ve bunun davacı tarafından da bilindiğini,davacı tarafın huzurdaki dava ile birlikte müvekkil şirkete karşı açmış olduğu davalarının bulunduğunu, huzurdaki dava hukuki dayanaktan yoksun olduğundan beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;
davacının davalı firmanın % 25 oranında pay sahibi ortağı olduğunu, 2019 yılı Olağan Genel Kurul toplantısının 4 numaralı Maddesinin görüşülmesi esnasında gerek sözlü olarak gerekse toplantı başkanlığına sunulan yazılı dilekçe ile Şirketin finansal tablolarında önceki faaliyet yılına göre çok büyük düşüşlerin varlığı, Şirketin baz önemli değerli mal varlıklarının satışı, Yönetim Kurulu üyelerine ödenen huzur hakkı ve ücretin yüksekliği, kar payı dağıtılmaması yönündeki teklif ve karar ile ilgili Yönetim Kurulundan yeterli bilgilendirme ve makul cevaplar alınamaması üzerine, TTK madde 436 vd. maddelerine göre özel denetim yapılması Genel Kurul’dan talep edildiğini ancak özel denetim isteminin oy çokluğuyla reddedildiğini sorduğu sorulara cevaplar verilmediğinden bahisle yasal düzenleme gereği Şirketi ve davacıyı huzurda dinleyerek özel denetim talebinin kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Asıl ve birleşen davanın TTK’nun 448 ve devamı maddeleri gereğince özel denetçi tayini istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır
TTK 438.maddesinde, ”(1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarını kullanılabilmesi için gerekli olduğu taktirde bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. ”
TTK 439/1.maddesinde, ” Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi halinde, sermayenin en onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atanmasını talep edebilirler.”
TTK 440.maddesinde, ”(1) Mahkeme, şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra karar verir. (2) Mahkeme istemi yerinde görürse, istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzman görevlendirir. Mahkemenin kararı kesindir” şeklinde hükümler yer almaktadır.
TTK 439/2.maddesi ” Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları halinde özel denetçi atanır.” hükmünü içermektedir.
Davacı, asıl davada 06/12/2019 yılında yapılan olağanüstü genel kurul toplantısı öncesinde Tekirdağ ilinde bulunan arazilerin satışı ve soğuk hava deposunun satışı, Deparko şubesinde bulunan PVD Bölümünün kül halinde ya da demirbaşların satışına gerek duyulma sebepleri, Deparko şubesinin 2019 yılı ve öncesindeki faaliyetleri, gelir gider kayıtları, bölümün kapatılmasına ilişkin mali, finansal, ticari detay ve çalışmalar, elde edilecek menfaat, satış usulü ve değerlemeye ilişkin bilgi istendiği, davalı şirket tarafından düzenlenen bir takım raporları ve içerikleri kabul etmediklerini, genel kurulda yazılı olarak tutanağa geçirildiği üzere kendilerine iletilen kayıt ve rakamların bilirkişi eliyle incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle özel denetçi talep etmiş, bilahare birleşen 2020/505 esas sayılı dosyasında davalı şirketin 2019 yılı Olağan genel kurul toplantısının görüşülmesi esnasında sundukları dilekçe ile şirketin finansal tablolarında önceki faaliyet yılına göre büyük düşüşlerin varlığı, şirketin bazı önemli değerlerinin satışı, yönetim kurulu üyelerine ödenen huzur hakkı ve ücretin yüksekliği., kar payı dağıtılmamasına ilişkin olarak yönetim kurulundan yeterli bilgi alamadıklarını, genel kurulda sorulan sorulara da cevap alınamadığından bahisle özel denetçi talep edilmiştir.
Özel denetçi isteme hakkının amacı, pay sahiplerini şirketle ilgili belirli olaylar hakkında daha iyi bilgilendirmek ve böylece pay sahipliği haklarının genel kurullarda daha anlamlı ve bilinçli şekilde kullanılmasını sağlamaktır. Özel denetçi atanmasını isteme, açık ve anlaşılır olmayan belirli konularda aydınlatılmak amacına yönelik olmakla beraber, kapsamlı bir bilanço incelemesi değildir. Diğer bir ifadeyle denetimin tekrarı niteliğinde olmayıp, belirli olayların açıklanması ile ilgilidir. Özel denetçinin görevi sadece sorulan olaylara ilişkin tespitler yapmak olup, buna karşın yönetim kurulunun kararının amaca uygun olup olmadığını veya bir değer yargılaması veya özel denetimin konusunun hukuki değerlendirmesini yapmak değildir. Dolayısıyla özel denetim, sadece somut olayların araştırılması ve tespitine yönelik olup, hukuki bir değerlendirmeyi veya değer yargısını amaç edinemez (Pulaşlı, Hasan, Şirketler Hukuku Şerhi, Ankara 2018,syf.1629)
Özel denetim isteme hakkı ikincil/tali nitelikte olduğundan pay sahiplerinin genel kurulda daha önce “bilgi alma ve inceleme hakkı” kullanmış olması gerekmektedir. Özel denetim isteme, bilgi alma ve inceleme hakkının pay sahibine yardımcı olmadığı durumlarda “ikincil” ve “son araç” olarak başvurulabilecek bir yol olduğundan, ancak bilgi alma ve inceleme hakkı pay sahibine hiç bir yardımda bulunmadığı taktirde talep edilebilmektedir.
Özel denetim istemi ile pay sahipliği haklarının kullanılması arasında “anlaşılabilir bir ilişkinin, bağlantının” olması gerekir. Nitekim Gerekçe’de de belirtildiği gibi, pay sahibinin şirket dışı menfaat sağlaması, alınacak herhangi bir kararı önlemesi veya taktik bir üstünlük elde etmek amacına yönelik olması hallerinde paya bağlı hakların kullanılmasıyla ilgili bir bağlantı bulunmadığından istemin reddi gerekecektir. Aynı şekilde “zaten bilinen konularda” bilgi istenmesi halinde bağlantı koşulu bulunmadığının kabulü gerekecektir. Açıklığa kavuşturulması istenilen konu veya olayın, yönetim kurulunun verdiği bilgiler sonucunda aydınlığa kavuştuğu hallerde de özel denetim isteminin gerekliliğinden söz edilemez.
Davacı yanın asıl ve birleşen davada bilgi alma ve inceleme hakkı doğrultusunda kendisine iletilen raporlardaki taşınmaz satış bedelleri ve rayiç değerlerinin mahkemece atanacak bilirkişi vasıtasıyla yeniden değerlendirilmesini istediği, yine birleşen davada şirketin finansal tablolarında önceki faaliyet yılına göre büyük düşüşlerin varlığı, şirketin bazı önemli değerlerinin satışı, yönetim kurulu üyelerine ödenen huzur hakkı ve ücretin yüksekliği., kar payı dağıtılmamasına ilişkin olarak yönetim kurulundan yeterli bilgi alamadıklarını, genel kurulda sorulan sorulara da cevap alınamadığından bahisle özel denetçi atanmasını talep etmiş ise de, özel denetçi isteme hakkının amacının, pay sahiplerini şirketle ilgili belirli olaylar hakkında daha iyi bilgilendirmek ve böylece pay sahipliği haklarının genel kurullarda daha anlamlı ve bilinçli şekilde kullanılmasını sağlamak olduğu. özel denetçi atanmasını istemenin, açık ve anlaşılır olmayan belirli konularda aydınlatılma amacına yönelik olmakla beraber, kapsamlı bir bilanço incelemesi olmadığı, diğer bir ifadeyle denetimin tekrarı niteliğinde olmayıp, belirli olayların açıklanması ile ilgili olduğu, özel denetçinin görevinin sadece sorulan olaylara ilişkin tespitler yapmak olup, buna karşın yönetim kurulunun kararının amaca uygun olup olmadığını veya bir değer yargılaması veya özel denetimin konusunun hukuki değerlendirmesini yapmak olmadığı (Pulaşlı, Hasan, Şirketler Hukuku Şerhi, Ankara 2018,syf.1629) dolayısıyla özel denetimin, sadece somut olayların araştırılması ve tespitine yönelik olup, hukuki bir değerlendirmeyi veya değer yargısını amaç edinemeyeceği değerlendirilmekle bu doğrultuda yönetim kurulu kararının amaca uygun olup olmadığı incelemesini esas alan işbu özel denetçi atanması talebinin kabulü mümkün değildir. Davacı yan, asıl olarak bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmış ve talebi karşılanmış olmakla birlikte iletilen rapor ve belgelerdeki kayıtların mahkememizce atanacak bilirkişi vasıtasıyla denetlenmesini talep etmektedir. Oysa ki, özel denetçi atanmasının amacı organların takdir yetkilerinin denetlenmesi, amaca uygunluk ya da yerindelik değildir. Bununla birlikte, özel denetim isteminde davacı yanın kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koyacak deliller ibraz etmesinin gerektiği hüküm altına alınmış olmakla davacı tarafça bu yönde deliller de ibraz edilmediğinden davanın ve birleşen davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan ve birleşen davanın REDDİNE,
2-Asıl ve birleşen davada; harç peşin alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Asıl davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Birleşen davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı KESİN olarak oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı 23/09/2020

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı