Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/509 E. 2021/951 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/509 Esas
KARAR NO : 2021/951

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Unvanı adı altında makine imalatı işi ile iştigal etmekte olduğunu, davalı şirketin, müvekkili davacı şirketten makine sipariş etmiş olduğunu, davalı şirketin 27.04.2016 tarihli sevk irsaliyesi ve 27.06.2013 tarihli 65.966,36 TL lik fatura ile satın almış olduğunu, davalı şirketin, fatura bedelinin 15.000 TL lik kısmının 30.08.2016 tarihinde, … bank … Şubesinin alacaklısı davalı … Makine Ltd. Şti. keşidecisi … Plastik Kauçuk Madeni Eşya Cam Mamulleri İnşaat Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. nin çekini, davalının çek arkasına yapmış olduğu ciro ile müvekkili şirkete ödenmiş olduğunu, bakiye kalan bedelin davalı şirketçe müvekkiline ödenmemiş olduğunu, davalı şirket hakkında Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile borçlu şirket hakkında 75.452,10TL alacak miktarlı (65.966,36 TL si fatura miktarı asıl alacak 24 485.74 TL sı yıllık %19,50 avans faizi ve 15.000 TL 30.08.2016 tarihli çek ile tahsil edilmiş şekilde ) alacak icra takibi yapılmış olduğunu, borçlu şirket yetkilisinin vekili aracılığıyla takibe itiraz etmiş ve itiraz neticesinde takibin durmuş olduğunu beyanla; müvekkili şirketin davalı şirketten, 65,966,36 TL bedelli 27.06.2016 tarihli fatura nedeni ile (65,966,36 TL fatura bedeli, 24.485,74 TL si fatura tarihinden itibaren avans faizi olmak üzere davalının cirosu ile tahsil edilen 30.08.2016 tarihli 15.000 TLlik çek bedeli düşüldükten sonra ) 75.452,10 TL alacaklı olduğunun tesbitine, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı şirketin haksız itirazı nedeni ile %20 icra inkar tazminatına, alacaklarına vade tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, mahkeme masrafi ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin müvekkiline ulaşmamış olduğunu, müvekkilinin sicil kaydında görüleceği üzere ve sicil kaydında yazılı tarihler itibari ile adresini nakil etmiş olduğunu, müvekkilinin nakli bir süreç aldığından fiili ve hukuki durumun birbiri ile tam anlamı ile örtüşmesi ancak ilan ile mümkün olduğundan adresin fiili nakli ile ticaret sicil kayında durumun bildirilmesi ve sicil ilanların yapılması sürecinde bir zaman geçmekte olduğunu, müvekkili davadan bugün haberdar olduğundan usul ve yasaya aykırı dava sürecindeki tüm tebligatların usulsüzlüğünün tespiti ile davaya muttali tarihlerinin bugün 09.03.2021 olduğu nazara alınarak davaya cevaplarının kabulünü talep ettiklerini, tebligatın usulsüzlüğüne dair tanıkları bulunduğunu, mahkeme tanık dinleme kararı verdiğinde arz edeceklerini, tebliğ memurununda duruşmada beyanın alınmasını talep ettiklerini, arabuluculuk usulü süreci dava şartı olup arabulucu dosyasında talep konusunun tereddüte mahal vermeyeek şekilde net olarak belirlenmesi gerektiğini, bu net talep belirlemesi yok ise şeklen tamamlanmış görünsede arbulucu dava şartı ifa edilmiş olmayacağını, dava şartı ifa edilmediği için davanın reddini talep ettiklerini, zamanaşamı itirazında bulunduklarını, müvekkili davalı yanın davada davalı sıfatı ve husumeti bulunmadığını, müvekkili davalı yanın davacı ile ticari bir ilişki içinde olmadığını, müvekkilinin davacıdan mal almadığı gibi ticari alış verişi de bulunmadığını, müvekkiline teslim edilen bir mal bulunmadığını, müvekkiline düzenlenmiş ve müvekkiline tebliğ edilmiş müvekkil kayıtlarına geçmiş bir faturada da bulunmadığını, icra takibine konu faturahıh müvekkiline tebliğ edilmemiş, fatura konusu hizmet yada mal ne iddia edilmekte ise müvekkiline teslim edilmemiş, müvekkilinin böyle bir iş ve hizmet pazarlığında olmamış olduğunu, davacı yanın dayandığı belgelerdeki, müvekkili şirket ve yetkilisine atfedilen her imzaya açıkça itiraz ettiklerini, davacı yanın dayandığı begelerin asıllarının kasaya alınmasını talep ettiklerini, davacı yanın davasında dayandığı belgelerde imza incelemesi talep ettiklerini, zira kendilerine etfedilen her imzayı red ettiklerini, imza incelemesine esas imza asıllarının bulunduğu belgeleri de sunacaklarını, Kızıltepe İcra Hukuk Mahkemesinde …. Esas sayılı dava dosyasında şirketin eski yetkilisinin imza incelemesine esas tatbike medar imzalarının alınmış olduğunu, bu dosyanın tüm aslı ile istenmesini talep ettiklerini, bu dosyada adli tıp incelemesi de yapılmış olduğunu, müvekkili davalı yanın, şirketin kefaleten ve asleten bir borç ve taahhüdü bulunmadığını, ki kefalet yasal olarak şekli bir sürece tabi olup, kefilin kefalet süresi ve kefalet tutarı ve kefaletin kapsamının açıkça belirlenmesi gerektiği aksi halde hükümsüz olacağıda kanunda düzenlenmiş olup müvekkilinin kefaleten de bir sorumluluğunun davacıya karşı bulunmadığını beyanla; davacı taleplerinin reddine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin, davacı yana yüklenmesine, davacı yanın tazminat talebinin reddine, davacı yan dava ve takipde haksız olup davacı yanın tazminata mahkum edilerek müvekkili yana tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, davacı tarafın davalı şirkete satıp teslim ettiğinin belirttiği makine karşılığı düzenlenen fatura bedelinin ödenip ödenmediği, dava dilekçesinde yapıldığı belirtilen kısmi ödeme bedelinini tahsil edilip edilmediği, bakiye kısmın tespiti ile davacı tarafa ödenmesine ilişkin hususlarında olduğunun tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 22/03/2021 günü, saat 14.30 da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir bilirkişi …. 26/04/2021 tarihli raporunda özetle; davacı tarafın 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin incelemeye sunulmadığını, 2018 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunmadığını, 2019 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının sahihi lehine delil niteliği bulunduğunu, davalı tarafın 2016-2017-2018 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunmadığını, 2019 yılma ait ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunduğunu, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu 2018-2019 yılları ticari defter ve kayıtlarında, davalı taraf ile ilgili herhangi bir cari besap hareketinin/kaydının veya borç alacak hesap bakiye kalanının bulunmadığının tespit edildiğini, davalı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu 2016-2017-2018-2019 yılları ticari defter ve kayıtlarında, davacı taraf ile ilgili herhangi bir cari hesap hareketinin/kaydının veya borç alacak hesap bakiye kalanının bulunmadığının tespit edildiğini, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği takibe konu olan 2016 yılına ait 1 adet faturanın olduğunu, iş bu faturanın davalı tarafın yasal defterlerine işlenmediğini, davacı tarafın 2016 yılı defterlerini incelemeye sunmadığını bu nedenle takibe konu faturanın yasal defterlere işlenip işlenmediğinin tespit edilemediğini, fakat davacı tarafından sunulan 2016 yılı 01 01.2016-31.12.2016 MİZANI’nda takibe konu faturanın yer almadığını, 27.06.2016 tarihli … numaralı seri ve sıra numaralı faturanın, açıklama kısmına 1 ADET 150 KG DİKEY MİKSER VE EKİPMANLARI diye yazıldığını, KDV dahil 65.966,36 TL olduğunu, faturanın teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığını, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığının Fatura üzerinde “MAL YERİNDE TESLİM EDİLDİĞİNDEN İRSALİYE DÜZENLENMEMİŞTİR.” ibaresinin olduğunu, irsaliye no kısmına çizgi atıldığını, davacı tarafından dasya muhteviyatına sunulan davalı tarafa düzenlenen sevk irsaliyesinin 27.04.2016 tarihli … seri ve sıra numaralı olduğunu, açıklama kısmına 1 ADET 150 KG DİKEY MİKSER VE EKİPMANLARI diye yazıldığını, teslim eden kısmına … ismi yazılarak imzalandığını, teslim alan kısmına … ismi ile …. iharesi yazılarak imzalandığını, faturanın davalı tarafa tebliğine-teslimine ilişkin olarak dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmamış olduğunu, “Türk Ticaret Kanununun MADDF 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ifadesi yer aldığını, takibe konu faturanın ilgili olduğu 2016 yılı haziran ayında taraflarca BS-BA FORMU ile beyan edilmediğini neticeten; davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve takibe konu ettiği faturaya ilişkin alacağını ispat edemediği/etmesi gerektiğini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirilmiştir. Davacının talebi, davalı tarafa teslim etmiş olduğu makine bedelinin davalıdan tahsili amacı ile başlatmış olduğu icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Başlatılan takip, faturaya dayalı olarak başlatılmış olduğundan, takibe sıkı sıkıya bağlılık ilkesi gereğince yalnızca fatura yönünden inceleme yapılmıştır. Takibe konu faturanın 2016 yılına ait olmasına rağmen, defter incelemeye davacı tarafın 2016 yılı defterlerinin sunulmadığı, defter sunulan yıllara ait kayıtlarda davalı taraf ile ilgili herhangi bir kaydın yer almadığı görülmüştür. Davalı tarafından sunulan 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait kayıtlarda da davacı taraf ile ilgili herhangi bir kaydın yer almadığı görülmüştür. Her ne kadar davacı vekili, malın teslimine ilişkin tanık dinletme talebinde bulunmuş ise de, dosya kapsamı ve dava değeri dikkate alınarak tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı, takibe konu fatura konusu malı davalı taraf teslim ettiğini usulüne uygun deliller ile kanıtlayamamıştır. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 911,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 851,98 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin arabuluculuk görüşmesine katılmayan davalı taraftan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 10.608,77 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸