Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/508 E. 2021/1126 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/508
KARAR NO : 2021/1126

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 26/11/2021
DAVA; Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin taraflar arasındaki ticari mal alışverişinde doğan 824.313,50 TL alacağının tahsili için Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takipte borca itiraz ettiğini, alacağın cari hesaba müstenit olduğunu, tarafların BA-BS kayıtlarının da celbinin gerektiğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın aynı alacak için Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası üzerinden ihiyati haciz talep ettiğini, talebi kısmen kabul edilerek 181.782,92 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verildiğini, davacı tarafça kararın infaz edildiğini, aynı alacak için ikinci kez ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, müvekkili şirketin banka hesapları ile muhasebe kayıtları üzerinde yapılan denetim sonucunda şirket çalışanlarından bir kısmının zimmetine para geçirdiğinin tespit edildiğini, iş akitlerinin sonlandırıldığını, müvekkili şirkette ürün tedarik ve pazarlama görevlisi olarak çalışan … isimli kişinin denetimden kısa bir süre sonra işten ayrıldığını, … ile davacı şirket yetkilisinin yakın ilişki içerisinde olduklarını, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete satılan malların adetlerinin ve fiyatlarının olduğundan fazla gösterildiğini, bazı ürünlerin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı şirkete iade edildiğini, davacı şirketin bu ürünleri yeniden müvekkili şirkete fatura ettiğini, bu şekilde davacı şirket lehine müvekkil şirketin zarara uğratıldığının tespit edildiğini, tarafların biraraya gelerek sulh görüşmelere yaptıklarını, geçmiş dönemde şirketi zarara uğratan bu işlemler nedeniyle gerçekte borçlu olmadıklarını, fakat ihtilafın ortadan kaldırılması için 300.000 TL ödemeye hazır olduklarını bildirdiklerini, davacı şirket yetkililerinin kabul etmeyerek ellerindeki faturalarlar ihtiyati haciz talep ettiklerini, davacı şirkete borçlarının olmadığını belirterek davanın reddine, kötüniyetli davacıdan % 20 oranında tazminat alınmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVABA CEVAP; Davacı vekili ibraz ettiği cevaba cevap dilekçesinde, müvekkili ile davalı arasındaki ticari mal alışverişi neticesinde alacaklı olduklarını, itirazın haksız olduğunu, davalı tarafın iddialarının işbu davanın konusunu oluşturmadığını, ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş ise de alacaklı oldukları hususunun delilleri ile sabit olduğunu belirterek davalının ihtiyati haciz kararına itirazının reddine, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMMM … tarafından düzenlenen raporda, dava konusunun, davacının davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı tarafından sunulan 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerin T.T.K. Ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, takibe ve davaya konu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defterlerine göre; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle (16.06.2020) 1.021.641,60 TL alacaklı olduğu, 2020 yılında düzenlenen 6 adet; 21.02.2020 tarihli … numaralı 38.388,82 TL, 28.02.2020 tarihli …. numaralı 50.549,88 TL, 02.04.2020 tarihli … numaralı 50.549,80 TL, 05.05.2020 tarihli … numaralı 11.715,14- TL, 05.05.2020 tarihli …. numaralı 43.914,42 TL, 08.06.2020 tarihli …. numaralı 40.598,86 TL tutarındaki ( toplam 235.716,92 TL) toplam faturalar davalı tarafın Ba bildirim formlarında mevcut olmadığının tespit edildiği, davacı yan davalı yana vade farkı faturası düzenlediği ancak; uygulanacak vade farkı ile ilgili aralarında akdedilmiş herhangi bir sözleme yada fatura üzerinde vade farkı uygulanacağına ilişkin bir ibareye rastlanılmadığı, bahse konu faturaları dava konusu etmediğinin anlaşıldığı, davalının gerek Ba bildirim formları, gerek cari mutabakat formları gerekse sevk irsaliyeleri üzerinde teslim alındığına ilişkin veriler bir bütün olarak nazara alındığında; davacı yanın muhatap davalı yana 2019 yılında düzenlemiş olduğu 9 adet toplamda 785.924,68 TL ve 2020 yılında düzenlenen 21.02.2020 tarihli …. numaralı 38.388,82 TL, tutarındaki faturalar ile davacanın takip konusu alacağına konu faturaların davalının kabulünde olduğunun değerlendirildiği, (785,92468+ 38.388,82 =824.313,50) , davalı yan tarafından, ticari defter ve belgeler incelemeye sunulmadığı için sahibi lehine delil niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığı, davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi (16.06.2020) itibariyle davalıdan olan asıl alacağına faiz talep edebileceği, neticeten, incelenen ticari defterler, davalı tarafından imzalanan mutabakat mektubu, Ba formları, sevk irsaliyeleri ,faturalar ve tüm dosya içeriği çerçevesinde takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 824.313,50 TL. Alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Rapora itiraz sonucu aynı bilirkişiden alınan ek raporda, dava dosyasına sunulmuş görüşünü değiştirecek herhangi bir bulgu ve belgeye rastlanılmamış olup, kök rapordaki görüşümü muhafaza ettiği belirtilmiştir.
Dava, cari hesaba istinaden başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarına ilişkindir. Dosya, kül halinde tarafların ticari defter ve belgeleri incelenerek rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından davacı tarafın ticari defter ve belgeleri incelenmiş, davalı tarafça ihtarata rağmen ticari defterler ibraz edilmemiştir. Davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 1.021.641,60 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından davalı tarafa 2019 yılında düzenlenmiş 9 adet faturadan 8 adetinin KDV hariç 716.341,00 TL tutarındaki faturanın davalı tarafa ait BA bildirim formlarında mevcut olduğu, takibe konu 2019 yılına ait 12.274,91 TL’lik fatura ile 2020 tarihli 38.388,82 TL’lik faturaların ise davalı BA bildiriminde mevcut olmadığı tespit edilmiştir. Dosyada mübrez 31/10/2019 tarihli cari mutabakat formunun incelenmesinde, 31/10/2019 tarihi itibariyle davacı taraf cari hesap alacağının 12.274,91 TL olduğunun kaşe ve imza ile davalı taraf şirket kaşesi ve imzası ile teyit edildiği, bu tutarın davalı tarafça bildirimde bulunulmayan 12.274,91 TL’lik fatura ile eşleştiği ve bu suretle davalının bu fatura tutarından da sorumlu olduğu, taraflar arasında imzalanan 20/01/2020 tarihli cari hesap mutabakatı ile 785.924,68 TL davacının alacaklı olduğu konusunda tarafların mutabık olduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf, icra takibine itiraz aşamasında ya da yargılama safahatında cari hesap mutabakatı altındaki imzaya itirazda bulunmamıştır. Bu aşamada, 21/02/2020 tarihli, 38.388,82 TL tutarlı faturanın cari hesap mutabakatı tarihi sonrasında düzenlendiği ve davalının BA bildirimlerinde yer almadığı anlaşılmakla davacı tarafa fatura konusu malların teslimine ilişkin beyan ve delillerini ibraz etmesi istenmiştir. Davacı tarafça ibraz edilen 24/09/2021 tarihli dilekçesiyle fatura konusu konusu malların … no’lu irsaliye ile 21/02/2020 tarihinde davalı şirket çalışanı …’a tebliğ edildiği belirtilmiş, fatura ve irsaliye sureti mahkememize sunulmuştur. 21/02/2020 tarihli, 38.388,82 TL bedelli fatura konusu malların 21/02/2020 tarihli … no’lu irsaliye ile … imzasına tebliğ edildiği, mahkememizce celbedilen SGK kayıtlarına göre ….’ın davalı çalışanı olduğu, bu suretle fatura konusu malların davalıya teslim edildiği anlaşılmıştır. Davacının icra takip tarihi itibariyle, imzalanan cari hesap mutabakatı ve davalı BA bildirimleriyle 785.924,68 TL’lik tutar ile birlikte davalı çalışanına teslim edildiği tespit olunan 21/02/2020 tarihli, 38.388,82 TL fatura tutarı toplamı 824.313,50 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile, davalının Bakırköy …. İcra Müd.nün …. E sayılı icra takibinde itirazının iptaline, takibin devamına, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile alacağın %20’sine tekabül eden 164.862,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müd.nün … E sayılı icra takibinde İTİRAZININ İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile alacağın %20’sine tekabül eden 164.862,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 56.308,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 14.077,22 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 42.231,63 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 14.131,62 TL, tebligat, müzekkere ve bilirkişi gideri 1.665,50 TL olmak üzere toplam 15.797,12 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 58.265,68 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 24/11/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır