Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/503 E. 2020/746 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/503 Esas
KARAR NO : 2020/746

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Huzurdaki davaya konu icra takibinin, “……… Mah. …….. Cad. ……. Sokak ……. No:2 Bahçelievler – İSTANBUL” adresindeki, davalının maliki olduğu ve yönetimini üstlendiği “………’’ isimli alışveriş merkezinin, çatısından sızan suların, müvekkili şirket nezdinde ……… numaralı Ticari/Sınai işletme Poliçesi ile sigortalı ………’ın kiracısı bulunduğu ……… numaralı işyerine sirayeti neticesinde müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödenen hasar tazmin atının, davalı ……… yönetimine rücu edilmesine ilişkin olduğunu, sigortalı iş yerinde yapılan inceleme sonrası düzenlenen 23/09/2017 tarihli ekspertiz raporu ile söz konusu hasarın, yağış esnasında, …….’nin çelik konstrüksiyon ve yanları cam olan çatısından su gelmesi ile ………. Çarşının iki katını da su bastığını, bu nedenle 2. Katta bulunan sigortalı işyerinin de su içinde kalmış olması sonucu meydana geldiğinin tespit edildiğini, hasar tazminatını ödeyen müvekkili şirketin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi gereği sigortalısının haklarına halef olduğundan, tazminat bedelinin davalıdan tahsili için icra takibi başlatıldığını, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. esasına kaydedilen icra dosyası ile davalı aleyhine başlatmış oldukları icra takibi nedeniyle tanzim edilen ödeme emrine, davalı tarafından itiraz edildiğini, takibin durduğunu beyanla, davanın kabulü ile davalı borçlunun Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı takibe yaptığı borca, faize ve tüm fer’ilerine ilişkin tüm itirazlarının iptaline, Davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kira ilişkisinden kaynaklanan bir dava olup, kira ilişkilerinden doğan tüm ihtilafların HMK Madde 4 uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığından, zamanaşımı nedeniyle de davanın reddi gerektiğini,bu hasara neden veren afet olayı ile müvekkilinin illiyet bağının bulunmadığını. Meydana gelen afet sonucunda sigortalının davacı sigortacı şirketine müracaatı sonucunda davacının, sigortalıya sigortası gereği tazminatı ödediğini, İşbu davada ise oluşan zararın rücuen tahsilini müvekkilinden talep ettiğini, meydana gelen hava olayının tüm İstanbul halkını etkileyen bir doğal afet niteliğinde olduğunu, sigorta ettirenin kira sözleşmesi hükümlerini ihlal etmesiyle herhangi bir hak oluşmadığını ve davacı sigortacının,halef olmadığını,davacının rücuen tazminat talebi yerinde olmadığını beyanla, işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğunu iddia ettiği davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Yargıtayın yerleşmiş kararlarında da vurgulandığı üzere davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınması gerekmektedir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı sigorta şirketinin, davalıya karşı bina malikinin sorumluluğu ve sigortalısı ile davalı arasındaki kira ilişkisine dayalı olarak rücu hakkını kullandığı, davacı sigorta şirketinin davalıya rücu hakkının davalı ile davacının sigortalısı arasındaki kira ilişkisinden kaynaklandığı, davacı sigorta şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, dava dışı sigorta ettiren ile davalı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu ve kira ilişkisine dayalı işbu uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu, göreve ilişkin usul kurallarının HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olduğu, dava şartlarının ise kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususların resen dikkate alınacak hususlardan olması nedeniyle dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verileceği anlaşılmakla yapılan açıklamalar uyarınca davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine, görevli Mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle Mahkememizin görevsizliğine dair karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/11/2020

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır