Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/5 E. 2020/717 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/5 Esas
KARAR NO : 2020/717

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2020
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı ….’ın …. nolu poliçe kapsamında 18.05.2018-2019 tarihleri arasında Yurtiçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, sigortalının müvekkili şirkete yapmış olduğu ihbar neticesinde; satıcı … Mutfak Gereçleri emtiaların İstanbul’dan Ağrı’ya taşıma işi için dava dışı sigortalı ….’dan araç talep edilmiş olduğunu, dava dışı sigortalının bu taşıma işini kendi adına gerçekleştirmesi için davalı … ile anlaşılmış olduğunu, …. – …. plakalı tıra …. nolu sevk irsaliyesi ile yüklenmiş olduğunu, 30.03.2019 tarihinde davalı …’ın maliki ve davalı …’ın sürücüsü bulunduğu nakliye aracındaki emtianın bir kısmının çalınmış olduğunu, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda meydana gelen olay neticesinde hasar tespiti yapılmış olduğunu 12.905,60 TL hasar tespit edilmiş olduğunu ve hasar bedelinin müvekkili şirket tarafından sigortalıya ödenmiş olduğunu, sigortalı ile müvekkili şirket arasında mün’akit ve bir delil anlaşması mahiyetinde olan Sigorta Poliçesi Umumi Şartları ve TTK md.1481 amir hükümlerine göre müvekkili şirketin hasar bedelini ödedikten sonra ödediği tazminat nispetinde sigortalısının haklarına halef olduğunu ve bu nedenle hasarın meydana gelmesinde sorumluluğu bulunan kişi ya da kişilere ödenen tazminat bedeli kadar rücu imkanı doğduğunu, davalıların davaya konu olayda sorumlu bulunduklarını, davalılar hakkında Küçükçekmece…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatılmış olduğunu, borçluların söz konusu dosyaya yapmış oldukları haksız itiraz ile takibin durduğunu beyanla; itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın temini amacıyla davalı …’ın maliki olduğu …. – …. plakalı araçların 3.şahıslara devrinin önlenmesi bakımından dava sonuna dek kaydına İhtiyati Tedbir Konulmasına, takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya ödenen hasar bedelinin, hasardan sorumlu olduğu iddiasıyla davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davacının iddiası, davalıların savunması ve icra dosyasındaki itirazları, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre davacı … şirketinin sigortalısının yaptırmış olduğu taşıma hizmeti nedeniyle emtianın kaybolmasından kaynaklı olarak davalılardan alacaklı olup olmadığı, hırsızlık nedeniyle davalıların sorumluluğunun olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne olduğu, dava konusu emtianın kaybı nedeniyle oluşan zarardan davalıların sorumlu olup olmadığı, davacı … tarafından sigortalıya ödenen tazminat miktarının davalılardan talep edilip edilemeyeceği, talep edilebilecekse hangi oranda talep edilebileceğinin tespiti için dosya üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, Ticaret Hukuku Uzmanı bilirkişi …. ve Taşıma Uzmanı bilirkişi … 30/09/2020 tarihli raporlarında özetle; dava konusu olayda davacı şirketin sigortalısının haklarına halefiyet şartını sağlamak bakımından TTK m.1481 gereği ödemesinin dosya kapsamında sigorta poliçesi ve sigorta hasar dosyası ile uyumlu olduğunu, ancak davacının ödemeyi taşıyıcı sigortalısı ….’a yaptığını, bu nedenle halefiyete dayanan rücu hakkı için ….’ın yük ilgililerine tazminat ödemiş olması veya onlardan temlik alması ya da onlardan muvafakat alması gerektiğini, aksi takdirde sigortacının 3.kişilere karşı sorumluluk risklerini sigorta ettiği sigortalısına ödemesinin rücu hakkı vermeyeceğini, davalıların 12.905,60 TL emtia zararından yük ilgililerine karşı sorumlu olduğunu, akdi taşıyıcı …. tarafından tazmin edilmiş olmaları veya ….’a temlik ya da muvafakat vermiş olmaları halinde davacıya karşı da bu miktarı tazmin etmesi gerektiğini, davacı … şirketinin halefiyete hak kazandığı sonuç ve kanaatine varılması halinde, taşıma sırasında hırsızlık sonucu oluşan 12.905,60 TL zarardan, davalıların müteselsilen sorumlu olduğunu, takip konusu alacağın tazminat alacağı olduğu ve akdi ilişkiye dayandığı gözetilerek temerrüt faizi için temerrüdün takipten önce sabit olmadığını bildirmişlerdir.
Davacı vekiline 06/01/2020 tarihli tensip tutanağının 7 nolu bendi ile; arabuluculuk tutanağının aslı veya onaylı suretini sunmak için 1 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde mahkememize ibraz edilmediği takdirde davanın usulden reddine karar verileceğine ilişkin süre verildiği, ancak verilen kesin süreye rağmen dosya içerisinde sunulmuş olan bir arabuluculuk tutanağı bulunmadığı görüldü.
6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
Somut olayda, dava, sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya ödenen hasar bedelinin, hasardan sorumlu olduğu iddiasıyla davalılardan tahsili istemine ilişkin başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin dava olup, 6102 Sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrasına aykırı olarak arabuluculuk kurumuna başvuru yapılmadan açılmış olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın reddi ile aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- 7155 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 1. fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 228,77 TL harçtan mahsubu ile bakiye 174,37 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸