Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/498 E. 2021/177 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/498 Esas
KARAR NO : 2021/177

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ : 19/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Borçlu … tarafından müvekkiline verilen 13/04/2018 tarihli, 90.000,00- TL bedelli, … Kartvizit aslının 13/04/2018 tarihinde düzenlendiğini, taraflar arasında belirlenen vadede borcun ödenmediğini, bu sebepten dolayı borçlu aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve mesnetsiz olarak dosyada bulunan borca, faize ve takibe karşı 29/06/2020 tarihinde itiraz ettiğini, evrakta bulunan imzanın bizzat borçluya ait olmasından dolayı borçlunun imzaya itiraz etmediğini, davalı taraf ile müvekkili arasında adi ticari sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmeye istinaden müvekkilinin davalı taraftan 17/04/2016 düzenleme tarihli, 250.000,00- TL miktarlı bir adet senet aldığını, bu senedin bedelini nakden ödediğini, bu senedin vadesinde ödenmemesinden dolayı 07/11/2019 tarihinde davalı aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, ödeme emrinin 15/11/2019 tarihinde bizzat borçluya teslim edildiğini, borçlu şahsın 18/11/2019 tarihinde yani ödeme emri kesinleşmeden bu borcunu ödediğini, bu ödemenin taraflar arasında ticari ilişki olduğunu bizzat gösterdiğini, borçlu tarafın 29/06/2020 tarihinde yapmış olduğu itirazının yerinde olmadığını, tamamen kötü niyetli olarak zaman kazanmak için itiraz edildiğini, taraflar arasında ticari iş sözleşmesi bulunduğundan dolayı dava şartı olan arabuluculuk işlemleri için başvuruda bulunulduğunu, borçlu vekilinin borcun sadece bir kısmını ödeyebileceklerini beyan etmesi üzerine anlaşmama tutanağı tutulduğunu beyanla, davalının haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, borçlunun bankalar nezdinde ki hesaplara, borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haciz, menkullerinin muhafazası için uygun görülecek teminat bedeli karşılığında ihtiyati haciz kararı alınmasına, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …. ve çevre ilçelerde inşaat işleri ile iştigal ettiğini, taraflar arasında adi yazılı iş sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmeye göre davacının, müvekkiline verdiği 250.000,00 TL’yi tahsil ettiğini, ilk olarak davaya konu kartvizitin arkasına yazılı 90.000,00 TL’yi, daha sonraki bir tarihte de kalan 160.000,00 TL’yi müvekkiline teslim ettiğini, davacının sözleşmede yükümlülük altına girdiği 250.000,00 TL’yi müvekkiline verdiğini ve inşaata başlandığını, inşaatın devam ettiği zaman zarfında meydana gelen papaz olayı nedeniyle dolar kurundaki yükselme, inşaat maliyetindeki artış sebebiyle davacının sözleşmeden caydığını ve davacıya 250.000,00- TL vermesine rağmen bu kez de müvekkilinden 65.000 USD talep etmeye başladığını, müvekkili tarafından sözleşmeye riayet etmesi gerektiği söylenmiş ise de davacının buna uymadığını ve teminat olarak verilen senedi işleme aldığını, icra tehdidi ile karşı karşıya kalan müvekkilinin davacının talep etmiş olduğu meblağın çok üzerinde 314.000,00 TL ödeme yaparak dosyayı kapattığını, davacının müvekkiline toplamda 250.000,00 TL ödeme yapmasına rağmen dolar kurunda ani yükseliş sebebiyle müvekkilinden haksız olarak 65.000 USD almaya çalıştığını, davacının sözleşmeye konu tarihte 65.000 USD’si olduğunu, 13/04/2018 tarihinde dolar kurunun 4.09 TL olduğunu, buna göre de 65.000 USD karşılığı olarak davacının 265.850,00- TL’si olduğunu, bu durumunda davacının müvekkiline toplamda sadece 250.000,00 TL ödeme yaptığını, iddia ettiği gibi fazladan 90.000,00- TL ödeme yapmadığını beyanla huzurda ikame edilen haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, kötü niyetli davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ilam vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kartvizit arkasına yazılı olan 90.000,00 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 130.661,16 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görüldü.
Taraflar arasında akdedilen 17/04/2018 tarihli sözleşmenin, bu sözleşmeye göre davacının, davalıya 250.000,00 TL, bunun karşılığında ise davalının, davacıya 250.000,00 TL bedelli senet verdiğinin, davacı tarafından senedin Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icraya konu edildiğinin ve bunun üzerine davalı tarafından icra dosyası kapsamında ödendiğinin ihtilaf konusu olmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın davalı tarafından davacıya düzenlenerek verildiği belirtilen kartvizitte yazılı 90.000,00 TL’nin taraflar arasında akdedilen 17/04/2018 tarihli sözleşme kapsamındaki 250.000,00 TL’den bağımsız bir miktar olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında akdedilen 17/04/2018 tarihli sözleşmenin konusunun davalı tarafından yapılacak olan inşaatın bitirilip satılmasından sonra davacının ödemiş olduğu bedel nispetinde kar payı almasına ilişkin olduğu, bu sözleşme kapsamında davacının, davalıya 250.000,00 TL ödeyerek karşılığında davalının, davacıya aynı miktarda senet düzenleyerek verdiği, davacı tarafın dava ve takip konusu ettiği miktarın davalının bir dairenin maliyetinin 70.000,00 TL – 80.000,00 TL civarında, satışın minimum 180.000,00 TL ve üzerinde, ayrıca iyi kar payı olduğuna, birlikte çalışabileceklerine ilişkin vaatlerine güvenerek sadece 1 daire satışı için anlaşılması üzerine verildiğinin, aynı gün içerisinde davacının oğlunun 3 ayrı banka şubesinden çekmiş olduğu toplamda 90.101,00 TL’nin 90.000,00 TL’sinin davalıya verilmesi üzerine davalının dava ve takip konusu edilen bedelin yazdığı kartviziti düzenleyerek davacıya verdiğinin iddia edildiği, davalı tarafından ise taraflar arasında akdedilen 17/04/2018 tarihli sözleşme kapsamında davacı tarafından verileceği kararlaştırılan 250.000,00 TL’nin önce 90.000,00 TL daha sonra 160.000,00 TL verilerek yerine getirildiği savunularak davalı tarafından davacıya düzenlenen 90.000,00 TL bedelli kartvizitin davacının sözleşme kapsamında kararlaştırılan 250.000,00 TL’ye hasren yaptığı 90.000,00 TL’lik ödemeye dayandığının iddia edildiği, buna göre davacı tarafından davalıya 90.000,00 TL verildiği, bunun karşılığında ise davalı tarafından davacıya 90.000,00 TL bedelli kartvizitin düzenlendiği ve davalının bu bedelin sözleşme kapsamında ödendiğini belirtmiş olduğu ve davacının da sözleşme kapsamındaki miktarın ödendiğini kabul ettiği nazara alındığında dava ve takip konusu edilen bedelin iddia edildiği şekilde yani taraflar arasında akdedilen 17/04/2018 tarihli sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya verildiği sabit olan 250.000,00 TL’den ayrı olarak davalıya verildiğinin ispat külfetinin davacı üzerinde olduğu, davacının oğlu tarafından 3 ayrı banka şubesinden çekilen miktarlara ilişkin dekontlar sunularak çekilen toplamda 90.101,00 TL’nin 90.000,00 TL’sinin davalıya verildiği iddia edilmiş ise de bu husun dava ve takip konusu miktarın sözleşmede belirlenen bedelden ayrı olarak davacı tarafından davalıya verildiği hususunu ispatlamaktan uzak olduğu, söz konusu işlem davalıya ödenen miktarın ispatına ilişkin olmayıp sadece davacının oğlu …tarafından yapılan para çekme işlemine ilişkin olduğu, bunun dışında söz konusu bedelin buna dair açıklama yapılmak suretiyle davalıya havale edildiğine ilişkin bir özelliğinin bulunmadığı, yapılan işlemin davacının oğlu … tarafından alelade bir para çekme işlemi olmaktan öteye gidemediği ve bu haliyle davacının iddialarını ispatlayamadığı, uyuşmazlık miktarı dikkate alındığında bu hususa ilişkin tanık dinlenmesinin de mümkün olmadığı, davalı tarafından cevap dilekçesine ekli olarak sunulan ve davacı tarafından aksi inkar ve ispat edilemeyen whatsapp kayıtlarına göre de dava ve takip konusu miktarın sözleşmede belirlenen bedel kapsamında davacı tarafından davalıya verildiğinin sabit olduğu, zaten her iki tarafın da telefon kayıtlarına delil olarak dayandığı, davacı tarafın iddialarının ispatı bakımından dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 883,67-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 824,37 -TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 12.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı .19/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır