Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/486 E. 2021/868 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/486
KARAR NO : 2021/868

DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 04/06/2015
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 01/10/2021
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan ( mahkememizin bozma öncesi 30/05/2018 tarih … E- … Karar )iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ile davalı gerçek kişilerin tasfiyeye sokulan … Proje San ve Tic. Ltd Şti’nin ortağı olduklarını, müvekkişl ile davalılar arasında 01/06/2011 tarihinde yaşanan tartışma ve eylemler sonrasında müvekkilinin şirkete sokulmadığını, yönetimnin tamamen davalılara kaldığını, davalıların müvekkilini şirketten uzaklaştırarak hisseleir devralmak için ortaklık hukukuyla bağdaşmayan davranışlarda bulunduğunu, şirketin mal varlığını haksız ve kötü niyetli olarak elden çıkardıklarını, şirkete kısa zamanda karlı bir şirket haline gelmesi nedneiyle davalıların, şirketi kendi kontrollerine geçirme planları yaptıklarını, bunun için atıl durumda olan … Tekstil Gıda Kuyumculuk Ltd. Şti’nin aynı yere taşındığını, şirket iban değişikliğini yaparak … Medya San ve Tic Ltd Şti daha sonrasında tekrar unvan değişikliği yapılarak … Medya San ve Tic Ltd Şti’ne dönüştürüldüğünü, … Şirketi’nin iştikal konusu işlerin bu şirket üzerinden yapıldığını, bu şekilde şirketin zarara uğratıldığını, müvekkillerince davalı şirket ve ortakları adı ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile ortaklıktan çıkarma fesih ve tasfiye davası açıldığını, bu dava sonuçlanmadan 18/11/2011 tarihinde tasfiye kararı alındığını, bu tarihten önce de şirket mal varlığının muvazalı olarak elden çıkarıldığını, sunmuç olduğu faturalardan da malların değerinin çok altında bir bedelle elden çıkarıldığının sabit olduğunu, şirket hakkında bir dava varken haksız ve mesnetsiz olarak tasfiyeye sokulduğunu ve muvazalı olarak malların elden çıkarıldığını belirterek davalıların müvekkillerini muvazalı işlemelerle zarara uğrattıkları gerekçesiyle 20.000 TL, haksız rekabet nedeniyle oluşan zarar nedeniyle 5.000 TL ve 5.000 TL ücret alacağı olmak üzere toplam 30.000 TL’nin 01/06/2011 tarihinden itiabren faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Medya Sanayi ve Tic. Ltd. Şti ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile … Proje San. Ve Tic. Ltd Şti’nin tasfiye edildiğini, bu şirketin hükmü şahsiyetinin sona erdiğini, davanın usulden reddi gerektiğini, davacının kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını, esasa ilişkin olarak da ihtar edilen hususların doğru olmadığını, davacının şirketi borç batağına soktuğunu, müvekkillerini şahsi mal varlıklarını satarak şirketi kurduklarını ve makineleri satın aldıklarını, daha sonra şirketin borç batağında olması nedeniyle tasfiye kararı alındığını, … Medya Ltd. Şti’nin 3.000.000 sermayeye sahip bir şirket olduğunu, bilirkişinin tespitini yaptığı malların bu şirkete ait olduğunu, haksız rekabet iddiasının da yerinde omladığını, … Şirketi faal olmadığından bu iddianın yerine getirilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Diğer davalılar usule uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizin verilen 30/05/2018 tarih … E- … sayılı kararı İstanbul BAM … Hukuk Dairesi’nin 10/07/2020 tarih, … Esas … karar sayılı ilamıyla kaldırılmasına karar verilmiş, mahkememizce yargılamaya devam olunmuştur.
Dava; TTK’nın 553 ve devmaı maddeleri gereğince şirket yöneticilerinin sorumluluğuna dayanan tazminat istemine ilişkindir.
Davalı …nin ticaret sicilden kayıtlı bildirmiş olması nedeniyle ihyası hususunda davacı vekiline süre vermiş, şirketin ihyasına ilişkin mahkememizin 22/02/2017 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamının verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosyanın bilirkişi heyetine tevdii ile davalı şirketin ticari defter ve belgeleri ile dosya kapsamı incelenerek davacının tazminat talebi ile müdürlük ücret alacağı hususu irdelenmek suretiyle bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
SMMM … ile Prof. Dr. … tarafından düzenlenen raporda, davalı şirket vekilinin “dosyanın işlemden kaldırılması nedeni ile bu aşamada ticari defter ibraz edemeyeceklerini” beyan etmesi, akabinde mahkemece bilirkişi heyetine bu yönde bir bilgi verilmemesi nedeniyle, dosya münderecatının incelenmesi neticesinde; davalı şirket makinelerinin düşük bedelle muvazaalı olarak devredildiği, dolayısıyla davacının zarara uğratıldığı iddialarının tespiti için, davalı şirketin ticari defter kayıtları ile makinelerin satıldığı (haczeden) dava dışı … Kağıtçılık cari hesabının ve satış faturalarının ibrazının gerektiği, (Doğrudan ve dolaylı) zarar ispat edilmediği için, limited şirket müdürü/müdürleri hukuka aykırı davranmış olsa dahi, aleyhine tazminata hükmedilemeyeceğinden, davacının tazminat talebinin yerinde olmadığı, davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinden, müdüre/müdürlere “ücret” ödeneceğine dair bir hükmün şirket sözleşmesinde yer almadığı, ayrıca bu yönde alınmış bir genel kurul kararına da rastlanmadığı, bu sebeple davacının ücret alacağı talebinin yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Ortakların tazminata yönelik dava açma hakkı doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre değişiklik gösterir. Yöneticinin yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışı sonucunda ortağın doğrudan zarara uğraması söz konusu ise, ortak uğradığı zararın tazmin edilerek kendisine verilmesi için yönetici aleyhine tazminat davası açabilecektir. Yöneticinin ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortaklar ve alacaklıların da dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira, bu tür tasarruflar payları oranında ortakları etkiler. Bir başka anlatımla, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, ortakların dolaylı zararı olarak sonuç doğurur. Limited şirketlere uygulanacak anonim şirketlere ilişkin hükümlerin gösterildiği dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 644. maddesi gereğince, şirket yöneticilerinin sorumluluğu hakkında anonim şirketlerin bu konudaki hükümlerinin limited şirketlere de uygulanacağı belirtilmiştir. Limited şirket yöneticileri hakkında da geçerli olan hükümler uyarınca şirket yöneticisi hakkında ortakların ve şirket alacaklılarının tazminat davası açma hakkını düzenleyen 6102 sayılı TTK’nın 555. maddesinde yer alan “Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.” hükmü uyarınca ortak, dolaylı zarar nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatın kendisine değil, ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16/01/2015 tarih ve 2014/11886 Esas 2015/5364 Karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04/10/2017 tarih ve 2016/2892 Esas 2017/5003 Karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 21/03/2018 tarih ve 2016/8965 Esas 2018/2193 Karar sayılı emsal ictihatları).
Somut olaya gelindiğinde, davacı yan, davalı … ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait malların şirket yöneticisi olan davalı gerçek kişiler tarafından muvazaalı şekilde elden çıkartıldığı iddiasıyla maddi tazminat talep etmiş olup, davacı tarafından talep edilen zarar, şirketin kötü yönetilmesi, içinin boşaltılması nedeniyle uğranılan zarar olup, anılan zarar doğrudan zarar değil, dolaylı zarar niteliğindedir. Bu durumda davacı ortak uğranılan dolaylı zararın şirkete verilmesi yönünde talepte bulunabilecek olup, davalılar …, … ve …’na karşı açtığı dava bakımından aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Yöneticinin sorumluluğu davasında husumetin davalı şirket müdürlerine yöneltilmesi gerektiği, davalı şirketlere husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmakla davalılar … ve Ticaret Limited Şirketi ve …ye yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İstinaf ilamında davalı şirketin tasfiyeye girmiş olması nedeniyle taraf teşkili açısından değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, davalı … şirketi terkin edildiğinden karar öncesinde, mahkememizin … Esasına kayıtlı olarak şirketin ihyası talepli dava açılmış olduğu, mahkememizce bu husus bekletici mesele yapılarak dosyanın kesinleşmesi akabinde tasfiye memuruna tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkilinin karar öncesinde sağlanmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça 2009 yılında 7 ay, 2010 yılında 12 ay, 2011 yılında 5 ay olmak üzere toplam 24 ay üzerinden, aylık 4.000,00 TL olmak üzere toplam 96.000,00 TL müdürlük ücret alacağı olduğu belirtilmiştir. Limited şirketlerde müdürlere, ortaklık sözleşmesiyle veya genel kurul kararıyla yaptıkları işe karşılık ücret ödenmesine karar verilmesi mümkündür. Bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemede, davalı şirket esas sözleşmesi, genel kurul ve yönetim kurulu kararlarında müdürlere ödenmek üzere bir ücret kararının alınmadığı, öncesinde teamül halini almış ücret ödemesinin de söz konusu olmadığı tespit edilmiş olmakla davacının müdürlük ücret alacağına ilişkin talebi yönünden davalı … ve Ticaret Limited Şirketi’ne açılan davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir.
Müdürlük ücret alacağına ilişkin talebin, davalı … ve Ticaret Limited Şirketi’ne yöneltilebileceği, … …, … ve …’na husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmakla bu davalılara karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı tarafın TTK’nun 553 ve devamı maddelerine istinaden açtığı sorumluluk davası bakımından davalılar … ve Ticaret Limited Şirketi ve …ye yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle, davalılar …, … ve …’na karşı açtığı dava bakımından aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davacı tarafın ücret alacağına yönelik talebi yönünden …, …, … ve …’na karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
3-Davacı tarafın ücret alacağına yönelik talebi yönünden davalı … ve Ticaret Limited Şirketi’ne açılan davanın subut bulmadığından reddine,
4-Alınması gereken 59,30 -TL harçtan, peşin alınan 512,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 453,03 -TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı …ve … tarafından yapılan 70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
7-Davalı …ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden bu davalılar yararına takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak …ve …’na verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.
29/09/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır