Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/478 E. 2021/559 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/478 Esas
KARAR NO : 2021/559

DAVA TARİHİ : 24/06/2015

MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ’NİN ….. ESAS 2016/47 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2015
KARAR TARİHİ : 04/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 24.06.2015 tarihli dava dilekçesinde, davalı …..Onarım ve Tic.AŞ hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasında yapılan takibe kısmi itirazda bulunduğunu, itirazın haksız olduğunu, davacının ulusal ve uluslararası pek çok firmaya teknik uçak bakım ve eğitimi verdiğini, davalının 21 adet personeline teknik eğitim sertifasının teslim edildiğini, bakiye alacak için takip yaptıklarını, takibin 6.243,70 $ itiraz edildiğini, itirazın haksız olup iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, kendilerindeki hesap özetine göre itiraz edildiğini yazarak reddini savunmuştur.
Dava konusu Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı takip dosyasında; davacı tarafından davalı …..Onarım ve Tic.AŞ hakkında 10.04.2015 tarihinde 14.496,88 $ için genel haciz yoluyla icra takibi başlatılmış, ödeme emrinin 14.04.2015 tarihinde tebliği üzerine 20.04.2015 tarihinde süresinde verdiği itirazında, 8.253,18 $ üzerinden borcu kabul ettiklerini, 6.243,70 $ için ise itiraz ettiklerini yazmıştır.
Birleşen Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalı … Hav.Taş.Uçak Bakım Onarım ve Tic.AŞ.hakkında 24.06.2015 tarihinde açılan itirazın iptali davasında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında borçlunun kısmi itirazda bulunduğunu, davalı ile uçak bakım sözleşmesi imzalandığını, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatı talep etmiştir. Davalı cevabında istemin reddini talep etmiştir. Mahkemece 22.01.2016 tarihinde verilen birleştirme kararı ile dosyamız ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Bu dosyaya konu Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında da davacı alacaklı tarafından davalı borçlu … Hav.Taşımacılık şirketi hakkında 10.04.2015 tarihinde 86.312,87 $ alacak için icar takibi yapıldığı, ödeme emrinin 14.04.2015 tarihinde tebliği üzerine süresinde 20.04.2015 tarihli itirazında borcun 60.762,00 $ kısmını kabul ettiklerini bakiye 25.550,87 $ kısmına itiraz ettiklerini yazmıştır.
Bilirkişi kurulundan alınan 04.03.2016 havale tarihli raporda, tarafların defterlerinin usule uygun olarak tutulduğunu, her birinin kayıtlarının kendi defterleri ile uyuştuğunu, asıl davada davacı defterlerinde dava tarihi itibariyle 6.243,70 $ alacak gözüküp borçlu defterlerinde gözükmediğini, uyuşmazlığın davalı tarafından 31.03.2015 tarihli iade faturası tanzim edildiği, bunun davacı kayıtlarında bulunmadığını, iade edilen faturaların tarihlerinin 08.01.2015-19.02.2015 tarihleri arasında olduğunu, iade faturasının tanzim tarihinin ise 31.03.2015 olup fatura içeriklerine 8 gün içinde itiraz edilmediğinin gözüktüğünü, iadeye konu faturalarda ismi yazılan elemanların eğitim karşılığı sertifika teslim edildiğine ilişkin tutanağın ibraz edildiği, bu kişilerin eğitime katıldıklarına ilişkin imzalı Eğitim Katılımcı listelerinin ibraz edildiğini, bu nedenlerle 31.03.2015 tarihli 21.523,20 $ bedelli iade faturasının davacı alacağı olarak değerlendirildiği, takip tarihi itibariyle davacının davalı …..Onarım şirketinden 34.396,88 $ alacaklı olduğunun hesaplandığını, ancak davacının takibi 14.496,88 $ üzerinden başlattığı yazılmıştır. Birleşen dosya yönünden yapılan incelemede de, davacı kayıtlarına göre dava tarihinde 20.530,84 $ alacaklı olduğu, davalı … Hav.Taş.Uçak şirketi kayıtlarında ise dava tarihinde ise alacağın olmadığı, aradaki farkın 20.000,00 $ 04.03.2015 tarihinde davacıya havale yapılıp bunun davacı kayıtlarında olmadığını, davacının bu havaleyi asıl davada davalı …..hesabına alacak işlediği, bunun davalı … Havacılık şirketinin borcundan muhasebecilik ilkeleri açısından değerlendirilmesi gerektiği, dava tarihi itibariyle 530,84 $ alacağının olduğunu yazmıştır. Rapora davalı itiraz etmemiş, davacı ise birleşen davada davalının gönderdiği havalenin aslı dava yönünden dikkate alınmasını gerektiğini yazmıştır.
Davacı vekili 12.05.2016 havale tarihli dilekçesiyle davayı ıslah ettiğini belirtmiştir. Asıl davada rapor doğrultusunda alacaklarının 20.000,00 $ arttırılarak 26.243,70 $ olarak, birleşen davada ise taleplerini düşürerek 530,84 $ olarak ıslahına karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonunda taraflar arasındaki uyuşmazlığı davacı şirketin asıl ve birleşen dosyalarda davalılara verdiği eğitim ve uçak bakım-onarım hizmetlerinden dolayı alacaklı olduğu iddiasıyla yaptığı icra takiplerine yapılan itirazların iptaline yönelik olduğu görülmüştür. İİK’nun 67.maddesine göre itirazın tebliğinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Somut olayda, davalılar her iki takip dosyasında icra takibine kısmi olarak itiraz etmiştir. Yani taraflar arasındaki ticari ilişkinin olduğu tarafların da kabulündedir. Uyuşmazlık davacının verdiği eğitim, uçak bakım hizmetlerinden dolayı ne kadar alacaklı olduğu noktasında toplanmaktadır. Yaptırılan bilirkişi incelemesinde, asıl davada davacının davalıdan 6.243,70 $ talep ettiği görülmüştür. Taraflar arasındaki ihtilaflı işlemlerin davalının 31.03.2015 tarihli iade faturasından kaynaklandığı görülmüştür. Bu fatura davacının ticari defter kayıtlarında bulunmamakta olup davacı tarafından iade edilmiştir. Söz konusu faturalar 08.01.2015-19.02.2015 tarihleri arasındaki döneme ilişkin davacının verdiği belirtilen eğitim hizmetlerine ilişkin olup davalı TTK’nın 21/2.maddesine göre kayıtlarına işledikten sonra 8 gün sonra iade işlemi yapmıştır. Bu açıdan artık faturanın içeriğine itiraz edemez, yani verildiği belirtilen eğitim hizmetlerini kabul etmiş sayılır. Ayrıca yaptırılan bilirkişi incelemesinde de iade faturasına konu eğitim hizmetlerinin davalı personeline verildiği, eğitim sertifikalarının teslim edildiği, davalı çalışanlarının eğitimlere katıldığı çizelgelerden anlaşılmıştır. Yani davalının asıl davada yaptığı iade faturası yerinde görülmemiştir.
Birleşen dava yönünden ise yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacının davada 20.530,84 $ yönünden itirazın iptali talep edilmiştir. Rapora göre davalının bu alacağın 20.000,00 $ kısmını 04.03.2015 tarihinde havale ettiği, davacının ise bu alacağı birleşen davanın davalısı … Hav.Taş.şirketinin borcundan değil, asıl davada borçlu olan …..şirketinin borcundan düştüğü görülmüştür. Dava tarihine göre davalıdan buna göre 530,84 $ alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davacı birleşen davanın davalısının gönderdiği havaleyi bu davalı adına değil de asıl davanın davalısı adına hesaplarına işlemesi doğru olmayıp her iki davalının da farklı tüzel kişiliği olup farklı ticari defter tuttukları, buna göre borç durumunun değerlendirilmesi gerektiği görülmüştür.
Davacı 12.05.2016 havale tarihli dilekçesiyle bu davayı ıslah ettiğini yazmıştır. Asıl davada talebini 26.243,70$ çıkartmıştır. Yukarıda da yazıldığı üzere dava itirazın iptali olup davacı takip dosyasındaki talep ettiği miktarla bağlıdır. Davacı talebini alacak davası olarak değiştirdiğini yazmamıştır. Sadece davadaki talebini arttırmıştır. Oysa davaya konu Bakırköy … İcra Dairesi’nin ….. Esas sayılı dosyasında takip miktarı 14.496,88 $ üzerinden başlatılmış, davalının borcun 8.253,18 $ kabul edip bakiye 6.243,70 $ kısmına itiraz etmiştir. Davacı talebini alacak davası olarak ıslah etmemiş olup itirazın iptali davasında alacağını yükseltmiştir. Anlatılan nedenlerle davacı ancak takip dosyasındaki miktarla sınırlı olup fazlasını talep edemez. Bu nedenlerle asıl davada talebinin kabulüne karar verilerek 6.243,70 $ üzerinden davanın kabulüne, bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
Birleşen davada ise davalı önce talebini 20.530,84 $ olarak talep etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 530,84 $ düşürmüştür. Bilirkişi raporuna göre davacının alacağı 530,84 $ olup davacının bundan sonra talep miktarını düşürmesi doğru görülmemiş, birleşen dosya yönünden ise istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Her iki takip dosyasında davacı alacağını USD olarak talep etmiştir. 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre davacı bu para birimi üzerinden talep edebileceğinden faizde USD’ye devlet bankalarında uygulanan en yüksek mevduat faizi üzerinden tahsiline karar vermek gerekmiştir. Öte yandan takip tarihinde alacak likit yani belirlenebilir olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına da hükmedilmiştir.
Mahkememizin 06/06/2016 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı ilamı temyiz edilmiş olmakla; Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 20/01/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile; “davalılar vekilinin temyiz itirazları açısından; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının yerinde görülmemiş olduğu, davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin birleşen davada tüm, asıl davada aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının yerinde görülmemiş olduğu, asıl davada itirazın iptalinin ıslahla alacak davasına çevrilmesi ve miktarın arttırılmasının mümkün olduğu, bunun bir tür ıslah olduğu, harcıda yatırıldığına göre ıslahla talep edilen miktar üzerinden ıslah talebinin alacak davası olarak gözönününde bulundurulup davanın sonuçlandırılması gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiş olduğu, birleşen dava davalısının da karar başlığında gösterilmemesinin doğru görülmemiş olduğu sonuç olarak; asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA” karar verilmiştir.
Devam eden yargılama aşamasında davalı … Havacılık Taşımacılık Uçak Bakım Onarım ve Tic. A.Ş. Hakkında iflas kararı verildiği, iflas kararı sonrası dosyanın kayıt kabul davası olarak görülmeye devam olunduğu, ne var ki verilen iflas kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile 25/02/2021 tarihinde kaldırılmasına karar verildiği görülmekle iflas kararının kaldırılmış olması sebebi ile yargılamanın uzamaması adına duruşma tarihi Mahkememizin 30/03/2021 tarihli ara kararı ile değiştirilmiş ve taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili adına yeni duruşma gün ve saatini bildirir tebligat yapılmış ise de davalı vekili 04/06/2021 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak katılmamıştır. 04/06/2021 tarihli duruşmada UYAP üzerinden duruşma tutanaklarının incelenmesinde sehven yanlış dosyanın sabitlendiği, sehven sabitlenen dosyada öncesinde de dosyanın işlemden kaldırılmış olduğu, yanılgılı değerlendirme ile iş bu dosyanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı ve HMK m.320/4. maddesi gereği SEHVEN açılmamış sayılmasında karar verilmiştir. Açıklanan bu nedenlerle SEHVEN aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın H.M.K’nin 150/1,5 ve 320/4 maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
1-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 97,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 37,80 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-Davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Davalı …. Havacılık…..A.Ş. tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
4-Davalı ……A.Ş. tarafından yapılan 136,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/06/2021

Katip ….
¸

Hakim ….
¸