Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/476 E. 2021/521 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/476 Esas
KARAR NO : 2021/521

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/09/2014
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Hizmetleri AŞ 4458 sayılı Gümrük Kanunu’ nun 93. Ve Gümrük Yönetmeliğinin 277 ve devamı maddeleri uyarınca, … Havalimanı Gümrük Müdürlüğü’ nün kontrol ve denetime bağlı olarak ticari faaliyet gösteren ‘ A tipi Genel Antrepo’ nun işleticisi olduğunu, 4458 sayılı Gümrük Kanunu 94. Maddesi uyarınca; Genel Antrepolar, Gümrük gözetimi altında bulunan eşyanın konulması amacıyla herkes tarafından kullanılabilen yerler olduğu, 96. Madde uyarınca, Antrepo işleticisinin gümrük antreposunda bulunduğu süre içinde eşyanın gümrük gözetimi altında bulunmasını sağlamaktan ve eşyanın muhafaza edilmesiyle ilgili yükümlülükleri yerine getirmekten sonumlu olduğunu ve 101 madde uyarınca da eşyanın antrepo rejimi altınad kalış süresi sınırsız olduğunu, davalı şirkete… antrepo beyannamesi ve … konşimento no ile tescilli 2 kap 714 kg kilo ağırlığındaki eşyaların, davacı şirketin antreposuna konulduğunu, söz konusu eşyalardan 1 kap 357 kg lık kısmı 10/12/2009 diğer 1 kap 357 kg’lık kısmının da 12/12/2009 tarihinden bugüne kadar davacı şirketin antreposunda beklediğini, davacı şirketin söz konusu eşyalar ile ilgili olarak, işleyen antrepo ücreti konusunda 31/05/211 ve seri … sıra nolu 36.074,00-TL miktarlı faturaları kestiğini ve bu faturalırn davalıya gönderdiğini, davalı şirketin bu faturaları tebliğ aldığını ancak İstanbul …. Noterliği’nin 20/06/2011 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesiyle bu faturalara ve içeriğine itiraz etttiğini, davacı şirketin davalı şirketin bu itirazları üzerine, alacağının tahsili amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başladığını, ancak davalı şirket tarafından söz konusu borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı şirketin itirazının, haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı adına tescilli …. nolu gümrük beyannamesi muhteviyatı eşyaların takip tarihi itibarıyla iki yıla yakın bir süredir davacı şirket antreposunda bulunduğnu, davacı şirketin de söz konusu eşyaları 4458 sayılı kanunun 96. Ve 101. Maddeleri gereğince davalı tarafından yeni bir işleme tabi tutulancaya veya teslim alınıncaya kadar muhafazaya devam edeceğini, davacının ardiye akdi gereğince, kendisine düşen edim yükümünü eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalının karşı edemini yerine getirmesin istemekte haklı olduğnu, Yargıtay … HD nin 28/10/1998 tarih ve … ve … sayılı içtihadının da bu yönde olduğunu uygulamada özel antrepolarca belirlenen ücret tarifelerinin, eşyanın bekleme süresine özel kademeli olarak artan şekilde belirlendiğini ve uygulandığını, kendi adına gümrük çıkış beyannamesi tescil ettirerek 4458 sayılı kanun gereği eşyayı süresiz bir şekilde antrepo da tutmak hakkını kullanan, yaklaşık iki yıldırda eşyayı anrepoda muhafaza ettirerek ve bu güne kadar anrepodan teslim almayarak ardiye ücretinin artmasına sebep olan davalının basiretli ve iyi niyetli bir tacir gibi davranmadığını belirterek davalının itirazının iptalini, davalının % 40 tan az olmamak üzere icra inkar tazminatın mahkumedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya yetki yönünden itiraz ettiklerini, yetkili mahkemelerin Tuzla mahkemeleri ve icra dairelerinin olduğunu, dava konusu edilen menkullerin davalı şirkete ait veya davalı şirketin siparişi bir mal olmadığını, davacı şirketin bu hususlardan haberdar olmasına rağmen, malı elinde uttuğunu ve ardiye ücreti talebined bulunduğunu, dava konusu 2 kap malın, davacı şirket kayıtlarında davalı şirket adına göründüğünü, ancak söz konusu malın hiçbir şekilde davalı şirketin siparişi bir mal olmadığı gibi davalı şirkete ait bir mal da olmadığını, buna ilişkin olarak davalı şirket atarfından Gümrük Müdürlüğü’ ne sunulduğunu, davalı şirketin malın kendisine ait bir mal olmadığnıı, yurtdışı … firmasının ürünleri …’ ya göndermesi gerekirken yapılan hata sonucu davalı şirket adına gönderdiğini, buna ilişkin olarak durumun Seul Konsolosluğu ve Ticaret Odası’ ndan alınan yazılan ile tespit edildiğin, davalı şirketin 25/01/2010 tarihli dilekçe ile bunu bildirmiş olmasına rağmen, herhangi bir işlem yapılmadığını, davalı şirketin kendisine ait olmayan malın ardiye ücretinden sorumlu tutalamayacağını, ürünlerin sehven gönderildavalı şirketin herhangi bir kusu ve ihmalinin bulunduğu gibi sorumluğunun da bulunmadığını, yurt dışı menşeili üçüncü şahıs firmanın kusurundan davalı şirketin sorumlu tutulamayacağını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı tarafça usulsüz olarak bir çok işlem yapıldığını, eşyanın anrepo da kalış süresi sınırsız olarak kabul edilebileceği durumların huzurdaki dava da uygulanma kabiliyetinin bulunmadığını, 101. Maddesinin mevcut duruma uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı, 101. Maddenin mevcut duruma uygulanmasının mümkün olmadığını, tamamıyla yanıltıcı bir beyandan ibaret olduğunu, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’ nun 46 ve 117 maddeleri ile Gümrük Yönetmeliğinin 71. Maddesi gereğince yapılamsı gereken tasfiyenin yapılmadığı gibi, haksız ve kötü niyetli bir şekilde ardiye ücreti işletilmeye devam edildiğini, davacı şirketin davacı şirketin aynı beyanname kapsamında ki malı iki ayrı kap olarak hesaplamaya aldığını ve ardiye ücretinin işletildiğini, antrepo uygulamasında bilinidği üzere malın kg na bakılmaksızın 1 tonun altındaki eşyalarda ardiye ücreti hesaplamasında 1 ton olarak kabul edilmekte ve buna göre ücretin hesaplandığını, eşyaların iki ayrı kap olarak alındığını ve ardiye ücretinin işletildiğini, yapılan işlemlerin sırası ile incelendiğinde ne için yapıldığının açıkça ortaya çıktığını, bu şeklide davacı şirketten ücret talebinde bulunamayacağını, ayrıca ücret hesaplamasının da fahiş rakamlar üzerinden yapıldığını, antrepo fiyat tarifleri ile karşılaştırıldığında bu hususun da açıklığa kavuşturulacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, antrepo ücretinden kaynaklanan alacak nedeniyle itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 12/11/2014 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 05/05/2015 tarih ve … esas … karar sayılı ilamı ile bozulmuş olup dosya mahkememizin … Esas sayılı numarasını almıştır.
Mahkememizin 23/05/2018 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 03/03/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile bozulmuş olup dosya mahkememizin … Esas sayılı numarasını almıştır.
Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 03/03/2020 tarih ve … Esas .. Karar sayılı bozma ilamının “…Taraflar arasındaki temel ihtilaf ithal edilen malın 1 kilogramının davacının antreposunda bir gün kalmasının bedeli olan birim fiyatının ne olması gerektiğinde toplanmaktadır. Bilirkişilerce bu konuda davacının kendi hazırladığı tarifeyi esas almaları doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişi kuruluna gümrükcü bilirkişi yerine antrepo uygulamalarını da bilen bir gümrükcü bilirkişi eklenerek dava konusu 210 günlük dönemde geçerli rayiç antrepo ücretleri araştırılarak davacının alacağının buna göre belirlenmesinden ibarettir. Ayrıca 04.02.2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Gümrük Müsteşarlığının Tasfiye İşletme Bölge Müdürlükleri Hizmet Tarifesinin de emredici yönü olup olmadığı, asgari ve azami sınırlamasının olup olmadığı araştırılıp bağlayıcı yönü varsa bu tarifeye aksi halde rayice göre hesaplama yapılması gerekirken mahkemece eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir…” gerekçelerine dayandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi heyetine Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere antrepo uygulamalarını da bilen gümrükçü bilirkişi atanarak Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup bu doğrultuda Gümrük ve Antrepo Uzmanı Bilirkişi Kenan Kum, Mali Müşavir Bilirkişi … ve İ.A.Ü Hukuk Fak. Öğr. Üyesi Bilirkişi …e dosya tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 10/02/2021 tarihli ek raporda özetle; yüke ait konişmento ve ithalat beyannamesine göre anlaşmazlık konusu eşyanın “alıcısı” olarak davalı tarafın göründüğünü, yüke ait ithalat beyannamesinin davalı tarafından vekaleten 4458 sayılı Gümrük kanununun 5. maddesi gereğince yetkilendirilen Mega Gümrük Müşavirliğince dolaylı temsil yoluyla tanzimle idarece tescil edildiğini, davalı tarafından yükün yanlış geldiğine dair Seul Türk Konsolosluğunca onaylı yazı ile ilgili gümrük idaresine 25.01.2010 tarihinde müracaat edilmesi sonucunda idarece mazeretinin kabul görerek “2 nolu mahrece iade tebliği gereğince havale verilmesi neticesinde davalı tarafça mahrece iade işlemlerinin başlatılarak sonlandırılması ve eşyanın antrepodan çıkarılması gerekirken, bu görevini yerine getirmeyerek, eşyanın antrepoda kalmasına ve ardiye oluşmasına sebebiyet vermiş olduğunu ve ardiyeden sorumlu bulunduğunu, antrepo fiyatlarıyla yapılan karşılaştırmalarda eşyaya uygulanan fiyatların yüksek ya da fahiş olarak değerlendirilemeyeceğini, eşyanın özelliği gereğince yüksek fiyat uygulanacak cins eşyalardan olmadığını, normal ardiye ücretlerinin uygulanmış olduğunu, eşyanın müfrez bırakılarak düşümlü (partiler halinde) çekilmemesi ve tasfiye edilmesi neticesinde davacı tarafın 2 adet fatura düzenlemesinin haksız ve hatalı olduğunu, bozma kararında belirtildiği üzere eşyaların davacının antreposunda kalış süresi olarak belirlenen 210 gün üzerinden hesap edilmesi sonucunda toplamda 27,392.00 Euro olduğunu, takip tarihi itibarıyla l Euro 2.34 TL olduğundan ardiyenin 27.392,00 Euro X 2.34 TL= 64.097,28 TL’sından ibaret olduğunu, 04.02.2009 tarih ve .. s. işletilen antrepolarında uygulanacak olan ardiye ücretlerinden olduğunu, serbest antrepo ve geçici depolamalara uygulanması yönünde herhangi bir bağlayıcı ve emredici hükmünün bulunmadığını bildirmişlerdir.
Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere taraflar arasındaki temel ihtilafın ithal edilen malın 1 kilogramının davacının antreposunda bir gün kalmasının bedeli olan birim fiyatının ne olması gerektiğine ilişkin olduğu, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 10/02/2021 tarihli ek raporda antrepo fiyatlarıyla yapılan karşılaştırmalara göre eşyaya uygulanan fiyatların yüksek ya da fahiş olarak değerlendirilemeyeceği, eşyanın özelliği gereğince yüksek fiyat uygulanacak cins eşyalardan olmadığı ve normal ardiye ücretlerinin uygulanmış olduğunun tespit edildiği, bu durumda eşyaların davacının antreposunda kalış süresi olarak belirlenen 210 gün üzerinden yapılan hesaba göre davacının talep edebileceği ücretin 27.392 Euro, Türk parası cinsinden ise takip tarihi itibariyle l Euro’nun 2.34 TL olduğu dikkate alındığında 64.097,28 TL olduğu, Yargıtay bozma ilamında belirtilen 04.02.2009 tarih ve 27131 sayılı resmi gazetede yayınlanan Gümrük Müsteşarlığının Tasfiye İşletme Bölge Müdürlükleri Hizmet Tarifesinin sadece … işletmelerince işletilen antrepolarında uygulanacak olan ardiye ücretlerinden olduğu, serbest antrepo ve geçici depolamalara uygulanması yönünde herhangi bir bağlayıcı ve emredici hükmünün bulunmadığı anlaşılmakla somut olayda uygulanmasının söz konusu olmadığı, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 10/02/2021 tarihli ek raporda yapılan değerlendirme ve tespitlerin Mahkememizce de benimsendiği, davacının talep edebileceği ücret 64.097,28 TL olarak hesaplanmış ise de Mahkememizin 12/11/2014 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamının davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine davacının temyiz dilekçesine karşı sunmuş olduğu cevap dilekçesinde hükmün onanmasına karar verilmesini talep ettiği dikkate alındığında davacının, davasının en fazla Mahkememizin 12/11/2014 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamında hüküm altına alınan 36.762,47 TL üzerinden kabul edilebileceği, söz konusu hüküm sadece davalı tarafından temyiz edildiğinden bu miktarın artık davalı yararına kazanılmış bir hak oluşturduğu, bu karardan daha aleyhine bir durum oluşamayacağı kanaatine varılmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın 36.762,47 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, ithal edilen malın 1 kilogramının davacının antreposunda bir gün kalmasının bedeli olan birim fiyatının ne olması gerektiği hususu ihtilaflı olduğundan ve davacı tarafından talep edilebilecek ücret bilirkişi raporu ile belirlendiğinden alacağın likit olmadığı değerlendirilerek davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın 36.762,47 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Alınması gereken 2.511,24 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 712,10 TL ile icra dosyasında peşin alınan 361,40 TL’nin mahsubu ile 1.437,74 TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına (ilk bozma ilamından önce 1.799,14 TL karar harcının ve ikinci bozma ilamından önce de 829,78 TL karar harcının davalıdan tahsili için harç tahsil müzekkeresi yazıldığından ayrıca harç tahsil müzekkere yazılmasına yer olmadığına, ayrıca bu harçların her ikisinin de tahsil edilmiş olması halinde davalı tarafça fazlaca ödenen 1.191,18 TL harcın talep halinde davalı tarafa iadesi için ilgili Vergi dairesine müzekkere yazılmasına),
Davacı tarafça sarf edilen bozma öncesi peşin harç 712,10 TL, başvurma harcı 21,15 TL, bilirkişi ücreti 1.400,00 TL, posta masrafı 499,40 TL, bozma sonrası 750,00 TL bilirkişi ücreti, 30,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.412,65 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre(%50,85 kabul, %49,15 ret) hesaplanan 1.735,33 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 129,50 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre (%50,85 kabul, %49,15 ret) hesaplanan 63,64 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.514,37 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.328,68 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 28/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır