Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/470 E. 2022/850 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/470 Esas
KARAR NO : 2022/850

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2022
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete, ….. sayılı Nakliyat Nakliyat Abonman Sözleşmesi ile sigortalı….. Şti.’ye ait sefer ile aynı sözleşmeye bağlı …… numaralı …. Poliçesi ile sigortalı …. A.Ş.’nin ….. bulunan …. S.A firmasından satın alınan canlı zeytin ağacı …. nolu 40 flat konteyner içerisinde üzeri ağ örtülü şekilde ….. Limanı’ndan ….. adlı gemiyle … Limanı’na, limandan da konteyner içerisinde …. plakalı araçla önce Bodrum’a teslim edilmek üzere sevk edildiğini, daha sonra Bodrum alıcı şantiyesinde yer olmaması sebebiyle Sakarya/…. bulunan … A.Ş. ‘ne sevk edildiğini, alıcıya teslimi esnasında ağaç dallarında kırılma, örselenme meydana geldiğini, müvekkil şirkete vaki hasar ihbarına müteakip hazırlatılan ekspertiz raporuna istinaden meydana gelen hasarın 39.573,00 TL olarak belirlendiğini ve bu tazminat bedelinin 03.10.2018 tarihinde müvekkili şirket tarafından hak sahibine ödendiğini, yapılan ödemeye müvekkil Sigorta Şirketinin , TTK m. 1472 hükmü gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu, canlı zeytin ağaçlarının taşınmasi sırasında meydana gelen zarar ile ilgili müvekkil şirket tarafından tanzim ettirilen ekspertiz raporuna göre davalıların %100 kusurlu olduğunu, bu sebepteri TBK m.49 hükümleri uyarınca sorumluluğun söz konusu olacağını, rücuen tazminat alacağımız olan 44,267,35 TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 03.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek yıllık değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsili için davalı/ borçlular aleyhine İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı/ borçlunun yasal süresi içinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini, taraflarınca dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğunu, bu kapsamda 20/11/2019 tarihinde yapılan toplantı neticesinde karşı tarafların mazeretsiz olarak katılmaması neticesinde anlaşma sağlanamamış olduğunu ve huzurdaki davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla, İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı dosyasına haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı ….. .Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul …..İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı icra dosyasında 44.267,35 TL tutarında ilamsız icra takibi başlatıldığını, İş bu haksız icra takibine de süresi içerisinde itirazlarını sunmuş olduklarını, davacının, icra takibine itirazları üzerine ikame ettiği iş bu davanın, haksız icra takibine dayandığını, hukuka ve yasaya aykırı mesnetsiz davanın reddinin gerektiğini, huzurdaki davada davalı müvekkil şirketin, ….A.Ş.’den alınan nakliye işini ….. Kooperatifi’ne verdiğini, nakliye işinin, alt taşıyıcı olarak …. Kooperatifi tarafından yapıldığını, ilgili firmaya davanın ihbar edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, işbu davanın , hak düşürücü bir süreye tabi olduğunu, davacının, itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren bir yıl içerisinde itirazın iptalini dava edebileceğini, ancak bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığını, bu sebeple davanın usulden reddini talep ettiklerini, yıllık süre içinde ikame edilmemesinden usulden reddi, hasarın meydana gelmesinde müvekkilinin kusur ve sorumluluğu bulunmadığını , sigorta ekspertiz raporunun tek taraflı ve davacı şirket talebi ile davac lehine düzenlendiğini, 45.573,00 TL bedelden sovtaj düşümlü 39.573,00 TL tazminat hesaplandığını , davanın kusur bakımından reddi gerektiği beyanla, haksız ve hukuka aykırı dava usulden ve esastan reddine, davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, davanın …… Taş. Kooperatifi’ne ihbarına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… A. Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu itirazın iptali davasının, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, hasar ve zararı kabul anlamına gelmemek kaydıyla emteanın yurtiçi nakliye sürecinde hasar gördüğü iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın tek taraflı ve somut gerçeklikten uzak ekspertiz raporuna dayanarak ihtimale binaen müvekkili şirket ve diğer davalıya iddialarını yönelttiğini, müvekkili şirketin taşımanın hiç bir aşamasında yer almadığını, davacı sigortalısı dava dışı ….. A.Ş.’nin …. ithal ettiği canlı zeytin ağacı cinsi emteanın …..’ndan Sakarya/….. bulunan dava dışı ….. A.Ş.’ne kadar olan yurtiçi nakliye safhasını alt taşıyıcı olarak diğer davalı ….. Şti.’ne verdiğini , diğer davalının da alt taşıyıcı (fiili taşıyıcı) olarak …. Koop. firmasına nakliye işini yaptırdığını, alt taşıyıcı firmanın davada davalı konumunda olduğundan işbu davanın fiili taşımacısı olan ….. Koop. Şirketine ihbar edilmesini talep ettiklerini, müvekkil şirketin tüm taşıma hizmetlerinin … Sigorta Poliçesi ile ….. A.Ş. tarafından 12.02.2018-11.02.2019 tarihleri arası ….. nolu sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, ….. A.Ş. nezdinde açılan hasar dosya numarası …… olduğunu, bu nedenle işbu davanın, müvekkilinin sigorta şirketi olan ……… A. Ş.’ne ihbar edilmesini talep ettiklerini beyanla, meydana gelen hasar ve zararı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, öncelikle davanın fiili taşımacı olan ….. Koop. ile taşımalarımızın sigortacısı olan ….. A.Ş.’ye ihbarına, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddiyle, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İhbar olunan ….. A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Dava tarihi itibariyle davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, huzurdaki davanın öncelikle bu nedenlerle ile reddinin gerektiğini, davalı, …….. A.Ş.’nin ….. Sigorta Poliçesi …… sayılı ve 12.02.2018-2019 vadeli poliçe ile müvekkili şirketçe temin edildiğini, dava konusu hasar nedeni ile müvekkili şirkete yapılan hasar ihbarı üzerine …… nolu hasar dosyası açıldığını ve yapılan incelemede ….. poliçesi istisna maddelerinde; canlı bitki taşımalarından doğabilecek tazminat taleplerinin teminat dışı olarak yer aldığını ve yine söz konusu taşımalar esnasında araca herhangi bir zarar gelmeksizin yalnızca yükün köprü ve geçitlere çarpması sonucu yükte meydana gelen hasarlar teminat dışı olarak belirtildiği için dava konusu hasarın poliçe teminatında olmadığını ve müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun olmadığının değerlendirildiğini, TTK 898/f maddesi gereğince de; canlı hayvan veya bitki taşınmışsa, taşıyıcı sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle dava konusu hasardan sigortalı ….. Şirketi’nin sorumluluğunun bulunmadığını, bu itibarla anılan poliçe kapsamında müvekkili şirketin de bir sorumluluğunun bulunmadığını beyanla, İhbar olunan olarak haklarında hüküm kurulmamasını ve HMK 69/1 madde amir hükümlerinin Mahkemece resen gözetilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan …….. A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya konu ……..Şti tarafından taşınan muhtelif emteaların ……. numaralı nakliyat abonman sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, öncelikle mahkeme nezdinde görülmekte olan işbu davada ihbar olunan sıfatı ile davaya dahil olduklarından haklarında hüküm kurulmamasını talep ettiklerini, davanın hiçbir şekilde kabulü anlamına gelmemekle birlikte; davacı tarafın maluliyet sebebiyle uğradığı zararını ispat etmesi gerektiğini, ayrıca müvekkili şirketin sorumluluğu poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, müvekkili şirkete yapılan başvuru neticesinde, dava konusu hasarın poliçe teminatı kapsamında bulunmadığının tespit edildiğini, sigortalı davalının kusuru ve davacının zararı konularında bilirkişi tetkikatı yapılması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce icra dosyası, hasar dosyası, dosya arasına alınmış diğer tüm deliller toplanmıştır.
İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı tarafından ….. A.Ş., …. Şirketi, ….. Şirketi, ….. Kooperatifi, …. aleyhine 39.573,00 TL asıl alacak, 4.694,35 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 44.267,35 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, takip dayanağının “10/05/2019 tarihli ….. Sigorta A.Ş. ne …… numaralı poliçe ile sigortalı emtiaya taşıma sırasında verilen hasar gereği ödenen bedelin TTK m. 1472 ve ….. hasar dosyası gereğince doğan rücu alacağı” olduğu, davalılar …… Şirketi Ve …… Şirketi tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. …… Esas – ….. Karar sayılı ilamı).
Somut olayda taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık emtianın hasarlanmasında tarafların kusurlarının bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise kusur oranının tespiti, emtia hasarı için ödenen bedelin gerçek zarar bedeli olup olmadığı, ödenen tazminatın davalılardan rücuen tazmininin talep edilip edilemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
TTK’nun 1301. maddesi uyarınca rücu davası açılabilmesi için, sigortacı ile sigortalı arasında bir sigorta sözleşmesinin mevcudiyeti, sigortacının bu nedenle sigortalısına bir ödeme yapmış olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkının bulunması gerekir.
CMR Konvansiyonunun 17. maddesi uyarınca taşıyıcı, yükü teslim aldığı andan teslim ettiği ana kadar yükte meydana gelecek hasardan sorumludur. Sözleşmenin 17/4-c maddesi uyarınca taşıyıcı hasarın, malların gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden şahıslar tarafından taşınmasından, yüklenmesinden, istif edilmesinden veya boşaltılmasından kaynaklandığını ispat etmesi halinde sorumluluktan kurtulabilecektir. Bununla birlikte yükleme gönderene veya başkasına ait olsa bile taşıyıcının, malın sağlam ve tam olarak teslimi sorumluluğu çerçevesinde gerek istiflenmesi gerekse ambalajlanması itibariyle taşımaya uygunluğu noktasında nezaret görevi mevcuttur. Buna göre, taşıyıcının göndereni uyarması gerekmekte olup, bu uyarının yapılmadığı hallerde, zararın gönderen ile taşıyıcı arasında paylaştırılması gerekmektedir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 862. Ve 863. Maddelerinde ; (1) Eşyanın niteliği, kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında, ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen, eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorundadır. Ayrıca gönderen, eşyanın sözleşme hükümlerine uygun şekilde işleme tabi tutulabilmesi için işaretlenmesi gerekiyorsa, bu işaretleri de koymakla yükümlüdür……(1) Sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı, taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorundadır. Taşıyıcı, ayrıca yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Mahkememiz dosyası dava konusu emtianın davacı tarafın iddia ettiği şekilde zarar görüp görmediği, zarar görmüş ise zarar miktarı, zararın emtianın değerini etkileyip etkilemediği, davacı tarafından talep edilebilecek tazminat tutarı, dosya kapsamında bulunan ekspertiz raporunun hasarın niteliği ve zarar miktarı konusunda yeterli olup olmadığı, bu haliyle hükme esas teşkil edip edemeyeceği, ekspertiz raporundaki zarar miktarının kadri marufunda olup olmadığı, zararın meydana geliş şekline ilişkin bir değerlendirme yapılmasının mümkün olup olmadığı hususlarının tespiti amacıyla rapor düzenlenmek üzere Sakarya ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne istinabe yoluyla gönderilmiş, düzenlenen 10/09/2021 tarihli raporda özetle; sigorta şirketinin hesaplamış olduğu zarar bedeli ve dosya içerisindeki gider masraf kalemleri karşılaştırılmış olup yapılan hesaplamaların doğru olduğu ancak bu hesaplamalara sovtaj bedeli ve enkaz bedeli dahit edilmediğinden dolayı tarafımca yapılan hesaplamalar neticesinde 2 adet zeytin ağacında oluşan met zararın 126.905,72 TL. olacağı, liman masrafları içerisinde bulunduğu iddia edilen 3.054,74 TL.’ lik masraf kalemi ile İlgili herhangi bir ödeme belgesine (Fatura, ödendi makbuzu v.b.) rastlanılmadığı ve söz konusu zeytin ağacının peyzaj ve ticari açıdan ekonomik özgülemeye müsait olmayacağı sadece odun olarak değerlendirilebileceği kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyası davacı sigorta şirketinin
sigortalısının yaptırmış olduğu taşıma hizmeti nedeniyle emtianın zarar görmesinden kaynaklı
olarak davalılardan alacaklı olup olmadığı ve miktarı emtianın zarar göremesinde davalıların
sorumluluğunun olup olmadığı, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödenen tazminat
miktarının davalılardan talep edilip edilemeyeceği, talep edilebilecekse hangi oranda talep
edilebileceğinin tespiti için Taşıma alanında uzman bilirkişi ile sigorta alanında uzman bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, düzenlenen 01/09/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacının TTK’nun m.1472 uyarınca aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı, ödemesinin makbuz veya dekont ile teyit edilmediği, davacı ödemesi sabit olsa da, güzergah ve araç değişikliği gözetilerek; ödemenin emtia nakliyat sigortası poliçesi şartlarında olmadığı, ancak akdi halefiyete dayanabileceği, bunun için de sigortalıdan alınmış temlik veya benzer bir devir sözleşmesi gerektiği, öte yandan zararın davalıların sorumluluk süreci olan “yur tiçi taşıma” sürcinde meydana geldiğinin sabit olmadığı, meydana gelen zarar yurtiçi taşıma sürecinde olduğu sabit olacak olursa yükün “doğal niteliğine uygun olmayan yükleme-istifleme-branda altında kornteyner taşıması” sebebi ile meydana gelen zarardan taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı, mahkeme aksi kanaat ile taşıyıcının sorumluluğu kabul edilecek olursa; talimatla alınan bilirkişi raporu gözetildiğinde; meydana gelen zararın davacı ödeme iddiasının çok üzerinde olduğu, bu nedenle talep edilen asıl alacağın tazminat olarak talep edilmesinin mümkün olduğu, taşıma süreci bakımından ; nihai sorumluluğun dava dışı ihbar olunan kooperatife ait olmasına karşın, davalıların da akdi sorumluluk altında olduğu, kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Bu durumda, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara, dosya kapsamına uygun   ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu sigorta poliçesine konu olan emtianın taşıma öncesinde belirlendiği üzere Bodrum istikametine devam ederken telefon araması üzerine ….. bulunan depoya taşındığı, poliçeye konu ürünlerde hasar tespitinin güzergah dışı yer olan …. ‘de yapıldığı, bu nedenle hasarın taşıma sürecinde mi yoksa öncesinde mi meydana geldiği hususunun tespitinin mümkün olmadığı, taşınan ürünlerin “özel nitelikte” sayılabilecek canlı bitki olduğu, ürünler yükün niteliğine uygun şekilde istiflenmediğinden zararın hangi sebeple meydana geldiğinin tespitinin mümkün olmadığı, bu nedenle hasarın sabit olmadığı anlaşıldığından, davacı yönünden rücu koşullarının gerçekleşmediği kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİ ile;
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 755,98 TL harçtan mahsubu ile bakiye 675,28 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya derhal iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca İstanbul Arabuluculuk bürosunun …… numaralı arabuluculuk dosyasında Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 3/2. gereğince takdir edilen 9.200,00 TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleşiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/10/2022
Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır