Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/456 E. 2022/469 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/456 Esas
KARAR NO : 2022/469

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2020
KARAR TARİHİ : 27/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkilini senetlerin keşidecisi olan Kayseri ilinde faaliyet gösteren “… Ltd. Şti” ile ticari ilişkisi bulunduğunu, anılan şirketin müvekkiline olan borcu sebebi ile takibe konu senetleri ve birçok senedi müvekkiline göndermek üzere …. kargo şirketine verdiğini, lakin kargonun …. kargo şirketi aracından çalındığını, takibe konu senetlerin müvekkili ile keşideci arasındaki ticari ilişkiyi bilen kötü niyetli davalı tarafından müvekkilinin kaşesi uydurularak ve üzerine sahte imza atıldığını, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak senetler üzerinde müvekkili şirkete izafe edilen imzaların kesinlikle müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, açıkça itiraz ettiklerini beyanla açılan davanın kabulü ile müvekkilinin, davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının alacağın %20’si oranında tazminata ve %10’u oranında para cezasına çaptırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu davada dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmadığını, iş bu sebeple davanın usulden reddinin gerektiğini, imza itirazına ilişkin inceleme yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talebinin haksız olduğunu, davacının iddialarının aksine dava konusu çekin çalındığı ve kargoya teslim edildiği hususunun ispat edilemediğini, davacı ve keşidecinin basiretsiz ve ağır kusurlu davranışıyla oluşan zarardan tek başına sorumlu olduğunu, müvekkilinin dava konusu çekin meşru, haklı ve iyiniyetli hamili olduğunu, bu nedenle çekin zayi edilmiş olmasının müvekkilinin yetkili hamil olmasına engel teşkil etmeyeceğini beyanla açılan davanın reddine, davacı tarafın İİK 72 maddesi uyarınca %20’den az olmamak üzere tazminat ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …takip sayılı dosyasına konu 20/12/2019 keşide tarihli, 24/02/2020 vadeli, 7.500 TL, 20/12/2019 keşide tarihli, 11/03/2020 vadeli, 7.500 TL, 20/12/2019 keşide tarihli, 25/03/2020 vadeli, 7.500 TL, 20/12/2019 keşide tarihli, 08/04/2020 vadeli, 7.500 TL, 20/12/2019 keşide tarihli, 29/04/2020 vadeli, 7.500 TL ve 20/12/2019 keşide tarihli, 13/05/2020 vadeli, 7.500 TL bedelli bonolar nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olup uyuşmazlık bonoların üzerindeki imzanın davacı şirket temsilcisinin imzası olup olmadığı, davacının bonoları elinde iken elinde olmayan sebeplerle yitirip yitirmediği, davalının bonoları iktisabında haksız, ağır kusurlu veya kötüniyetli olup olmadığı, davacının meşru hamil olup olmadığı, davacının bonolar nedeniyle borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Dava konusu senetlerin 20/12/2019 tarihinde düzenlendiği dikkate alındığında İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabına göre davacı şirket yetkilisinin …. olduğu, adı geçen davacı şirket yetkilisinin imza örneklerinin alındığı, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak takibe konu senet asıllarının yapılacak olan imza incelemesine esas olmak üzere celbedilerek Mahkememiz kasasına alındığı, davacı şirket yetkilisinin imza asıllarının bulunduğu kurumların bildirilmesi üzerine belge asıllarının dosya arasına kazandırıldığı anlaşılmıştır.
Eksikliklerin tamamlanmasından sonra Mahkememizin 21/01/2022 tarihli celsesinde dava konusu senetlerin arkasındaki davacı şirkete atfen atılan imzaların davacı şirket yetkili temsilcisi tarafından atılıp atılmadığı, imzanın davacı şirket yetkili temsilcisine ait olup olmadığı yönünden grafolog bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasına, bilirkişi için 1.000,00 TL ücret takdirine, bilirkişi ücretinin davalı vekilince 2 haftalık kesin süre içerisinde mahkememiz veznesine depo edilmesine, aksi takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına karar verilerek davalı tarafa usulüne uygun olarak ara kararın tebliğ edilmesine rağmen bilirkişi ücretinin yatırılmadığı anlaşılmıştır.
HMK’nın “Sürelerin belirlenmesi” başlıklı 90. maddesinin “(1) Süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. (2) Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.” ;
HMK’nın “Kesin süre” başlıklı 94. maddesinin ise “(1) Kanunun belirlediği süreler kesindir. (2) (Değişik:22/7/2020-7251/6 md.) Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Bu takdirde hâkim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklar ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını açıkça tutanağa geçirerek ihtar eder. Kesin olduğu belirtilmeyen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir; bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. (3) Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
” hükmünü ihtiva ettiği, buna göre kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yapılması gereken işlemi yapmayan tarafın, anılan yasal düzenlemeler uyarınca artık bu işlemi yerine getirmesine yasal olarak imkan bulunmadığı gibi belirtilen işlemi yapma hakkının da ortadan kalktığının kabulü gerektiği, HMK’nın “Delil ikamesi için avans” başlıklı 324. maddesinde taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olduğu aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağının düzenlendiği, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 45/4. maddesinin de aynı yönde olduğu anlaşılmıştır.
Dava ve takip konusu senetlerde davacı şirkete atfen atılan imzalara davacı tarafça itiraz edildiği dikkate alındığında menfi tespit talebine ilişkin işbu davada imzanın davacı borçluya ait olduğunu kanıtlama külfetinin davalı alacaklıya ait olduğu (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26/04/2006 tarih ve 12-259/231 sayılı ilamı), ispat yükü kendisine düşen davalı alacaklıya Mahkememizin bilirkişi incelemesine ve bilirkişi ücretinin kesin süre içerisinde yatırılmasına ilişkin ara kararının 10/04/2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, davalı alacaklıya tebliğ edilen Mahkememiz ara kararında aynı zamanda bilirkişi ücretinin 2 haftalık kesin süre içerisinde Mahkememiz veznesine depo edilmemesi halinde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı hususunun da belirtilmiş olduğu anlaşılmakla yukarıda açıklanan kanuni hükümler de gözetildiğinde Mahkememiz tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yapılması gereken işlemi yapmayan davalı tarafın artık bu işlemi yerine getirmesine yasal olarak imkan bulunmadığı gibi belirtilen işlemi yapma hakkının da ortadan kalktığı, bu durumda ispat külfeti üzerine düşen davalı tarafın bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı sonucunun doğduğu Mahkememizce kabul edilmiş olup mevcut delil durumu ve dosya kapsamı itibariyle davalının üzerine düşen ispat külfetini yerine getirememesi sebebiyle açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …takip sayılı dosyasına konu 20/12/2019 keşide tarihli, 24/02/2020 vadeli, 7.500 TL, 20/12/2019 keşide tarihli, 11/03/2020 vadeli, 7.500 TL, 20/12/2019 keşide tarihli, 25/03/2020 vadeli, 7.500 TL, 20/12/2019 keşide tarihli, 08/04/2020 vadeli, 7.500 TL, 20/12/2019 keşide tarihli, 29/04/2020 vadeli, 7.500 TL ve 20/12/2019 keşide tarihli, 13/05/2020 vadeli, 7.500 TL bedelli bonolar sebebi ile davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …takip sayılı dosyasına konu senetlerde davacı borçlu ile davalı alacaklı arasında başka cirantaların olması ve davacı borçlu dışında başkaca takip borçlularının da bulunması sebebiyle takibin iptali ile tazminat ve para cezasına ilişkin davacı vekilinin taleplerinin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1- Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …takip sayılı dosyasına konu 20/12/2019 keşide tarihli, 24/02/2020 vadeli, 7.500 TL, 20/12/2019 keşide tarihli, 11/03/2020 vadeli, 7.500 TL, 20/12/2019 keşide tarihli, 25/03/2020 vadeli, 7.500 TL, 20/12/2019 keşide tarihli, 08/04/2020 vadeli, 7.500 TL, 20/12/2019 keşide tarihli, 29/04/2020 vadeli, 7.500 TL ve 20/12/2019 keşide tarihli, 13/05/2020 vadeli, 7.500 TL bedelli bonolar sebebi ile DAVACININ DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE
2-Takibin iptali ile tazminat ve para cezası taleplerinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 2.903,31 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 725,83 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.177,48 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafça sarf edilen 725,83 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 79,20 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 859,43 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 6.325,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Davacı vekili 02/06/2022 tarihli beyan dilekçesi ile ihtiyati tedbir talebinden vazgeçerek teminat mektubunun iadesini talep etmiş olmakla sunulan teminat mektubunun karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/05/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır