Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/432 E. 2020/571 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/432
KARAR NO : 2020/571

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 22/09/2020
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 23/03/2016 tarihli sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında davalı ile, …. Mah. … Cd. No:… …./… adresinde kain … Konutları’nda kullanılacak “radyatör, havlupan ve bunlarda kullanılacak çekirdekli termostatik vana ve kafası ile standart köşe radyatör vanasının temini ve taşınmaza nakli” hususunda anlaşıldığını, sözleşmenin 6.maddesinde işin tanımı ve kullanılacak malzeme listesine yer verilmiştir. Kullanılacak malzeme listesinde yer alan “alüminyum döküm radyatör” ve “alüminyum havlupan”ın ürün kodunda “plus” olduğunun belirtildiği, konutlarda havlupan ve radyatörlerin patlamasmı, termostatik vanaların açılması ve kapanması esnasında aşırı ses yapması problemleri yaşandığını, yapılan incelemelerde ve …. Şubesi tarafından görevlendirilen 14.01.2020 tarihli uzman görüşünde; radyatörlerin parçalanmasının sebebinin imalat hatası veya malzeme içeriğindeki uygunsuzluk; havlupanların parçalanmasının sebebinin imalat sırasında birleştirme noktalarında presleme hatalarından oluştuğunu, yine termostatik vanalardaki ses probleminin termostatik vana ucuna konan orijinalinde olmayan uzatma parçası ile dilim deliğine bu parçanın montajı için kullanılan konik contanın uyumsuzluğu, alttan kompakt giriş şekliyle gelen bağlanmış radyatörde termostatik vana suyu açıldığında gelen su radyatörün ilk diliminden ikinci dilimine geçiş yaparken termostatik vananın ucuna eklenen uzatma parçası ve contanın tam yerinde olmaması, contanın montaj sırasında ve işletme anında yırtılması, ekleme parçasının yerinden çıkması, uzatma namlusunda iç çapının oldukça dar olması nedenleriyle gerçekleştiğinin uzman görüşünden anlaşıldığını, davalı şirkete yaşanan problemler hususunda daha önce de 19.11.2018 tarihinde ihtarname gönderildiğini, yaşanan sorunlar ifade edilerek, işbu ihtarın tebliğinden itibaren 2 gün içinde tüm malzemelerin kontrolünün sağlanması, ayıpların giderilmesi için her türlü işlemin yapılması, ayıplı malların yenileri ile değiştirilmesi, radyatör ve havlupanlardan gelen seslerin sebebinin bulunması ve derhal giderilmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağı ihtar edildiğini, ihtarın ardından davalının davaya konu konutlara geldiğini, incelemeler gerçekleştirdiğini, bir kısım malzemeleri yenileri ile değiştirdiğini, basınç dayanım testi ve su ph değeri testi yaptığını ancak sorunların yaşanmaya devam ettiğini, yaşanan problemlerin kaynağı incelendiğinde sözleşmenin eki olan katalogda …. olarak nitelendirilen ürünün basınç dayanımı 16 bar olarak belirtildiği ve fakat müvekkile teslim edilen ürünlerin 6 bar olarak teslim edildiğinin anlaşılacağını, anlatılan tüm problemlerin davalının teslim ettiği ürünleri hatalı ve sözleşmeye aykırı üretmiş olmasından kaynaklandığını beyanla teslim edilen ürünlerin tamamının fen ve sanat kurallarına göre üretilmiş, sözleşmeye uygun, ses çıkarmayan ve aktif ısıtma sağlayacak yenileriyle değiştirilmesine; bunun mümkün olmaması halinde davalıya yapılan ödemenin işlemiş ticari temerrüt faiziyle birlikte müvekkile iade edilmesine, müvekkilinin patlayan radyatör ve havlupanlar nedeniyle yaptırdığı onarımlardan kaynaklı maddi zararın şimdilik 10.000,00 TL’lik kısmının işlemiş ticari temerrüt faiziyle birlikte müvekkile ödenmesine, müvekkilinin radyatör ve havlupanların patlaması ve/veya ses çıkarması nedeniyle uğradığı manevi zararın tazmini için davalı yandan 1.000.000,00 TL’nin temerrüt faiziyle birlikte müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı her ne kadar sözleşmeye konu ürünlerin yenileriyle değiştirilmesini; bu talebinin yerine getirilememesi halinde ise ödediği tutarın faizi ile iadesini talep etmişse de davacının söz konusu talebi harca esas değere dahil edilmediğini, işbu halde usul ve yasaya aykırı olan davacı talebinin dikkate alınmaması gerektiğini, belirlenebilir alacak için belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacının iddia ettiği tüm maddi zararını bilebilecek basiretli bir tacir olduğunu, iş bu sebeple 10.000,00 TL olarak belirtilen maddi tazminat talebinin belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesi hukuka aykırı olduğundan davanın maddi zarar talebi yönünden hukuki yarar şartı eksikliğinden reddi gerektiğini, esasa yönelik itirazlarında ise davacının iddiaları zamanaşımına uğradığını, teslim edilen mallar açısından TBK hükümleri gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olup, davacının davasının reddi gerektiğini, davacının ayıp iddiasına ilişkin, müvekkil şirkete tbk ve ttk kapsamında süresinde başvuruda bulunmadığını, davaya konu malların ayıplı olduğu varsayılsa bile; ihbar mükellefiyetini yerine getirmeyen davacının satılanı iş bu hali ile kabul etmiş sayılacağından davanın reddi gerektiğini, hiçbir surette kabul anlamına gelmemekle birlikte; davaya konu ürünlerde gizli ayıp olduğu varsayılsa bile; davacının iddia ettiği ayıbı, müvekkilime TBK 223. maddenin öngördüğü makul sürede bildirmediğini ve malı mevcut hali ile kabul ettiğini, davacı iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte; davaya konu ürünlerde bir ayıp var ise, bu ayıbın imalattan kaynaklanmadığını, davaya konu ürünlerin tse standartlarına uygun olarak üretildiği sabit olduğundan söz konusu ayıbın ürünlerin garanti şartlarına uygun kullanılmaması sebebiyle oluştuğunu, davacının sözlü bildirimi sonucu müşteri memnuniyeti çerçevesinde taleplerinin karşılanması için müvekkil şirket’ in teknik ekibi tarafından davacı yetkililerinin de katılımı ile davaya konu ürünler için inceleme yapıldığını, davayı ve iddiaları kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarı fahiş olduğunu, müvekkili şirketin davaya konu radyatörlerin Türkiye’ deki yetkili distrübitörü konumunda olup bir an için imalat hatası olduğu varsayılsa dahi üretici firma olan radiotori 2000 firmasının davaya dahil edilmesi gerektiğini, davacının, dürüstlük kuralına aykırı tutum ve davranışları ile usul ve yasaya aykırı hareket ederek; huzurdaki davayı ikame etmiştir. davacının kötü niyetle açmış olduğu işbu davasının reddi gerektiğini beyanla yargılama esnasında ortaya çıkacak durumlar karşısında; fazlaya ilişkin taleplerimiz ve davacının ve diğer davalıların ileri süreceği delil ve belgelere karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla yetkisizlik kararı verilmesine, huzurdaki davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte olması halinde haksız ve kötüniyetli davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
HMK’nun 17’nci maddesine göre “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekmektedir.
Yetki sözleşmesinin geçerlilik koşullarının düzenleyen HMK 18. maddesinde (1)tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hallerinde yetki sözleşmesi yapılamayacağı ,(2)yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması ,uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme ve mahkemelerin gösterilmesinin şart olduğu düzenlenmiştir.
Taraflar arasında aktedilen sözleşmenin 16. Maddesinde sözleşmeden ve uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul İcra Daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda, davanın tarafları tacir olup, taraflar arasında aktedilen sözleşmeye hüküm koymak suretiyle yetki sözleşmesi yapmışlardır.Yetki sözleşmesinin yazılı olması geçerlilik koşuludur. Davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olması karşısında HMK.’nun 17.maddesi uyarınca mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna ,karar kesinleştiğinde dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın yetki yönünden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince davacının yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep etmesinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilece
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet yetkisizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/09/2020

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı