Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/423 E. 2020/791 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/423 Esas
KARAR NO : 2020/791

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2020
KARAR TARİHİ : 24/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile yaklaşık iki yıl önce tanışmış ve kısa bir dönem arkadaşlık etmiş olduklarını, bu arkadaşlıkları sırasında sık sık bir araya gelmiş, davalının maddi durumu olmadığı için müvekkilinin iş konusunda da kendisine yardımcı olduğunu, aradan bir süre zaman geçmiş ve müvekkiline Gaziosmanpaşa …… İcra Müd……. Esas sayılı Kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile ödeme emri gelmiş olduğunu, tebliğ aldığı ödeme emrini incelediğinde İcra Müdürlüğüne gidip senet fotokopisini incelemiş olduğunu, inceleme sonucunda böyle bir senede imza atmadığını ve alacaklı şahıs ile aralarında hiçbir iş ilişkisi olmadığı gerekçesi ile icra takibine itiraz etmiş olduğunu, Gaziosmanpaşa ……. İcra Hukuk Mah. ……. E. Sayılı dosyası ile açılan imzaya ve borca itiraz davası sonucunda imza incelemesi yapılmış olduğunu ve imzanın müvekkilinin el ürünü olduğu tespit edildiğinden mahkemenin davayı reddetmiş ve takibin devamına karar vermiş olduğunu, bu karar için İstinaf kanun yoluna başvurulduğunu, İstanbul Bölge Adliye Mah. …… Huk. Dairesi ……. E. Sayılı dosyası ile görülen İstinaf taleplerinin reddedilmiş olduğunu, müvekkilinin davalıya kesinlikle böyle bir borcu olmadığını ve böyle bir senedi bilerek ve kendi iradesi ile imzalamamış olduğunu, borca konu senet incelendiğinde imza atılan yazı örneği ile senet üzerindeki yazı örneğinin aynı olmadığının görüleceğini, sonradan doldurulmuş olduğunu, ayrıca yine senedin geçerli bir senet vasfını da taşımadığını, Senet üzerinde de görüleceği üzere senedin ” Sayın … … veya emruhavale…” kısmında yanlışlıkla müvekkilinin isminin yazılmış sonra üzeri kararlanmış ve bu karalama üzerine paraf atılmamış olduğunu, borca konu senedin müvekkiline farkında olmadan bir şekilde imzalatılmış ve sonradan üzeri doldurulmuş olduğunu, bu konu ile ilgili müvekkilinin savcılığa şikayette bulunmuş olduğunu, Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı ……. Sor. dosyasında davalının verdiği ifadede senedi müvekkilinin evinde düzenlediklerini ve müvekkiline borç verdiğini beyan etmiş olduğunu, bu ifadelere göre müvekkilinin Esenlerde oturduğunu, senet üzerinde düzenleme yerinin Gaziosmanpaşa yazdığını, yine davalının ifadesinde müvekkiline borç verdiğini iddia ettiğini, davalı ile müvekkili tanıştıklarında davalının askerden yeni gelmiş ve işsiz olduğunu, davalının müvekkiline 15.000,00 TL vermesinin mümkün olmadığını, davalının böyle bir maddi durumu olmadığını, müvekkilinin de böyle bir borç para almaya ihtiyacı olmadığını, müvekkilinin çalışmakta ve hayatını rahatlıkla idame edebilmekte olduğunu beyanla; müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, Gaziosmanpaşa …… İcra Müd. …….. E. Sayılı dosyasına ödenen tutarın tamamının faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, davalının malvarlığı araştırılarak varsa araç yada tapu kayıtlarının çıkarılarak bu malvarlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın menfi tespit davası olarak açılmış olduğunu, oysaki borç ödendikten sonra ancak istirdat davası açılabileceğini, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı ile davalının arkadaş olduklarını, davacının müvekkili davalıdan borç istemiş olduğunu, aldığı borç karşılığında da imzalı bonoyu müvekkiline vermiş olduğunu, anlaştıkları tarihte de borç ödenmeyince bononun doldurularak icraya konu edilmiş olduğunu, müvekkilinin ekonomik durumunun bu borcu verebilecek konumda olduğunu, açığa imzalı bononun tanziminin mümkün olduğunu, bono üzerindeki imzanın davacı borçluya ait olduğunun icra mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesiyle de sabit olduğunu, hayatında ilk defa bono ile karşılan müvekkili davalı bononun nasıl düzenleneceğini bilmediğinden hata yapmış ve hatasını düzeltmiş olduğunu, bu durumda herhangi bir kastı veya kötü niyeti olmadığını, bononun geçerli bir bono olduğunu ve verdiği borç karşılığında alınmış olduğunu, davacı borçlunun işbu davayı açmakla kötü niyetli olduğunu beyanla; davanın usul ve esastan reddine, % 20 den az olmamak üzere kötüniyet/icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Gaziosmanpaşa …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusu aleyhine 15.000,00 TL bono bedeli, 52,09 TL işlemiş faiz, 45,00 TL bono komisyonu olmak üzere toplam 15.097,09 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatılmış olduğu anlaşıldı.
Gaziosmanpaşa ….. İcra Hukuk Mahkemesinin …… E. Sayılı dosyasının Uyap üzerinden mahkememize gönderildiği, dosyanın incelemesinden davacı tarafından açılan imzaya itiraz davasının, senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespiti ile davanın reddine karar verildiği ve dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi denetiminden geçerek kesinleştiği görülmüştür.
Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının …… Sor. Sayılı dosyasının mahkememize gönderildiği, incelenmesinde davacının müşteki, davalı tarafın ise şüpheli olarak yer aldığı, dosyada kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Davacı iddia ve delilleri, davalı savunma ve delilleri ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının talebinin aleyhine başlatılan kambiyo senetleri nedeni ile başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ile ödenen tutarın tarafına iadesi olduğu, davacının iddiasının söz konusu takibe konu senedi imzalamadığı, senette yer alan imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin ise de, Gaziosmanpaşa ….. İcra Hukuk Mahkemesinin ……. E. Sayılı dosyasında imza incelemesi yapıldığı ve senette yer alan imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi denetiminden geçerek kesinleştiği, usul ekonomisi ilkesi gereği yeniden imza incelemesi yapılmasına yer olmadığı, her ne kadar davacı vekili tarafından 24/11/2020 tarihli duruşmada yemin teklifinde bulunulmuş ise de, yemin delilinin açık olarak belirtilmediği, bu halde yemin teklif edilemeyeceği, ispat yükünün davacı tarafta olduğu ve davanın niteliği gereği yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiği, ne var ki davacı tarafın buna ilişkin herhangi bir delil sunamadığı, bu nedenlerle davanın reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 367,17 TL harçtan mahsubu ile bakiye 312,77 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,

5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸