Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/385 E. 2021/1160 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/385 Esas
KARAR NO : 2021/1160

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 10/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı şirketin yurt içinde ve yurt dışında motorlu taşıtların alım, satım, kiralama, ithalat ve ihracatını yapmak üzere kurulan firmalardan olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında davalının maliki olduğu … plaka numaralı “….” marka ve model motorlu aracın müvekkili davacı şirkete satışı ve devredilmesi konusunda anlaşıldığını, aracın müvekkili şirket tarafından devralınacağının karşılaştırılması üzerine müvekkili şirket tarafından davalıya devir öncesinde avans olarak … Bankası’nın …. seri numaralı, 24.11.2019 keşide tarihli ve 175.000,00 TL bedelli çekin verildiğini, ancak çekin keşide tarihinde devir konusu araç üzerinde ihtiyati tedbir kararı olması sebebiyle aracın devrinin ve bedelin geri kalanının ödemesinin ise ileri bir tarihte yapılmasının kararlaştırıldığını, satış ve devir işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi için müvekkili şirketin yetkilendirdiği dav dışı …. isimli kişi adına davalı tarafından Bakırköy …. Noterliğinin 29/11/2019 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesinin düzenlendiğini ancak aracın devir işlemlerinin, davalının aracı satışa hazır hale getirmemesinden dolayı gerçekleştirilemediğini, ayrıca davalı tarafın …’ı 09/12/2019 tarihinde vekillikten azlettiği, aracın satış işlemlerinin davalının kusurlu davranışı yüzünden gerçekleştirilemediğini ve davalıya aracın satış ve devri karşılığında avans olarak verilen çekin davalı tarafından müvekkili şirkete teslim edilmediğini, davalının söz konusu aracı müvekkili şirket ve müvekkili şirketin yetkilendirmediği dava dışı üçüncü kişi … isimli kişiye sattığını ve satış bedelini tamamını da nakden aldığını, müvekkili şirketin … plakalı aracı Bakırköy ….. Noterliğinin … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile dava dışı …’tan 615.000 TL bedel ile satın aldığını ve satış bedelinin tamamını …’a ödediğini, adı geçen kişi ile müvekkili şirket arasında davaya konu aracın davalıdan satın alınması amacıyla kurulmuş herhangi bir vekalet ilişkisi olmadığını, davaya konu çekin temelinde yer alan işlemin bedelsizliğinin söz konusu olması sebebiyle müvekkili şirketin dava konu çek bedelini ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını beyanla davalının kötü niyetli davranışı ve kasten ve hiçbir surette yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması sebebiyle müvekkili davacı şirketin davalı lehine keşide ettiği çek karşılığı davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, dava konusu … Bankası’nın … Seri numaralı, 24.11.2019 keşide tarihli ve 175.000,00 TL bedelli çekin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmaya Mahkememizin yetkili olmadığını, davacı ile müvekkili arasında … plakalı aracın 610.000 TL bedelle satılması konusunda anlaşmaya varıldığını, aracın yurtdışından getirilmiş olması sebebiyle araç üzerinde “satılamaz” şerhinin bulunduğunu, şerhin kaldırılmasından sonra devir ve tescil işlemi için notere gidildiğini, ….’ın kendi rızası hilafına işlem yapılmasını önlemek adına müvekkilince Bakırköy …. Noterliğinin 09/12/2019 tarih ve …. yevmiye numaralı azilnamesi ile …’ın satıma konu aracın satış yetkilerinden azledildiğini, bundan bir gün sonra davacı tarafın aracı satın almak istediği arzusunun devam ettiğini, satım bedeline istinaden dava konusu çeki vereceğini, kalan kısmını da nakden satış işleminden sonra elden vereceğini bildirdiğini, dava konusu çekin iddia edildiği gibi 24/11/2019 tarihinde verilmediğini, çekin doldurulmamış boş halinin davacı tarafından 10/12/2019 tarihinde gerekli kontrolleri sağlamak üzere whatsapp uygulaması aracılığıyla gönderildiğini, dava konusu çek üzerinde teminat olarak verildiğine dair bir açıklamanın bulunmadığını, çekin güvenilirliği kontrol edildikten sonra müvekkili tarafından kabul edildiğini, davacı tarafından aracın …’a devrinin yapılmasının söylenmesi üzerine Bakırköy …. Noterliğinin 11/12/2019 tarih ve …. yevmiye numaralı sözleşme ile aracın devrinin gerçekleştiğini, aracın aynı gün … tarafından davacıya devredildiğini, bu işlemlerin davacının talimatı ve bilgisi dahilinde gerçekleştiğini, yapmış oldukları araştırmalar neticesinde … plaka ve …. şasi numaralı aracın 12/12/2019 tarihinde davacı şirket tarafından dava dışı …. isimli şahsa satışının gerçekleştirildiğini ve aracın plakasının … olarak değiştirildiğini, davacı yanın 175.000,00 TL bedelli çeki satış bedeline istinaden avans olarak vermiş olduğu iddiasının da hayatın olağan akışı ile örtüşmediğini, araçların satımı için 3.000,00 TL, 5.000,00 TL gibi teminat bedellerinin verildiğinin uygulamada bilinen bir gerçek olduğunu, davalı müvekkiline davacı tarafından verilen 175.000,00 TL bedelli çekin davacı yanın talebi üzerine satıma konu aracın …’a devredilmesi karşılığında satış bedeline istinaden ödeme aracı olarak verildiğini beyanla Mahkememizin yetkisizliği sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine, mesnetsiz ve kötü niyetli açılan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 72. maddesi gereğince açılan kambiyo senedinde bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava konusu çekin davalı tarafa araç alım satımı karşılığı avans çeki olarak verilip verilmediği, araç alım satımı karşılığı verilmiş ise davalı tarafından edimin ifa edilip edilmediği, davacının çek nedeniyle borçlu olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu
Dava, kambiyo senetlerinde bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu’nun 17.12.2003 gün ve E:2003/19-781, K:2003/768; 12.10.2011 gün ve E:2011/19-473, K:2011/607; 04.12.2013 gün ve E:2013/19-89, K:2013/1645; 14.05.2014 gün ve E:2013/19-1155, K:2014/660 sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Bu genel açıklamadan sonra, hemen belirtmelidir ki, bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olup, bağımsız borç ikrarını içerir (6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (eTTK)’nun 691/1.maddesi). Borç ikrarını içeren bir belge aleyhine kanıt sunulabilir. Ancak; ikrar borcun nedenini içeriyorsa, sadece bu nedenin gerçekleşmediğinin kanıtlanması gerekir (YİBK’nun 12.4.1933 gün ve 1933/30-6 sayılı ilamı) 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi). İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. Zira, davacı borçlu senedin bir hukuki ilişkiye dayanmadığını değil, başka bir hukuki ilişkiye dayandığını ileri sürmekte; temelde bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmektedir (Hukuk Genel Kurulu’nun 17.12.2003 gün ve E:2003/19-781, K:2003/768; 12.10.2011 gün ve E:2011/19-473, K:2011/607; 04.12.2013 gün ve E:2013/19-89, K:2013/1645; 14.05.2014 gün ve E:2013/19-1155, K:2014/660 sayılı ilamları).
Dava konusu … plakalı aracın Bakırköy …. Noterliğinin 11/12/2019 tarih ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile davalı tarafından, dava dışı …’a 610.000 TL bedel ile satıldığı ve satım bedelinin nakden ve tamamen ödendiğinin ve alındığının belirtildiği, aynı aracın Bakırköy …. Noterliğinin 11/12/2019 tarih ve …. yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile dava dışı … tarafından davacıya 615.000 TL bedel ile satıldığı ve satım bedelinin nakden ve tamamen ödendiğinin ve alındığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Kambiyo senedinde bedelsizlik iddiasına dayalı açılan işbu menfi tespit istemine ilişkin davada ispat yükünün kural olarak davacı üzerinde olduğu ve davacının çekin teminat amaçlı verildiğini ve bedelsiz olduğunu yazılı delillerle kanıtlaması gerektiği açık olsa da davalı tarafın çekin, davacı tarafından aracın satım bedeline istinaden ödeme aracı olarak verildiği yönündeki beyanları ile davacı tarafın iddialarını kabul ettiği, davalı bunun yanında aracın davacının talimat ve bilgisi dahilinde … isimli kişiye satıldığını iddia etmiş olup bu iddiasını ispat külfeti altında olduğu, taraflar arasında araç alım satımına dair bir anlaşmanın bulunduğu ve söz konusu çekin de bu kapsamda verildiğinin anlaşıldığı, ancak aracın satışının davalı tarafından davacıya yapıldığına dair dosya kapsamında bir delilin bulunmadığı, ayrıca davalı tarafın iddia ettiği gibi aracın davacı adına alınması bakımından davacı tarafından …’a bu anlamda verilmiş bir yetkinin de bulunmadığı, kaldı ki … plakalı aracın davalı tarafından, dava dışı …’a 610.000 TL bedel ile satılmasına ilişkin Bakırköy …. Noterliğinin 11/12/2019 tarih ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinde satım bedelinin nakden ve tamamen ödendiğinin ve alındığının belirtildiği, buna göre dava konusu çekin bedelsiz kaldığı, davalının mevcut delil durumu ve dosya kapsamı ile aracın satışının davacıya yapılması sebebiyle çekin bedelsiz olmadığı iddialarını ispatlayamadığı, davalı cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmış olup davacıya yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususunda beyanda bulunmak, yemin teklif edecek ise yemin metnini ibraz etmek üzere kesin süre verilmiş olmakla davalı tarafça sunulan yemin davetiyesinin davacı şirket yetkilisine tebliğ edildiği, davacı şirket yetkilisinin yeminin eda edileceği celsede hazır bulunduğu ve dava konusu çekin araç alım satımı konusunda teminat amacı ile verildiğini, satışın gerçekleşmemesine rağmen dava konusu çekin teslim edilmediğini beyan ettiği ve buna göre davalının ileri sürdüğü iddiaları ispatlayamadığı anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile, dava konusu …. Bankasının … seri numaralı 24/11/2019 keşide tarihli 175.000,00 TL bedelli çek nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine, iddianın ileri sürülüş şekli, çekin ödeme aracı ve iyi niyetli 3. kişilerin haklarını etkiler nitelikte belge olduğu hususları nazara alındığında yerinde görülmeyen çekin iptali talebinin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Dava konusu .. Bankasının …. seri numaralı 24/11/2019 keşide tarihli 175.000,00 TL bedelli çek nedeni ile davacının BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, çekin iptali talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 11.954,25 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.988,57 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 8.965,68 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen 2.988,57 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 157,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.199,97 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 20.575,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin ve davalı asilin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/12/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır