Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/378 E. 2021/135 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/378 Esas
KARAR NO : 2021/135

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2020
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; borçlu … Mob. ve Tekstil İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd Şti’nin müvekkili şirkete olan borcu sebebiyle Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile icra takibi açılmış olduğunu, borçlu şirket vekili tarafından 03/09/2019 tarihinde takibe itiraz edildiğini ve takip durmuş olduğunu, borçlu şirket vekili itiraz dilekçesinde alacaklı şirkete herhangi bir borçları olmadığını belirtmiş ve alacağın tamamı ile tüm ferilerine itiraz etmiş olduğunu, müvekkili alacaklı şirketin aydınlatma için parça üretim faaliyeti yürütmekte olduğunu, müvekkili ve borçlu arasında birden fazla ticari faaliyet yapılmış olduğunu, çoğunlukla ödemelerin vaktinde yapılmış olduğunu, söz konusu icra takibi yapılmadan önce borçlu şirketle herhangi bir anlaşmazlık meydana gelmemiş olduğunu, borçlunun borçlarını zamanında ödemiş olduğunu, ancak son faturalardan kalan bakiye borcunu ödememiş olduğunu, müvekkili şirketin ürün verdiğinde borçlu şirkete fatura kesmiş ve bu faturaları borçlu şirketin muhasebesine göndermiş olduğunu, borçlu tarafından ödenmesi gerekip de ödenmeyen 30.05.2019 tarihli 45.541,47 -TL miktarlı faturanın ödemesinin 31/05/2019 günü banka havalesi yoluyla 31,875.47 TL olarak yapılmış olduğunu, bu faturanın 13.666,00 TL’lik kısmının ödenmemiş olduğunu, yine 12.07.2019 tarihli 700,00 TL miktarlı faturanın da hiç ödenmemiş olduğunu, toplam 2 adet fatura mevcut olmak üzere, bu faturaların borçlu şirketin muhasebe defterinde kayıtlı bulunduğunu, ayrıca icra takibi yapmadan önce borçlu şirkete dava konusu faturaları ödemesi için noter kanalıyla da ihtarname gönderilmiş olduğunu, davalı şirketin ihtara herhangi bir cevap vermediği gibi ödeme konusunda da bir yaklaşımda bulunmamış olduğunu, borçlu şirketin dava konusu itirazı yapmaktaki tek amacının mal kaçırmak için zaman kazanmak olduğunu, bu sebeple müvekkilinin daha fazla mağdur olmasını engellemek amacıyla, uygun bir teminat bedeli ile ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiklerini beyanla; itirazın iptali ile takibin devamına, takip bedelinin % 20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, İhtiyati haciz talebinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişkinin uzun zamandır devam etmekte olduğunu, ilişki neticesinde iki şirket arasında ticari güven oluştuğunu, bu nedenle müvekkili şirketin almış olduğu önemli projelerden biri olan … Projesinin aydınlatma işlerinde davacı … firması ile çalışmak istemiş olduğunu, böylece tarafların … projesinde birlikte çalışma hususunda anlaşmış olduklarını, … Projesi, …’nda lüks bir restaurant yapımı için başlanılan bir proje olup, proje bedelinin de oldukça yüksek olduğunu, müvekkili şirketin … Restaurant’ın yapımı için dava dışı … firması ile 24.04.2019 tarihli İş Yapım Sözleşmesi yapmış olduğunu, sözleşme gereğince restaurant inşaatı için gerekli izinlerin alınması dava dışı … firmasına ait olduğunu, dava dışı firmanın proje sahasına ilişkin gerekli izinleri almamış olması sebebiyle, projenin … Kurulu kararı ile durdurulmuş olduğunu, söz konusu proje için davacı firma dahil birçok şirket ile yüksek bedelli sözleşmeler yapılmış olduğunu, dava dışı … firmasının sorumluluklarını yerine getirmemiş olması ve projeye gerekli hassasiyeti göstermemesi sebebiyle proje durdurulmuş ve neticede müvekkili şirkette dahil olmak üzere birçok şirketin zarar görmüş olduğunu, davacı taraf ile proje kapsamında anlaşılan aydınlatma ürünlerinin müvekkili şirkete tesliminin projenin durdurulduğu döneme gelmiş olduğunu ve aydınlatma objelerinin çalışıp çalışmadığının projenin durdurulmuş olması sebebiyle kontrol edilememiş olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre, ürünler teslim edildiğinde ürünlerin çalışıp çalışmadığının kontrol edilecek ve ödemenin bu kontrolden sonra yapılacak olduğunu, buna rağmen kesilen fatura kapsamında ödemelerin müvekkili şirketçe yapılmış olduğunu, ancak davacı firma tarafından müvekkili şirkete kesilen 30.05.2019 tarihli 45.541,46 Tl bedelli fatura içerisine dahil edilen 5.697,04-TL bedelindeki Led aydınlatmaların teslimi gerçekleşmemiş olduğunu ve müvekkili şirkete teslimi yapılmayan ürünler için 17.07.2019 tarihli … numaralı 5.697,04-TL bedelindeki iade faturasını kesmiş olduğunu, davacı şirketin bu faturayı kabul etmiş olduğunu, müvekkili şirketin davacı firmaya cari ilişki kapsamında kısmi ödeme yapmış olduğunu, müvekkili şirketin ticari faaliyetlerine devam etmekte olduğunu, mal kaçırma amacı bulunmadığını, alacak likid olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davacı firmaya icra takibinde belirtilen miktarda borcu bulunmadığını beyanla; davanın reddi ile icra dosyasına yaptıkları itirazın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 13.666,00 TL 31.05.2019 tarihli fatura kalan alacak, 700,00 TL 12.07.2019 tarihli faturadan kalan alacak olmak üzere toplam 14.366,00 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, taraflar arasında yer alan cari hesap ilişkisi nedeniyle davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olup olmadığı, yerine getirdiği edimler nedeniyle davalı tarafa mal teslimlerinin yapılıp yapılmadığı, mal teslimlerinin kararlaştırılan şekilde yapılmasına rağmen teslim edilmeyen mallar için iade faturası kesilip kesilmediği, kesilen faturaların dafvacı tarafa tebliğ edilip edilmediği, davalı tarafa yapıldığı iddia edilen ödemeler ile ilgili ihtarname verilip verilmediği, tarafların alacağının varlığı halinde miktarının tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 16/11/2020 günü, saat 14:00 da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, SMMM bilirkişi .. 28/12/2020 tarihli raporunda özetle; tarafların 2019 yılına ait ticari defterlerinin incelenmiş olduğunu, tarafların 2019 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının kanuni süresinde olduğunu ve defterlerin tasdik yönünden tarafların lehlerinde delil niteliği taşıdığını, davacının 09/07/2019 tarihinde Çarşamba …. Noterliğinden davalıya 09/07/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname gönderdiğinin tespit edilmiş olduğunu, ancak dosyada ihtarname ye ait bir tebliğ şerhi olmadığından ihtarnamenin davalıya tebliğ edilip edilmediğinin tespit edilememiş olduğunu, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 14.366,00 TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, davalının ticari defter kayıtlarına göre davacıya 8.668,96 TL borçlu olduğunun görüldüğünü, davalının davacıya 17/07/2019 tarih ve … nolu ve KDV dahil 5.697,04 TL tutarlı e-arşiv faturası düzenlediğini ve bu faturayı kayıtlarına aldığının tespit edilmiş olduğunu, faturanın davacıya teslim edilip edilmediğinin dosya kapsamından tespit edilememiş olduğunu, davalının dilekçesinde ledlerin kendilerine teslim edilmediğini ve bu nedenle iade faturasını düzenlediklerini belirtmiş olduğunu, ancak davalı tarafından davacıya yapılmış eksik teslim ihbarı yada davacının düzenlemiş olduğu faturaya karşı davalı tarafından 6102 sayılı T.T.K. 21/2 maddesi gereği 8 gün içinde itiraz edilip edilmediği hususunda dosya kapsamında bir tespit yapılamamış olduğunu, dosya kapsamı ve ticari defterlerin incelenmesi sonucuna göre; 14.366,00 TL davacının kayıtlarına göre davalının borçlu, 8.668,96 TL davalının kayıtlarına göre davacının alacaklı olduğunun görüldüğünü, 5.697,04 TL fark olup bu farkın davalının davacıya düzenlediği iade faturası tutarı olup, davalının kayıtlarında olup davacının kayıtlarında olmadığından kaynaklanmakta olduğunun tespit edilmiş olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizde açılan dava, davacı tarafın davalı aleyhine fatura alacağının tahsili talebi ile başlatmış olduğu itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, fatura konusu malları teslim etmiş olmasına rağmen davalı tarafından bedelinin ödenmediği iddia etmekte, davalı taraf ise fatura konusu bir kısım malların teslim edilmemesi nedeni ile düzenlemiş olduğu iade faturasına istinaden ödeme yapılmadığı savunmasında bulunmaktadır. Yapılan defter incelemesi sonucu davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 14.366,00 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, davalının ticari defter kayıtlarına göre davacıya 8.668,96 TL borçlu olduğunun görüldüğü, davalının davacıya 17/07/2019 tarih ve … nolu ve KDV dahil 5.697,04 TL tutarlı e-arşiv faturası düzenlediğini ve bu faturayı kayıtlarına aldığının tespit edilmiştir. Taraf defterleri arasındaki farkın sebebi davalı tarafından düzenlenen iade faturasıdır. Ne var ki söz konusu iade faturası davacı taraf defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi cevap dilekçesinde belirtilen eksik ürün tesliminden dolayı davacı tarafa TTK m.21/2 gereği yasal süresinde yapılmış bir itiraz veya buna ilişkin yapılmış herhangi bir ihbar dosyaya sunulmamıştır. Her ne kadar davalı taraf, tanık dinlenilmesi talebinde bulunmuş ise de, davacı taraf defterlerinde kayıtlı olan bir hususun ancak aynı mahiyette yazılı bir deliller kanıtlaması gerektiği kanaati ile tanık dinlenilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile, belirlenebilir alacak yönünden icra inkar tazminatının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Açılan davanın KABULÜNE,
Davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına itirazının İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 2873,29 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2- Alınması gereken 981,34 TL harçtan peşin alınan 171,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 809,80 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 225,94 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 741,00 TL olmak üzere toplam 966,94 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/02/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸