Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/373 E. 2021/601 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/373
KARAR NO : 2021/601

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/06/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 16/06/2021
DAVA; Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi …’ın 21/07/2015 tarihinde vefat ettiğini, davacıların babalarından intikal eden miras terekesinde şirkete ortak olduklarını, davacıların şirketten çıkmak istemelerine rağmen üvey annesi … ve kardeşleri …’in bu isteğe duyarsız kaldıklarını, muris babanın ölümünden sonra …’in bir süre şirketi yönetmesine rağmen temsil ve ilzam yetkileri sona ererek şirketin yönetimsiz kaldığını, şirketin faaliyetinin bulunmadığını, genel kurul yapmadığını belirterek şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı usule uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava, TTK 636/3 gereğince limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın; limited şirketin fesih ve tasfiyesini gerektirir haklı sebep olgusunun bulunup bulunmadığı, haklı sebep bulunmakta ise istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine, davacı ortağın şirketten çıkarılmasına, duruma uygun başka bir çözüme hükmedilip hükmedilmeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla davalı şirketin tüm ticari defter kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mali müşavir YMM … ile Prof. Dr. …. tarafından düzenlenen raporda, davalı şirketin ibraz edilen ticari defterlerinin lehine delil niteliği bulunduğu, 2014 yılından beri herhangi ticari bir faaliyeti olmadığı, temsil vc ilzam konusunda 2015 yılından beri organsız kaldığı, sabit kıymetlerinin akıbetinin bilinmediği, aktife kayıtlı gayrimenkul den kira geliri elde edildiği, kira tutarının rayiç değerde olup olmadığının ancak gayrimenkul ün güncel değer tespitinden sonra anlaşılabileceği, davalı şirket adınu kayıtlı Marka değerinin olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, TTK md. 636 f.3 bağlamında haklı sebeplerin gerçekleştiği ve şirketin fesih ve tasfiyesinin duruma uygun bir çözüm olacağı. şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi halinde. Şirket aktifine kayıtlı sabit kıymetlerin araşhrılarak değer tespitinin yapılabilmesi, aktife kayıtlı gayrimenkulun güncel değerinin tespiti, marka değeri ve muhasebe hesaplarında görülen tutarların dikkate alınması suretiyle Mahkemece atanacak bir Tasfiye Memuru tarafından şirket değerinin tespit edilerek davacılara düşen payın hesaplanabileceği belirtilmiştir.
Dava TTK 636/3 gereğince limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın limited şirketin fesih ve tasfiyesini gerektirir haklı sebep olgusunun bulunup bulunmadığı, haklı sebep bulunmakta ise istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine, davacı ortağın şirketten çıkarılmasına, duruma uygun başka bir çözüme hükmedilip hükmedilmeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
TTK’nun 636/3 maddesi “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir” şeklinde düzenlenmiştir. TTK’nun 636.maddesinde nelerin haklı sebep sayılacağı gösterilmemiştir. Şahıs şirketlerinde olduğu gibi limited şirketlerde de ortakların aynı amacı gerçekleştirmek üzere müşterek gayret ve birbirlerine karşı güven ilişkisi içerisinde olmaları şirketin devamı için zorunludur. Şirketlerde bu unsurların zedelenmesi, şirketin devamını ve kuruluş amacının gerçekleşmesini imkansız hale getirebilir. Şirketin feshini gerektiren haklı sebebin, somut olması gerekmekte olup gelecekte meydana gelmesi mümkün uyuşmazlıklar veya zarar endişesi gibi nedenlerle şirketin feshi talep edilemez. Haklı sebebin ekonomik sebep olması şart olmayıp, malvarlıksal olmayan pay sahipliği haklarının ihlali de haklı sebep oluşturabilir.
Somut olayda, şirketin murisinden ölümünden sonra limited şirketler bakımından zorunlu organlardan birisi olan idare ve temsil organı müdürden yoksun kaldığı, bir başka ifadeyle 2015 yılından beri organsız kaldığı, pay sahiplerinin organsızlığı ortadan kaldırmak için şirket genel kurulunu toplantıya çağırma taleplerinin bulunmadığı, yapılan incelemeler ile 2014 yılından itibaren faaliyetinin bulunmadığı, bu haliyle fesih ve tasfiyenin duruma en uygun çözüm olduğu kanaatine varılmış olmakla açılan davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … TRİKO KONFEKSİYON İNŞAAT VE TURİZM SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin FESİH VE TASFİYESİNE,
2-Şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere mali müşavir …..’ın tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Tasfiye memuru için şirketin mali durumu ve yapılacak işin niteliğine göre arttırılıp eksiltilmek üzere 10.000 TL ücret takdirine, ücretin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
4-Şirketin feshi ve tasfiyesine ilişkin mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakip tasfiye memurunun görevinin kendisine tebliğine,
5-Tasfiye masrafları olarak belirlenen ¨5000 TL’nin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
6-Tasfiye memuru ücretinin ve tasfiye masraflarının, tasfiye memuru tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine,
7-Kararın kesinleşmesinden sonra, TTK 283. maddesi uyarınca Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına, tescil ve ilan masraflarının ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
8-Alınması gereken 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL nin mahsubu ile eksik kalan 4,90 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
9-Davacılar tarafından yapılan ilk yargılama harç gideri olan 108,80 TL, davetiye, müzekkere ve bilirkişi gideri 4.209,00 TL olmak üzere toplam 4.317,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacılar davada kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.16/06/2021

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı