Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/365 E. 2020/538 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/365
KARAR NO : 2020/538

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/09/2016
KARAR TARİHİ : 16/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 24/09/2020
DAVA; Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan(bozma öncesi mahkememizin …. Esas … karar) iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’nın sigortacılık işi ile iştigal eden dünyanın önde gelen şirketlerinden birisi olduğunu, müvekkili tarafından …. adlı şirkete ait emtia taşıma sırasında oluşabilecek rizikolara karşı 27.04.2012 başlangıç tarihli ve … numaralı sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, sigortalı … adlı şirket petrol ve gaz sektörleri için enerji üretim tesisleri imalatında uzmanlaşmış bir mühendislik şirketi olduğunu ve Türkiye’de ….’ta gerçekleştirilen proje için sigortalı tarafından soğutma cihazları tedarik edilmesi kararlaştırıldığını, bu nedenle soğutma cihazları deniz yoluyla Güney Kore’den ….’in … Limanına taşındığını, ilk grup soğutma cihazı …gemisi ile … nolu konşimento tahtında taşındığını ve 12 Aralık 2013 tarilynde emtiaların tahliyesine başlandığını, grup soğutma cihazı ise … gemisi ile … nolu konşimento tahtında taşındığını ve emtiaların tahliyesine 25 Aralık 2013 günü başlandığını, 12 Aralık 2013 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde gerçekleşen tahliye sırasında bazı soğutma cihazları ciddi bir biçimde hasar gördüğünü, … gemisi ile taşınan ve ….’in …. Limanında 12.12.2013 tarihinde tahliyesine başlanan emtialarda meydana gelen hazarın söz konusu emtiaları taşıyan geminin 12 Aralık 2013 günü sigortalıya ait 23 parça ambalajdan oluşan ve toplam ağırlığı 332 ton olan yükle … Limanı’na vardığını, geminin tahliyesine cihazların ayrı kamyonlara konuşmasıyla başlandığını, tahliye işlemi sırasında cihazların bir kısmında farklı derecelerde hasarlar meydana geldiğini, toplam 6 parça hasara uğrasa da sigortalı sadece ağır hasara uğrayan 2 parça emtia için tazminat talep ettiğini, …. referanstı cihaz …. plakalı kamyonun römorkuna yüklenmiş ve bu sırada henüz liman sahası içerisindeyken yük yerinden kayarak zemine düşmüş ve gerek gövde de gerekse soğutma sisteminin borularında önemli hasarlar oluştuğunu, ….referanstı cihaz da kamyon üzerinde yükün hatalı desteklenmesi sebebiyle borularda soğutucu gazın dışarı sızmasına neden olan ve bu nedenle boruların değiştirilmesi ve ardından sistemin gerekli hidrostatik kontrollerinin yapılabilmesi için atelyeye taşınmasını gerekli kılan hasarlara yol açtığını, meydana gelen bu hasar 24.12.2014 tarihli ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, … gemisi ile taşınan ….’in …. Limanında 25.12.2013 tarihinde tahliyesine başlanan emtialarda meydana gelen hasarın söz konusu emtiaları taşıyan gemi 25 Aralık 2013 tarihinde sigortalıya ait toplam 24 parça ambalajdan oluşan ve toplam ağırlığı 342 ton olan yükle … Limanına vardığını, gemiden kamyonlara tahliye işlemi sırasındaki darbeler nedeniyle ilk olarak toplam 10 parça ambalajda hasar tespit edilse de sonunda bunlardan 6 tanesinin onarımlarının atölyede yapılması gereken ciddi hasara uğradığı tespit edilmiş olup sigortalı tarafından ağır hasara uğrayan 6 parça emtia için tazminat talebinde bulunduğunu, meydana gelen hasar 09.01.2015 tarihli ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, müvekkilinin 2 taşımaya ait tahliye, kamyona yükleme ve kamyondan düşme gibi değişik sebeplerle toplamda sigortalıya ait 14 tane emtiada oluşan hasar nedeniyle sigortalının uğradığı zarar ve ziyanı tazmin etmiş olup, 6102 Sayılı TTK 1472. Maddesine göre hukuken sigortalının haklarına halef olduğunu, dosyada mübrez ibraname ve ödeme dekontu ile müvekkilin hem akdi halef hem de kanuni halef sıfatına haiz olduğu ortaya çıktığını, yukarıda ve ekspertiz raporlarında da vurgulandığı üzere bir kısım emtianın hasarı gemiden tahliye sırasında bir kısım emtiaların hasarı da gemiden kamyona yüklenen yükün kamyondan düşmesi sebebiyle meydana geldiğini, bu sebeple hem kara taşımasını üstlenen 1 nolu boçlu/davalı ve 2 nolu boçlu/davalı hem de tahliye işlemlerinden sorumlu olan 3 nolu boçlu/davalının zarardan sorumlu olduğu izahtan vareste olduğunu, davalılar/borçluların oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını beyan etmiştir.
CEVAP; Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
davacı tarafın Bakırköy … İcra Dairesi’nin …. E. Sayılı dosyası üzerinden başlatmış olduğu icra takibi haksız ve mesnetsiz nitelikte olduğundan itiraz ettiklerini, takibin durduğunu, davacının iş bu dava kapsamında 161.892,80 Eurox3,32 (09.09.2016 tarihi itibariyle)=537.485 TL’nin talep etmiş olduğu miktar itirazın iptali talebi de haksız ve mesnetsiz nitelikte olduğunu, müvekkili şirketin 17.04.2013 -17.04.2014 tarihleri arasını kapsayan …. müşteri no ile ….. Sigorta Poliçesi kapsamında tüm sorumluluk teminat altına alındığını, bu nedenle davacın sigorta şirketine ihbarı zorunluluğu doğduğunu, 12.12.2013 tarihli tutanak başlıklı yazı incelendiğinde; …
Limanından ….’a sevk edilecek olan malzeme …. plakalı araca yüklenmiş, yüklendikten sonra spanzetle bağlandığını, çıkış yapılmak üzere hareket edildiğinde araç dönüş yaparken yerlerin buzlu olması nedeniyle araç kaymış ve yük üzerinden yere düştüğünü, bu tutanakta malzemelerin araçların üzerine yüklemek üzere operasyona başlandığı, malzeme sahadan … plakalı aracın üzerine yüklendiği, aracın vincin altından çıktığını, hareket halindeyken konu malzeme araç üzerinden liman sahasına düştüğü açıkça ortadan çıktığını, müvekkile kooperatifte şoför olarak çalışan ….’in 12.12.2013 tarihli Tutanakta; … Limanından ….’a dönüş yaparken yerin buzlu olması nedeniyle aracın kaydığı, yükte spanzetleri koparıp yere düştüğü şeklinde beyanı da tutanağa geçtiğini, sunacakları fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere müvekkili kooperatifin herhangi bir kusuru bulunmadığını beya etmiştir.
CEVAP; Davalı …. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının halef sıfatı ile huzurdaki davada tarafı sıfatını haiz olabilmesi için yapmış olduğu ödemeyi ödeme belgeleri ile ispatlaması gerektiğini, ihbar yükümlülüğü yerine getirilmediğini, eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi (CMR) hükmü açık olduğunu, alıcı, taşımacı ile beraber durumlarını usulünce kontrol etmeksizin ya da görünür ziya ve hasar halinde, teslim anında yahut görünür olmayan ziya ve hasar halinde teslimden itibaren yedi gün içinde (Pazar ve resmi tatil günleri hariç) ziya ve hasarı genel olarak ortaya koyan çekincelerini taşımacıya göndermeksizin, eşyayı teslim alırsa, bu tesellüm vakası, onun eşyayı sevk ve mektubunda belirtildiği şekilde teslim alındığına kanıt oluşturduğunu, huzurdaki davaya konu hasarlar 2013 yılında vuku bulmuş olmakla birlikte, müvekkili şirkete iddia konusu hasar hususunda yapılan herhangi bir bildirim mevzu bahis olmadığını, bu sebeple, davacı tarafın ihbar mükellefiyetini yerine getirmemiş olması ciheti ile iddia ettiği hasarla için tarafımıza müracaat hakkı bulunmadığını, ayrıca müvekkil şirketin huzuru dışında alınan ekspertiz raporları sağlıklı hasar tespit niteliği taşımayacağı aşikar olmakla beraber, bu raporla da bir kusur atfı olmadığı gibi müvekkil şirkete herhangi bir kusur atfı da bulunmadığını, bu sebeple hasar raporları tarafımızca da kabul edilmemekle ekspertiz raporları iddia edilen hasar olaylarından 12 ila 13 ay sonrasında düzenlenmiş olup gerçek durumu tespite uygun olmadığını, davacı tarafça sunulan eksper raporlarına bakıldığında 12.12.2013 tarihinde gerçekleştiği iddia edilen hasarlarla ilgili inceleme ve raporun 25.12.2014 tarihinde; 25.12.2013 tarihinde gerçekleştiği iddia olunan hasarın inceleme ve raporunun ise 09.01.2015 tarihinde yapıldığı görüldüğünü, iddia konusu hasar davalılardan ….. notu … Lojistik Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi hakimiyet alanında meydana gelmiş olup, S.S. iddia konusu hasardan tek başına sorumlu olduğunu, davacı yanca hasar gördüğü iddia edilen …. referanstı yük 12.12.2013 tarihinde alıcı tarafından ihtirazi kayıtsız teslim alındığını, l2.12.2013 tarihinde hatalı yükleme sebebi ile meydana geldiği iddia olunan ve 25.12.2013 tarihinde tahliye sırasında meydana geldiği iddia olunan hasarlar hususunda herhangi bir tutanak v.b. evrak dahi düzenlenmediğini, diğer yandan 25.12.2013 tarihli taşımada müvekkil şirket sorumluluğu yükün gemiden tahliye edilmesi sonrasında başlamış olup tahliye sırasında meydana geldiği iddia olunan hasarda müvekkili şirketin sorumluluğu bulunduğunu, dava dilekçesinde iddia konusu edilen 12.12.2013 tarihinde hatalı yükleme sebebi ile ve 25.12.2013 tarihinde gemiden kamyonlara tahliye işlemi sırasında darbeler meydana geldiği hususundaki iddia hususunda herhangi bir tutanak dahi tanzim edilmemiş olup bahse konu hasar iddiasını kabul etmediklerini, yükün gemiden tahliyesi müvekkil şirket sorumluluğunda olduğunu, sorumluluk durumunun tespiti açısından hasar iddiasına konu emtiaları … limanına getiren gemilere ilişkin taşıma sözleşmelerinin celbini talep ettiklerini beyan etmiştir.
CEVAP; Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Davalı …… Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; …. gemisi ile limana gelen ….’a ait malzemelerin 12.12.2013 tarihinde … plakalı araca yüklendiğini, araç vincin altından çıktıktan sonra hareket halindeyken malzemenin araç üzerinden liman sahasına düştüğünü ve araç şoförünün “dönüş yaparken yerin buzlu olması nedeniyle aracın kaydığını, yükte spanzetleri koparak yere düşmüştür” şeklindeki beyanının da bulunduğu tutanak ile sabit olduğunu, yük araç üzerine yüklendikten sonra malzeme teslim edilmiş olduğundan yükle ilgili tüm sorumluluk araç sürücüsü ve taşıyıcı firmaya ait olup müvekkil teşekkülün hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, gemi dosyasında konu ile ilgili başka bir evrak ve belge bulunmadığını, …. gemi dosyasında 25.12.2013 tarihinde limana gelen 24 adet 342 ton proje yüküne ait tahliye operasyonuna ait sorumluluğun kendisine ait olduğunu belirttiği Gemi Yükleme Boşaltma Talepnamesinde izah edildiğini, gemi dosyası incelendiğinde, gemiden tahliye operasyonundan sorumlu acentenin de imzasının bulunduğu geçici depolama yeri eşya giriş listesi rezerve bölümünde şeklinde açıklamanın bulunduğunun görüldüğünü, eşyanın dış koruyucu kaplamasında görülen bu hasarlar, tahliye esnasında değil gemide veyaemiye yükleme noktasında oluşan hasarlardan olduğuu,. Tahliye esnasında oluşan hasarlar için rezerve notu yerine olayı ve hasarı anlatan tutanaklar mevcut olması görektiğini, olaym oluş şekli ile ilgili olarak tutanak tutulduğunu, olayın meydana gelmesinde yük sahibinin hatalı yükleme ve ambalajlama yapması sebep olduğunu, sapanlamayı yapan ve vinci kullanan müvekkil teşekkül personelinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, dava konusu tazminat talebine esas hasarlı eşyanın hurda değeri de gözetilmeden yapılan tazminat hesaplamasıyla müvekkilimden müştereken ve müteselsilen talep edilen tazminat tutarı olaya yasaya ve usule aykırı olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememize ait bozma öncesi ( mahkememizin …. Esas …. Karar ) 11/04/2018 tarihli karar ile ;
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar dayanmış oldukları delilleri dosyaya ibraz etmişlerdir.
Tarafların karşılıklı iddiaları, alacak borç durumunun tespiti için bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi heyeti ibraz etmiş olduğu 13/08/2018 tarihli raporunda özetle; dava konusu uyuşmazlık ve uyuşmazlığa ilişkin taşıma sözleşmesinde davalı … firmasının taşıyıcı, davalı …’nin taşımaya ilişkin ifa yardımcısı, diğer davalı kooperatifin ise fiili taşıyıcı olduğunu, taşıma işinin süreçleri dikkate alındığında aralarındaki sözleşmenin Multimodal Taşıma türü olduğunu, bu haliyle TTK’nun 902 ve devamı maddeleri gereğince itilafın değerlendirileceğini, bu taşıma türüne göre bir yıllık zamanaşımı süresinin bulunduğunu ve dolmuş olduğunu, taşımaya ilişkin olay değerlendirildiğinde TBK’nun 49. Maddesi anlamında bir haksız fiilin söz konusu olmadığını beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamından; davacı sigortalısı … firmasına ait emtianın kendileri tarafından sigortalandığını, taşıma konusu soğutma cihazlarının taşınması sırasında hasar gördüğünü, hasarın müvekkili tarafından karşılandığını, TTK’un 1472. Maddesi gereğince rücu hakkının doğduğunu belirterek ödemiş oldukları 161.892,90-EURO’nun faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf ise her üçü de ayrı ayrı vermiş oldukları dilekçe de davanın reddi ile birlikte zamanaşımı itirazında bulunmuşlardır. Zamanaşımı itirazı ilk itirazlardan olmamakla birlikte esasa ilişkin iddialarla ilgili öncelikle değerlendirilmesi gereken bir meseledir. Tarafların iddiaları dikkate alındığında zamanaşımı itirazının da aralarındaki taşıma ilişkisi ve öngörülen zamanaşımı ve haksız fiil olup olmadığı durumu dikkate alınarak ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava konusu taşıma olayında, davalıların taşımadaki sıfatlarına baktığımızda davalı … firması ile sigortalı arasında taşıma sözleşmesinin bulunduğu, bu haliyle akdi taşıyıcı olduğu, davalı taşıma kooperatifinin kara yolu kısmına ilişkin alt taşıyıcı olduğu, davalı …’nin ise limandan kara yolu taşıtına yükleme işini yapan ifa yardımcısı konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Taşımanın deniz yolu, kara yolu ve liman aktarması dikkate alındığında …. Taşıma şeklinde olduğu, niteliği itibariyle herhangi bir uluslararası konvansiyona tabi olmadığı, TTK’nun 902 ve devamı maddelerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında uyuşmazlıkta hasarın liman aktarması sırasında meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklama sonrasında zamanaşımı itirazının değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı tarafın rücu durumu dikkate alındığında öncelikle bu hususun zamanaşımı yönünden açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. 17/01/1972 tarih ve 1970/2 esas 1972/1 karar sayılı yargıtay içtihadı birleştirme kararına göre sigorta tazminatını ödeyen sigortalının zarara sebebiyet veren aleyhine açtığı davada zamanaşımı, sigorta ettirenin aynı şahıs aleyhine açabileceği davanın zamanaşımına tabidir ve aynı tarihte başlar. Dava konusu olayda da TTK’nun 1472. Maddesi gereğince yasal halefiyet hakkına istinaden açılan dava da selefi bulunduğu kişinin zamanaşımı süresi içerisinde davanın açılması gerekmektedir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 23/10/2017 tarih 2016/7575 Esas 2017/5615 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere) Davacının iddiasına göre 12/12/2013 ve 25/12/2013 tarihlerinde hasarlanma meydana gelmiştir. TTK’nun 855/1 maddesi gereğince 1 yıllık zamanaşımı bulunmaktadır. Dava itirazın iptali istemine ilişkin olup, takip tarihine bakmak gerekmektedir. Takibin ise 16/11/2015 tarihinde başlatıldığı dikkate alındığında bu tarihte kesildiği anlaşılmaktadır. Ancak zararın meydana geldiği tarih dikkate alındığında takip başlatılmadan bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı taraf haksız fiil hükümlerine göre değerlendirilmesini gerektiğini bildirmiş ise de bunun için, kasıt-pervasızca hareket vb. Durumlarda zararın meydana gelmesi gerekmektedir. Zarar iddiası dikkate alındığında limanda boşaltma-yükleme sırasında meydana gelmiştir. Herhangi bir kasıt ve pervasız hareket söz konusu değildir. Davacının da bu şekilde olduğuna dair bir delili bulunmamaktadır. Dolayısıyla taşımadaki zamanaşımını dikkate almak gerekmektedir. Davalı taraflarında yukarıda belirtildiği gibi süresinde ve usulüne uygun zamanaşımı itirazında bulundukları anlaşıldığından açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası taraflarca istinaf edilmiş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 09/06/2020 tarih ve 2018/1644 Esas 2020/572 Karar sayılı ilamı ile ; davanın taşıyıcı davalılar yönünden zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, bununla birlikte taşımanın deniz taşımasına ilişkin kısmının ifa yardımcısı olan ve taşıma ilişkisinde sorumluluğu, haksız fiil sorumluluğu ve kusur esasına dayanan davalı … yönünden tazminat istemine ilişkin davanın TBK 72.maddesi uyarınca 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davalı …’nin davaya konu hasarlardan sorumlu olup olmadığının belirlenmesi yönünden işin esasına girilerek tarafların delillerinin toplanıp, oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiş olup mahkememizce yeni esasa kayıt yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesine uyarınca dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin, taşıyıcılardan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dışı sigortalıya dava konusu poliçe uyarınca ödeme yapılmış ve sigortalı hasar bedelinin kendisine ödenmesi nedeniyle davaya konu hasara ilişkin haklarını davacıya temlik etmiş olup, davacının taraf sıfatı bulunmaktadır.
Davaya konu sigortalıya yapılan ödeme, farklı tarihlerde farklı gemiler ile Güney Kore’den İzmit/ … limanına taşınan proje yüklerinin gemiden tahliyesi ve kara yoluyla taşınması için kamyona yüklemesi sırasında meydana gelen hasarlara ilişkindir.
Davaya konu ….’a ait proje yüklerinin ; … gemisi ile taşınan 7.12 2013 tarihinde Liman sahasına indirilen yükün 12 .12. 2012 tarihinde ….. ve …. plaka sayılı araçların üzerine yüklendiği aracın vincin altından çıktıktan sonra hareket halindeyken buzda kayması sonucu malzemenin araç üzerinden Liman sahasının düşmesi suretiyle hasarın oluştuğuna ilişkin ve yine …. gemisi ile yapılan ve 25.12.2013 tarihinde limana sahasına gelen 24 adet 342 ton proje yükün tahliyesi sırasında geçici depolama yeri eşya girişi tutanağında Tahliye edilen 20 kap malzemenin dış tarafında ezik ve bombeler (ambalaj hatası)görüldüğüne yönelik tutanak tutulduğu görülmüştür.
Taşıma sözleşmesinin yapılması herhangi bir geçerlilik şartına bağlı değildir. Yazılı şekilde yapılması geçerlilik koşulu olmayıp ancak ispat aracıdır. İcap ve kabulle dahi taşıma sözleşmesi kurulabilir. TTK 902 maddesi uyarınca kombine taşımadan söz edilebilmesi için farklı aşamaları içeren taşımanın (kara,deniz) aynı taşıyıcı tarafından üstlenilmesi gerekmektedir. Davaya konu taşımanın karayolu aşamasının davalı … ..A.Ş. ve fiili taşıyıcısı ,…. … ..Kooperatif tarafından yapıldığı hususu ihtilafsızdır. Davadışı sigortalı ile davalı … ..A.Ş. arasında imzalanan ….. (…. servisi için düzenlenen satın alma emri ) imzalanmış olup buna göre davalı …..A.Ş.’nin akdi taşıyıcı olarak davadışı sigortalı ile arasında malın mahrecinden alıcısına teslimine kadar olan taşınmasını bütünüyle üstlenilen taşıma sözleşmesinin kurulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davalı … ..A.Ş.’nin akdi taşıyıcı davalı Kooperatifin alt ve fiili taşıyıcı diğer davalı …’nin taşımanın deniz taşımasına ilişkin kısmın ise ifa yardımcısı olduğunun kabulü gerekmiştir.
TBK 60. maddesi uyarınca bir kişinin sorumluluğu, birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hâkim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verir.
Taşıma ilişkisinde ifa yardımcısının sorumluluğu, 6098 sayılı TBK 49 maddesinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu olup, kusur esasına dayanmaktadır.Ancak; Davaya konu taşımanın tabii olduğu TTK’nın 850 ve devamı maddelerinde taşıma sözleşmesi uyarınca sözleşmenin ihlal edilmesi nedeniyle meydana gelen zararlar ve taşımaya konu eşyanın hasar ve ziya halinde taşıyıcının sorumluluğu sözleşmeye aykırılık hükümleri kapsamında özel olarak düzenlenmiş olup, hasar kasti ya da pervasızca davranma nedeniyle oluşmadığı sürece taşıyıcıların eşyanın hasara uğraması halinde taşıyıcının haksız fiilden sorumlu olacağı hususu kabul edilemez.
Taşıma sözleşmesinde taşıyıcılar yönünden TBK 60. maddesi uyarınca hakların yarışması söz konusu olmadığı gibi , haksız fiilde davacı tarafından zararın tazmini için kusurun ispatlanması gerekli olduğu halde akde aykırılıkda kusurun varlığı karine olarak kabul edilir ve zararın varlığı ortaya konması taşıyıcının sorumluluğuna gidilmesi için yeterli olacak olup, ispat koşulları daha ağır olan haksız fiil hükümlerinin sırf zamanaşımı süresinin taşıma sözleşmesinde öngörülen süreden daha uzun olması nedeniyle en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebi olarak da değerlendirilemez. Taraflar arasında sözleşmeye dayalı taşıma ilişkisi mevcut olup davaya konu hasar nedeniyle davaların kasıt veya pervasızca hareketleri bulunduğu hususunu ispata elverişli elverişli delil sunulmamış ve ispatlanmamıştır. Buna göre akdi taşıyıcı davalı … …A.Ş’nin ve alt ve fiili taşıyıcı davalı Kooperatifin bu davaya konu hasar nedeniyle haksız fiil hükümleri uyarınca sorumlu olmayacağı ve taşıma sözleşmesi uyarınca sorumlu olacaklarının kabulü gerekmiştir.
Davalılar süresinde zamanaşımı defiinde bulunmuş olup; dava TTK.nun 1472 nci maddesine göre rücuan alacak istemine ilişkindir. Anılan maddede düzenlenen halefiyet yasal, sınırlı ve cüzi halefiyet niteliğindedir. Halefiyete dayalı rücu davası esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının onun halefi olarak sigortacı tarafından açılmış olduğundan, sigortalı ile ona zarar veren arasındaki yasal hükümlere göre görülüp sonuçlandırılır. Yargıtay’ın 17.01.1972 gün 1970/2 Esas 1972/1 sayılı İçtihadı Birleştirme kararına göre sigorta tazminatını ödeyen sigortacının zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı davada zamanaşımı sigorta ettirenin aynı şahıs aleyhinde açabileceği davanın zamanaşımına tabi ve aynı tarihte başlar.
Güney Kore’den İzmit … limanına taşınan proje yüklerinin gemiden tahliyesi ve kara yoluyla taşınmasına ilişkin taşıma niteliği itibarıyla …. modal taşıma da taşımanın deniz ve kara taşımasına ilişkin kısımları ayrılmaksızın TTK 902 ve devamı maddeleleri hükümlerine uyarınca TTK 855 maddesi uyarınca dava teslimden itibaren 1 yıllık zaman aşımı süresine tabii olup, emtianın davadışı ….’a teslim edildiği husus ihtilafsızdır. Davaya konu eşyaların alıcısı ….’a kara taşıma ile 13.12.2013 ve 25.12.2013 teslim tarihi ile icra takibinin başlatıldığı 16.11.2015 tarihine göre 1 yıllık zaman aşımı süresini dolduğu görülmüş olmakla bu davalılar yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davalı …’nun deniz taşımasına ilişkin kısmının ifa yardımcısı olduğu ve taşıma ilişkisinde sorumluluğunun haksız fiil sorumluluğu ve kusur esasına dayandığı, bu davalı yönünden TBK’nun 72.maddesi uyarınca 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla zamanaşımı itirazının reddine karar verilerek esasa girilmiştir.
Mahkememizce verilen 11/04/2018 tarihli nihai karar ile davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ise de, öncesinde taraflarca bildirilen ve resen toplanması gerekli tüm delillerinin toplandığı, dosyanın bilirkişi incelemesinden geçtiği ve karar verildiği görülmüştür. Taraflarca bildirilen, toplanması gerekli delil bulunmamaktadır. Davacı vekilinin mahkememizin 16/09/2020 tarihli celsede alınan beyanı da bu doğrultuda olup, tüm delillerini dosyaya ibraz ettiklerini belirtmişlerdir. Mahkememizce alınan dosyada mübrez bilirkişi raporları ile davalı …’nin ispatlanmış kusurunun bulunmadığı tespit edilmiş olmakla bu davalı yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Davalılar … Lojistik Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi ve Kıta Ulaştırma Hizmetleri Ltd. Şti. yönünden zamanaşımı itirazının kabulü ile bu davalılar yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,
2-Davalı … vekilinin zamanaşımı itirazının reddine,
3-Davalı …’ye karşı açılan davanın sübut bulmadığından reddine,
4-Alınması gereken 54,40 -TL harçtan, peşin alınan 6.669,18-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.614,78-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar … Lojistik Motorlu … Kooperatifi ve Kıta Ulaştırma Hizmetleri Ltd. Şti. kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden davalılar yararına takdir olunan 3.400 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
7-Davalı …… Genel Müdürlüğü kendini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir olunan 43.763,14 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
8-Davalı ….. Genel Müdürlüğü tarafından sarf edilen tebligat ve müzekkere masrafı 50,00-TL nin davacıdan alınarak davalı … İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne verilmesine,
9-Davalı … tarafından sarf edilen tebligat ve müzekkere masrafı 73,50 TL nin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
10-Davalı … Ltd. Şti. tarafından sarf edilen tebligat ve müzekkere masrafı 50,00-TL nin davacıdan alınarak davalı … Ltd. Şti.’ne verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılardan Kıta Ulaştırma ve Demiryolları vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğundan, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı16/09/2020

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı