Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/363 E. 2022/60 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/363 Esas
KARAR NO : 2022/60

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2020
KARAR TARİHİ : 28/01/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Davalının, müvekkili şirkete aralarındaki ticari alım satımdan kaynaklı olarak 24.058,40 TL borcu bulunmakta olduğunu, müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında 5 adet irsaliyeli satış faturasından kaynaklı alacağın ödenmemesi üzerine alacağı haciz yolu ile tahsil etmek için davalı aleyhine Bakırköy … İera Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı tarafından takip konusu borcun tümüne ve ferilerine itiraz edilmiş olduğunu beyanla fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla borçlunun haksız itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun müddeabihin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin stopaj ve KDV yükümlülüğü de eklenmek suretiyle davalıya tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davacı şirkete borcu bulunmadığını, müvekkilinin, davacıya Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası kapsamında herhangi bir borcu bulunmadığını, taraflar arasında herhangi bir satış veya alım-satım sözleşmesi söz konusu olmadığını, davacının takip mesnedini her ne kadar bir kısım faturalara dayandırmış ise de salt faturalara dayanılarak alacaklı olunamayacağının Yargıtay kararı ile sabit olduğunu, müvekkiline herhangi bir ürün teslim edilmediğini, davacının ürünlerin teslim edildiğini ispatla mükellef olduğunu, her ne kadar davacının fatura kestiğini beyan etmiş ise de müvekkiline faturalara konu ürünlerin teslim edilmediğini, faturalarda müvekkilinin imzasının bulunmadığını, takibe konu faturaların müvekkilinin ticari defterlerinde işli olmadığını, davacının, ürünleri teslim ettiğini yazılı delil ile ispatlamakla mükellef olduğunu beyanla yasa ve usüle aykırı, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddi ile takibin iptaline karar verilmesini, davacı aleyhine haksız ve kötü niyetli talebi nedeni ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı, fatura konusu ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 24.058,40 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacı yanın 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olduğunu, davalı yan tarafından inceleme günü olan 09.08.2021 tarihinde ticari defterlerin incelemeye sunulmamış olduğunu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, davalı yandan 08.03.2019 İcra takip tarihi itibariyle 24.058,40 TL alacaklı olduğunu, davacı tarafından, davalı yana 21.02.2019 tarihinde … No.lu 1.250,39 TL’lik E-Arşiv Vade Farkı Faturasının düzenlenmiş olduğunu, E-Arşiv Faturasının elektronik ortamda mail ile gönderilmiş olabileceğini, ancak ilgili gönderi belgesinin dosya içeriğinde görülmemiş olduğunu, taraflar arasında sözleşme olmadığı bu nedenle işbu faturanın davacı alacağı olarak kabul edilip edilemeyeceğinin Mahkemenizin takdirinde olduğunu, davacı tarafından, davalı yana düzenlenmiş 2018 yılı faturalarının dayanağı oları irsaliyelerde davalı yan adresinde teslim alan olarak imzaların mevcut olduğunu, 5.000,00-TL yasal limitin üstündeki toplamnı 19.689,01 TL olan 3 Adet faturanın davalı BA Bildirimlerinde bildirilmiş olduğunu, limitin altında olduğundan BA bildirimlerinde bildirilemeyen 3.119,00 TL olan 25.10.2018 tarihli … No.lu faturanın dayanağı olan …. numaralı irsaliyede teslim alan imzasının diğer imzalarla benzer olduğunu, bu nedenlerle icra takip tarihi olan 08.03.2019 tarihi itibariyle davacı alacağının 22.808,01 TL olduğunun kanaatine varıldığını, davacı yan lehine karar alınması durumunda davacı yanın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 08.03.2019 tarihinden itibaren asıl alacağına davacının icra takibinde talep etmiş olduğu gibi 419,50 reeskont avans faizi talep edebileceğini bildirmiştir.
Davalı tarafın usulune uygun yapılan tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını inceleme günü ibraz etmediği, davacının incelenen 2018 ve 2019 yılları ticari defterleri 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olsa da 12/11/2018 tarihli ve 5.132,00 TL bedelli, 27/11/2018 tarihli ve 3.851,00 TL bedelli, 29/11/2018 tarihli ve 10.706,01 TL bedelli faturaların davalı tarafın BA formları ile bildirilmiş olduğu, BA formlarında bildirilmeyen 25/10/2018 tarihli ve 3.119,00 TL bedelli faturaya ait sevk irsaliyesinde davalıya ait kaşe üzerinde imza bulunduğu ve davalının imzaya yönelik bir inkarının bulunmadığı ile BA formlarında bildirilen 27/11/2018 tarihli ve 3.851,00 TL bedelli faturaya ait sevk irsaliyesinde de aynı şekilde davalıya ait kaşe üzerinde imza bulunduğu hususları dikkate alındığında davalının 12/11/2018 tarihli ve 5.132,00 TL bedelli, 27/11/2018 tarihli ve 3.851,00 TL bedelli, 29/11/2018 tarihli ve 10.706,01 TL bedelli, 25/10/2018 tarihli ve 3.119,00 TL bedelli faturalara konu malları teslim almış olduğuna Mahkememizce kanaat getirildiği, davalı tarafça ödeme yapıldığının iddia ve ispat edilmediği, diğer yandan cari hesaba konu davacı tarafından, davalı yana düzenlenen 21.02.2019 tarihli, …. No.lu, 1.250,39 TL bedelli vade farkına ilişkin e-arşiv faturasına dayanak herhangi bir delilin sunulmamış olması sebebiyle davacı tarafın bu fatura sebebiyle davalıdan alacaklı olduğunun ispata muhtaç olduğu sonucuna varılmış olup hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 22.808,01 TL yönünden yapılan itirazın iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 22.808,01 TL yönünden yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, bu miktar üzerinden TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 4.561,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.558,01 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 290,57 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.267,44‬ TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 290,57 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı toplamından oluşan 344,97 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 110,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 910,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olsa da 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca geçerli bir mazeret göstermeksizin toplantıya katılmadığından davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesin
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin geçerli bir mazeret göstermeksizin toplantıya katılmadığından davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/01/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır