Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/358 E. 2021/1136 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/358 Esas
KARAR NO : 2021/1136

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2020
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkinin kumaş alım satıma ilişkin olduğunu, iş bu ilişki kapsamında davalı şirkete muhtelif tarihlerde imzalı sevk irsaliyeleri karşılığı kumaş teslimleri yapılmış ve eş zamanlı Vergi Usul Kanunu gereği TL cinsinden tanzim edilmiş dövizli satışa ilişkin faturaların davalı şirkete tebliğ ile davalı tarafından ticari defterlerine derç edilmiş olduğunu, davalı şirketin iş bu satımlar karşılığı ağırlıklı olarak USD kısmen de TL bazında ödemelerini banka yolu ile yapmış olduğunu, karşılığında tahsilat makbuzları tanzim edilmiş olduğunu ancak davacının ticari ilişkinin hitamı sonrası kat edilen cari hesap bakiyesi olan 144.132,00 TL borcunu defaatle talep edilmesine rağmen cari hesap mutabakatı yapılmadığı gerekçesiyle ödememiş olduğunu beyanla borçlu davalının yetki itirazının iptaline, takibin Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden devamına, borçlu davalının borca itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;Davaya itirazın iptali değil alacağın tespiti talebi yönüyle bakılmasını, dava dilekçesinde alacağın nasıl ve ne şekilde doğduğunun açıklanmaması sebebiyle dilekçenin reddini, açıklayıcı bir dilekçe sunması için süre verilmesini, arabuluculuk son tutanağının altında müvekkilinin imza ve isminin bulunmaması ve tutanak aslının Mahkemeye sunulmaması nedeniyle dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddini, alacaklı tarafa ile müvekkili arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, cari hesap mutabakatı yapılmaksızın ikame olunan takibin haksız ve yasal dayanağının bulunmadığını, müvekkilinin bir kısım fatura içeriğini almadığını ve gönderileceği hususunda oyalandığını, bugüne kadar müvekkiline teslim edilmeyen bir kısım fatura içeriğinin bu sebeple talebinin haksız ve yasal dayanağı olmayan bir talep olduğunu, öte yandan davacı tarafın stoklarında böyle bir emtianın müvekkiline gönderilip gönderilmediğinin, kim tarafından teslim edildiğinin ve kim tarafından teslim alındığının davacı tarafça delillendirilmesi gerektiğinin yasal bir zorunluluk olduğunu, mükerrer tahsilata yönelik kötü niyetli davacı taleplerinin reddi gerektiğini, tahsilat makbuzları ile davacı tarafın fatura tarihinde nezdinde bordrolu olarak çalışan tahsilat elemanları ve gerekse muhasebe elemanlarının bizzat yazılı ve eli mahsulü makbuz ve tahsilatlar ile fatura içeriği tutarların müvekkili tarafından bu şahıslara ödendiğini, bu nedenle müvekkilinin, davalı tarafa bir borcunun olmadığını, müvekkilinin her 70-80 USD swift ödemesi yapması sebebiyle borcunu tasfiye etmesinin yanında alacaklı hale geldiğini, yapılacak yargılama ile bu durumun ortaya çıkacağını, davacı tarafın dava ve takip konusu yaptığı alacak nedeniyle hakkı ve alacağı olmadığını bildiği, sunulan makbuzlarla müvekkilinin alacağı ortaya çıktığı halde kumaş vereceği vaadiyle müvekkilini oyalayan ve hakkı olmayan davacı ikame eden davacının takip aslının %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini beyanla neticeten davanın reddine, alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap ekstresine dayalı olarak toplamda 153.464,55 TL üzerinden takibe geçildiği, davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya bilirkişiye gönderilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacı ve davalı yanlar tarafından incelemeye sunulan 2016,2017,2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunun kanaatine varıldığını, davacının icra takip tarihi olan 17/09/2019 tarihi itibariyle, hesaplanmış ve belgesi mevcut davalı yandan alacağının 144.355,47 TL olduğunu ancak davacının icra takibinde 144.132,00 TL talep etmiş olduğunu, davacı yanın 17/09/2019 icra takip tarihi itibariyle, TTK 1530/4A’ya göre 144.132,00 TL’lik fatura alacağına ait 9.322,55 TL işlemiş faiz alacağı olduğunu, işlemiş faiz dahil davacı alacağının 153.464,55 TL olduğunu, davalı tarafından dosyaya sunulmuş davacı ve davalı tarafın ikisinin de ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 4.6 tablo.3’de listelenen ve toplamı 275.707,60 TL olan 12 adet tahsilat makbuzunun ve 4.5 Tablo.2’de açıklanmış 15.02.2017 vadeli …. numaralı 5.000,00 USD 14.672,00 TL tutarlı … Bankası çekinin .davacı şirket adına teslimine ilişkin bir belge sunulamadığından davalı yan tarafından ispata muhtaç olduğuna kanaat getirilmiş olduğunu, davacı yan lehine karar alınması durumunda, davacı yanın icra takip tarihi olan 17/09/2019 tarihinden itibaren asıl alacağına %9 yasal faiz talep edebileceğini bildirmiştir.
Davalının savunmasına göre bir kısım fatura içeriğinin teslim edilmediği belirtilmiş olduğundan hangi fatura içeriği malların teslim edilmediği ile ilgili beyanda bulunmak üzere davalı tarafa süre verilmiş olup davalı vekili sunmuş olduğu 04/03/2021 tarihli beyan dilekçesinde söz konusu faturanın 18/10/2017 tarihli … seri numaralı ve KDV dahil 71.077,83 TL tutarlı fatura olduğunu beyanla ayrıca ödeme yapılan ve beyan dilekçesi ekinde sunulan çekin akıbetinin bankadan sorulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 04/03/2021 tarihli beyan dilekçesi ekindeki15/02/2017 tarihli …. çek seri numaralı, 5.000 USD tutarlı, keşidecisinin …. Tekstil Deri San. ve Tic. Ltd. Şti olan çekin ibraz ve ödeme bilgisinin sorulması için …. Bankasına müzekkere yazılmış olup müzekkere cevabında çekin …bank tarafından 21/02/2017 tarihinde takasa merkezine ibraz edildiğinin belirtilmesi üzerine …banka müzekkere yazılmış olup müzekkere cevabında çekin 17/02/2017 tarihinde …. tarafından …. şubelerine ibraz
edildiğini ve çek tutarının ödendiğini bildirmiştir.
15/02/2017 tarihli, …. çek seri numaralı, 5.000 USD tutarlı, keşidecisinin …. Tekstil Deri San. ve Tic. Ltd. Şti., lehtarının …. Tekstil-… olduğu çekin cirolanarak tedavüle çıkarıldığı ve en son hamilinin … olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalıya karşı yürütülen takibin cari hesap alacağına dayandığı, davalı taraf 18/10/2017 tarihli … seri numaralı ve KDV dahil 71.077,83 TL tutarlı fatura içeriği malların teslim edilmediği savunmasında bulunmuş ise de tarafların 2017 yılına ilişkin BA-BS bildirimlerinde bir fark bulunmaması ve söz konusu faturanın da 2017 yılına ait olması sebebiyle bu savunmasına Mahkememizce itibar edilmediği, davalı tarafın bu savunmasından başka aynı zamanda ödeme iddiasında da bulunduğu, buna göre davacı ve davalının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine kati delil teşkil ettiği, davacının kendi ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 144.132,27 TL alacaklı olduğu, davalının ise kendi ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacıya 130.306,37 TL borçlu olduğu, tarafların ticari defterleri arasında 13.825,90 TL farkın olduğu, bunun 846,10 TL’sinin USD tahsilatlarına ilişkin kur farklılıklarından kaynaklandığı, ….. Bankasına ait 15/02/2017 tarihli, ….. numaralı, 5000 USD (14.672 TL) bedelli çekin davalı defterlerinde davacıyı borçlandıracak şekilde kayıtlı olmasına rağmen davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, çekin banka cevabi yazısına göre 17/02/2017 tarihinde … tarafından ibraz edilerek tahsil edildiği, davacı vekilinin çekin, dava konusuyla ilgili olmadığını ve davacı şirket yetkilisi …’ün, davalı …’ten olan şahsi alacağına karşılık verildiğini iddia ettiği, bu durumda çekin dava ve takip konusu cari hesap ilişkisi kapsamında verildiğini çekin bir ödeme vasıtası olması sebebiyle davalı tarafın ispat etmesi gerektiği, çekin verilmesi ile ödemenin yapıldığı karinesinin oluştuğu, bunun aksini iddia eden davalının aynı kuvvette delille bu durumu ispat etmesi gerektiği, davalının söz konusu çeki cari hesap ilişkisi kapsamında verdiğini dosya kapsamı ve mevcut delil durumu ile ispat edemediği, ayrıca yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından çekin cari hesap ilişkisi kapsamında verildiğine yönelik savunmalarına Mahkememizce itibar edilmediği, davalı taraf elden yapılan ödemelere ilişkin tahsilat makbuzları sunmuş ise de tahsilat makbuzlarının bazılarının üzerinde davacı şirket kaşesi ve imzası olduğu, bazılarının üzerinde ise sadece davacı şirket kaşesi bulunduğu ve imzanın bulunmadığı, ayrıca tahsilat makbuzlarında tahsilatın kim tarafından yapıldığı ile tahsilata ilişkin bir açıklamanın da bulunmadığı, en önemlisi de tahsilat makbuzlarının her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, zaten davacı tarafında tahsilat makbuzlarını kabul etmediği gibi üzerinde imza bulunanların imzasına da itiraz ettiği, buna göre davalı tarafın dahi ödeme iddiasına konu tahsilatları ticari defterlerine işlememesi ve sunulan tahsilat makbuzlarında tahsilatın kim tarafından yapıldığı ile tahsilata ilişkin bir açıklamanın bulunmaması sebebiyle tahsilat makbuzlarına konu ödemenin taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi çerçevesinde yapıldığının ispata muhtaç olması sebebiyle davalı tarafça sunulan tahsilat makbuzlarına Mahkememizce değer verilmediği gibi aynı gerekçelerle davacı tarafın tahsilat makbuzlarındaki imzalara itirazı yönünden bir inceleme yapılmasına da gerek duyulmadığı, bilirkişi tarafından USD tahsilatlarına ilişkin kur farklılıklarının tespit edilerek bu doğrultuda yapılan hesaplama neticesinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 144.355,47 TL alacaklı olduğunun belirtildiği hususları nazara alındığında icra takibine konu edilen cari hesaptan kaynaklı alacağın dosya kapsamı ve delil durumu ile ispatlandığı anlaşılmış olup hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 144.132,00 TL alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 144.132,00 TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 28.826,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 9.845,65 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.694,10 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 8.151,55 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça sarf edilen 1.694,10 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 119,60 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.668,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 17.642,54 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/12/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır