Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/356 E. 2021/464 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/356 Esas
KARAR NO : 2021/464

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında ticari iş ilişkisi kurulmuş olup; icra takibi konusu faturadan kaynaklanan cari hesap ekstresi tahsil edilemeyince müvekkili şirket adına Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyasından icra takibi başlatılmış olduğunu, ancak davalının herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibinde faize ve borca itiraz ettiğini, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında davalının 21.240.00 TL anaparayı müvekkili şirkete borçlu olduğu anlaşılmış olduğundan; icra takibi öncesi ve sonrasında davalı borçlunun borcunu ödememekte ısrar etmiş olduğunu, tarafların arabulucuda uzlaşamamış olduklarını beyanla; davanın kabulüne, itirazın iptali ile %20den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 21.240,00 TL ödenmeyen fatura alacak toplamı, 1.190,00 TL işlemiş faiz toplamı olmak üzere toplam 22.430,00 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek taraflar arasında yer alan cari hesap ilişkisi gereğin davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, taraflar arasında düzenlenen faturalara konu borcun bulunup bulunmadığı, borcun bulunması halinde miktarının tespitine ilişkin hususlarında mahkeme hakiminin katılımı olmaksızın HMK’nun 278/ son maddesi uyarınca bilirkişiye yetki verilmek suretiyle 07/12/2020 günü saat 14:30’de mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir bilirkişi ……. 11/12/2020 tarihli raporunda özetle; davacının ibraz etmiş bulunduğu kendine ait 2019 takvim yıllarına ait yevmiye defterlerinin, tasdik işlemlerinin kanuni süresi içerisinde yapıldığını, kayıtların Türkçe ve Türk parasına göre tutulduğunu, kayıtların on gün içerisinde işlendiğini, davacının defterlerinin kanuna uygun olarak tutulmuş sayıldığından, ticari defterlerin TTK 70. maddesine göre davacı lehine delil olarak kabul edilebileceğinin tespit ve kanaatinin oluştuğunu, davalı tarafın 2019 takvim yılına ait defter ve belgelerini tarafına ibraz etmemiş olduğunu, davacının davalıya kesmiş bulunduğu satış faturası üzerinde davalının malı teslim aldığına dair imzasının bulunduğunu, mal teslimlerinin faturalar ile yapıldığını, faturaların üzerinde “teslim alan” imzasının bulunduğunu, “teslim edenin” imzasının bulunmadığını, davacının kendine ait kanuni yevmiye defterine kayıtlı bulunan faturadan, davalıdan alacağının BULUNMADIĞININ tespit ve kanaatinin oluştuğunu, “Taraflar arasında yer alan cari hesap ilişkisi gereği, davacının davalıdan alacaklı olmadığını, taraflar arasında düzenlenen faturalara konu borcun bulunmadığını” Davalının, davacıya borcu miktarında iki adet senet verdiğini, bu senetlerin alışlarının davacının defterlerinde kayıtlı olduğunu, tahsilatlarının davacının defter ve belgelerinden tespit edilemediğini, senet asıllarının da davacının elinde olup, tarafına ibraz ettiğini bildirmiştir.
Davacı tarafından sunulan takip konusu faturanın incelenmesinde, fatura üzerinde davalı …’nin imzasının bulunduğu görülmekle davalı adına isticvap davetiyesi tebliğine karar verildiği, davalı asilin 27/04/2021 tarihli duruşmada alınan beyanında “tarafıma gösterilen imza bana aittir. Ancak böyle bir evrakı imzalayıp imzalamadığımı hatırlamıyorum. Ben söz konusu malları fatura karşılığında değil irsaliye karşılığında aldım. Bunun karşılığında ise davacı tarafa senet verdim. Fatura içeriğinde geçen malı teslim aldım. Ödemeyi davacı tarafa verdiğim senetle yaptım” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı tümel olarak değerlendirildiğinde, açılan dava fatura alacağının tahsili nedeni ile başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davacı tarafından sunulan faturanın incelenmesinde davalı asilin imzasının bulunması ve davalı asilin duruşmada alınan malı teslim adlığına dair isticvap beyanından anlaşıldığı üzere fatura konusu mal davalı tarafa teslim edilmiştir. Hali ile davalının fatura konusu borcu davacı tarafa ödeme yükümlülüğü doğmuş olmaktadır. Yine davalı tarafın fatura konusu mallara karşılık senet verdiğine ilişkin beyanı ve davacı taraf defterlerinde yapılan inceleme neticesinde de senetlerin davacı taraf defterinde kayıtlı olduğu görülmüş ise de, ödeme iddiasının davalı tarafından ispatlanması gerektiği, davacı taraf defterlerinde senet bedellerinin ödendiğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yalnız başına senet verilmiş olması, ödeme iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Verilen senetlerin tahsil kabiliyetinin bulunup bulunmadığı hususu da iş bu davanın konusu olamayacağından davalı tarafın ödeme iddiası ispatlanabilmiş değildir. Davacının, davalı tarafı takip konusu borç nedeni ile takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair delil dosyaya sunulmamıştır. Alacağın varlığı yapılan yargılama ile tespit edildiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalı tarafın Küçükçekmece ….. İcra Dairesi’nin ……. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN REDDİNE, takibin 21.240,00 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-İcra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gereken 1.450,90 TL harçtan peşin alınan 270,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.180,00 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden 1.249,91 TL’sinin davalıdan 70,09 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 325,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 787,00 TL yargılama giderinden kabul oranı (%94,69) ret oranı (%5,31) dikkate alınarak hesaplanan 745,21 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 1.190,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair tarafların yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip ……
¸

Hakim …
¸