Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/35 E. 2020/231 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/35 Esas
KARAR NO : 2020/231

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/12/2015
KARAR TARİHİ : 27/02/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 26/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.08.2015 tarihinde davalılardan …’nun diğer davalı …’ya ait …… plaka sayılı aracın, davalı …’nun sevk ve idaresindeki …… plaka sayılı araca çarptığını, bu aracın da kaldırımda yürüyen müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, belirterek şimdilik tedavi gideri olarak 100 TL, geçici iş görmezlik zararı için 1.000 TL , sürekli iş görmezlik zararı için 3.000 TL olmak üzere 4.100,00 TL maddi tazminatın (sigortacılar yönünden sigorta limitini aşmamak üzere ) kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; ayrıca fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar …, …, … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ihtiyari mesuliyet sigortasının mevcut olması ve manevi tazminat güvencesi olması halinde sigortadan manevi tazminat talep haklarının saklı olduğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda şoför …’nun hiçbir kusurunun bulunmadığını, kazanın tamamen dava dışı araç sürücüsünün makas atarak öndeki araca doğru kırması ve öndeki …… plakalı aracın aniden fren yapması nedeniyle oluştuğunu, müvekkilinin yasal sınırlar içinde trafik kurallarına uygun olarak aracı sürmekte olduğunu, davacının talep ettiği masrafların fahiş olduğunu, ayrıca davacının tüm tedavi ve ameliyat masraflarını devlet hastanesinde hiçbir masraf yapmadan yaptırma hakkı ve imkanı olduğunu, davacının bunlara müracaat etmeden dava açmış olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacının bildirdiği aylık giderinin afaki ve gerçek dışı olduğunu, ayrıca davacıda oluşabilecek geçici ve sürekli iş görmezlik zararlarının davalı … şirketleri tarafından sigortalandığını, bu nedenle bunlara hiç müracaat etmeden müvekilleri hakkında dava açılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı …… plakalı aracın müvekkiline ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 290.000 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; …… plakalı aracın müvekkiline ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalı adına maluliyet halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına 290.000 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında kaldığını beyanla davanın reddine, aksi halde geçici ve sürekli iş görmezlikten doğan maddi zararlara ilişkin tazminat talebi bakımından cevap dilekçesinde belirtildiği şekilde hesap yapılarak hüküm tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … cevap dilekçesi özetle; kazanın oluşumunda …’nun herhangi bir kusurunun olmadığını, davalı …’nun arkadan çarpması nedeniyle aracın kontrol dışı kaldığını, bu nedenle kazanın faili değil mağduru oldukları belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin ……. Esas, ……. Karar sayılı ve 08/11/2018 karar tarihli ilamında; “Maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile 11.000,00 TL geçici iş göremezliğe ilişkin tazminat ile 182.852,98 TL sürekli iş göremezliğe ilişkin tazminatın (davalı … için 02/12/2015 dava tarihinden, diğer davalılar … ve … için olay tarihi olan 22/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, tedavi giderine ilişkin talebin reddine, Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verildiği, bu karara karşı davacı vekili, davalılar … ve … vekili ile davalı …… vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, … Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesi’nin …… Esas ……. Karar sayılı ve 12/11/2019 karar tarihli ilamında; “kusura ilişkin ATK Trafik kürsüsü tarafından ceza dosyasındaki maddi olgular da değerlendirerek kusur oranı belirlendiğinden kusur raporuna; Haksız fiil sorumlusu olan davalı sürücü ve araç malikinin, zararın tamamı için haksız fiil (kaza) tarihi itibariyle mütemerrit olduğundan faizin başlangıç tarihine; Yeni genel şartlar gereğince sağlık gideri teminatı kapsamında olduğundan geçici iş göremezliğe, trafik kazalarında uygulama yeri bulunmadığından hakkaniyet indirimine, reddedilen tedavi giderleri açısından kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmadığından reddedilen tedavi giderlerine yönelik istinaf talepleri yerinde değildir. KTK’nın 97. maddesindeki değişiklikle getirilen dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru koşulu gerek 22.08.2015 kaza tarihi ve gerekse 02.12.2015 dava tarihi itibariyle yürürlükte olmadığından buna değinen istinaf itirazı da yerinde değildir. Ücret araştırmasının mahkemece resen yapılması gerekir. Yargılama aşamasında dinlenilen davacı tanığı …… ‘in beyanı ve SGK kayıtlarından davacının en son SGK kaydının 2011 yılı 7, 8 ve 9. aylara ilişkin olduğu bu durumda davacının kaza tarihi itibarıyla işçi olarak çalışmadığı, kaza tarihinden önce kendi işletmesi olduğu anlaşılmaktadır. O halde İlk Derece Mahkemesince davacının işletmesine ilişkin ticari kayıtlar ile vergi kayıtları getirtilerek davacının geliri belirlenerek tespit edilecek gelire göre hesaplama yapılması, davacının işyeri kaydı tespit edilemez ise en son çalıştığı iş yerinden çalıştığı pozisyon ve ücretinin tespiti ile değerlendirme yapılması gerektiğinden bu yöne değinen istinaf itirazı yerindedir. Ayrıca davacıya rücuya tabi gelir ödemesi yapılıp yapılmadığının araştırılmaması ve reddedilen tedavi giderleri bakımından davalılar ……. ve …… lehine vekalet ücretine karar verilmemesi de doğru olmamıştır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından malûliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi esaslı unsurdur. Bu belirlemenin ise; Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak düzenlenmiş raporla yapılmış olması gerekir. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan ATK tarafından düzenlenen 23.10.2017 günlü maluliyet raporunda “11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranları Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre davacının trafik kazasına bağlı maluliyet oranı belirlenmiştir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni genel şartların C.11. maddesine göre; yeni genel şartlar, yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ila 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta, poliçe tarihi 30/07/2015, kaza tarihi 22/08/2015 olduğuna göre, tazminat hesabında poliçe tarihinde yürürlükte olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılması gerekmektedir (Aynı doğrultuda Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 08/05/2018 tarih, 2017/4323 E. ve 2018/4743 K. sayılı kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/17-1315 E. 2017/1239 K. sayılı kararı). Buna göre İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken; Yukarıda açıklandığı şekilde davacının kaza tarihindeki ücretinin tespiti, davacıya rücuya tabi gelir ödemesi yapılıp yapılmadığının araştırılması, davacının maluliyetinin belirlenmesi için “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak ATK’dan ek rapor alınması ve bilahare aktüer bilirkişiden TRH-2010 tablosu ve iskonto oranı (teknik faiz) %1,8 olarak dikkate alınarak düzenlenecek ek rapora göre davacının talep ettiği geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının ve maluliyete ilişkin yeni alınan raporda ki maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile kusur oranı, tarafların mali ve sosyal durumları ile manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin ilkeler göz önüne alınarak manevi tazminatın belirlenmesidir.Açıklanan nedenlerle, davacı vekili, davalılar … ve … vekili ile davalı ……. vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiş ve mahkememiz yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Davacı vekili ile davalı …… vekili tarafından 18/02/2020 tarihli sulh dilekçeleri ile taraflar davacı ile …… Sigorta A.Ş. arasında 04/02/2020 tarihli protokol ile sulh olunduğu, sigorta şirketince 167.000,00-TL ödeme yapıldığını, davacı vekilinin dilekçesinde maddi tazminata ilişkin davadan yargılama gideri, vekalet ücreti talebi, asli ve fer’ileri kapsamında feragat ettiğini, manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini beyan etmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Davacı ile davalılardan …… Sigorta A.Ş.’nin maddi tazminat hususunda sulh oldukları, davacının sulh nedeniyle maddi tazminat talebinin kalmadığını bildirdiği nazara alınarak sulh nedeniyle dava konusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davacının ve davalı ……..’nin masraf ve vekalet ücreti talebi olmadığı anlaşıldığından bu taraflar yönünden karar verilmiştir.
ATK kusur raporunda tespit edildiği üzere; 22/08/2015 günü saat 21:00 sıralarında, sürücü … yönetimindeki …… plakalı otomobil ile D100 Güney yan yolu takiben Avcılar istikametinden Küçükçekmece istikametine seyri sırasında olay mahalli ….. sokak kavşağı ….. Servis …. önlerine geldiğinde, önünde aynı istikamete seyreden sürücü …’nun kullandığı …… plakalı otomobilin arka kesimine aracının ön sağ kesimi ile çarpmasıyla, çarptığı bu araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve aracıyla yaya kaldırımına çıkarak burada park halinde olan …… plakalı araca çarpıp akabinde kaldırım üzerinde yürümekte olan davacı yaya …’e çarpması sonucu dava konusu kazanın meydana geldiği, sürücü …nun, aracın maliki … ve sigortacısı …… Sigorta A.Ş.’nin kazada kusurları bulunmaması nedeniyle sorumluluklarına hükmedilmemiştir. Bu nedenler bu davalılar yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça manevi tazminat isteminde bulunulmuş olup, olayın oluş şekli, tarafların kusur oranları, yaralanmanın derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/08/2015 tarihinden itibaren işleyecelk yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, diğer davalılar … ve …’nun kazada kusurları bulunmaması nedeniyle sorumluluklarına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A- Tarafların sulh olmaları nedeniyle; maddi tazminata ilişkin davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
B-Manevi tazminata ilişkin davanın KISMEN KABULÜ İLE
10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
C-Davalılar ….. Sigorta A.Ş. ile … ve … hakkında açılan davanın reddine
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
1-Alınması gereken 54,40-TL’nin harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan harçtan mahsubuna,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı … tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de maddi tazminata ilişkin davacı tarafa vekalet ücreti takdir edilmediğinden ve davacı tarafın vekalet ücreti miktarını geçemeyeceğinden vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
1-Alınması gereken 683,10-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan harçtan maddi tazminat yönünden alınması gerekenin mahsubu ile bakiye kalan 301,16-TL ile ıslah harcı 649,00-TL’den mahsubu ile bakiye kalan 267,06-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Dava ilk açılış harç gideri ile ıslah harcından mahsup edilen 416,04-TL’nin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ya verilmesine,

Dair davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 27/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır