Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/337 E. 2020/720 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/337
KARAR NO : 2020/720

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 08/06/2020
KARAR TARİHİ : 04/11/2020
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 20/11/2020
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında 2004 sayılı İİK’nun 285 ve devam eden maddeleri gereğince vade konkordatosu talebi ile, İİK’nun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararının verilmesini, İİK 287/1, 288/1 ve 294. maddeleri gereği talepte bulunan borçlu ve müteselsil kefillerin malvarlığının korunması ve alacaklarının cebri icra tehditlerinin durdurulmasına yönelik gerekli tedbir kararlarının verilmesini, İİK287/3. maddesi gereği geçici komiser tayini, İİK 288/1. maddesi gereği gerekli ilanların yapılmasını, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme neticesinde 1 yıllık kesin mühletin verilmesini, kesin mühlet içinde yapılacak konkordato anlaşmalarının akdedilmesi halinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce davacı şahıs ve davacı şirket hakkında 11/06/2020 tarihinden itibaren 3 ay süre ile geçici mühlet verilmiş, geçici konkordato komiseri raporları ve dosya kapsamındaki belgeler nazara alınarak İİK’nun 287/4 maddesi gereğince yeniden 09/09/2020 tarihinden itibaren 2 ay süre ile uzatılmasına karar verilmiştir.
Komiser heyeti tarafından ibraz edilen 27/10/2020 tarihli rapor ile ;…. Dış Tic. Ltd. Şti açısından, 17/08/2020 tarihlerinde heyletçe şirket merkezine gidilerek ikinci toplantı yapıldığı, yapılan toplantıda şirketin genel ticari faaliyeti hakkında bilgi hakkında bilgi alındığı, şirket yetkilileri şirket faaliyetlerinin devam ettiğini, önünüzdeki dönemde gelir getirici faaliyetlerinin olabileceğini ifade edildiği, bilirkişi çalışanlarında atanan kişilere sağlıklı bilgi verilmesi gerektiği, sermaye artırımı konusunda şirket yetkilileri ön projede belirtilen harici yanağın elde edilerek sonrasında sermaye artışı gerçekleştirileceğinin belirtildiği, yurt dışındaki ilişkili kişilerin faaliyetleri hakkında tekrar bilgi istendiği ve özellikle yurt dışı alacakların tahsilatının gerçekleştirilmesi ile ilgili şirket yetkililerine ihtarda bulunulduğu, konkordato talep edilmeden önce bir çalışanıyla yapılan arabuluculuk anlaşması ve bu bağlamda yapılan, bir önceki raporunda da konu edilen taşınır ve taşınmaz devirleri hakkında tekrar bilgi istenilerek bu işlemle ilgili heyetçe oluşan şüpheler paylaşıldığı, şirket yetkilileri tarafından, şirketin faaliyet gösterdiği yer üzerindeki tapu takyidatları ibraz edilerek taşınmazın beyan hanesinde yazılı olduğu üzere yabancı gerçek ve tüzel kişilerin taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinemeyecekleri alan içerisinde kaldığından üzerinde ipotek tesis edilemeyeceği, ancak hukuka aykırı olarak taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği, ipoteğin kaldırılması için gerekli hukuki işlemlerin en kısa sürede başlatılacağının ifade edildiği, şirkete ait mali kayıtların gerçeğe ve mali mevzuata uygun olarak kayıt edilmesi raporlanması ve düzenli olarak komiserlerin bilgilendirilmesi hususunda ihtarda bulunulduğu, son olarak 19/10/2020 tarihinde davacı şahıs ve şirket yetkilileri ile telekonferans yoluyla toplantı yapıldığı, önceki toplantıda gündeme gelen konular ile son gelişmeler hakkında bilgi alındığı, şirket yetkililerinden alınan bilgi, yapılan tespitler ile sunulan belgelere ve komisere heyetçe şirket merkezinde yapılan incelemeye göre şirketin ticari faaliyetlerinin devam ettiği, çalışma kabiliyetini kaybetmediği, mevcut çalışma düzenini koruduğu, şirkette 31/08/2020 tarihi itibariyle toplam 3 çalışanının bulunduğu, 31/08/2020 tarihi itibariyle şirketin kaydi değerler üzerinden özkaynaklarının(+) 73.841.037,10 TL , rayi değer üzerinden özkaynaklarının (+) 75.759.449,53 TL olduğu ve haliyle şirketin borca batık durumda olmadığı, 01/01/2020-31/08/2020 dönemlerini kapsayan gelir tablosu incelendiğinde şirketin her iki dönemde de 1.526.022,25 TL net satış hasılatı elde ettiği, satış maliyetinin sabit kalması nedeniyle 1.241.244,88 TL brüt satış karı elde ettiği, faliyet giderlerindeki artışlar ve diğer olağan gelir ve karlar sonucu dönem net karının 757.930,12 TL olarak gerçekleştiği ancak bu karlığının özellikle Temmuz ayında yapılan bir hizmet satış faturasından kaynaklandığı, yapılan satışın hizmet satışı olması, satışa it tahsilatın önemli kısmının halen daha yapılmamış olması, yapılan satışa ait doğrudan bir maliyetinin olmaması vb nedenleriyle karlılık durumunun gerçekliğiyle ilgili tereddütlerin oluştuğu, şirketin ön projesinde bildirdiği 7.500.230,28 TL borç tutarının içinde toplam 2.486.488,52 TL’nin (1.278.470,80 TL’si …’y ve 1.208.017,72 TL’si …. San Tic. Ltd. Şti’ye ait olmak üzere) sermaye niteliğinde olması hasebiyle icrai risk oluşturan borcun 5.013.741,76 TL’ye düştüğü, şirket ön projesinde borcuna karşılık 5,39 milyon TL civarında verilen sipariş avanslarına bağlı kaydi stoku/ alacağı 71,38 milyon TL ticari alacağı bulunduğu, bu alacakların yurtdışı (Kazakistan) mukim şirketlerinden olduğu, borçlu şirketin bu şirketlerdeki alacaklarının önemli kısmının tahsil kabiliyeti olmadığı iddia edildiği, oysa yurtdışında alacaklı olduğu şirketler arasında şirket ortağı … ile ilişkili olan şirketlerin olduğu, keza bu ilişkili şirketlerden olan alacak tutarların toplam alacakların tutarlarının yaklaşık %31’lik kısmını oluşturduğu, şirket tarafından 71,38 milyon TL ticari alacağın sadece 2.500.000 TL tahsil kabiliyetinin bulunduğu yönündeki ifadesini destekleyici bir done olmadığı, şirket tarafından tahsili mümkün alacak görülen 2.500.000 TL’nin … ‘nun yurt dışında mukim doğrudan veya dolaylı ortaklığı bulunan şirketler olmadığı, dolayısıyla konkordato talep edene ait ve alacağın %31 gibi önemli bir kısmını oluşturan yurt dışında mukim kendi grup şirketlerinden hiç tahsilat yapamayacağını öne sürdüğünü, yurt dışı mukim ilişkili ve ilişkisiz şirketlerden olan alacakların neden tahsil edilemeyeceğine yönelik ikna edici done ve izahların sunulamadığı, konkordato başvuru tarihi olan 08/06/2020 tarihinden ön gün önce 29/05/2020 tarihinde arabuluculuğa başvurularak şirket çalışanı …’a 1.652.616,00 TL tutarında toplam borcun 1/5’ine tekabül etmektedir- işçi alacağına mahsuben mal varlığı devirleri yapmasının şüpheli işlem niteliğinde oluğu, sebeplerinden dolayı …. Dış Ticaret Ltd. Şti’nin kesin mühlete geçmesinin uygun olmadığı, gerçek kişi borçlu … açısından, ön proje ve konkordato talep dilekçesinde borçlu …’nun başka bir malvarlığının olmadığı belirtilmesine rağmen komiser heyetince yapılan çalışmalar sonucunda, borçlu şahsın ortak ve pay sahibi olduğu yurt içinde ve dışında on şirket daha olduğu tespit edilmiş olduğu, … tarafından …. Şirketine 1.000.000 TL sermaye artırımı taahhüt edildiği 31/12/2020 tarihine kadar tahsil edileceği ifade idelen 200.000 USD dışında başkaca bir alacağı bulunmayan …’nun şirket konkordatosunun ret edilmesi durumunda pasifindeki artışı nasıl ödeyeceğinin açıklanmamış olması sebeplerinden dolayısıyla …’nun kesin mühlete geçmesinin uygun olmadığı belirtilmiştir.
Dava, adi konkordato istemli olarak açılmış olup, İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
Davacı şirketin 31/08/2020 tarihi itibariyle şirketin kaydi değerleri üzerinden özkaynaklarının (+) 73.841.037,10 TL, rayiç değer üzerinden öz kaynaklarının (+) 75.759.449,53 TL olduğu, şirketin borca batık durumda olmadığı anlaşılmıştır.
Borçlu şirketin borç tutarı ile alacakları arasında büyük oransal fark söz konusu olduğu, şirketin alacaklarının % 10’unu dahi tahsil etmesi halinde borçları ödeyebilecek halde olduğu, alacaklıların önemli kısmının (% 31) konkordato talep edenin yurtdışında mukim grup şirketlerinden olduğu tespit edilmiştir. Borçlu şirketin aktifinin büyük kısmı ( % 89) oluşturan ticari alacaklara ilişkin olarak ön projede 71,38 milyon TL toplam ticari alacaktan sadece 2,5 milyon tutarın tahsil kabiliyeti olduğu belirtilmiştir. Bu tutar toplam ticari alacağın % 3,5 gibi çok küçük bir kısmını oluşturmaktadır. Bununla birlikte şirket aktifi içerisinde yer verilen 5,26 milyon TL tutarındaki verilen sipariş avanslarının da tahsil kabiliyeti olmadığı iddia edilen yurtdışı firma alacakları olduğu belirtilmiştir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında şirketi konkordato sürecine iten esas neden olarak yurtdışı ticari alacakların tahsil kabiliyetinden yoksun olması gösterilmiştir. Borçlu şirket, yurtdışında ortaklığı bulunan şirketlerle geçtiğimiz yıldan itibaren alacaklarının tahsilinde sorunlar yaşamaya başladıkları, alacakların tahsilinin kısa vadede mümkün olmaması nedeniyle bu alacakların tahsil kabiliyetini yitirdiğinin bildirildiğini, alacaklı olunan firmalarla gerek şirket ortaklarının gerekse şirketlerin hukuki ve fiili ortaklığının bulunmadığını beyan etmiş olmakla komiser heyeti tarafından yurtdışındaki alacakların tahsili için hukuki yollara başvurulup başvurulmadığı bilgisi istenmiş olup, şirket tarafından davalar ve alacakların tahsili için izlenecek yolların süreç içerisinde paylaşılacağı, davaların başlatılabilmesi için ciddi kaynak ayrılmasının gerektiği, tutarların bir kısmı Kazakistan’da yeralan ve evveliyatı olan çeşitli firmalardan kaynaklı olmakla birlikte, alacakların tahsilinin kuvvetle mümkün olmadığı ifade edilmiştir. Komiser heyeti tarafından yapılan incelemede, alacağın tahsili mümkün görünen şirketlerin, davacı …’nun yurtdışında mukim doğrudan veya dolaylı ortaklığı bulunan şirketlerden olmadığı, borçlu şirketin yurtdışında alacaklı olduğu şirketler arasında … ile ilişkili bulunan şirketlerin olduğu, borçlu şirketin bu şirketlerdeki alacak toplamının tahsil kabiliyeti olmadığı iddia edilen toplam alacakların % 31’ini oluşturduğu, söz konusu alacakların ticari işlemler nedeniyle oluştuğu tespit edildiği, alacağın büyük kısmının şirket ortağı ve dolaylı ortaklığı bulunan şirketlerden olduğu, tahsili mümkün olduğu bildirilen 2.500.00 TL’nin ise bu şirketlerden olmadığı tespit edilmiştir.
Borçlu şirket tarafından konkordato kaynakları, şirketin faaliyetlerini yürüttüğü ve şirkete ait tek taşınmazın satılması, ticari alacaklardan 2.500.000 TL’sinin tahsil edilebilmesinin öngörülmesi, faaliyetin devam ettirilmesi ile öngörülen 2.345.000 TL karlılık, şirket aktifine kayıtlı araçların kısmen veya tamamen satılması olarak gösterilmiştir. Şirket aktifine kayıtlı taşınmaz hakkında yapılan bilirkişi incelemesinde 1.800.000 TL değerinde olduğu, satılması planlanan araçlardan 1 adet aracın konkordato tarihinden önce işçilik alacağına mahsuben devredildiği, diğer 2 aracın toplam rayiç değerinin 145.000 TL olduğu anlaşılmıştır.
Komiser heyeti tarafından yapılan incelemede, başvuru tarihi olan 08/06/2020 tarihinden 10 gün önce 29/05/2020 tarihinde ihtiyari arabululuğa başvurarak şirket çalışanı …’a 1.652.616,00 TL işçi alacağına mahsuben ödeme yapıldığı, bu miktarın toplam borcun 1/5’ine tekabul ettiği, …’ın şirketi münferiden temsile yetkili müdür olup 16/06/2020 tarihinde istifa ettiği anlaşılmıştır. Şirket ile … arasında işçilik alacağına ilişkin bir dava olmayıp ihtiyari arabulucuk kapsamında uzlaşma sağlandığı, çalışanın aylık ücretine ilişkin belge bulunmadığı, konkordato başvuru tarihinden 10 gün önce arabuluculuk tutanağı ile anlaşma sağlanarak tüm borçların yaklaşık 1/5’ine tekabul eden tutarın aktarılması şüpheli işlem olarak değerlendirilmiştir. Sözkonusu devrin yapılmamış olması halinde şirket aktifinde 1.652.616,00 TL daha olacağı, konkordato talebinden kısa bir süre önce çalışanına yaptığı taşınır ve taşınmaz devirlerinin hayatın olağan akışına uymadığı gibi borçlu şirket için izaha muhtaç olduğu açıktır. Borçlu şirket tarafından konkordato kaynağı olarak ticari faaliyetten 5 yılda elde edilebilecek karın 2.345.000 TL olarak gösterildiği bir tabloda şirket aktifini azaltan, dayanağı belgelendirilmeyen, başvuru tarihinden kısa süre önce yapılan ve toplam borcun 1/5’ine tekabul eden tutarda olduğu birlikte değerlendirildiğinde iyiniyetli bulunmamıştır.
Davacı borçlu … hakkında bağımsız bir proje bulunmadığı, tek somut bilginin Okopokop Kochtahtnh’den olan 200.000 USD alacağın mevcut olduğu, projenin davacı şirkete yaslı olduğu anlaşılmaktadır. Konkordato ön projesinde davacının davacı şirket ortaklığı dışında malvarlığı bulunmadığı belirtilmiş ise de, yurtiçinde 9 şirkette (hisse değeri 54,76 milyon olan dokuz şirketteki hisse pay değeri toplamı 30,67 milyon TL) yurtdışında mukim …. …. şirketinde % 42,5 doğrudan, bu şirket aracılığıyla aynı ülkede mukim 3 ayrı şirkette dolaylı ortak olduğu anlaşılmıştır. Bu çerçevede davacı şirketin tahsil kabiliyeti olmadığı iddia edilen yurtdışı alacaklı şirketlerden bir kısmının davacı … ile ilişkili kişiler olduğu ortaya çıkmıştır. Davacılar tarafından şirketlerden bahsedilmemesinin sebebi olarak, malvarlığının aktif bir değerinin bulunmaması gösterilmiştir. Şirketlerin faal olmaması gerekçe olarak gösterilmiş ise de, komiser heyeti tarafından yapılan incelemede, şirketlerden yurtiçindeki 9’unun sermayesinin 54.760.000,00 TL ve şirketlerden yurtiçindeki 8’inin özvarlık değerinin toplam 15.907.466,25 TL olması, bahse konu şirketlere ilişkin yaptırılan bilirkişi değer tespit çalışmasında toplam hisse değerinin 45,17 milyon TL olduğu, bu değerin % 83’lük kısmının davacı şirkete geri kalan kısmın diğer şirketlerdeki ortaklık payından kaynaklandığı tespit edilmiş olup bu hususların iyiniyetli olmadığı açıktır. Davacı tarafça konkordato kaynakları ile davacı şirketten ayrı olarak borçlarının nasıl ödeneceği hususu açıklanmamıştır.
Konkordato, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen ya da ödeyememe riski altında bulunan borçluların borçlarını ödeyebilmesi için yasa ile kabul edilmiş bir külli icra kurumudur. İcra ve İflas Kanunu’nun 286’ncı maddesinde gösterilen belgeleri sunan borçluya konkordato geçici mühleti verilmesi, bu süre içinde borçlu alacaklılarının cebri icra baskısından korunurken mahkemece belgelerin sıhhati ve konkordatonun başarıya ulaşma ihtimali değerlendirilerek, konkordato prosedürünün işletileceği kesin mühletin verilip verilmeyeceği hususunda bir karara varılır.
İİK 289. maddesinde, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya 1 yıllık kesin mühlet verileceği düzenlenmiştir. Başarı olasılığı kavramından anlaşılan husus, konkordato projesinin gerçekleşme olasılığına sahip olmasıdır. Bu sonuca, borçlunun durumu, malvarlığı gelirleri ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek, objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir. (Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku -Av.Sümer Altay, sayfa 112, 1. Cilt).
Konkordatonun borçlu ve alacaklılar arasındaki uzlaşma ve borçlunun faaliyetine devam etmesi suretiyle borçlunun, alacaklıların ve kamunun menfaatini gözeten amaçları dikkatten uzak tutulmamalıdır.
4949 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik ile borçlunun dürüst olmasına ilişkin ilke konkordato şartı olmaktan çıkartıldı ise de bu durum, borçlunun alacaklılarına zarar veren hileli işlemlerinin göz ardı edileceği anlamına gelmemektedir. Önemsenmeyebilecek hesap hataları, göz ardı edilebilecek yönetim sorunları başlı başına konkordatonun reddini gerektirmez. Ancak kötüniyetli davranışlar ve özellikle kasıtlı işlemler hem konkordatonun reddini ve hem de tasdikten sonra dahi iptaline yol açabilir.
İİK’nun 292. maddesi ise, “İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa.
d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.
Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.” hükmünü içermekte olup, mahkememize ibraz edilen komiser heyeti raporu ile konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı, borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılmakla borçlu davacılar hakkında davanın reddine, geçici mühletin kaldırılmasına ve kaldırıldığının ilanına karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacılar … ve … tarafından açılan davanın REDDİNE,
2-Geçici mühletin kaldırılmasına, kaldırıldığının ilanına,
3-Komiser heyetinin görevine son verilmesine,
4-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-Yapılan yargılama giderinin davacı tarafın üstünde bırakılmasına, bakiye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekili ile hazır müdahil vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı 04/11/2020

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı