Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/332 E. 2021/470 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/332 Esas
KARAR NO : 2021/470

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/06/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulmuş olduğunu, cari hesap ekstresi tahsil edilemeyince müvekkili şirket adına İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatılmış olduğunu, ancak davalı şirketin herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durmuş olduğunu, müvekkili alacaklı şirketin faaliyetlerini inşaat ile ilgili her türlü işler yaparak ve bu konularda kullanılan her türlü malzemenin alım ve satımını yaparak yürütmekte olduğunu, söz konusu icra takibi yapılmadan önce borçlu şirketle herhangi bir anlaşmazlık meydana gelmemiş olduğunu, borçlunun borçlarını zamanında ödemiş olduğunu, ancak daha sonra verilen malların bedellerinin müvekkili şirkete ödenmemiş olduğunu beyanla; itirazın iptali ile, takibin devamına, takip bedelinin %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı, 27/10/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, İstanbul ili, Eyüp ilçesi, …… Mahallesi …… Sokakta yapmış olduğu inşaat için davacı şirketten beton alımı yapmış olduğunu, ancak betonu getiren kamyonda betonun donması sonucu, kendilerine donan kısmının teslim edilememiş olduğunu, davacı şirkete, donan beton nispetince iade faturası kesilmiş olduğunu, fakat davacı yanın, faturayı teslim almadığını yıllar sonra iddia ederek, cari hesap ekstresine dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatmış olduğunu, müvekkili şirketin de icra takibine itiraz etmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından hazırlanmış olan sevk irsaliyesinden de görüleceği üzere iadenin gerçekleştiğine dair sevk irsaliyesine şerh düşülmüş olduğunu, davacı şirkete 2018 yılı Mart ayında kesilmiş olan iade faturasının şirketin Serbest Mali Müşaviri’nin arşivinde bulunması dolayısıyla hem şirket içinde hem de SMMM şirketi bünyesinde arşiv taraması yapılmakta olduğunu, iade faturasının müvekkili şirkete ulaşması ile birlikte mahkememize sunulacağını beyanla; itirazın iptali davasının reddi ile % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, müvekkil şirket muhasebecisinin arşiv taraması sonucu kendilerine gönderilecek olan; iade faturası ve cari hesap hareketlerinin dosyaya delil olarak sunulmasına mahkememiz tarafından izin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul ……. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 4.043,00 TL cari hesap alacağı üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durmuş olduğu anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, taraflar arasında yer alan cari hesap ilişkisinin faturalar nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı olması halinde miktarının tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 01/03/2021 günü, saat 15.30 da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir bilirkişi ……. 22/03/2021 tarihli raporunda özetle; davacı tarafın 2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davalı tarafın 2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, tarafların Cari Hesap Ekstreleri Karşılaştırıldığında, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 01.10.2018 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 4.043,47 TL alacaklı olduğunu, 31.12.2013-01.01,2019-31.12.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 4.043,47 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 01.10.2018 tarihinde davalı tarafın davacı taraftan 20,45 TL alacaklı olduğunu, 31.12.2018-01.01.2019-31.12.2019 tarihinde davalı tarafın davacı taraftan 20,45 TL alacaklı olduğunu, taraflar arasında 4.043.47 TL + 20.45 TL= 4.063.92 TL cari hesap farkı bulunduğunu, iş bu farkın kaynağının davalı tarafın düzenlediği ve ticari defterlerine kayıt ettiği, davacı tarafın ticari defterlerine kayıt etmediği 2.370,03 TL + 1.693,89 TL = 4.063,92 TL tutarlı toplam 2 adet faturadan kaynaklandığını, davalı faturaları 4.063,92 TL – davacı alacağı 4,043,47 TL – 20,45 TL davalı alacağı, davalı tarafın davacı tarafa düzenlediği uyuşmazlığa konu olan 2018 yılında 2 adet faturanın olduğunu, iş bu faturaların davalı tarafın yasal defterlerine işlendiğini, davacı tarafın yasal defterlerine işlenmediğini, 24.09.2018 tarihli …… seri ve sıra numaralı faturanın, açıklama kısmına malın cinsinin, miktar ve birim fiyatının yazıldığını, fatura toplamının KDV dâhil 2.370,03 TL olduğunu, faturanın teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığını, imza karşılığında teslim edilmediğini ve teslim alınmadığını, faturanın üzerinde sevk irsaliye bilgilerinin bulunmadığını, 24.09.2018 tarihli ……. seri ve sıra numaralı faturanın, açıklama kısmına malın cinsinin, miktar ve birim fiyatının yazıldığını, fatura toplamının KDV dâhil 1.693,89 TL olduğunu, faturanın teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığını, imza karşılığında teslim edilmediğini ve teslim alınmadığını, faturanın üzerinde sevk irsaliye bilgilerinin bulunmadığını, faturaların davacı tarafa tebliğ/teslim edildiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmamış olduğunu, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21 -(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ifadesinin yer aldığını, davalı tarafın davacı tarafa düzenlediği uyuşmazlığa konu olan 2 adet faturanın Eylül 2018 dönemine ait olduğunu, yasal beyan sınırının altında kaldığından taraflarca beyan edilmediği/edilemediğini, davalı tarafın, davacı tarafa düzenlediği ve tarafların ticari defter ve kayıtlarında uyuşmazlığa neden olan faturaları tebliğ/teslim ettiğini, faturaların verilmesine neden olan Is/hizmet veya faturaların içeririne ait durumun yapılmış/gerçekleşmiş olduğunu kanıtlaması gerektiğini, davalı tarafın İspat külfetinin bulunduğunu, davacı tarafın takip tarihi itibariyle 4.043,00 TL alacağı talep edebileceğini, takip tarihinden itibaren 4.043,00 TL alacağa yıllık % 19.50 ticari faizi talep edebileceğini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davacının talebinin, davalı hakkında başlatılmış olan icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, takibin cari hesap alacağına dayalı olarak başlatıldığı, davalı ve davacı taraf defterler ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacı ve davalı taraf defterlerinin, davalı tarafın düzenlemiş olduğu iki adet fatura yönünden uyumsuz olduğu, davalı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde, takip konusu cari hesap borcu nedeni ile iade faturası düzenlendiğinin belirtildiği, kesilen iade faturalarının davacı taraf defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi fatura konusu edimin davacı tarafa ayıplı olarak teslim edildiğine dair davalı tarafça herhangi bir delil sunulamadığı, mevcut durum itibari ile ispat yükünün davalı tarafta olması hususları bir arada değerlendirilerek açılan davanın kabulü ile likit olan alacak yönünden icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ İLE;
Davalı tarafın İstanbul …… İcra Dairesinin ……. E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
İcra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sime tekabül eden ‭808,6‬ TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa VERİLMESİNE,
1-Alınması gereken 276,18 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 221,78 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açılış harç gideri 108,80 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 737,00 TL olmak üzere toplam 845,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.043,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip …..
¸

Hakim …
¸