Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/312 E. 2021/510 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/312 Esas
KARAR NO : 2021/510

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2020
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, her çeşit yemek servilleri verme, beslenmeye yönelik ve ticari ve sınai işletmelere kurma, var olanları işletme, bu işletmelerin mamullerinin ve her türlü gıda maddesinin ithalatını ve ihracatını sağlama alanlarında iştigal ettiğini, bu kapsamda müvekkili şirket ile davalı/borçlu firma arasındaki sözleşme gereğinin, davalıya verilen hizmetin karşılığında davalı firmaya “Kokteyl Bedeli” olarak 14/03/2016 tarih … seri … numaralı 3.097,50-TL bedelli bir fatura düzenlediğini, davalı şirketçe fatura içeriğine ilişkin süresi içerisinde herhangi bir itiraz yapılmadığını ve devam eden süreçte işbu faturaya dayanak borcun ödenmemiş olması nedeniyle davalının, müvekkili şirket tarafından borcun ödenmesi konusunda muhtelif aralıklar ile uyarıldığını, ancak davalının dava konusu borcu ödememekte ısrarcı olduğunu, akabinde 25/05/2018 tarihinde Beyoğlu …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 3.097,54-TL cari hesap alacağının ödenmesine yönelik ihtarname gönderildiğini, ancak davalı şirkette 26/05/2018 tarihinde tebliğ edilen ihtarnameye rağmen borcunu ödemediğini, gelinen aşamada müvekkili şirketin alacağını tahsil edebilmesi için hukuki yollara başvurulduğunu, bu kapsamda 13/07/2018 tarihinde Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davalı şirkete yönelik icra takibi başlatıldığını, takip başlatılana kadarki süreçte ne ilgili faturaya, ne de ihtarnameye itirazda bulunmamış olan davalı şirketin, 24/07/2018 tarihinde salt takibin durdurulmasına yönelik bir itirazda bulunmasının açıkça işbu itirazının hâksız ve kötü niyeti olduğunu gösterdiğini, davalının itirazı ile icra takibinin durması üzerinde arabuluculuğa başvurulduğunu ancak davalı şirket tarafından katılım sağlanmadığını ve 17/06/2019 tarihinde anlaşmama tutanağının imzalandığını, davalının müvekkiline olan borcunun ödenmesine ilişkin çabaya rağmen karşı taraftan hiçbir olumlu geri dönüş alınmadığını, dava açma zorunluluğunun hâsıl olduğunu, sonuç ve istemle; itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarındadır.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası sureti UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olup, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 3.097,54-TL asıl alacak ve 29,79-TL faiz talebi olmak üzere toplam 3.127,33-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek SMMM bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda özetle; dava konusunun, davacının davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı tarafından sunulan 2016 yılı ticari defterlerinin T.T.K . ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, takibe ve davaya konu cari hesap özetinde kayıtlı faturanın ve ödeme belgelerinin davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 3.097,54-TL alacaklı olduğu, davalı tarafından, ticari defter ve beglelerin incelemeye sunulmadığı için sahibi lehine delil niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığı, davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının ihtarname tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağına faiz talep edebileceği, neticeden incelenen ticari defterler, faturalar ve tüm dosya içeriği çerçevesinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 3.097,54-TL alacaklı olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede davacı tarafın davalı taraftan cari hesap alacağı bulunduğu tespit edilmiş ise de; “Takibe sıkı sıkıya bağlılık” ilkesi gereğince davacının takibe dayanak kıldığı fatura dışında taraflar arasındaki tüm cari hesap ilişkisinin değerlendirme konusu yapılamayacağı,Davacı taraf davaya ve takibe konu faturaların fatura ve fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğine dair sevk irsaliyesini faturanın karşı tarafa tebliğ ediliğine ilişkin belgeleri dosyaya sunmadığı hususu ve ayrıca davacının yemin deliline de dayanmadıklarına ilişkin beyanı hep birlikte değerledirilmesinde ispat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ” (HMK) 190.maddesine göre “ (1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. ” hükmü dikkate alındığında davacı iddiasını ispat edememiş olup ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
1-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davalı taraf arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından tümünün davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

2-Alınması gereken 59,30-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 4,90-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda yapılan yargılama neticesinde KESİN olmak üzere karar verildi.27/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır