Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/309 E. 2021/412 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/309
KARAR NO : 2021/412

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 13/09/2005
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 16/04/2021
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan ( mahkememizin bozma öncesi ….. Esas …… Karar ) iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili 27.02.2008 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili ile arsa sahibi davalı arasında arsanın tapu tahsis belgesinin tapuya dönüştürülmesinden sonra, resmi şekilde düzenlenmek üzere 22.11.1997 tarihinde adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, geçen süreçte inşaata başlanmasının istenmesi üzerine müvekkilinin 30.03.1998 tarihinde işe başlamak zorunda kaldığın ve ruhsatsız olarak inşaatın %50’sinin tamamlanmasına rağmen inşaat ruhsatının da alınamadığı, davalının inşaat ruhsatı almadığını, ruhsatın alınması için müvekkili ile resmi şekilde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlemeyerek sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, yapılan imalatın değerinin arsadan fazla olduğunu ileri sürerek, MK’nın 724. maddesi gereğince bedeli karşılığında taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı kooperatif adına tesciline, aksi halde tüm olumlu ve olumsuz zararlarının karşılanması amacıyla 1.064.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı usule uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizin ……. Esas ……. sayılı karar ve 25/11/2015 tarihli verilen karar ile “yapılan yargılama sonunda davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin geçerli şekilde yapılmadığı, bu nedenlerle tarafların ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunabilecekleri anlaşılmış, buna göre değerlerdirme yapılmıştır. Yaptırılan bilirkişi incelemeleri, Büyükçekmece ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …… değişik iş dosyasına göre davacının inşaatın A blokta %42, B blokta da %5 seviyesinde imalatları bulunduğu dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda imalat toplamı 227.050,86 TL olarak bulunmuştur. Yani davacının yaptığı ve davalının sebepsiz zenginleştiği miktar 227.050,86 TL’dir. Ancak sunulan çek bilgilerine göre davalının ödemeleri bulunduğu, bunların toplamının 16.240,16 TL olduğu, bunun yapılan imalat bedellerinden mahsubu gerektiği, sonuç olarak davacının talep edebileceği miktarın 210.810,70 TL ” olduğu anlaşılmış, bu doğrultuda karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davacının temyiz etmesi üzerine verilen karar Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin 26/02/2020 tarih ve ….. Esas ……. Karar sayılı ilamıyla bozulmakla mahkememizce yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce 25/11/2015 tarihli karar ile imalat toplamının 227.050,86 TL olduğu, sunulan çek bilgilerine göre davalının ödemeleri toplamının 16.240,16 TL olduğu, bunun imalat bedelinden mahsubu neticesinde 210.870,70 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.
Mahkememizin 25/11/2105 tarihli kararı Yargıtay ……. Hukuk Dairesi’nin 14/02/2019 tarih, …… Esas, …… karar sayılı ilamı ile onanmış, davalı tarafça karar düzeltilmesi talebinde bulunulmuş olup, Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 26/02/2020 tarih, Esas, ……. karar sayılı ilamı ile davalının itiraz dilekçelerinde belirttiği çeklerin akıbetleri ilgili bankadan sorularak mahsubunun gerektiğinden bahisle onama kararı kaldırılarak kararın bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Davalının 08/12/2014 tarihli dilekçesinde bildirdiği çeklere ilişkin olarak ilgili banka şubelerine müzekkere yazılarak çeklerin ibraz edilip edilmediği, edilmişse ödeme yapılıp yapılmadığı hususu sorulmuş olup, banka şubelerinden mahkememize bildirilen yazı cevaplarına göre yasal işlem tarihinden itibaren 10 yıl saklanması zorunluluğu bulunduğundan ve belirtilen sürenin 10 yıl geçmiş olması nedeniyle kayıtlara ulaşılamadığından bahisle cevap verildiği anlaşılmıştır.
SMMM … tarafından düzenlenen raporda, banka yazılarına göre kök ve ek rapor tespitlerini değiştirecek bir tespit gelmediği, bu nedenle ek raporda yapılan tespitlere göre, davacı kooperatifin yapmış olduğu işin bedelinin ve yaptığı masrafların (Yargıtay … Hukuk dairesi ……. esas nolu,…… karar nolu Yargıtay ilamında, davacı kooperatifin yapmış olduğu imalatlarının tutarının 227.050,86 TL) olarak kabul ettiği, bu nedenle davacı kooperatif alacağının 227.050,86 TL olacağı. davalı kooperatif, davacf kooperatife ….. bankası ….. şubesi kanalıyla (23.06.1998- 23.02.2000) tarihleri arası toplam (15.084 388 000 TL = 15.084,39 TL ödeme yapıldığı, davalı kooperatif, davacı kooperatife …… Kredi Bankası Genel müdürlük şubesi kanalıyla toplam (1.155,77 TL), ödeme yapıldığı , davacı kooperatifin davalı kooperatiften ‘227.050,86 TL toplam alacak -(15.084,39 TL + 1.155,77 TL =16.240,16 TL[227.050,86-16.240,16 TL = 210.810,70 TL] alacağı olacağı belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı yüklenici davalı ise arsa sahibi olup, uyuşmazlık konusu, 22/11/1997 tarihli adi şekilde yapılan satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde imalat bedeline ilişkindir. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin noterde düzenleme şeklinde yapılması gerekmekte olup, geçersiz sözleşmenin ifası istenemez. Taraflar, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verilenlerin iadesini isteyebilirler. Mahkememizce bozma öncesi alınan bilirkişi raporları ile 01/12/2000 tarihi itibariyle toplam imalatın 227.050,86 TL olduğu tespit edilmiştir. Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 26/02/2020 tarih, …. Esas, ….. karar sayılı ilamında da bu hususlara yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş olup, mahkememiz kararı davalı tarafça çekle yapılan ödemelerin nazara alınmadığından bahisle bozulmuştur. Mahkememizce davalı tarafın çekle yaptığı ödemelere ilişkin çek bilgilerinin ilgili bankalardan celbi için müzekkere yazılmış ise de, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle çek bilgilerinin gönderilemediği bildirilmiştir. Davalı tarafça ödemeye ilişkin dekont ve yazılı belge de sunulmuş değildir. Mahkememizin 25/11/2015 tarihli kararında esas alınan bilirkişi raporunda ve bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda celbedilen çek bilgilerine göre ödemeler nazara alınmış olup, ….. Bankası …… Şubesi kanalıyla 23/06/1998-23/02/2000 tarihleri arasında toplam 15.084,39 TL, …… Bankası aracılığıyla 1.155,77 TL olmak üzere toplam 16.240,16 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Yargılamanın bu aşamasında davalı tarafın yaptığı başkaca bir ödeme belgesi tespit edilemediği gibi davalı tarafça da bu hususta belge sunulmamıştır. Neticeten toplam imalat bedeli 227.050,86 TL olup, davalı tarafça yapıldığı tespit olunan 16.240,16 TL imalat bedelinden mahsup edilmiştir.
Mahkememizce verilen kısa kararda her ne kadar sehven alacak miktarı 227.050,86 TL ve dava tarihi 27/02/2008 tarihi olarak yazılmış ise de, alacak miktarının önceki yargılama aşaması ve bilirkişi raporları ile ödenen çek bedelleri düşülmek suretiyle 210.810,70 TL, dava tarihinin ise 13/09/2005 olduğu, açık hata niteliğindeki bu yanlışlığın HMK m.304 gereğince düzeltilerek neticeten açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 210.801,70 TL’nin dava tarihi olan 13/09/2005 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE
1-210.801,70-TL’nin dava tarihi olan 13/09/2005 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 14.399,86 TL harçtan, peşin alınan 14.372,00 TL ile ıslah harcı 8,00 TL nin mahsubu ile 19,86 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafça ilk dava açılış peşin harç 14.372 TL, başvurma harcı 11,20 TL ile ıslah harcı 8 TL olmak üzere toplam 14.391,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça bozma öncesi sarf edilen bilirkişi sarf ücreti 1800 TL , tebligat ve posta gideri 93 TL olmak üzere toplam 1.893 TL ve bozma sonrası saraf edilen 30,60 olmak üzere toplam 1.923, 60 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 500,60 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça bozma öncesi sarf edilen tebligat ve posta gideri 68,70 TL ve bozma sonrası sarf edilen 38,40 TL olmak üzere toplam 107,10 TL yargılama giderinin red oranı dikkate alınarak 79,22 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 23.206,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 59.739,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla YARGITAY temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.14/04/2021

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı