Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/308 E. 2023/60 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/308 Esas
KARAR NO : 2023/60

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2019
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası üzerinden konusu 25.07.2019 keşide tarihli ve 49.500,00 TL bedelli çeke dayanarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatılmış olduğunu, icra takibinde gönderilen tebligatın müvekkiline teslim olmakla takibin kesinleşmiş olduğunu, takibe dayanak çeklerde müvekkili şirket yetkilisi …..’un imzasının bulunmadığını, şirket muhasebecisi tarafından ilgili çeklerin imzalanmış olduğunu, imzaların muhasebeci tarafından atıldığını öğrenen müvekkilinin Bakırköy C.Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş olduğunu, taraflar arasında kambiyo ilişkisi doğmamış olduğunu, müvekkilinin takibe konu çeklerden dolayı bir borcu bulunmadığını beyanla; davanın kabulü ile, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasında müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, icra takibinin bu aşamada müvekkilinin telafisi mümkün olmayan hatta imkansız zararlarının önlenmesi için teminatsız olarak tedbir kararı verilerek takibin durdurulmasına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, HMK 105.md düzenlenen EDA davası olup, uyuşmazlık; davacı aleyhine başlatılan takibe konu çekte yer alan imzanın davacı tarafa ait olup olmadığı, davacı tarafın çeke konu alacak nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı, takibe konu çekte yer alan imzanın davacıya ait olup olmadığının tespiti halinde davalının bunu bilebilecek durumda olup olmadığının olduğunun tespitine ilişkindir.
19/12/2019 tarihli tensip tutanağı ile; davacı vekiline arabuluculuk tutanağının aslı veya onaylı suretini sunmak için 1 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde mahkememize ibraz edilmediği takdirde davanın usulden reddine karar verileceği hususunun ihtarına ilişkin ara karar kurulmuş, davacı vekiline kesin süre ihtarlı davetiye 25/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ise de davacı vekili tarafından Arabuluculuk Tutanağının aslı veya onaylı suretinin kesin süre içerisinde dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
Yapılan inceleme neticesinde, davanın icra takibine dayanak yapılan çekteki imzanın davacıya ait olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Yasanın 20.maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi olarak eklenen madde hükmü gereğince TTK’nun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği, madde düzenlemesine aykırı olarak arabuluculuk kurumuna başvuru yapılmadan açılmış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın 7155 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 1. fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 02/01/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı İstinaf edilmiş olmakla; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 01/04/2020 tarih ve … Esas …. Karar sayılı ilamı ile; “Davanın, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğu, eldeki davanın, icra takibi nedeniyle menfi tespit davası olup konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebine ilişkin olmadığı, dolayısıyla eldeki davanın zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olmadığı, mahkememizce açıklanan bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne ve mahkememizin 02/01/2020 tarih, …. esas, … karar sayılı kararının KALDIRILMASINA” karar verilmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olmakla; davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusu aleyhine 47.470,00 TL çek 165,82 TL işlemiş faiz, 142,41 TL çek komisyonu, 4.747,00 TL çek tazminatı olmak üzere toplam 52.525,23 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşıldı.
Dava konusu çek ile davacı şirket yetkililerinin imza örnekleri ve imzalarının bulunduğu belge asılları karşılaştırılmak suretiyle çek üzerindeki imzaların davacı yetkililerine ait olup olmadığı tespiti yönünden grafoloji bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, Adli Bilimler ve Adli Grafoloji Uzmanı bilirkişi … 23/02/2021 tarihli raporunda özetle; davacı şirket yetkilisi …..’un imzalarını içerir, … Bankası … Şubesi’ne ait 29.11.2018 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi aslının, … Bankası A.Ş.’ne ait “Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinde Genel İşlem Koşulları Kullanılmasını Kabul Beyanı” başlıklı belge aslının, … Bankası’na ait 20.09.2016 tarihli Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi aslının, Zeytinburnu …Noterliği’nin 16.07.2019 tarihli … y.nolu imza sirküleri aslının, …bank … Şubesi’ne ait Ticari Hizmetler Sözleşmesi aslının ve dört sayfa istiktab zabtı asıllarının incelendiğini, inceleme konusu imza ile mukayese edilmek üzere oluşturulan imza portföyünde yer alan davacı şirket yetkilisine ait imzaların çekin keşide tarihinden önceki ve sonraki içerdikleri ve genel karakteristik yapıları bakımından tutarlılık gösteren imzalar olduklarının görülmekte olduğunu, inceleme konusu imza ile mukayese imzaların ilk bakışta şekli bir benzerlik gösterdikleri izlenimi alınmakta ise de detay incelemede aralarında önemli grafolojik farklılıklar bulunduğunun izlenmekte olduğunu, tetkik konusu imza ile mukayese imzaların, imzaların ilk bölümlerindeki eliptik yapının başlangıç lokasyonu, çap ve konum özellikleri, detayda içerikteki gramaların yapısal özellikleri, gramalarla bitiriliş ünitesinin bağlantı karakteristiği, imzaları kesen yatay hatların uzunluğu, diğer imza ünitelerine göre oranları, genel imza kompozisyonu açısından imza bölümlerinin birbirlerine göre oran ve konumları, ritm-form dengesi, özellikle presyon varyantları, hız-işleklik tarzı vital değerler bakımından farklı grafolojik özellikte imzalar olduklarının müşahede edilmekte olduğunu, genel grafolojik parametrelerle ifade edildiğinde tetkik konusu imza ile mukayese imzalar arasında detayda tersim tarzı, işleklik derecesi, meyil ve istikamet, seyir, sürat, istif, itiyatları ve baskı unsurları bakımından uygunluk ve benzerlikler bulunmadığının tespit edilmiş olduğunu SONUÇ OLARAK; inceleme konusu … Bankası … Şubesi’ne ait … seri nolu 25.07.2019 keşide tarihli 49.500-TL’lik çekin ön yüzünde davacı şirkete atfen atılmış keşideci imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı şirket yetkilisi …..’un eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Dosyanın Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilerek çek üzerindeki imzaların davacı yetkisinin eli ürünü olup olmadığının tespiti ile rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, ATK Fizik İhtisas Kurulu … tarih ve … nolu raporda özetle; …..’a ait mukayese yazı/imzalarını içerir; 20/09/2016 tarihli, Bireysel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinin, (….), 16/07/2019 düzenlenme tarihli, …. yevmiye numaralı imza sirkülerinin, (…), 22/02/2029 geçerlilik tarihli kimlik kartı fotokopisinin, (…), Bila tarih, kabul beyanınn (…), 28/11/2018 tarihli, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin (…), 10/06/2016 düzenlenme tarihli, … yevmiye numaralı imza sirküleri fotokopisinin (…), Bila tarih, imza ve çek takip föyünün (…), 11/04/2017 tarihli, ticari hizmetler sözleşmesinin (….), 06/12/2019 düzenlenme tarihli, …. yevmiye numaralı vekaletname fotokopisinin (….), İstiktab Tutanaklarının (…..) incelendiği SONUÇ OLARAK; İnceleme konusu çekin ön yüzde atılı keşideci imzası ile …..’un mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …..’un eli ürünü olmadığı bildirilmiştir.
Dava konusu çekin incelenmesinde davacının çekin keşidecisi olduğu ve davacı şirket yetkilisinin imzanın çekin ön yüzünde yer aldığı, davalının lehtar olduğu, bedelin 49.500,00 TL olduğu ve vade tarihinin 25/07/2019 olduğu görülmüştür.
Dava, kambiyo senedi altındaki imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığından bahisle menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın dava konusu çekin altındaki imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olup olmadığı anlaşılmakta olup, grafolog bilirkişi ve ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından tanzim olunan raporda imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Dava konusu çekte davalı lehdar, davacı ise keşideci olup, davalı ile davacının doğrudan ilişki içinde olması ve taraflar arasında yüzyüzelik bulunması nedeniyle davalı, davacının imzasının adı geçen şirket yetkilisine ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Çekteki imzasının davacı şirket yetkisinin eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan, bu çeke dayalı olarak başlatılan takipte, davalı ağır kusurlu kabul edileceğinden, tazminat ile sorumlu tutulması gerekmektedir. Bu nedenlerle davanın kabulü ile dava konusu çekin takibe konu edildiği Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı takip dosyası nedeniyle davacı tarafın borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafın kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile çek bedelinin % 20’sine tekabül eden 9.494,00 TL kötü niyet tazminatın davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Davacı tarafın Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı takip dosyası nedeniyle BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, takibin davacı yönünden İPTALİNE,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile çek bedelinin %20 sine tekabül eden 9.494,00 TL kötü niyet tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 3.588,00 TL harçtan peşin alınan 726,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.861,77 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 770,63-TL ile bilirkişi, tebligat, posta ve ATK ücreti 1.917,65-TL olmak üzere toplam 2.688,28-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (davacı vekiline e-duruşma ortamında) kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/01/2023

Katip ..
¸

Hakim …
¸