Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/303 E. 2021/472 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/303 Esas
KARAR NO : 2021/472

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/04/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının sağlanması amacıyla Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile borçlular hakkında ilamsız icra yoluyla icra takibine geçilmiş olduğunu, borçluların süresi içinde borçlu olmadıklarını iddia ederek borca itiraz edip takibi durdurmuş olduklarını, borçluların itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, taraflar arasında yapılmış 07.12.2018 düzenleme tarihli konut satış sözleşmesine istinaden davalının, sözleşme konusu taşınmazları tapuda müvekkiline devir ederken, sözleşme ve yasa gereği davalı tarafından ödenmesi gerekli Tapu harcı ve döner sermaye ödemelerinin, davalı adına müvekkili tarafından 21.05.2019 tarihinde 78.790,85 TL Tapu harcı (… tahakkuk numaralı) ve 4.160,00 TL Döner sermaye payının (… tahakkuk numaralı) ilgili Tapu Kadastro Genel Müd. Hesabına ve Büyükçekmece VD hesabına yatırılmış olduğunu, davalının icra takibine rağmen müvekkili tarafından kendi adına yatırılmış bu paraları halen müvekkiline ödememiş olduğunu, Arabuluculuk sürecinin de anlaşmazlıkla sonuçlanmış olduğunu beyanla; itirazın iptaline, takibin devamına, borçluların % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemelerine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, 07.12.2018 tarihli Konut Satış Sözleşmesine göre alacak talep ettiğini, bu sözleşmeye göre davacı tarafın dava dışı diğer iki şirket ile birlikte alıcı, davalı müvekkilinin ise konut satıcısı olduğunu, söz konusu sözleşmenin taşınmazların satımına ilişkin taraflar arasındaki tapu öncesi yapılan sözleşme olduğunu, bu sözleşme hükümlerine göre tapuların devri tapu müdürlüğünde yapılarak, harçların yatırılmış olduğunu, taraflar arasında ki adi sözleşme yapıldığı tarihte ve tapuda devirlerin verildiği tarihte de kat irtifakının kurulu olduğunu, başka bir ifadeyle; kat irtifakı kurulu taşınmazın satılmış olduğunu, davacı tarafın, icra takibine ve davaya konu ettiği alacağı davacının alıcı sıfatıyla sözleşme gereği tapuda ödediği harç bedelinin iadesini talep etmekte olduğunu, bu talebin sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu beyanla; açılan davanın esastan reddine, yargılama gideri ve gider avansının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, tarafların aralarında yer alan sözleşmeye istinaden ödendiği iddia edilen tapu harcı ve döner sermaye giderlerinin tahsili istemi ile başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 78.790,85 TL asıl alacak, 4.160,00 TL asıl alacak, 5.051,25 TL işlemiş faiz, 266,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 88.268,80 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek ralarında yer alan sözleşmeye istinaden ödendiği iddia edilen tapu harcı ve döner sermaye giderlerinin borçlusunun davacı veya davalı taraf olduğu, hangi taraf ise ödeme yapılıp yapılmadığı olduğunun hususlarında 05/10/2020 günü saat 15:00’da bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, Ticaret ve Borçlar Hukuku Uzmanı bilirkişi …. ve Mali Müşavir bilirkişi … 07/12/2020 tarihli raporlarında özetle; her şeyden önce taraflar arasında 07.12.2018 düzenleme tarihli bir konut satış sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşme uyarınca dava konusu taşınmazın davacıya devredildiğini, davacı tarafından devir nedeniyle 21.05.2019 tarihinde 78.790,85 TL tapu harcı ve 4.160,00 TL de döner sermaye payı ödendiği hususlarında bir ihtilaf bulunmadığını, davalının iddiasının, taraflar arasındaki sözleşmenin 11.1 hükmü uyarınca tapu devir masraflarının davacıya ait olduğunu, davacının iddiasının ise taraflar arasındaki sözleşmenin 10/1-2 hükümleri uyarınca tapu devir masraflarının davalıya ait olduğu yönünde olduğunu, bu durumda, taraflar arasında ihtilaf konusu olan ve raporda çözüme kavuşturulması gereken temel problemin; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca devir masraflarının hangi tarafa ait olduğuna ilişkin olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin “tapunun alıcıya/hak sahibine verilmesi” başlığını taşıyan 10.1 hükmüne göre: “Konut’un kat mülkiyeti tapusu; sözleşme gereği istenecek ödemelerin tümünün ifa edilerek ALICI’nın SATICI’ya hiçbir borcu kalmaması ve ALICI tarafından bilumum vergiler, tapu devir masraflarının yarısı (1/2), iskân harçları, abonelikler ile ilgili bedeller ve diğer vergi, resim, harç ve tüm masrafların ödenmesi sonucu ALICI’ya verilecek/devir edilecektir”. Sözkonusu hükümden de açıkça anlaşıldığı üzere, kat mülkiyeti tapusunun devri halinde, masrafların yarı yarıya karşılanacağının anlaşıldığını, ”Arsa payı tapu devri” başlığını taşıyan 10.2 hükmüne göre: “SATICI, ALICI’nın satın almış olduğu bağımsız bölümün arsa payı tapusunu, (inşaat bittikten sonra iskan alımından önce) konutun teslimi esnasında tapunun arsa sahibinden alınma sırasına göre ALICI’ya verecektir. Tapu ferağ takriri sırasındaki ilgili tapu idaresi nezdinde doğacak harç ve masraflarının yarısını (1/2) ALICI yarısını (1/2) SATICI ödeyecektir”. Söz konusu hükümden açıkça anlaşıldığı üzere, arsa payının tapusunun devri halinde, masrafların yarı yarıya karşılanacağının anlaşıldığını, “Vergi, resim, harç, masraflar ile diğer giderler” başlığını taşıyan 11.1 hükmüne göre: “Kat irtifak tapularının alınması ve devri esnasında ilgili kurum ve kuruluşlara ödenecek tapu devriyle ilgili her türlü vergi, resim, harç, hizmet bedeli gibi tapu devir masrafları, iskân müsaadesi sırasında alınan 2 nolu beyanname ile ödenen iskan harcı da (cins tahsis harcı) dahil kat mülkiyetine geçiş masrafları, sözleşmenin imza aşamasında talep halinde noter masrafları, sözleşmeye ait damga vergisi, vekâletname noter masrafları, kredi kullanımından kaynaklanacak masraflar, hayat sigortası, ipotek tesis ve fek ücreti, tapu ferağ takriri (devri), altyapı katılım masrafları (elektrik, su, doğal gaz abonmanlık-sayaç bedelleri), her türlü abonmanlık, sayaç ve güvence bedelleri, tüm sözleşmelerden doğan damga vergisi, bu işlemler için yüklenici hizmet bedelleri, iskân alım işlemleri için zorunlu deprem sigortası (DASK) poliçe bedeli, tapu işlemlerine ait tüm vergi resim ve harçlar ALICI’ya ait olup satış fiyatına dâhil değildir”. söz konusu hükümden açıkça anlaşıldığı üzere, kat irtifak tapusunun devri halinde, masrafların yarı yarıya karşılanacağının anlaşıldığını, davacının diğer bir talebinin de icra inkar tazminatına ilişkin olduğunu, İİK. m. 67/2 hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardan olduğunu, burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunmasının da yasal koşullardan olmadığını, icra inkar tazminatının, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olduğunu, bunlardan ayrı olarak, alacağın likit ve belli olması gerektiğini, daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olmasının yeterli olduğunu, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tesbit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulünün zorunlu olduğunu, öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasının da şart olmadığını, (Y. 13. HD.’nin E. 2003/3743, K. 2003/8165 sayı ve 23.6.2003 tarihli kararı). dava konusu alacak, sözleşme hükmüne ve resmi makbuzlara dayandığından, alacağın likid, icra inkar tazminatı talebinin de, yerinde olduğunun kabul edilmesi gerektiğini sonuç olarak; dava konusu taşınmazın kat irtifakı kurulduktan sonra davalı tarafından satın alındığını, bir başka deyişle davalıya “kat irtifakı tapusu”nun değil “kat mülkiyeti tapusu”nun verildiğinin anlaşıldığını, bu durumda “kat mülkiyeti tapusu”na ilişkin devir masraflarını düzenleyen sözleşmeni 10.1 hükmünün uygulanması gerektiğini, bu hüküm uyarınca, davalının tapu devir masraflarının yarısını ödemekle yükümlü olduğundan davacının ana paraya ilişkin talebinin yerinde olduğunu, bununla birlikte, davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir delile rastlanmadığından, davalının temerrüdünün takip tarihiyle birlikte oluştuğunu, bu bakımdan davacının faiz talebinin yerinde olmadığını, davacı açısından icra inkar tazminatı talep etme şartlarının da doğduğunu bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu her iki tarafın da varlığını kabul ettiği, konut satım sözleşmesinin hangi maddelerinin uygulanacağı ve dolayısı ile davacı tarafından ödenen tapu harcı ve döner sermaye ödemelerinden kimin ne miktarda sorumlu olacağına ilişkindir. Esenyurt Tapu Müdürlüğünün cevabi yazısının incelenmesinde taşınmazların kat irtifakı kurulduktan sonra devredildiği görülmektedir. Alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere tarafların düzenlemiş oldukları konut satım sözleşmesinin kat mülkiyeti tapusuna ilişkin devir masraflarını düzenleyen sözleşmenin 10.1 maddesi hükmü gereği davalı, tapu devir masrafları olan tapu harcı ve döner sermaye ödemelerinin yarısından sorumludur. Davalı tarafın takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair davacı tarafından herhangi bir delil sunulamadığından işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir. Her ne kadar yargılama aşamasında davalı vekili tarafından yemin teklif edilmiş ve yemin metni sunulmuş ise de, davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ve dosya kapsamından çekişmeli olan ve yemin teklif edilebilecek bir hususun bulunmadığı, sunulan yemin metninin uyuşmazlık konusu olmadığı, yemin teklifi savunmanın genişletilemeyeceği ve yemine konu vakaların mahkemece tespit edilmesi gerektiği, HMK m.225’de belirtilen ve çekişmeli olan bir husus bulunmadığından yemin teklifinin reddine karar verilmiştir. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile belirlenebilir alacak yönünden icra inkar tazminatının kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin ‭82.950,85‬ TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, işlemiş faize ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden ‭16.590,17‬ TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 5.666,37 TL harçtan peşin alınan 975,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.691,11 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden 1.240,54 TL’sinin davalıdan, 79,46 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 1.029,66 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.462,50 TL yargılama giderinden kabul oranı (%93,98) ret oranı (%6,02) dikkate alınarak hesaplanan 1.374,46 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı tarafça sarf edilen 5,50 TL yargılama giderinden ret oranı dikkate alınarak hesaplanan 0,33 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 11.583,61 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip ….
¸

Hakim …
¸