Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/290 E. 2021/58 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/290 Esas
KARAR NO : 2021/58

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/11/2011
KARAR TARİHİ : 21/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya satıp teslim ettiği mallardan dolayı 12/01/2009 tarih … seri nolu 84.324,90-TL tutarlı, 01.07.2009 tarih ve … seri nolu 84.324,90-TL tutarlı faturaları tanzim ettiğini, toplam 122.815,90-TL tutarındaki alacağın ödenmemesi üzerine Ankara …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, yetki itirazı üzerine dosyanın İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. Esas, ardından Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas numarasını aldığını, davalının bu kez borcun tamamına ve ferilerine itiraz ettiğini, ancak faturada yazılı malları teslim almadığı yönünde herhangi bir beyan ve itirazının bulunmadığını beyanla itirazın iptaline, davalının % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, cevap dilekçesi ekinde sundukları cari hesap kayıtları ve ilgili ödeme dökümanları haricinde … Asya …. Şubesine yazılmış çeklerin aynı bankanın … Şubesinden ödendiğini, 2007 yılı cari hesabına göre davacı şirketin müvekkil şirkete 104.231,19-TL borcunun 2008 yılına devrolduğunu, 2008 yılı itibariyle davacı şirketin müvekkil şirkete cari kayıtlara göre 83.211,19-TL borçlu gözüktüğünü, 2009 yılı cari kayıtlarına göre müvekkil şirkete kesilen dava konusu iki adet fatura alacakları mahsup edilmiş olup, geri kalan 30.940-TL’sinin davacı şirkete çek olarak ödendiğini, kalan 8.664-TL’nin de elden verilmiş olup borcun kapatıldığını beyanla davanın reddine, davacının %40’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. maddesine istinaden açılmış İtirazın İptali davasıdır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 12/01/2009 tarih 285245 nolu 38.491,00-TL tutarlı fatura ile 07/02/2009 tarihli … seri nolu 84.324,99-TL tutarlı faturalara istinaden 122.815,90-TL asıl alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizden verilen 15/12/2016 tarih ve … Esas … sayılı kararı ile “…1-Davanın kısmen kabulüne, davalının Bakırköy …. İcra Müd.nün …. E sayılı takip konusu asıl alacağın 91.875,90 TL’lik kısmına yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %16’yı geçmeyecek şekilde faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Kabul edilen asıl alacağın % 40’ı üzerinden hesaplanan 36.750,36 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Red olunan kısım üzerinden hesaplanan %40 kötü niyet tazminatı 12.376,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,…” karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay, …. Hukuk Dairesi’nin 29/11/2018 tarih ve …. Esas … Karar sayılı bozma ilamı ile “Davacı vekili, davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye dayalı sattığı ve teslim ettiği mallara ilişkin düzenlenen iki adet fatura bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafa borçlu olmadıklarını, davacının fatura bedellerinin alacaklarına mahsup edildikten sonra bakiye borcun çek ve elden ödeme ile kapatıldığını savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davalının ödeme iddiasına dayanak teşkil eden çek bedellerinin ödenmiş olduğu, dolayısıyla takip tarihi itibariyle davalının davacıya borçlu olmadığı, davacının alacak iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 23.12.2014 tarih ve … E. ve … K sayılı ilamı ile’’Taraflar arasında mal alım satımı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalının fatura tarihlerinden önceki ödemelerin avans ödemesi olduğunu ve malın daha sonra teslim edildiği itirazında toplanmıştır. Davacı 12/01/2009 tarihli 38.491 TL bedelli ve 01/07/2009 tarihli 84.324,90 TL bedelli faturalara dayalı olarak icra takibi yapmış, davalı ödeme savunmasında bulunmuştur. Davalının ödeme savunmasına dayanak çeklerin çoğunun keşide tarihinin 2007-2008 olduğu görülmüştür. Kural olarak çek ödeme vasıtası olup mevcut borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. Ancak davalı, ödemelerin sektörel olarak teamül gereği avans verildiğini ve malın sonra gönderildiğini iddia ettiğinden davalı bu yöndeki savunmasını kanıtlamalıdır. Ayrıca fatura tarihlerinden sonra 4.664,91 TL ve 4.000 TL olmak üzere toplam 8.664,91 TL elden ödeme yapıldığı belirtilmiş ise de bu ödemelere ilişkin belgeler dava dosyası içinde bulunmadığından varsa ödeme belgelerinin dosyaya ibrazı sağlanarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.’’ gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dairemizin bozma kararına uyulmuş ancak bozma kararı yanlış değerlendirilmiştir. Dairemiz bozma kararında, davalının savunmasında geçen ve borcundan mahsup ettiğini ileri sürdüğü cari hesap alacağı yönünden değerlendirme yapılmasına işaret edilmiştir. Bu bağlamda, bilirkişi tarafından davalı ticari defterlerinde kanıtlanmış ödemeler arasında yer alan 8.864,91 TL’lik 2 adet elden ödeme belgesinin olmadığı saptanmış ve davalının bu belgeleri ibrazına imkan verilmesi ve sonucuna göre inceleme yapılması istenmiştir. Davalı elden ödeme belgelerini ibraz edemediğinden, davalının mahsup savunmasının 8.864,91 TL’si ispatlanamamıştır.Ancak davalı defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesinde yapılan elden ödeme ler dışındaki sair ödemelerin dayanaklarının bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca davacının takibe konu ettiği 38,491,00TL’lik faturanın dosya içerisindeki fotokopisinden kapalı fatura olduğu anlaşılmıştır. Kapalı fatura bedeli ödenmiş fatura kabul edilip bu hususunda değerlendirilmesi gerekirken ,eksik inceleme ve yanlış gerekçeyle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA,…” karar verilmiş, bozma ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuş, Yargıtay, …. Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ve 19/02/2020 karar tarihli ilamıyla karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde dava itirazın iptali davası olup dosyada alınan bilirkişi raporunda takibe konu faturaların her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, yargıtay bozma kararında ve davalının savunmasında geçen ve borcundan mahsup ettiğini ileri sürdüğü cari hesap alacağı yönünden değerlendirme yapılmasında davacının takibe konu ettiği 38.491,00TL’lik faturanın kapalı fatura olduğu bunun bedelinin ödendiğine karine teşkil ettiği anlaşılmış olup ve ayırca çek ödemelerine ilişkin olarak da bankalardan gelen yazı cevaplarına göre ve dosyada alınan bilirkişi raporuna göre davalının ödeme iddiasına dayanak teşkil eden çek bedellerinin davacıya ödenmiş olduğu tespit edilmiştir. Davalı ticari defterlerinde 8.664,91 TL’lik 2 adet elden ödeme belgesinin olmadığı saptanmış davalı tarafçada elden ödeme belgeleri ibraz edilmemiştir. Davalı mahsup savunmasının 8.664,91 TL’si ispatlayamamıştır. Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip konusu asıl alacağın 8.664,91-TL’lik kısmına yönelik itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacağın yıllık %16’yı geçmemek üzere faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olması nedeni ile kabul edilen asıl alacağın %40’ı üzerinden hesaplanan 1.732,98-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip konusu asıl alacağın 8.664,91-TL’lik kısmına yönelik itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacağın yıllık %16’yı geçmemek üzere faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacağın %40’ı üzerinden hesaplanan 1.732,98-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin yasal koşullar oluşmadığından reddine,
4-Alınması gereken 591,90-TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.209,85-TL’den mahsubu ile fazla alınan 617,95-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Dava ilk açılış harç giderinden 18,40-TL başvurma harcı ile 591,90-TL’nin toplamı olan 610,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 1.271,55-TL’den kabul oranına göre(%7,05) hesaplanan 89,71-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 209,40-TL’den red oranına göre(%92,95) hesaplanan 194,64-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 14.794,34-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde mahkememize müracaatla Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.21/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır