Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/28 E. 2021/1197 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/28 Esas
KARAR NO : 2021/1197

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı banka arasında kredi sözleşmeleri akdedildiğini, diğer müvekkili …..’in işbu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, müvekkili şirketin ödemelerini düzenli bir şekilde yapaması sebebiyle temerrüde düştüğünü, bu temerrüt sebebiyle davalı bankanın sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin feshinden sonra davalı banka tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasında sözleşme borçlarının teminatı için verilen müvekkili …..’e ait İstanbul Bağcılar’da bulunan ….. arsa paylı, …. ada, … parsel, 5. kat, 15 numaralı bağımsız bölüm üzerine tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla, ayrıca müvekkilleri aleyhinde aynı sözleşme borçlarının tahsili için tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, ipotekli taşınmazın 14.08.2017 tarihli ihale sonucunda davalı banka tarafından alacağına mahsuben 266.000,00 TL bedelle satın alındığını, müvekkillerinin Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesinin …..Esas sayılı dosyası ile ihalenin fehsi davası açtıklarını, yapılan yargılama sonucunda ihalenin feshi davasının reddedildiğini, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, bu süreçler devam ederken müvekkillerinin, davalı banka ile görüştüğünü ve kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçlarını ödemeyi teklif ettiklerini, teklifin davalı banka tarafından kabul edilmesi üzerine, ödeme protokolü hazırlandığını ve 12/02/2018 tarihinde imzalandığını, buna göre müvekkillerinin sözleşme ile yüklendiği edimleri yerine getirmesine rağmen davalı banka tarafından sözleşmenin 4. maddesinde belirtilen vefa hakkı tesisine ilişkin yükümlülüğün yerine getirilmediğini ve vefa hakkı tesisine ilişkin sözleşme düzenlemediğini, davalı banka ile yapılan görüşmelerde taşınmazın mülkiyetinin devredilmesi talep edilmiş ise de ödemelerin tamamlanmadığı gerekçesi ile bu taleplerinin reddedildiğini, davalı bankanın ilave olarak 88.729,26 TL ilave ödeme yapılmasını talep ettiğini, davalı bankanın bu bedeli hangi hesaplama detayı sonucunda talep ettiğini açıklamadığını, müvekkillerinin taşınmazın devrini talep etmekte hukuken ve yasal olarak haklı olduğunu, davalı bankanın protokol gereğince edimini yerine getirmesini sağlamak ve taşınmazın mülkiyetinin iadesini temin amacıyla işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, müvekkilleri tarafından ödenen 315.000,00 TL göz önünde bulundurularak teminatsız olarak bahse konu taşınmaz üzerine başkalarına devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla dava sonunda verilecek olan karar kesinleşinceye kadar devam etmek koşulu ile ihtiyati tedbir konulmasına, yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davalı banka adına olan tescil kaydının iptali ile müvekkili ….. adına tesciline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça zorunlu arabuluculuk müracaatı yapılmadan açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davacı taraf ile müvekkili banka arasında imzalanan kredi sözleşmesi gereğince kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle davalı taraf hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, ihaleye çıkan ipotekli taşınmazın müvekkili banka tarafından alacağına mahsuben 266.000,00 TL bedelle satın alındığını, bu aşamada davacı tarafın talebi üzerine 12/02/2018 tarihinde ödeme protokolü düzenlendiğini, bu protokolün vefa hakkı protokolü olmadığını, vefa hakkı tesis edilebilmesi için taşınmaz bedelinin ve bu tutara işleyecek faizin ödenmesi gerektiğini, davacı tarafından yeterli ödeme yapılmadığından banka tarafından vefa hakkı tesis edilemediğini, davacı tarafın borcun tamamen ödendiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın vefa hakkı tesis edilmişcesine edimin ifasını talep etmesinin hukuka uygun bir talep olmadığını, bu sebeple davanın esas yönünden reddi gerektiğini beyanla öncelikle davanın zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmeden açılmış olması sebebiyle usulden, esasa ilişkin itirazlar sebebiyle de esas yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas …. Karar sayılı Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle verilen yetkisizlik kararının istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .. Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı üzerine dosya Mahkememize tevzi edilerek yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Dava, sözleşmenin aynen ifası ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafa kullandırılan kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun davacı tarafından ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise miktarı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte davalı tarafından alacağına mahsuben alınan dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescilinin gerekip gerekmediği hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Mahkememizin 11/02/2021 tarihli ara kararı ile davacının iddiası, davalının savunması, dosya kapsamında yer alan icra dosyaları ile tüm dosya kapsamı ve taraflar arasında imzalanan 12/02/2018 tarihli “Ödeme Protokolü” içeriğinde yer alan hükümlere göre davacının protokol hükümleri uyarınca yüklendiği edimleri yerine getirip getirmediği, davacı tarafa kullandırılan kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun yine protokol hükümlerinde kararlaştırıldığı şekilde davacı tarafından ödenip ödenmediği, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davalının alacağının kalıp kalmadığı, buna göre davacının, davalı taraftan talepte bulunmasının şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup Banka E. Müdürü bilirkişi …. ‘den bu hususta rapor alınmıştır.
Banka E. Müdürü bilirkişi …. tarafından sunulan 09/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının, protokolün 2. maddesi kapsamında 23.02.2018 tarihinde 45.000,00 TL, 01.03.2018 tarihinde 25.000,00 TL , 02.03.2018 tarihinde 10.000,00 TL ve 09.03.2018 tarihinde 10.000,00 TL olmak üzere toplam 90.000,00 TL ödeme yaptığını, bahse konu ödemelerin kısmen takip borcuna ve kısmen de vekalet ücretine olmak üzere toplam 83.773,97 TL mahsup yapıldığını, böylece geriye 6.226,03 TL kaldığını, davacının, protokolün 3. maddesi kapsamında 07.03.2019 tarihinde 100.000 TL, 08.03.2019 tarihinde 90.000 TL, 26.03.2019 tarihinde 33.500 TL, 27.03.2019 tarihinde 1.500 TL ve 90.000 TL’den 83.773,97 TL’nin mahsubu sonucunda kalan 6.226,03 TL olmak üzere toplam 231.226,03 TL ödeme yaptığını, protokolün 3. maddesine göre taşınmaz satışının 22.03.2018 tarihinde kesinleşmiş olduğu nazara alındığında davalı bankanın taşınmazın satışını makul bir süre içinde kendi adına tescil ettirilebileceğini, bahse konu taşınmaz mülkiyetinin davalı banka adına hangi tarihte tescil edildiğinin belli olmadığını ancak makul bir süre eklendiğinde 01.04.2018 tarihine kadar tescil işleminin tamamlanmış olmasının mümkün olduğunu, davalı bankadan temin edilen hesap ekstreleri, dosya içeriğinde toplanan deliller ve 12.02.2018 tarihli ödeme protokolü kapsamına göre davacının vefa hakkını kullanabilmesi için rapor tanzim tarihi olan 09.04.2021 itibariyle 171.926,97 TL’nin daha davalı bankaya ödenmesi gerektiğini bildirmiştir.
Rapora yönelik itirazların değerlendirilmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi 23/09/2021 tarihli ek raporunda özetle; davacının, protokolün 3. maddesi kapsamında 07.03.2019 tarihinde 100.000 TL, 08.03.2019 tarihinde 90.000 TL, 26.03.2019 tarihinde 33.500 TL, 27.03.2019 tarihinde 1.500 TL ve 90.000 TL’den 83.773,97 TL’nin mahsubu sonucunda kalan 6.226,03 TL olmak üzere toplam 231.226,03 TL ödeme yaptığını, bu kısmi ödeme nazara alınarak TBK 100. madde hükmüne göre hesaplama yapıldığında dava tarihi itibariyle 57.546,97 TL, kök rapor tarihi itibariyle 65.899,97 TL tutarında alacak hesaplandığını, kök raporda davacının beyan ve itirazları yönünden revizyon yapılmak gerektiğini, davacı bankadan temin edilen hesap ekstreleri, dosya içeriğinde toplanan deliller ve 12.02.2018 tarihli borç ödeme protokolü kapsamına göre davacının vefa hakkını kullanabilmesi için dava tarihi ile işbu kök rapor tanzim tarihi itibariyle davalı bakaya ödemesi gerektiği meblağların dava tarihi itibari ile 57.546,97 TL, kök rapor tanzim tarihi itibariyle 65.899,97 TL olduğunu bildirmiştir.
Davacı şirket ile davalı banka arasında kredi sözleşmeleri akdedildiği, diğer davalı …..’in bu sözleşemeler uyarınca müteselsil kefil olduğu, yine davalı …..’in kredi borçlarının teminatı için İstanbul Bağcılar’da bulunan ….. arsa paylı, … ada, … parsel, 5. kat, 15 numaralı bağımsız bölümü üzerine ipotek tesis edildiği, kredi borcunun ödenmesinde temerrüde düşülmesi üzerine dava konusu ipotekli taşınmaz ile ilgili İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine başlandığı, ipotekli taşınmazın ihaleye çıkması sonucunda davalı banka tarafından alacağına mahsuben 266.000,00 TL bedelle satın alındığı, bundan sonra taraflar arasında 12/02/2018 tarihli ve “Ödeme Protokolüdür” başlıklı belgenin imzalandığı, bu hususta taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın söz konusu ödeme protoklü içeriğinde yer alan hükümlere göre davacının protokol hükümleri uyarınca yüklendiği edimleri yerine getirip getirmediği, davacı tarafa kullandırılan kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun yine protokol hükümlerinde kararlaştırıldığı şekilde davacı tarafından ödenip ödenmediği, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davalının alacağının kalıp kalmadığı, buna göre davacının, davalı taraftan talepte bulunmasının şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu anlaşılmış olup buna göre hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan ek raporda belirtildiği üzere davacı tarafından yapılan 231.226,03 TL’lik kısmi ödeme, davacı bankadan temin edilen hesap ekstreleri, dosya içeriğinde toplanan deliller ve 12.02.2018 tarihli borç ödeme protokolü kapsamına göre davacının vefa hakkını kullanabilmesi için TBK 100. madde hükmü de dikkate alındığında davalı bankaya ödemesi gereken meblağın dava tarihi itibari ile 57.546,97 TL, kök rapor tanzim tarihi itibariyle 65.899,97 TL olduğu, buna göre hem dava hem de raporun düzenlendiği tarih itibariyle davacı tarafın daha ödemesi gereken miktarın bulunduğu, davacı tarafın protokol hükümleri uyarınca yüklendiği edimleri tam olarak yerine getirmediği, kullandırılan kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun yine protokol hükümlerinde kararlaştırıldığı şekilde davacı tarafından tam olarak ödenmediği, bu durumda davacı tarafın protokol hükümleri uyarınca davalıdan talepte bulunmasının şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin olarak yatırılan 4.542,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 4.483,32 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 27.070,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır