Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/263 E. 2020/759 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/263 Esas
KARAR NO : 2020/759

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2012
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili aleyhine Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ….. E. Sayılı dosyası üzerinden kambiyo setenlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalıya böyle bir borcunun bulunmadığını, müvekkili ile davalı şirket arasında Patates Üretim sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme şartlarını yerine getirmediğini, sözleşmeye bağlı senedi haksız olarak icraya koyduğunu, hatta davalı şirketin söz konusu sözleşme uyarınca avans niteliğinde 18/06/2012 tarihinde 2.000,00-TL parayı müvekkiline ait olan ….. Bankası ……. şubesine ……. IBAN nolu hesaba gönderdiğini, müvekkilinin sözleşmedeki edimini yenine getirdiğini belirterek, takip dayanğı bono gereğince müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine ve takibin iptaline, davalının bonod7a yazılı miktar olan 23.929,00-TL’nin %20’si üzerinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, müvekkilinin bu işten dolayı uğramış olduğu zararın tespit edilerek giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında Patates Üretim Sözleşmesi imzalanmadığını, davacının, müvekkili şirketten aldığı tohum, gübre ve ilacın bedeli için müvekkili şirkete bono imzalayıp verdiğini, davacının yıl içinde almış olduğu tohum, gübre ve ilacın bedelini ödemediği gibi karşılığında hesapta mahsup yapılabilecek üründe teslim etmediğini, bono bedelinin vadesinde ödenmemesi üzerine davacı aleyhine icra takibine başlandığını, müvekkili davalı şirketin, davacıya sattığı tohum, gübre ve ilaç karşılığı bedelin ödenmesi için ayrıca fatura kestiğini, ancak davacıya ürün satımı söz konusu olduğunu ve söz konusu ürün satışından elde edeceği gelirin vergisel anlamda sorumluluğunu da yerine getirme gayreti söz konusu olduğu için belirtilen faturaları tanzim edip davacı yana tebliğ ettiğini, düzenlenen söz konusu faturanın da dava dilekçesinde belirtilen patates üretim sözleşmesi ile bir ilgisinin bulunmadığını, satılan tohum, gübre ve ilaç karşılığı alınan senetlere “malen” kaydı düşüldüğünü, davalının iddialarının yazılı olarak ispat etmesi gerektiğini, tanık dinletilmesine muvafakatlarının olmadığını belirterek davanın reddine, %20 icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Tüm taraf delilleri toplanılmış, icra dosyası, üreticilik sözleşmesi, …… Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğnüün 17/10/2012 tarihli tutanağı, banka dekontu dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamından önce, tüm dosya kapsamı ve yapılan yargılama neticesinde; davacı ile davalı arasında patates ekimi konusunda üretim sözleşmesi yapıldığı, bu kapsamda davacıdan K.Çekmece …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyasına esas 20.520,88 TL bedelli malen kaydını taşıyan bononun alındığı, davacının hesabına davalı tarafça 3.000 TL yatırıldığı, bu para hareketi de dikkate alındığında davacı ile davalı arasındaki ilişkinin üreticilik sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının patatesleri ürettiği, ancak davalının teslim almaya yanaşmadığını, hasat hususunun …… ilçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 17/10/2012 tarihli tespit tutanağı ile tespit ettiği, davalı tarafça malen kaydını taşıyan bonoya ilişkin olarak herhangi bir mal teslim olgusunun ispat edilmediği bu nedenle davacının davalı şirkete icra takip dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespitine ve davlının borçlu olmadığını bilerek davacı hakkında icra takip işlemi yaparak haciz uygulamasında haksız ve kötü niyetli olduğu kabul edilip, kötü niyet tazminatından sorumlu tutulması gerektiğine ilişkin karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 13/03/2014 tarih ve ….. Esas,……. Karar sayılı ilamı Temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 17/01/2017 tarih ve …… Esas, ……Karar sayılı ilamı ile “temyiz edilen hükmün davalı yararına bozulmasına” karar verilmiştir. Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya ….. Esas sayılı dosya üzerinden devam devam edilmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller ve gerekçe, iddia ve savunmanın değerlendirilmesi bakımından, dosyaya toplanan kayıt ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, gelen cevabi yazılar ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak, davacı ve davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, dava konusu uyuşmazlığın, davacının, davalıya hangi ticari ve hukuki ilişki kapsamında bonoyu vermesinden kaynaklandığı, bono üzerindeki malen kaydı dikkate alındığında, bononun mal tesliminden kaynaklı verildiğinin kabul edilmesi gerektiği, davacı ve davalı arasındaki patates sözleşmesinin yapıldığının ve buna istinaden bono düzenlendiğinin ispat yükünün davacıda olup, bu sözleşmenin yapıldığına dair, davacının sözleşme yapıldığının ispatlayamadığı, davalının tohum satışına istinaden bonoyu aldığını ikrar ettiği, davalı, dava konusu bononun kendisine verildiğini (maddi vakıayı) ikrar etmiş olup ve fakat bunun davacı tarafından ileri sürülen nedenle değil, başka bir satış, tohum satışı nedeniyle gönderildiğini savunmak suretiyle vakıanın ileri sürülenden farklı olduğunu bildiriş olmakla, somut olayda, basit ikrarın söz konusu olup, ispat yükünün ikrar eden davalı tarafa geçtiği, davalının tohum satışına istinaden 17205,95 TL’lik fatura ibraz ettiği, 3000 TL değerinde malın davalı tarafça davacıya teslimine ilişkin bilgi ve belge sunamadığı, 3000 TL’lik ödemeye ilişkin davalının beyanın olmadığı, sözleşme ile illiyetinin tespit edilemediği, bonoya istinaden 3000 TL ödeme yapıldığının kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının davalıya 17205,95 TL borçlu olup, kalan miktar kadar 3.314,93 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, kötüniyet tazminat koşulları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 27/05/2019 tarih ve …… Esas ……. Karar sayılı ilamı temyiz edilmiş olmakla; Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin 30/01/2020 tarih ve …… Esas …… Karar sayılı ilamı ile; “Davanın, malen kaydı taşıyan bonoya dayalı başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit istemine ilişkin olduğu, bozma öncesi mahkemece, davalı tarafça malen kaydını taşıyan bonoya ilişkin olarak herhangi bir mal teslim olgusunun ispat edilmediği, bu nedenle davacının davalı şirkete icra takip dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespitine dair verilen 13.3.2014 tarihli kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairelerince yapılan temyiz incelemesi sonucu “… Dosya kapsamından, taraflar arasında imzalandığı ileri sürülen patates üretim sözleşmesinin tarafların imzasını taşımadığı ve davalı tarafça da sözleşmenin kabul edilmediği anlaşılmaktadır. Davalı, elinde takibe konulan geçerli bir kambiyo senedinde malen kaydının bulunduğunu, davalının davacıya bu senet karşılığında gübre, ilaç, tohum sattığını ileri sürmüş ve 4 adet toplam tutarı 17.205,95 TL olan fatura ibraz etmiştir. Bu durum karşısında, sözleşmenin tarafları bağlamadığı hususu gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş olduğu, Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davalının tohum satışına istinaden 17205,95 TL’lik fatura ibraz ettiği, 3.000,00 TL değerinde malın davalı tarafça davacıya teslimine ilişkin bilgi ve belge sunamadığı, 3.000,00 TL ödemeye ilişkin davalının beyanın olmadığı, sözleşme ile illiyetinin tespit edilemediği, bonoya istinaden 3.000,00 TL ödeme yapıldığının kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olduğu, somut olayda, 3.000,00 TL’nin nakit avans olarak verildiği tarafların kabulünde olduğu halde davacının ödemesi olarak kararda yazılmış olmasının çelişkiye neden olmuş olduğu, sonuç olarak; tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiş ve temyiz olunan kararın bu nedenle BOZULMASINA” karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı iddia ve delilleri, davalı savunma ve delilleri ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ve davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, dava konusu uyuşmazlığın, davacının, davalıya hangi ticari ve hukuki ilişki kapsamında bonoyu vermesinden kaynaklandığı, bono üzerindeki malen kaydı dikkate alındığında, bononun mal tesliminden kaynaklı verildiğinin kabul edilmesi gerektiği, davacı ve davalı arasındaki patates sözleşmesinin yapıldığının ve buna istinaden bono düzenlendiğinin ispat yükünün davacıda olup, bu sözleşmenin yapıldığına dair, davacının sözleşme yapıldığının ispatlayamadığı, davalının tohum satışına istinaden bonoyu aldığını ikrar ettiği, davalı, dava konusu bononun kendisine verildiğini (maddi vakıayı) ikrar etmiş olup ve fakat bunun davacı tarafından ileri sürülen nedenle değil, başka bir satış, tohum satışı nedeniyle gönderildiğini savunmak suretiyle vakıanın ileri sürülenden farklı olduğunu bildiriş olmakla, somut olayda, basit ikrarın söz konusu olup, ispat yükünün ikrar eden davalı tarafa geçtiği, davalının tohum satışına istinaden 17205,95 TL’lik fatura ibraz ettiği, davacının davalıya 17205,95 TL borçlu olup, kalan miktarın 3.000,05 TL olduğu, 3000 TL’lik ödemenin davalı tarafın ödemesi olduğu, hali ile kalan borç miktarının 3.000,05 TL olduğu, bu nedenle açılan davanın kısmen kabulüne, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1- 3.000,05 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Küçükçekmece ……. İcra Dairesi’nin ……. Esas sayılı dosyasındaki 3.000,05 TL kadar takibin İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 204,93 TL harcın peşin alının 304,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,82 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 325,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 948,70 TL yargılama giderinin kabul oranı (%14,62) ret oranı (%85,38) dikkate alınarak hesaplanan 138,70 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı tarafından yapılan 73,70 TL yargılama giderinin ret oranı (%85,38) dikkate alınarak hesaplanan 62,93 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 3.000,05 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 17/11/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸