Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/26 E. 2021/1052 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/26 Esas
KARAR NO : 2021/1052

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 41 yıllık tecrübesi ile Türkiye çapında 4 şube, 60’tan fazla ilde, 100.000’den fazla ürün çeşidiyle, deneyimli satış ekibi ile kırtasiye sektörüne yön veren toptancı firmalardan biri olduğunu, 2015-2020 eğitim öğretim sezonunda ihtiyaç duyacağı Defter ürünleri için müvekkili ile davalının 16.02.2019 tarihli teklif formu ile genel sipariş tutarı üzerinden anlaşmış olduklarını ve buna istinaden 18.02.2019 tarihinde, sipariş tutarı 800.673,12-TL’nin havale edilerek siparişin tamamının peşin ödenmiş olduğunu, akabinde 09.04.2019 tarihli detaylı teklif ve sipariş onay formları ile sipariş miktarlarının ve teslim yerlerinin belirlenmiş olduğunu, 09.04.2019 tarihinde geçilen detaylı siparişler üzere teslimat tarihi için davalı yandan değişik kereler teslim tarihi sorulmuş yapılan elektronik yazışmalarla Mayıs 2019 döneminde verilen cevaplar ile 2019 Haziran içinde teslim edileceğinin bildirilmesi üzerine teslimin ay sonuna kalmaması gerektiği, mümkünse Ramazan Bayram sonrasi Haziran 2019 ve izleyen günler teslimi talep edilmiş ve bu talep üzerine Sevkiyatların Bayramdan sonra başlayacağının beyan edilmiş olduğunu, 2019 Ramazan Bayram sonrasında yapılan yazışmalarla da , Üretim ve sevkiyatların devam ettiği, bölgesel bazda kimi ürünlerin siparişi tamamlanmadığından eksik ürünler sebebiyle siparişin geciktiği bilgisi verilmiş ve ilki 12.06.2019 günlü olmak üzere partiler halinde yapılan mal teslimlerine müteakip en son 07.09.2019 tarihli fatura ile yapılan mal teslimleri sonucunda bakiye 179.821.64.-TL bedelli mal teslimatının gerçekleşmemiş olduğunu, bunun üzerinde teslimatta yaşanan bu gecikmeler sebebiyle müvekkili şirket adına keşide edilen Beyoğlu …. Noterliğinin 23.10.2019 gün ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile , teslimatta yaşanan gecikmeler sebebiyle her türlü zarar ziyan hakları saklı kalmak kaydıyla bakiye mal bedeli alan 179.821,64.-TL’nin 1 gün içinde iadesi talep edilmiş olduğunu, ancak bu talebin kabul görmemiş davalı tarafından keşide edilen Karşıyaka …. Noterliğinin 01.11.2019 gün ve … yevmiye sayılı ihtarı ile ürünlerin 15. gün içinde hazırlanarak teslime hazır hale getirileceğinin ihtar edilmiş olduğunu, bu olumsuz gelişmeler üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile alacağın tahsili için icra takibi başlatılmış ise de icra takibine itiraz edilmiş olduğunu, itiraz üzerine arabuluculuğa başvuru yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu, davalı yanın icra takip dosyasına sunduğu itirazların haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı yan her ne kadar icra takibinde yetkiye itiraz etmiş olsa da müvekkili şirketin mahkememiz yargı yeri dâhinde … Mah. … Sokak. No … Zeytinburnu/İstanbul adresinde faaliyet göstermekte olduğunu, uyuşmazlıkta Bakırköy İcra Müdürlüğü ve Mahkemeleri yetkili olup iş bu nedenle icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazların da reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davalı borçlunun icra dosyasındaki itirazlarında takibi geciktirme amaçlı ve kötü niyetli olduğunu beyanla; beyan ve taleplerinin kabulü ile, evveliyetle müvekkili şirket mahkememiz yargı yeri dahilinde faaliyette bulunmakla, davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazlarının reddine, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun takip konusu asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin de davalı borçlu yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yerleşim yerinin “…. Cd. No:…. Kemalpaşa/İzmir” olup, HMK 6. maddesi uyarınca, davanın, davalının yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi gerekmekte olduğunu, öte yandan BK 73. maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olup, her iki durumda da yetkili mahkemenin İzmir/Kemalpaşa olduğunu, ürünlerin nakliye aracına yüklenmesinden itibaren yarar ve hasar riskinin alıcıya ait olduğunun, Proforma Faturanın genel şartları arasında (4.madde) belirtilmiş olduğunu, Kemalpaşa ilçesi Asliye Ticaret Mahkemeleri bakımından İzmir Adliyesi yargı çevresi içinde kalmakta olup, yetkisizlik kararı verilerek, dosyanın yetkili İzmir (Kemalpaşa) Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin bir kağıt/karton üreticisi olup, İzmir/Kemalpaşa, Muğla/Dalaman ve Kastamonu/Taşköprü’de bulunan 3 fabrikasında üretim yapmakta olduğunu, Ülkemizin kağıt/karton sektörünün en önde gelen firması ve aynı zamanda ülkemizin en büyük 150 sanayi şirketi arasında olduğunu, üretimi yapılan ürünlerden birinin de defter olduğunu, … Kırtasiye firmasının bir toptancı olup, kağıt, karton ürünleri ticareti yapmakta olduğunu, kağıt/karton ürünleri ticareti yapan toptancı firmaların, müvekkili şirkete defter siparişlerini uzun bir süre öncesi vermekte ve talep ettikleri özellikleri taşıyan defterlerin bu siparişler üzerine üretilmekte olduğunu, …. Kırtasiye firmasının 16.02.2019 tarihinde bir sipariş vermiş ve bu siparişe istinaden 16.02.2019 tarihli proforma fatura düzenlenmiş olduğunu, verilen siparişin, genel nitelikte bir çerçeve siparişi olup, faturada da “global sipariş” olarak tanımlanmış olduğunu, sipariş sadece toplam satış tutarı üzerinden verilmiş olup, yüzlerce çeşit defter (boyutlar, sayfa yapısı, sayfa sayısı vb.) arasından hangi özelliklerde defter üretiminin talep edildiğinin belirtilmemiş olduğunu, Proforma faturada da belirtildiği üzere, sipariş detaylarının 30 gün içinde …’a bildirilmesi gerekmekte olduğunu, ancak, … Kırtasiyenin 30 gün içinde bu bilgileri ….’a bildirmemiş olduğunu, … Kırtasiyenin 30 günlük süre geçtikten sonra bu sipariş detaylarını bildirmiş, fakat bu dönemde …’ın başka siparişler aldığı, başka üretim planlamaları yaptığı için … Kırtasiye’nin detaylarını geç bildirdiği ürünlerin üretimine geçilememiş olduğunu, davacı şirketin geç bildirimde bulunması ve gecikmeye bizzat kendisinin sebebiyet vermesine rağmen, müvekkili şirketin iyiniyetle hareket etmiş ve 800.673,12 TL tutarındaki siparişin 4/5 oranındaki bölümünü üreterek teslim etmiş olduğunu, davacının sipariş detaylarını geç bildirmesine bağlı olarak yaşanan gecikmelerden dolayı, henüz 179.821,64 TL tutarındaki kısmın teslimatı gerçekleşmeden; …. Kırtasiye tarafından 23.10.2019 tarihli bir ihtarname gönderilerek, defterlerin üretilip teslim edilmesi için 1 (bir) günlük süre verilmiş, 01.11.2019 tarihli ihtarname cevabı ile 1 günlük sürenin makul olmadığı, 15 gün içinde tüm defter çeşitlerinin teslime hazır hale geleceğinin bildirilmiş, ancak, bu ihtarnameye karşı … Kırtasiye tarafından gönderilen ikinci bir ihtarname ile ürünlerin teslimini istemedikleri bildirilmiş olduğunu, hatta tekrar bir cevap dahi beklenmeksizin defter siparişine istinaden verilen avans tutarının iadesi için icra takibi başlatılmış olduğunu, … tarafından icra takibine itiraz edilerek takibin durdurulmuş olduğunu, ihtilaf konusu defterlerin, … tarafından ihtarname cevabında belirtilen 15 günlük süre içinde teslime hazır hale getirilmiş olup, Kasım 2019 ayı başından itibaren … Fabrikasında depoda beklemekte olduğunu, fakat, taraflar arasındaki ihtilafın gidişatı ve özellikle de … Kırtasiye’nin uzlaşmaz tutumunun yolaçacağı dava sürecinin uzun yıllar devam etmesi kaçınılmaz görünmekte olduğunu, … Kırtasiyenin, 45 çeşit defterin üretimi ve teslimi için sadece 1 (bir) günlük süre vererek, uzlaşma niyetinde olmadığını açıkça belli etmiş olduğunu, davacının iddiasının aksine, sözleşmenin kesin teslim vadesi olan bir sözleşme olmayıp, ifa tarihinin ihlali de söz konusu olmadığını, gerek Proforma Faturada ve gerekse 09.04.2019 tarihli teklif formlarından 3 tanesinde teslim tarihi bölümü boş bırakılmış, Genel Satış Şartlarının 9.maddesinde de “Hammadde ve malzeme tedariki, teknik arıza ve benzeri nedenlerle siparişlerin gecikmesi ve/veya siparişlerin kısmen veya tamamının iptalinden …’ın sorumlu olmadığı” kararlaştırılmış olduğunu, hatta 09.04.2019 tarihli Teklif Formlarından “Antalya” ile ilgili olan siparişlerin Teslim Tarihi : Üretim Programına Göre şeklinde belirtilmiş olduğunu, yani teslim tarihini üreticinin kendi üretim programına göre serbestçe belirleyeceğinin kararlaştırılmış olduğunu, teslim tarihini üreticinin, üretim programına göre serbestçe belirleyeceği ürünlerin toplam tutarının 469.625,08 TL olup, dava konusu olan 179.821,64 TL tutarındaki ürünlerin bu kapsamda kalmakta olduğunu, taraflar arasındaki sonraki görüşmelerde de ürünlerin tamamı için kesin bir teslim vadesi kararlaştırılmamış olduğunu, önceki yıllarda da taraflar arasında aynı içerikte satış siparişleri ve sözleşmeleri akdedilmiş ve yine benzer sürelerde teslimatlar yapılmış olduğunu, davacının, defter üretiminin ve üretim planlamasının çok uzun zaman aldığını bilmesine rağmen, bu kez 45 çeşit defterin 1 gün içinde teslimini talep etmesinin ve makul bir süre olan 15 günlük teslim talebine cevap vermeksizin icra takibi başlatmasının, kötüniyetle hareket ettiğini göstermekte olduğunu, davacı yan icra takibinde işlemiş faiz talep etmiş olup, takip öncesinde temerrüd gerçekleşmemiş olduğu için işlemiş faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca, faiz oranına yönelik itirazlarının da kabulü gerektiğini, davacının, takipte %19,50 oranında avans faizi talep etmiş olup, takip tarihi olan 07.11.2019 tarihinde yürürlükte olan avans faiz oranının %18,25 olduğunu beyanla; davanın reddine, sipariş edilen defterlerin tamamının depoda teslime hazır olduğunun tespitine, davacının %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 179.821,64 TL asıl alacak, 864,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 180.686,26 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, aralarında yer alan cari hesap ilişkisi çerçevesinde tarafların edimlerini aralarında kararlaştırılan şartlara uygun olarak yerine getirip getirmediği, davacı tarafın davalı tarafa söz konusu borç nedeniyle temerrüde düşürüp düşürmediği, tarafların birbirinden alacaklı olup olmadığına ilişkin olduğunun tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 30/11/2020 günü saat …’da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, davalı vekili müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının Kemalpaşa/İzmir’de bulunduğunu bu nedenle İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasını talep etmiş olmakla, mahkememizin 10/11/2020 tarihli ara kararı uyarınca İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için talimat yazılmış ve İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasına SMMM bilirkişi … tarafından sunulan raporda özetle; davalının 2019 yılı ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde; davacının 18.02.2019 tarihinde 800.673,12.-TL davalıya ödeme yaptığının, davalının davacıya teslim ettiği ürünlerin toplamının 624.092,62.-TL olduğunun, cari hesaha göre davalının davacıya teslim etmesi gereken 179.820,50.-TL tutarında farklı farklı özeliklere sahip defterlerin olduğu ya da başka bir ifade ile davalının davacıya 179.820,50 TL tutarında borcunun olduğunun tespit edilmiş olduğunu, … AŞ.’nin deposunda bekleyen ürünlerin/defterlerin toplam tutarının 178.740,58.-TL olduğunun davalının kaşe ve imzasının olduğu listeden tespit edilmiş olduğunu, davalının ticari defterlerine göre davacıya 179.820,50.-TL tutarında borcunun olduğunun tespit edilmesine karşın; davalının deposunda davacının sipariş ettiği toplam tutarı 178.740,58.-TL olan ürünler/defterler hazır bulunduğundan, davacının 178.740,58.-TL tutarındaki sipariş ettiği ürünleri teslim alması durumunda (179.820,50.-TL-178.740,58.-TL=1.079,92.-TL) 1.079,92.-TL tutarında alacağının kalacağının hesaplanmış olduğunu, dava konusu olayda tarafların borcun ifası için bir vade belirlemedikleri, davalının 12.06.2019 tarihinden itibaren borcun ifası için üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeye başladığı, borç muaccel hale gelmediğinden de davacı tarafından davalıya ihtarname gönderilse de borcun temerrüdünden bahsedilemeyeceği kanısına varılmış olduğunu bildirmiştir.
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı şirket, borçlunun temerrütü sebebine dayanarak iş bu davayı açmıştır. Taraflar arasında defter siparişi ve temini şeklinde ticari ilişki bulunduğu ve davacı tarafından davalı tarafa 800.673,12 TL ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık sipariş detaylarının davacı şirket tarafından davalı şirkete iletilip iletilmediği, tarafların teslim edilecek ürünlerin teslim tarihlerini kararlaştırıp kararlaştırmadıkları, sipariş detayları iletilmiş ve teslim tarihi kararlaştırılmış ise, davalının siparişleri kararlaştırılan tarihte teslime hazır edip etmediği noktasındadır. Dosya üzerinde ve davalı taraf defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile davalı tarafın davacı tarafa 179.820,50- TL borçlu, davalı tarafa ait depoda davacıya teslim edilmek üzere bekletilen 178.740,58 TL tutarında ürün bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafından sunulan ve davacı şirket kaşe ve imzasını taşıyan 16.02.2019 tarihli proforma faturanın incelenmesinde sipariş detaylarının 30 gün içerisinde bildirileceği belirtilmiş olup sunulan mail yazışmalarının incelenmesinde ise sipariş detaylarının 10.04.2019 tarihinde davalı tarafa bildirildiği görülmüştür. Tarafların teslim tarihlerini kararlaştırmamış oldukları da dosya kapsamı ile sabittir. Mevcut durum itibari ile davacı tarafın, davalının temerrütüne dayalı davalı taraftan talepte bulunabilmesi için borç ilişkisinin gereklerini yerine getirmesi ve yerine getirmiş olduğunu kanıtlaması gerekmekte ise de davacı tarafından bu hususun kanıtlamadığı görülmüştür. Dosya kapsamı itibari ile davacı taraf defterleri üzerinde yapılacak incelemenin dosyaya yenilik katmayacak olması ve usul ekonomisi ilkesi göz önünde bulundurularak davacı taraf defterleri incelenmeksizin karar verilmiştir. Davacının iptalini talep ettiği takip cari hesap alacağına ilişkindir. Bu nedenle takipte talep edilen asıl alacak tutarının ( 179.821,64 TL ) davalının teslime hazır halde beklettiği ürün bedelinden ( 178.740,58 ) tenzili neticesinde takibin kalan 1.079,92 TL üzerinden devamına, likit olan alacak yönünden icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 1.079,92 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi İŞLETİLMESİNE,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden ‭215,98 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 73,77 TL harcın peşin alınan 2.182,24 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 2.108,47 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden 1.312,11.-TL’sinin davacıdan, 7,89.-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 128,17 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 880,00 TL yargılama giderinin kabul oranı ret oranı dikkate alınarak hesaplanan 5,26 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 1.079,92 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 21.012,60 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸