Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/256 E. 2020/388 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/256 Esas
KARAR NO : 2020/388

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2020
KARAR TARİHİ : 03/07/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 24.11.2017 tarihinde … Üniversitesi … Kampüsü Misafirhane Binası Çelik Konstrüksiyon işlerinin yapılması hakkında sözleşme tanzim edildiğini, sözleşme gereğince davalı şirketin … Üniversitesi … Kampüsü Misafirhane Binasında projeye uygun şekilde yapılması gerekli olan çelik konstrüksiyon işleri dahilinde dört adet döner merdivenin imal edilmesi, montajının yapılması, malzeme, kumlama, shopprime, imalat, epoksi astar ve epoksi son kat boya işleri ile tüm çelik işlerini 40 gün içinde tamamlamayı taahhüt ettiğini, sözleşmenin dördüncü maddesinde toplamda 301.136,00 TL bedelin müvekkili şirket tarafından 4 eşit taksit halinde 75.284,00 TL nakit olmak ve 25.01.2018, 25.02.2018, 25.03.2018 vade tarihli çekler ile ödenmesinin kararlaştırıldığını ve sözleşme bedellerinin davalı şirkete ödendiğini ancak işlerin eksik ve kusurlu yapıldığını beyanla davanın kabulüne ve 30.578,80 TL’nin 12.07.2018 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek en yüksek reeskont faiz ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine istinaden dosyanın yetkili mahkeme olan İstanbul Adliyesine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiğini, davacı tarafın yasal süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmayarak imal edilen ürünleri kabul ettiğini beyanla davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir.
HMK 17. maddesinin “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü ihtiva ettiği, HMK 18. maddesinde ise kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarının düzenlendiği, buna göre ise yetki sözleşmesinin kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamayacağı anlaşılmakla bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde kesin yetkiye ilişkin bir durumun bulunmaması sebebiyle tacir olan taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, davalı vekili tarafından davanın yetkisiz Mahkemede açıldığı ve İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilerek yetki itirazında bulunulduğu ve davacı vekilinin 18/06/2020 tarihli dilekçesi ile yetki itirazını kabul ettiği, dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiği dikkate alındığında uyuşmazlığın, taraflar arasında akdedilen 24/11/2017 tarihli sözleşmenin ”uyuşmazlıkların çözüm yeri” başlıklı 9. maddesinde ihtilafların çözümünde yetkili kılınan İstanbul Mahkemelerinde görülüp çözümlendirilmesi gerektiğinden Mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle davanın yetki yönünden usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle, yetki yönünden DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince davacının yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmesinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet yetkisizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı . 03/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır