Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/238 E. 2020/435 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/238 Esas
KARAR NO : 2020/435

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/03/2016
KARAR TARİHİ : 16/07/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; trafikte ….adına kayıtlı ve davalı … AŞ tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yaptırılan …. plakalı araç müvekkillerinin miras bırakanı … ‘ün sevk ve idaresinde iken 17.01.2016 tarihinde trafik kazası yaptığını, … ‘ün vefat ettiğini, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmanın yürütültüğünü, müvekkillerinin kendilerine bakan tek destekleri olan oğullarını bu elim kazada kaybettiğini, müteveffa … ‘ün 2.000 TL ücret ile gıda firmasında çalışıp annesine bakıyor olduğunu, davayı açmadan önce davalı … şirketine başvurarak destekten yoksun kalınan tazminatın hesaplanıp ödenmesinin talep edildiğini, Hasar /1485 sayılı hasar dosyası oluşturulduğunu, ancak davalı şirketin 09.02.2016 tarihli cevabı yazılarıyla bu talebin müteveffanın kusurlu olduğu gerekçesiyle reddedildiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı anne için 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 17.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ( sigorta poliçesi limiti ile sınırlı olmak üzere ) karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, dava konusu kaza tamamen müteveffanın kusuru sebebiyle meydana geldiğinden müvekkili şirketin gerek Türk Borçlar Kanunun gerekse Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müteveffa açısından destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacılar müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmelerinin gerektiğini, yine aktüerya hesaplamasında dikkat edilmesi gereken hususun ölüm tarihi itibariyle müteveffanın yaşı olduğunu, müteveffanın gelir durumunun ispatının ise davacıya düştüğünü, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple mahkemece faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ZMSS kapsamında trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 22/06/2017 tarih ve …. Esas … sayılı karar ilamında; “… Davanın kabulüne, 60.682,57 TL’nin 09.02.2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, …” verilen hüküm davalı …. tarafından istinaf edilmiş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin …. Esas …. Karar sayılı ve 26/10/2017 karar tarihli ilamında; “…. H.M.K.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun faize yönelik kısmının kabulüne, diğer yönlerden reddine, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/06/2017 tarih, … E.- … K. sayılı kararının faizin türü yönünden düzeltilerek yeniden hüküm oluşturulmasına, davanın kabulüne 60.682,57 TL.’nin 09/02/2016 tarihinden işleyecek yasal fazi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,…” karar verilmiş, davalı … Sigorat A.Ş. tarafından temyiz edilmiş olup, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/12/2019 tarih ve 2018/352 Esas 2019/11832 Karar sayılı ilamında; “…Somut olayda, sürücü/desteğin sevk ve idaresindeki araç ile 13/01/2016 tarihinde kendi kusuru ile sebebiyet verdiği kazada öldüğü, poliçenin düzenlenme tarihinin de 02.12.2015 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Davalının sorumluluğunun kapsamı 01.06.2015 yani davaya konu trafik kazasından önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecektir. Genel Şartların “Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı A.6. maddesi (d) bendinde; “destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” teminat kapsamı dışında bırakılmış olup bu nedenle kendi ölümüne neden olan sürücünün (desteğin) tam kusuruna isabet eden destek tazminatı talebi ZMSS poliçe teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nunda sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber desteğin kusuruna denk gelen destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığına göre, davacının davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın kabulü yönünde hüküm kurulması ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nce istinaf başvurusunun sadece faize yönelik kısmının kabulüne, diğer yönlerden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, dosya mahkememize gönderilmekle yukarıda esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Dava konusu trafik kazasının tek taraflı ölümlü trafik kazası olduğu, davacının murisinin araç sürücüsü olup, kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Davacı taraf, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 01.06.2015 tarihinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartların yürürlüğe girmesinden önceki Yargıtay uygulaması kapsamında zarar gören 3. kişi sıfatıyla davalı … şirketinin sorumluluğuna dayanarak tazminat talebinde bulunmuştur. Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartların “Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı A.6. maddesi (d) bendinde; “destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” teminat kapsamı dışında bırakılmış olup, bu nedenle kendi ölümüne neden olan sürücünün (desteğin) tam kusuruna isabet eden destek tazminatı talebi ZMSS poliçe teminatı kapsamında değildir. Bu nedenle davalı … şirketinin dava konusu kaza kapsamında sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 204,00-TL’den mahsubu ile bakiye kalan 178,80-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı … şirketi kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de maddi tazminata ilişkin davacı tarafa vekalet ücreti takdir edilmediğinden ve davacı tarafın vekalet ücreti miktarını geçemeyeceğinden vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 150,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.16/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır