Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/227 Esas
KARAR NO : 2021/309
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirketin taşıma işleri ile iştigal ettiğini, davalı ile yüklerin havayolu ile taşınması konusunda anlaşmış olduklarını, davacı müvekkilinin, … Turizm Tekstil Ürünleri İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait malların nakliyat işlerini yapmış ve yapmış olduğu beş taşıma için ayrı ayrı navlun faturaları düzenlenip davalı tarafa tebliğ edilmiş olduğunu, davalı şirket yetkililerinin düzenlenen faturaları tebellüğ etmelerine rağmen müvekkili firmaya ödeme yapmamış olduklarını, davacı müvekkilinin hak etmiş olduğu navlun ücretinin tahsili için gerekli bildirimi davalı şirkete yapmış olduğunu, ancak hak ettiği alacağını bir türlü tahsil edemediği için, ödenmeyen vade farkı faturasının tahsili için İstanbul …. İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatmış olduğunu, davalı şirketin takibe itiraz ettiğini, ancak davacı müvekkili şirketin hava yolu ile taşıma işini gerekli özen ve dikkatle, hasarsız ve gecikmesiz yerine getirmiş olmasına ve yükler alıcılarına teslim edilmiş olmasına rağmen, davalı şirketin bu taşımalara ilişkin olan taşıma bedellerini(NAVLUNU) hiçbir gerekçe göstermeksizin ödememiş olduğunu, borç miktarının kesilen faturalarla sabit olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamamış olduğunu beyanla; itirazın iptaline ve itiraz edilen alacağın 9.201,04-USD olarak tespiti ile takibin devamına, %20den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının, ticari faiz ve yargılama giderleri, vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 1.780,00 USD fatura alacağı, 25,04 USD işlemiş faiz, 1.021,00 USD fatura alacağı, 14,00 USD işlemiş faiz, 1.655,00 USD fatura alacağı, 20,93 USD işlemiş faiz, 3.300,00 USD fatura alacağı, 32,91 USD işlemiş faiz, 1.139,00 USD fatura alacağı, 11,36 USD işlemiş faiz, 201,55 USD fatura alacağı, 0,25 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.201,04 USD üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, davacı tarafın davalıya sunduğunu beyan ettiği havayolu taşıma hizmeti nedeniyle davalı tarafın navlun bedelini ödeyip ödemediği, davacı tarafın kesmiş olduğu faturaları davalı tarafa tebliğ edip etmediği, davalı tarafın faturalaya herhangi bir itirazının bulunup bulunmadığı, davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olup olmadığı ile alacaklı ise miktarının tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 18/01/2020 günü saat 15:15′ de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Lojistik ve Taşıma Uzmanı bilirkişi … ve Mali Müşavir bilirkişi … 15/02/2021 tarihli raporlarında özetle; davacı tarafın 2018-2019-2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ifadesinin yer aldığını, davalı tarafın 18.01.2021 tarihli inceleme günü gelmediğini, yerinde inceleme talebinin olmadığını, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapılamadığını, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği takibe konu olan cari hesaba ait 2018 yılında 6 adet faturanın olduğunu, faturaların davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak: işlendiğini, davalı tarafın defterlerine işlenip işlenmediğinin tespit edilemediğini, davalı tarafın faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmamış olduğunu, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21—(2) bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. ” İfadesi yer aldığını, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği takibe konu olan 6 adet faturanın olduğu, 5 adet faturanın 2018 yılı ekim ayına ait olduğunu ve BS FORMU ile beyan edildiğini, 1 adet faturanın 2018 yılı aralık ayına ait olduğunu, BS formu yasal beyan sınırının altında kaldığından beyan edilmediği/edilemediğini, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 01.10.2018 tarihli 1.780,00 USD (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığını, 19.12.2018 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 9.096,56 USD alacaklı olduğunu, 02.01.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 7.316,56 USD alacaklı olduğunu, 01.02.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 6.295,56 USD alacaklı olduğunu,13.03.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 6.099,00 USD alacaklı olduğunu, davalının girişilen takibe itirazında hususi olarak faturaya veya vade farkına itiraz etmediğini, soyut borca ve ferilerine itiraz edildiği gözetilerek değerlendirme ve kanaat bakımından takdirin mahkemeye ait olmak üzere takip tarihinde davacının alacak mesnedi gösterdiği beş (5) adet faturadan kaynaklı alacağının 8.895.00 USD hesaplandığını, davalı şirketin dosya muhteviyatında yasal defterlerini, kayıt ve belgelerini ibraz etmediğini, inceleme günü gelmediğini, yerinde inceleme talebinin olmadığını, itirazlarının soyut olup fatura bazında bir itiraz ileri sürülmediği gözetilerek 6. fatura konusu vade farkı alacağı da kabul edilecek olursa bu defa 9.096.55 USD davacının takip tarihi itibarı ile alacaklı olduğunu, davacı şirketin 26.12.2018 takip tarihi itibariyle davalı şirketten 9.096,55 USD asıl, 104,49 USD işlemiş faiz ve toplam 9.201,04- USD fatura alacak talebinin olduğunu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 19.12.2018 tarihinde 9.096,56 USD alacaklı olduğunu, fakat daha sonra yapılan ödemelerle alacağın 02.01.2019 tarihinde 7.316,56 USD, 01.02.2019 tarihinde 6.295,56 USD, 13.03.2019 tarihinde 6.099,00 USD olduğunu, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında belge bulunmadığını, bu nedenle takip öncesi işlemiş faiz hesaplanmadığını, takip tarihinden başlatılarak ödeme tarih ve tutarları dikkate alınarak işlemiş faizin hesaplandığını, 13.03.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 6.194,69 USD (6.099,00 USD asıl + 95,69 USD işlemiş faiz) alacaklı olduğunu, 13.03.2019 tarihinden itibaren 6.194,69 USD yıllık % 6,50 TBB-MEVDUAT USD KAMU BANKALARI DEĞİŞEN ORANLARDA faiz tahsil talebinin mahkemenin takdirine bırakıldığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99/son maddesine göre, alacaklının seçimlik hakkı mevcut olup fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi halinde takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirilir. Bu alacağa 3095 sayılı Kanunun, 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebileceğinin belirtildiğini bildirmişlerdir.
Dava, fatura alacağına istinaden başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı tarafından incelemeye sunulan ve lehine delil niteliği bulunan ticari defter ve kayıtlarında takip dayanağı ve dava konusu edilen faturanın usulüne uygun olarak işlenmiş olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmaması sebebiyle faturanın davalının ticari defterlerine işlenip işlenemediğinin tespit edilemediği, takibe dayanak altı faturadan beşinin navlun bedeline ilişkin olduğu, davacı tarafından sunulan konşimento belgelerinden fatura konusu hizmetin yerine getirilmiş olduğunun tespit edildiği, ne var ki takibe konu vade farkı faturası yönünden ise, davacı ve davalı arasında düzenlenmiş, vade farkı talep edileceği hükmünü içerir bir anlaşmanın sunulmadığı, hali ile bu fatura yönünden ispat külfetinin yerine getirilemediği, davacı taraf defterlerinde kayıtlı kısmı ödemelerin düşülmesi neticesinde takibin 6.099,00 USD asıl alacak, 95,69 USD işlemiş faiz yönünden devamının gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu, açıklanan bu nedenlerle açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 6.099,00 USD asıl alacak, 95,69 USD işlemiş faiz yönünden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-İcra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, takip tarihi itibariyle efektif satış kuru üzerinden hesaplanan asıl alacağın %20 sine tekabül eden 6.465,67 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 2.593,88 TL harçtan peşin alınan 715,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.878,69 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafça yatırılan ilk dava açılış harç gideri 769,59 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.507,50 TL yargılama giderinin kabul oranı (%67,32) ret oranı (%32,68) dikkate alınarak hesaplanan 1.014,85 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.695,83 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2021
Katip …
¸
Hakim …
¸