Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/223 E. 2020/441 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/223 Esas
KARAR NO : 2020/441

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 16/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin halkla ilişkiler hizmeti veren bir şirket olduğunu, şirketlere aylık danışmanlık bedeli karşılığında; marka konumlandırma, hedef kitlelere yönelik stratejik planlama, kurumsal iletişim ve pazarlama projeleri geliştirme, düzenli medya ilişkilerini tesis etme, sosyal medya hesap yönetimi, kriz iletişimi stratejilerini belirleme ve basın bülten metinlerini hazırlama gibi hizmetler verdiğini, taraflar arasında yapılan 01.05.2019 tarihli Hizmet Sözleşmesi uyarınca; müvekkili şirketin iletişim yönetimi kapsamında; takip ve analiz, medya ilişkileri, ünlü-fenomen-fikir önderleri ilişki yönetimi, kriz planlama ve yönetim hususlarında danışmanlık hizmeti vermeyi, buna karşılık davalı şirketin ise; aylık 8.500,00 TL + KDV tutarında danışmanlık bedeli ödemeyi üstlenmiş olduğunu, müvekkili şirketin yükümlülüklerini tam ve eksiksiz şekilde yerine getirmiş olduğunu, ancak davalı şirketin müvekkili şirketin verdiği hizmet doğrultusunda düzenlediği ve usulüne uygun şekilde tebliğ ettiği fatura bedellerini tam ve eksiksiz şekilde ödememiş olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin noter aracılığıyla ihtarname gönderdiğini, bunun üzerine davalı şirketin müvekkili şirkete 11/10/2019 tarihinde 10.000,00 TL tutarında kısmi bir ödeme yapmış olduğunu, ancak 01/06/2019 tarihli, …. no’lu 8.500,00TL+KDV bedelindeki fatura, 01/06/2019 tarihli, …. no’lu 8.500,00TL+KDV bedelindeki fatura, 01/07/2019 tarihli, …. no’lu 8.500,00TL+KDV bedelindeki fatura, 01/08/2019 tarihli, …. no’lu 8.500,00TL+KDV bedelindeki fatura, 07/08/2019 tarihli, … no’lu 71,50TL+KDV bedelindeki fatura, 01/09/2019 tarihli, …. no’lu 8.500,00TL+KDV bedelindeki fatura, 04/09/2019 tarihli, …. no’lu 80,85TL+KDV bedelindeki fatura tutarları toplamından kalan 30.299,77 TL (KDV Dahil) bedelini ödememiş olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı şirketin ise işbu takibe haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu beyanla; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirketin takipteki alacak miktarının %20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında 01.05.2019 tarihinde davacının müvekkili şirketin iletişim yönetimi kapsamında takip ve analiz, medya ilişkileri, ünlüler-fenomen-fikir önerileri ilişki yönetimi, kriz planlama ve yönetimi işlerini üstlenmesi amacıyla Hizmet Sözleşmesi imzalanmış olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uyuşmazlık halinde başlıklı 11. Maddesi uyarınca taraflar arasında çıkacak mali ve hukuki herhangi bir anlaşmazlıkta İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri’nin yetkili olacağının kararlaştırılmış olduğunu, davanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, bu nedenle yetki itirazlarının olduğunu, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin 01.05.2019 tarihli sözleşme uyarınca üzerine düşen yükümlülükleri gerektiği gibi tam ve zamanında yerine getirmiş olduğunu, hiçbir şekilde borcun varlığının kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, davacının müvekkili şirket’in icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönündeki talebinin de herhangi bir hukuki dayanağı olmadığını beyanla; yetki itirazlarının kabulüne, davanın tüm fer’ileri ile birlikte reddine, davacının %20den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının, iletişim yönetim kapsamında; takip ve analiz, medya ilişkileri, ünlü-fenomen-fikir önderleri ilişki yönetimi, kriz planlama ve yönetim hususlarında verdiği danışmanlık hizmeti kapsamında icra takibine konu faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, mahkememizin yetkili olup olmadığı hususlarındadır.
İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize UYAP sistemi üzerinden gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 30.299,77-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip talebinde bulunulduğu, takip dayanağının fatura alacağı olduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
HMK’nun 17’nci maddesine göre “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekmektedir.
Yetki sözleşmesinin geçerlilik koşullarının düzenleyen HMK 18.maddesinde (1)tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hallerinde yetki sözleşmesi yapılamayacağı ,(2)yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması ,uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme ve mahkemelerin gösterilmesinin şart olduğu düzenlenmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme ile uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili olduğu kararlaştırılmıştır.
Somut olayda, davanın tarafların ticaret şirketleri olup adi yazılı şekilde düzenlenen ticari(alım-satım) sözleşmesine bir hüküm koymak suretiyle yetki sözleşmesi yapmışlardır. Yetki sözleşmesinin yazılı olması geçerlilik koşuludur.Yetki sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılması yeterlidir. Asıl sözleşme resmi şekle tabi olsa bile, yetki sözleşmesi adi yazılı şekilde yapılabilir. Yine asıl sözleşme yazılı şekle tabii olmasa dahi, yetki sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması gerekir. Davacı tarafça davalının yetki itirazının kabulüne ilişkin beyan dilekçesi sunulmuştur. Davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olması karşısında HMK.’nun 17.maddesi uyarınca mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna, karar kesinleştiğinde dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne göndrilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın yetki yönünden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİ’NE,
2-Yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-HMK’nun 20. maddesi gereğince davacının yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep etmesinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilece
4-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet yetkisizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/07/2020

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır