Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/211 Esas
KARAR NO : 2020/567
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19.10.2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Bankası A.Ş. ile davalı şirket arasında akdedilen Genel Hizmet Sözleşmesi gereğince, davalıya business kredi kartı tahsis edilmiş olduğunu, borçlunun borcunu ödememesi üzerine hesabı kat edilmiş ve 08.06.2018 son ödeme tarihinde ödenmeyen kredi kartının; 21.09.2018 tarihi itibariyle baliğ olduğu 33.187,34 TL’lik borcunun ödenmesi için noter kanalıyla ihtarname keşide edilerek davalı şirketin Genel Kredi Sözleşmesindeki adresine tebliğe gönderilmiş olduğunu, davalı şirketin Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden Konkordato talebinde bulunmuş olduğunu, ancak konkordato alacak kaydının davalı şirket tarafından reddedilmiş olduğunu, konkordato talebinin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından kabul edilerek konkordato projesinin tasdikine karar verilmiş olduğunu ve 02.03.2020 tarihinde ilan edilmiş olduğunu, alacağın likit bir alacak olduğunu, kredi kartı kullanımından kaynaklanan borcun ödenmediği takdirde kanuni yollara müracaat edileceğinin, ihtarnamedeki alacak ile yasa ve sözleşme gereği temerrüt faiz ve faiz gider vergisinin, dava masrafları ile avukatlık ücretinin de kendilerinden dava ve talep edileceğinin ihtar edilmiş olduğunu beyanla; müvekkili bankanın davalı şirketten 21.09.2018 tarihi itibariyle 33.187,34 TL’lik olan alacağının, konkordato yürürlükte bulunduğu sürece konkordato koşullarına göre, konkordato ortadan kaldığı takdirde ise tam olarak tespiti ile alacağa 21.09.2018 tarihinden itibaren hesaplanacak temerrüt faizi, faizin gider vergisi ile birlikte davalıdan alınmasına ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı banka tarafından davadan önce arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın ikame edilmiş olduğunu bu nedenle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket hakkında Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile konkordato davası ikame edilmiş olduğunu, müvekkili şirket hakkında yürütülmüş ve tasdik ile sonuçlanmış konkordato müessesesinde İ.İ.K.’nun 299.maddesi uyarınca usule uygun bir şekilde “alacaklıları alacaklarını bildirmeye dair davet prosedürü” yürütülmüş olduğunu, bu kapsamda da davacı banka tarafından bir alacak kaydı yaptırılmış olduğunu, ardından da borçlunun beyana daveti kapsamında müvekkili şirketin ilgili alacak kayıtlarına karşı beyanlarının alınmış olduğunu, ancak davacı banka tarafından alacak kaydı yaptırılırken alacağının dayanağı olan hiçbir evrak ne komiser heyetine ne de mahkeme dosyasına ibraz edilmiş olmadığından ve müvekkili şirketin kayıt tarihi itibariyle davacı bankaya herhangi bir borcu bulunmadığından müvekkili şirket tarafından davacı bankanın alacak talebinin kabul edilmediğine dair beyanda bulunulmuş olduğunu, bu kapsamda alacak iddiası kabul edilmeyen alacaklıların hepsine komiser heyetince alacağının hesaba katılıp katılmayacağı ve ne oranda katılacağına dair mahkemece bir karar verilsin diye mahkemeye başvuru yapılmasına dair tebligat gönderilmiş ve davacı bankaya tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacı banka tarafından hiçbir şekilde mahkemeye başvuru yapılmamış olduğunu, davacı banka tarafından çekişmeli alacaklı prosedürünün tamamlanmamış olduğunu, ayrıca müvekkili şirketin davacı bankaya dair herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla; davacının davasının öncelikle usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekiline 06/03/2020 tarihli tensip tutanağının 8 nolu bendi ile; arabuluculuk tutanağının aslı veya onaylı suretini sunmak için 1 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde mahkememize ibraz edilmediği takdirde davanın usulden reddine karar verileceğine ilişkin süre verildiği, davanın 04/03/2020 tarihinde açıldığı, davacı vekili tarafından sunulan arabuluculuk tutanağının tarihinin 06/07/2020 olduğu görüldü.
Davacı vekili 22/09/2020 tarihli celsede; davalı taraf ile anlaştıklarını, aralarında düzenlemiş oldukları arabuluculuk tutanağını mahkememize ibraz ettiklerini, davalı taraf ile karşılıklı vekalet ücreti taleplerinin olmadığı hususunda anlaştıklarını ve bunu arabuluculuk tutanağına da şerh düştüklerini, birbirlerinden karşılıklı vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
Somut olayda, dava kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, 6102 Sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrasına aykırı olarak arabuluculuk kurumuna başvuru yapılmadan açılmış olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın reddi ile aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- 7155 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 1. fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 566,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,36 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilen masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Arabuluculuk Anlaşma Tutanağında taraflarca vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2020
Katip …
¸
Hakim …
¸