Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/209 E. 2021/109 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/209 Esas
KARAR NO : 2021/109

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 …Hariç))
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 04/02/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 …Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … aleyhinde Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, borçlunun itirazıyla birlikte takibin durdurulduğunu, takibe yapılan haksız itirazın iptali ve takibe devamın sağlanabilmesi için işbu davanın açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, Bakırköy Arabuluculuk …… dosya numaralı …… başvuru numaralı ilk ve son oturum tutanağı ile anlaşmama olarak karar kılındığını, davacı müvekkili şirket ile davalı … arasında 08/07/2013 tarihli bir iş sözleşmesinin akdedildiğini, birlikte ticaret yapılan 3. kişilerden alınan bilgilere göre davalı eski çalışan, müvekkili şirketle aynı alanda faaliyet gösteren …… Gıda Pazarlama Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin İstanbul ili operasyonunda aktif şekilde çalışmaya başladığını, müvekkili şirketin aktif olduğu pazarda, müvekkil şirkette çalışarak elde ettiği bilgi birikim, müşteri ağı ve sair bilgileri de kötüye kullanarak rekabet yasağını ihlal ettiğini, yukarıda belirtilen sözleşme hükmünün ihlali niteliğindeki davranış üzerine davalıya ve operasyonunda çalıştığı şirkete işbu durumun ihlal niteliğinde olduğunu, buna derhal son verilmesi gerektiği ve ilgili maddede yer alan cezai şartın da müvekkil şirkete ödenmesinin gerektiğini Bakırköy ……. Noterliği ……. yevmiye numaralı 06.08.2019 tarihli ihtarnameyle kendilerine ihtar edildiğini, verilen süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi ihtara konu eylemlerin de sonlandırılmadığını, davalı ve çalıştığı şirkete rekabet yasağına aykırı eylemlerin sonlandır/İması için gönderilen ihtarnameye, dava dışı …… Gıda vekili tarafından hem şirket adına hem davalı adına keşide ettikleri Karşıyaka ……. Noterliği …… yevmiye numaralı 09/08/2019 tarihli ihtarnameyle cevap verildiğini, davalının ilgili şirkette 06/07/2019 tarihinden itibaren çalıştığının kabul edildiğini, davalının müvekkili şirketin birçok müşteri çevresi ve aralarındaki ticari ilişkiye vakıf olduğunu, işbu bilgilerinin çalıştığı şirkette de kullandığını, bu eylem neticesinde müvekkilinin ticari ilişki içerisinde bulunduğu şirketlere daha düşük fiyatlar sunduğunu ve bir anlamda o müşterileri çalmaya çalıştığını, eldeki davayla iptali istenen haksız itirazın, yöneltildiği takiple talep edilen cezai şartın ifası için her ne kadar zarar aranmasa da davalının eylemlerinin müvekkil şirketi zarara uğrattığının da açık olduğunu, haksız itiraz yöneltilen takiple de talep edilen, sözleşmeyle kararlaştırılmış cezai şart bedelinin ödenmesi olduğunu, …’nın son çalıştığı ay brüt kazancını gösterir ibranameye göre aylık brüt maaşının 5548,00 TL olduğunu, sözleşme gereği 12 katı olacak cezai şart toplamın 66.576,00 TL olduğunu beyanla, cezai şartın davalıdan tahsili için Küçükçekmece …… icra Müdürlüğü’nün ….. E. Numaralı dosyasıyla takip başlatılmış, davalı borçlu tarafından takibe haksız itiraz edildiğinden takibe yöneltilen haksız itirazın iptaline, haksız itiraz nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına, yargılama giderlerinin karşı tarafa bırakılmasına ve vekâlet ücreti tayinine karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan icra takibi ile, davacı tarafça davalı müvekkilinden aralarındaki mevcut iş sözleşmesinde kararlaştırılan rekabet etme yasağına aykırı davranmadan kaynaklı ceza bedeli talep edildiğini, davacı tarafça açılan icra takibi ve devamında açılan işbu itirazın iptali davası haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin, davacı taraf şirkette 08.07.2013 – 01.07.2019 tarihleri arasında satış müdürlüğü görevinde çalıştığını, müvekkilinin, davacı şirketin işten ayrılması yönündeki baskıları neticesinde istifa etmek zorunda kaldığını ve 06.07.2019 tarihinde yeni işvereni olan …… Gıda Ltd.Şti.’nde işe başladığını, dava dışı …… Gıda Ltd.Şti. ile davacı işveren arasındaki organik bağı bulunduğunu, davacı şirket ticari faaliyetine resmi kayıtlarda 27.05.2013 tarihinde şirket kuruluşu yaparak başladığını, kuruluşundan önce dava dışı …… Gıda Ltd.Şti.’ne başvuru yaparak, sektörde iş yapmak istediğini ve kendisine bayilik verilmesini talep ettiğini söyleyerek görüşmeler yapmış ve olumlu cevap alınca şirket kuruluşunu yaparak ticari hayatına başladığını, kuruluşunu takiben dava dışı …… Gıda Ltd.Şti. tarafından kendisine İstanbul bölgesi için sözleşme yapılarak bayilik verildiğini, bayilik sözleşmesinin kurulması üzerine davacı şirketçe ticari faaliyetlerine başlanılmış ve dava dışı …… Gıda Ltd.Şti. tarafından da davacıya bayilik gereği satış için ürünler verilmiş ve davacı tarafça da satış yaptığı müşteri bilgileri …… Gıda Ltd.Şti. ile paylaşıldığını, davacı ile dava dışı …… Gıda Ltd.Şti. arasında bayilik sözleşmesi devam ederken taraflarca İstanbul bölgesi için ortaklık yapılması kararı alınmış ve 17.01.2014 tarihinde ortaklık kurulduğunu, ortaklık yapılması ile …… Ltd.Şti tarafından tedarik edilerek satışı yapılan ürünlerin hangi adreste hangi firmaya ne kadar ve ne bedelde satıldığı, stokta ne kadar ürün olduğu, tüm muhasebe kayıtları, çalışanlara ait bilgilerin tamamı davacı tarafça dava dışı …… Gıda Ltd.Şti. ile ortaklık gereği paylaşıldığını, durum böyle olunca da davacı tarafın müşteri bilgilerinin şirket kuruluşundan itibaren dava dışı …… Gıda Ltd.Şti.’nde mevcut olduğunu, davalı müvekkilin davacı şirkete ait müşteri bilgilerini zararına kullanılmış olduğu iddiası gerçeği yansıtmadığını, davacı şirket davalı müvekkile ekonomik sebeplerden dolayı işten ayrılması yönünde baskılar uygulayarak istifa etmesi yönünde telkinde bulunmuş ve taraflar arasındaki iş akdi 01.07.2019 tarihinde davalı işçinin zorunlu olarak istifası ile sonlandırıldığını, davalı müvekkili yeni işine başladığında satış yapacağı müşterilerin unvan ve iletişim bilgileri yeni işvereni tarafından kendisine verildiğini, davacı tarafın müşteri bilgilerinin tamamı dava dışı …… Ltd. Şti. zaten mevcut olduğunu, davacı ile davalı işçi arasında düzenlenen hizmet sözleşmesinde yer alan rekabet yasağına ve işçi aleyhine konulan cezai şarta ilişkin hüküm geçersiz olduğunu, imzalanan iş akdinin 17. maddesinde dayalı işçi aleyhine Tekirdağ ve İstanbul bölgesi ile sınırlı ve 1 yıl süre ile rekabet yasağı hükmü yer almakta devamında da işçi aleyhine cezai şart konulduğunu, davacı işveren aleyhine cezai şart hükmü yer almadığını, davalı işçinin rekabet yasağı ve cezai şart yükümlülüğü karşılığında davacı işverenin herhangi bir karşı edim üstlenmemiş olduğunun açık olduğunu, TBK m. 420/1. maddesi uyarınca, hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulunun geçersiz olduğunu, kanun koyucu bu düzenleme ile işveren karşısında zayıf durumunda bulunan çalışması ve emeği ile hayatını idame ettiren işçiyi korumak istemiş ve hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulunun geçersiz olduğunu hükme bağladığını, bu düzenlemenin emredici bir düzenleme olduğunu, hukuki dayanaktan yoksun ve soyut iddialardan öteye geçemeyen işbu davanın reddi gerektiği beyanla, açılan davanın reddine, davacı tarafın kötü niyetli olması nedeni ile davalı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava, hizmet sözleşmesine dayalı rekabet yasağının ihlali nedeniyle uğranılan zararların tazmini(tazminat), davasıdır. Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri arasında yer almaktadır.
Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 66.576,00-TL asıl alacak ile 558,14-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 67.134,14-TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya, Ekonomi Ve Finans Uzmanı Ticaret ve Borçlar Hukuk Öğretim Üyesi bilirkişi …… ve Mali Müşavir bilirkişisi …… ‘ye tevdi edilmiş olup, alınan bilirkişi heyet raporunda özetle; Taraflar arasındaki rekabet yasağına ilişkin sözleşme hükmünün, TBK. m. 445/1 hükmünde yer alan “yer, zaman ve işlerin türü bakımından”uygun sınırlamalar içeren geçerli bir sözleşme olduğu, taahhütnamenin, TBK. m. 444/2 hükmünde öngörülen “müşteri çevresi veya üretim sırları ile ilgili elde idi/en bilgilerin kullanılmasının işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikte olması”şartını da taşıdığı, sözleşme uyarınca davacının talep edebileceği cezai şart tazminatının icra takibinde yer aldığı şekliyle 66.576,00 TL olarak hesaplandığı, cezai şart tazminatının fahiş olup olmadığının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, ancak işçi-işveren arası bu gibi sözleşmelerde, bu miktarda cezai şartın yüksek olmadığı taahhüdünden ziyade, mahkemenin hakkaniyet indirimi yapılmasının sözkonusu olduğu kanaatini bildirmişlerdir.
25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır.
7036 sayılı yasa, 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirmiştir. Özel nitelikte olan ve daha sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı yasada, iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar ayırımı yapılmamış, aksine iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceği belirtilmiştir.
Eldeki davanın 7036 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 03/03/2020 tarihinde açılmış olmasına ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre davaya , iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuki uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği, davanın uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanuna göre TBK’ nun hizmet sözleşmesine ilişkin 6. Bölüm düzenlenen hususlara ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklı davalara bakma görevinin İş Mahkemesine (İşM. m 5/1-a ) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy İş Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır