Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/169 E. 2020/903 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/169
KARAR NO : 2020/903

DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 06/05/2017
KARAR TARİHİ : 23/12/2020
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 23/12/2020
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan ( mahkememizin bozma öncesi … Esas-…. ) iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; borçlu şirketin müvekkiline olan borcu ile 2 ayrı icra takibi başlattıklarını, TTK gereğince şirketin tasfiye işlemlerinin tamamlanabilmesi için borç ve alacaklarının sona ermiş olması gerektiğini, tasfiyenin sona ermesi halinde davalı şirketin tüzel kişiliğinin de sona ereceğini, dava-icra takiplerinde ki husumet sıfatının da kalmayacağını, tasfiye işlemlerinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi gerektiğini,yapılacak yargılama neticesinde davanın kabulü ile borçlu şirket hakkında iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmemekle davalı vekilinin ileriki aşamalarda davaya sunmuş olduğu beyan dilekçesinde; müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkil şirket 2014 yılının ikinci yarısında işyerini kapattığını ve 08.12.2014 günü tasfiye kararı alarak tasfiye sürecine girdiğini, bu durumun şirketin unvanından da açıkça görüldüğünü, ayrıca hem icra dosyasında hem de dava dosyasında bulunan ticaret sicil kayıtlarında da şirketin tasfiye halinde olduğu ve tasfiye memurunun da “…” olduğunun açıkça belirtildiğini, şirketi temsile yetkili kişi tasfiye memeru olduğunu ve tebligatların tasfiye memuruna yapılması hukuken sorunlu olduğunu, Yargıtay kararlarında da bu husus açıkça belirtildiğini, buna rağmen hem icra dosyasında hem de bu davada tebligatların usulsüz olarak şirket merkezine tebligat kanunu 35. Maddeye göre yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz … Esas sayılı dava dosyasının 26/12/2018 tarihinde karara çıktığı verilen karar ile; Mahkememizce itirazın kaldırılmasına ve depo emrinin tebliğine karar verilmiş olmakla, verilen süre içerisinde depo emri içeriğinin yatırılmadığı ve bu haliyle iflas şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulü ile stanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü … sicil numarasında kayıtlı …nin iflasına karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesine gönderildiği ve istinaf mahkemesince … Esas … karar sayılı 30/01/2020 tarihli kararı ile ” davalının delilleri arasında tarafların ticari defterlerinin bulunduğu görülmüştür. Yerel mahkemece davalının bu yöndeki delili değerlendirilmemiştir. Bu sebeple mahkemece davalının bu yöndeki delillerinin HMK’nın 222. Maddesi uyarınca toplanması, ticari defterlerin tacirler arasındaki uyuşmazlıklarda delil vasfının değerlendirilerek sonucuna göre itirazın kaldırılmasına ve depo emri çıkartılmasına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi yerinde görülmediğinden ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ” karar verildiği ve dosyanın tekrar mahkememize gelerek mahkememiz … Esasına kaydının yapıldığı görülmüştür
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
SMMM ….. tarafından ibraz edilen raporda, taraflarca ibraz edilen 2011-2014 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin yanların lehine delil niteliğinin mahkemenin takdirinde olduğu, taraflar arasında davacı tarafından davalıya muhtelif cam verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu, davacı ticari defterlerinde, icra takibine konu davalı şirketinin borçlu olduğu, 30/06/2014 tarihli 10.000,00 TL , 31/10/2014 tarihli 10.000,00 TL ve 31/11/2014 tarihli 10.000 TL bedelli olmak üzere toplam 30.000 T L’lik üç adet senedin davalı alacağına kaydedildiği, davalı şirketinin ticari defterlerinde yapılan incelemelerde dava konusu, senetlerin varlığına dair bir kayda rastlanmadığı, taraflar arasındaki cari hesap kayıtlarının birbiriyle örtüşmediği ve 31/12/2014 bakiyelerinin birbirini tutmadığı tespit edilmiş bununla birlikte davacı kayıtlarında yer alan ve dava konusu olan olan 30/06/2014 tarihli 10.000 TL, 31/10/2014 tarihli 10.000 TL ve 31/11/2014 tarihli 10.000 TL bedelli olmak üzere toplam 30.000 TL’lik üç adet senedin davalı tarafından ödendiğine dair bir belge veya kanıt ibraz edilmediği, nihai olarak davacı firmasının kayıtlarında yer alan söz konusu senetlerin varlığı ve davalı tarafından bu senetlerin ödenmediğinin kabul edildiği belirtilmiştir.
İstinaf karar ilamı doğrultusunda iflas ilanları yapılmış, itirazın kaldırılmasına karar verilmiş, mahkememizce icra müdürlüğünce yapılacak kapak hesabına göre davalı şirkete depo emri tebliği çıkartılmasına karar verildiği , davalı tasfiye memuru ile davalı vekili tarafına usulüne uygun olarak depo emrinin tebliğ edildiği, davalı tarafça depo emrinin gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
Davalı taraf, takibe konu senet altındaki imzayı inkar etmemiş olmakla birlikte malların teslim edilmemiş olması nedeniyle bedelsiz olduklarını beyan etmiş ve ödeme belgesi olduğunu belirttiği senet ve makbuz fotokopilerini ibraz ederek bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü için senede karşı senetle ispat kuralı, bononun hukuki niteliği ve edimlerin aynı anda ifa edilmesine ilişkin kuralların bir arada irdelenmesi gerekmektedir.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190.maddesine göre “ (1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kambiyo senetleri temel hukuki ilişkiden bağımsız bir nitelik taşır ve soyut bir borç ikrarı içerir. Peşin satışta mal ve bedel aynı anda ödenir ve 818 sayılı BK’ nın 182. maddesine göre aslolan da peşin satıştır. Bir başka anlatımla, alıcı ve satıcının yüklendiği edimler aynı anda ifa edilmektedir. Bu durumda davalı 818 sayılı BK’nın 182. maddesinde düzenlenen peşin satışa dayanmış ve ödeme vasıtası olarak düzenlenen senetlerin avans olarak verilmesine rağmen malın teslim edilmediğini iddia etmiştir. Kambiyo senedi hukuken geçerli olduğundan eldeki davada davacının senetlerin teslimden önce avans verildiği, malın teslim edilmediği ve senedin bedelsizliğini yazılı delille kanıtlamak zorundadır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, davacı ticari defterlerinde, icra takibine konu üç adet senedin davalı alacağına kaydedildiği, davalı şirketin ticari defterlerinde yapılan incelemelerde dava konusu, senetlerin varlığına dair bir kayda rastlanmadığı, taraflar arasındaki cari hesap kayıtlarının birbiriyle örtüşmediği ve 31/12/2014 bakiyelerinin birbirini tutmadığı tespit edilmiş bununla birlikte davacı kayıtlarında yer alan ve dava konusu olan olan 30/06/2014 tarihli 10.000 TL, 31/10/2014 tarihli 10.000 TL ve 31/11/2014 tarihli 10.000 TL bedelli olmak üzere toplam 30.000 TL’lik üç adet senedin davalı tarafından ödendiğine dair bir belge veya kanıt ibraz edilmediği, nihai olarak davacı firmasının kayıtlarında yer alan söz konusu senetlerin varlığı ve davalı tarafından bu senetlerin ödenmediğinin kabul edildiği belirtilmiştir. Davalı tarafça senetlerin bedelsiz olduğu iddiası ispat edilemediği gibi, ödendiği konusunda da delil bulunmamaktadır.
Mahkememizce iflas ilanlarının yapıldığı, itirazın kaldırılmasına karar verildiği, davalı tasfiye memuru ile davalı şirket vekili adına yapılan usulüne uygun depo emri tebliğine rağmen gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile davalı şirketi iflasına karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜNE,
1-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. Sicil Numarasında kayıtlı TASFİYE HALİNDE … YAPI ENDÜSTRİSİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin İFLASINA,
2-İflasın 23/12/2020 günü saat 10:51 itibariyle açılmasına,
3-İflasla ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflas Müdürlüğü ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nü bildirimde bulunulmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan iflas avansının ve gider avansının karar kesinleştiğinde İflas Müdürlüğü’ne aktarılmasına,
5-Karar ve ilam harcının 54,40 TL’ye ikmali ile bakiye 23,00 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 31,40 TL peşin harcın mahsubuna,
6-Davacı tarafından yapılan 62,80 TL ilk açılış gideri, 782,94 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 845,74 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacılar tarafından yapılan gider avansının hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,

Dair, davacı ve vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı . 23/12/2020

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı