Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/155 E. 2020/198 K. 24.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/155 Esas
KARAR NO : 2020/198

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan dosya incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 10.07.2019 tarihinde müvekkili şirket tarafından müvekkili şirketin başka bir ildeki şubesine ulaştırılmak üzere kargoya verilen kıymetli evrakların (37 Adet Senet ve 14 Adet Çek) hırsızlanmış olup, gönderinin hiç bir zaman yerine ulaşmamış olduğunu, davanın konusunu oluşturan icra takibinin dayandığı, söz konusu çalınan senetlerden bir tanesi olduğunu, hırsızlık olayının yaşandığı, aynı gün 10/07/2019 tarihinde, müvekkili şirket tarafından İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile çalınan senetlerle ilgili olarak Kıymetli Evrakın Ziyai ve İptali Davası açılmış olduğunu, 14/02/2020 tarihinde ise, müvekkili şirkete senedin keşidecisi olan bayii tarafından müvekkili şirketten çalınan ilgili senede dayanılarak aleyhlerine olacak şekilde Bakırköy … İcra Müd.’nün …. Esas sayılı icra dosyası üzerinden takibe geçildiğinin bilgisinin alındığını, söz konusu kıymetli evrakları hırsızlayan şahısların sahte imza ve kaşe ile ilgili senetlerden birini cirolayarak icra takibine koyduklarının görülmüş olduğunu, söz konusu takipte alacaklı olarak gözüken tarafa ve ciro silsilesinde, adı geçen hiçbir tarafa herhangi bir borçlarının olmadığını, …’ye aitmiş gibi gözüken imza ve kaşenin de sahte olduğunu, alacaklı gözüken … adlı şahsı müvekkili şirketin kesinlikle tanımadığını, bununla beraber ciro silsilesinde, müvekkilinden sonra gözüken, hiçbir şirket ve şahsı müvekkili şirketin tanımadığını, ilk defa işbu takiple böyle kişilerden haberi olduğunu, alacaklı gözüken tarafın, her an basit bir taraf değişikliği talep dilekçesi ile söz konusu icra takibine müvekkili şirket …. Paz. A.Ş.’yi de borçlu taraf olarak eklemesi tehlikesi mümkün olduğundan veya ayrı bir takip üzerinden müvekkili şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı aldırıp doğrudan icra takibine geçebileceğinden, müvekkili şirketin büyük risk altında olduğunu beyanla; müvekkili şirket …’nin her an açılan takibe taraf olarak eklenebilecek olması veya her an müvekkili şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı aldırılmak suretiyle icranın yıkıcı etkilerine maruz bıraktırılabilecek olması sebebiyle; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tüm taraflar adına tedbiren durdurulmasına, söz konusu icra takibine konu senedin müvekkili şirkete iadesine, takibin iptaline, müvekkili şirketin bono arkasında ciranta olarak isimleri geçen ve alacaklı gözüken son ciro alan, takipte alacaklı gözüken … ünvanlı gerçek ve tüzel kişilerin, hiçbirisine hiçbir borcu bulunmadığından dolayı müvekkili şirketin adı geçen gerçek ve tüzel kişilere herhangi bir borcunun bulunmadığına dair menfi tespit kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasında takibe konu senet bakımından borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı vekiline 18/02/2020 tarihli tensip tutanağının 9 nolu bendi ile; arabuluculuk tutanağının aslı veya onaylı suretini sunmak için 1 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde mahkememize ibraz edilmediği takdirde davanın usulden reddine karar verileceğine ilişkin süre verilmiştir.
Davacı vekili 19/02/2020 tarihli beyan dilekçesi ile; iş bu huzurdaki davada, herhangi bir para alacağının veya tazminatın tahsili taleplerinin olmamasıyla taleplerinin menfi tespit olmasıyla, işbu dava öncesi arabuluculuk müessesine başvurulmuş olmasının dava şartına tabi olmadığını, neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olmasının dava şartı olduğunu, menfi tespit davalarının bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini, yani, ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmadığını beyanla tensip tutanağının 9 nolu ara kararından dönülmesini talep etmiştir.
6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
Somut olayda, dava menfi tespit talebine ilişkin olup, 6102 Sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrasına aykırı olarak arabuluculuk kurumuna başvuru yapılmadan açılmış olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın reddi ile aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- 7155 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 1. fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 705,75 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 651,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/02/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır