Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/143 E. 2020/404 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/143 Esas
KARAR NO : 2020/404

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 09/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirketten 7.971,50 TL alacaklı olduğunu, borcunu müvekkile ödemediğini, işbu 7.971,50-TL’lik alacak nedeniyle; İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ve ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, borçlu ilgili icra dosyasına yetki itirazında bulunarak yetkili icra müdürlüğünün Polatlı İcra Müdürlüğü olduğunu belirttiğini, icra dosyasının Polatlı İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini ve …. Esas sayılı dosya numarasını aldığını, Polatlı İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından borçluya ödeme emri gönderildiğini ve borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, borçlunun itiraz dilekçesinde icra takibine konu edilen borca, faize, faiz türü, oranı ile tüm fer’ilerine itiraz ettiğini, borçlunun itirazı üzerine takibin İcra Müdürlüğü tarafından durdurulduğunu, Borçlu haksız bir şekilde itiraz ettiğini, davalının itirazı müvekkilini alacağını tahsil etmesine engel olmak çabasından ibaret olduğunu beyan ederek, davalı borçlu şirketin Polatlı İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetle yapılan ( takip tarihine kadar işleyen faiz hariç) itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli yapılan itiraz nedeniyle davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin davacı tarafa borcunun bulunmadığını, TKK’nın 89. Maddesi göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesi olarak tanımladığını, aynı maddelerde cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağının belirtildiğini, buna göre taraflar yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümlerinin uygulanamayacağını, davacı ile müvekkil arasında herhangi bir cari hesap sözleşmesi yahut cari hesap ilişkisi bulunmadığını, davacının alacağı olduğu iddiasına ilişkin delil olarak sadece kendi tuttuğu cari hesap ekstresini gösterdiğini, bu cari hesap ekstresinin tek başına delil olma vasfı olmadığını, davacıdan eğitim materyalleri alınmış ise de, bu materyalleri davacıya iade ettiğini, iade edildiğine ilişkin kargı kayıtlarının da mevcut olduğunu beyan ederek, Polatlı İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasındaki icra takibi haksız ve kötüniyetle başlatıldığı için davacı aleyhine icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Polatlı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 7.971,50-TL asıl alacak ve 51,81-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.023,31-TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, takip dayanağının açık hesap alacağı olduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı hakkında tacir araştırması için ticaret sicil müdürlüğüne ve vergi dairesine müzekkere yazılmış, gelen müzekkere cevaplarında; davalının ticaret sicil kaydının bulunmadığı, işletme esasına göre defter tuttuğu ve vergi kayıtlarına göre en son yıllık alış ve satış tutarlarının VUK 178. Maddesindeki sınırların altında kaldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükümde, nispi ticari davaya ilişkin düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
Mezkur Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
Somut olayda, davalı şahsın tacir olmadığı, bu nedenle davanın nispi ticari dava olmadığı, davanın, satım bedeline ilişkin alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup niteliği itibariyle mutlak ticari dava da olmadığı anlaşılmakla, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.(Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 10/05/2017 trh, 2014/24509 Esas, 2017/5341 karar, 27/04/2017 tarih, 2014/24676 Esas, 2017/4724 karar, 17/11/2016 tarih, 2014/12933 Esas, 2016/10595 karar sayılı ilamları bu doğrultudadır) Bu sebeple HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine, mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
KARAR:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2- 6100 Sayılı HMK’nin 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/07/2020

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır