Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/14 E. 2021/121 K. 08.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/14 Esas
KARAR NO : 2021/121

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin alacağının tahsili amacıyla Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak borçlunun borca ve takibe itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu, zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu, davalıya ait işletmede 11.02.2014 tarihinde yapılan incelemede endüstriyel nitelikli atıksuların, önlemsiz olarak yağmursuyu kanalına deşarj edildiğinin tespit edilerek bu durumun tutanağa bağlanmış olduğunu, davalı firmanın iş bu tutanağa 13/02/2014 tarihinde kayıtlarına giren bir dilekçe ile itiraz etmiş olduğunu, 19/02/2014 tarihinde aynı adreste yapılan incelemede, önceki atıksulardan daha farklı endüstriyel atıksuların önlemsiz olarak deşarjına devam edildiğinin tespit edilerek iş bu hususun da tutanağa bağlanmış olduğunu, daha sonra 06/03/2014 tarihinde yapılan incelemede ise arıtma tesisinin çalıştığını, önlemsiz deşarjın sonlandırıldığının tespit edilmiş olduğunu, iş bu tespitlerden sonra endüstriyel atıksuların önlemsiz olarak deşarj edildiği 11/02/2014 ila 06/03/2014 tarihleri arasındaki dönem için Atıksuların Kanalizasyona Deşarj Yönetmeliğinin 11.maddesine göre 3 kirlilik katsayısı 210 m3/gün endüstriyel debi üzerinden 2 numaralı formüle göre atıksu arıtma bedeli tahakkuk ettirilmiş olduğunu, bundan sonra 22/07/2014 tarihinde yapılan incelemede arıtma tesisinin dengeleme havuzu yüzeyinde biriken endüstriyel atıksuların vidanjör vasıtasıyla çekilmek suretiyle önlemsiz deşarj yapıldığının belirlenmiş olduğunu, 09/09/2014tarih ve …….. sayılı yazı ile davalı firmaya Atıksuların Kanalizasyona Deşarj Yönetmeliğinin 13/6-b maddesi uyarınca süre verilmiş olduğunu ve ayrıca tahakkuk ettirilecek atıksu arıtma bedelinin ödenmesi ikazı yapılmış olduğunu, tahakkuk işlemlerinden sonra …… sözleşme numarası üzerinden yapılan 75.797,00 TL tutarlı AAB tahakkuklarının ödenmesi hususunun 08/02/2016 tarih ve ……… sayılı ihtarname ile talep edilmiş olduğunu, ihtarnameye rağmen söz konusu borç ödenmediği için icra takibine geçilmiş olduğunu beyanla; itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; 09/10/2014 tarihli ………. yazısında Endüstriyel Atıksuların Ön arıtma yapılmadan ………. kanalına verildiği tespitinin kesinlikle doğru olmadığını, Atıksu tesisleri mevcut olduğunu, kakao çekirdeğinden, kakao likörü, kakao yağı ve kakao tozu, çikolata üretiminde bulunan firmalarının üretimden kaynaklanan atık sularının atıksu arıtma ünitesinde arıtılmakta olduğunu, ……….’den alınma ……… numaralı Deşarj Kalite Kontrol Ruhsatı bulunmakta olduğunu, bu durumun ………. tarafından alınan numunelerle düzenli olarak kontrol edilmekte olduğunu, mevcut şikayetin Atıksu arıtma tesisi giriş rögarında biriken ve atıksu arıtma ünitesi girişini tıkayan katı parçacıkların vidanjörle yapılan çekim sonucu bu suların ………. kanalına verildiği şeklinde bir tespit olmayıp bununla ilgili bir yargıya varılarak atık suların tamamı için arıtma yapılmadığı yönünde genelleme yapılmasının hukuku uygun olmadığını, oysa vidanjörle toplanan bu atıkların …….. unvanlı atık bertaraf etsisine gönderilmiş olduğunu bununla ilgili olarak ………. idaresine 16/10/2014 tarih …….. evrak kayıt numarası ile bildirimde bulunulmuş olduğunu, atık suların arıtılmasında herhangi bir problem olmayıp bu atıkların bertaraf edilmek üzere …….. San. Tic. A.Ş.’ye gönderilmiş olduğunu, ……….’nin 26/11/2014 tarihli tutanağına istinaden fiziki ayırıcılar ve atıksu giriş ön rögarının tamamen kapatılmış ve tanker yıkamadan gelen suların direkt olarak atıksu arıtma ünitesine verilmiş olduğunu, buraya konulan buhar hattı ve bakteri dozajlama üniteleri ile de katı parçacıklı yağ oluşumunun tamamen engellenmiş olduğunu, 15/12/2014 ve 16/01/2015 tarihli ………. tutanağında da durumun tespit edilmiş olduğunu beyanla; davanın reddine, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahallinde bilirkişilere inceleme yetkiside verilmek suretiyle dava tarihi itibariyle davalı şirketin kullandığı suyu ne şekilde deşarj ettiği, bulunduğu bölgede kanalizasyon tesisi bulunup bulunmadığı, kullandığı suyu deşarj ederken davacının sunduğu hizmetten faydalanıp faydalanmadığı, difüzör bağlantısı ve çamur önleminin olup olmadığı, davacının ödemekle yükümlü olduğu atık su bedeli olup olmadığı, var ise miktarının sözleşme ve yönetmelik hükümlerine göre hesabı ile rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, İnşaat Mühendisi bilirkişi ………. ile Çevre Yüksek Mühendisi bilirkişi ………. 06/11/2020 tarihli raporlarında özetle; birinci + ikinci dönem için ………. Atık su arıtma deşarj yönetmeliğine göre Atık su arıtma bedelinin AAB=75.909,75 TL olarak hesap edilmiş olduğunu, icra takip talebi 77.797,00 TL olduğundan icra takibinin asıl alacak yönünden 77.797,00 TL olarak devam etmesi gerektiğini bildirmişlerdir.
Davacı vekili 02/02/2021 tarihli beyan dilekçesi ile, davaya konu alacak ile ilgili olarak davalı taraf ile uzlaşmış bulunduklarını, davalı tarafça uzlaşılan tutarın davacı idare hesabına yatırılmış olduğunu, davalı taraftan davaya konu alacak ile ilgili olarak herhangi bir hak ve alacakları kalmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin de bulunmadığını, davanın konusuz kalması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş, yine davalı vekili 07/02/2021 tarihli beyan dilekçesi ile, davacı taraf ile uzlaşmış bulunduklarını, uzlaşılan tutarın davacı tarafa yatırılmış olduğunu, davanın konusuz kalması sebebi ile davacı taraftan yargılama giderleri ve vekalet ücreti dahil hiçbir talepleri bulunmadığını belirtmiş olup, davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 1.294,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.235,13 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Taraflarca yapılan masrafların kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/02/2021

Katip …….
¸

Hakim ……..
¸